- 21 Nisan 2023
- 225
- 137
- 23
- 30
Duydum ama iş kendine gelince olmaz öyle şey diyordum oluyormuş...zaten eşler hanımdan ayrılınca çocuktanda boşanır bunu hiç duymadınızmı
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Duydum ama iş kendine gelince olmaz öyle şey diyordum oluyormuş...zaten eşler hanımdan ayrılınca çocuktanda boşanır bunu hiç duymadınızmı
Bende duruşma gününe kadar gorussun diye arıyordum ilk celseden sonra görmeye gelmedi görüntülü arama yapıyor ben de gel gör demedim artık. Kendim destek alıyorum oğlum için 3yasini geçince getirin dedi ben de o zaman düzenli götürmeyi düşünüyorum
Mecbur verecekti nasıl vermiyor. Siz calissaniz bile 1500 TL az diye düşündüm bir çocuk için.Benim kızım ortaokul öğrencisi ve burs alıyor devletten 1000 TL şuan. Sınavı kazanıp ta aldı tabii. Bende ilk basta dedim kızıma katkısı olur. Ama kitaptır ,kıyafettir ,cantasidır,ayakkabisıdır.inanın daha gelmeden bitiyor. Hakkınızda hayırlısı olsunİkimizde klasik memuruz. Nafaka şimdilik 1500tl bağlandı mahkeme badromuzu istedi.
Allah'ıma şükür çalışıyorum çocuğuma daha nafaka vermiyor bana da çalışmayın baglansaymis eş kişisi kesinlikle bana nafaka vermezdi
Çoğu öyle maalesef sadece sizinki değil inanınSıkıntımı net anlatamamis olabilirim. Siz de diyebilirsiniz eşinizi siz seçtiniz iyice ölçüp tartsaydiniz diye ama malesef bilemedim...
Boşanmak konusunda kararım net orası ayrı mesele. Ancak oğluma böyle davranmasini aklım almıyor üzülüyorum sadece. Geçirdiğim bu süreci çoğu zaman buraya yazdım. Gerçekten çok destek veren içimi rahatlatan insanlar oldu sayelerinde guclendim diyebilirim. Anonim olmak burada içimi dökmek istedim
Bu arada vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim
Amin inşallah çok teşekkür ederimMecbur verecekti nasıl vermiyor. Siz calissaniz bile 1500 TL az diye düşündüm bir çocuk için.Benim kızım ortaokul öğrencisi ve burs alıyor devletten 1000 TL şuan. Sınavı kazanıp ta aldı tabii. Bende ilk basta dedim kızıma katkısı olur. Ama kitaptır ,kıyafettir ,cantasidır,ayakkabisıdır.inanın daha gelmeden bitiyor. Hakkınızda hayırlısı olsun
Bende artık ugrasmama kararı aldım. Artık ne yaparsa yapsınYukarda bisuru sey yazmislar bosandiktan sonra oyle olmaz, boyle olmaz diye. Sorumluluk duygusu gelismis ebeveynlerde cocugu 1 saat gec getirmenin, cocugu daha sık almanin, harcanan paranın lafı olmuyor. Anne ve baba belirli sınırlar icinde cocugun menfaatine gore karar veriyor. Sizin konunuzdaki Baba sorumsuz hic ugrasmayin, cocuga yazık
Evet malesef sonra da en ilgili baba ilan ediyorlar kendiniMaalesef ulkemizde bunlardan cokca var cevremde de görüyorum sosyal platformlarda da denk geliyorum
Erkekler esinden bosaninca cocugu da yok sayıyor kadını zor durumda bırakmak/cezalandırmak icin ama olan cocuga oluyor bunu idrak edemiyor çoğu erkek
"Ben de boşanıyorum. Eşime uzaklaştırma aldım. Boşanma dilekçesine de evin bana tahsis edilmesi talebimi yazdı avukat. Üç gün önce eşimin avukatı ev sahibimi aramış. (Kontrat benim üstüme ancak kefil olarak da eşimin adı var.) Eşimin artık kirayı ödemeyeceğini, boşanma aşamasında olduğumuzu, kontrattaki kefilliği istemediğini, kanunen yeniden kontrat yapılması gerektiğini söylemiş. Ev sahibim de benimle konuşup ona göre hareket edeceğini belirtmiş. Sağ olsun, ev sahibim iyi bir kadın. Eşi vefat etmiş. İki çocuğunu kendi büyütüyor. Hali vakti yerinde. Beni aradı ve anlattı durumu. Ben araştırayım, siz de avukatınıza sorun, kanunen böyle bir zorunluluk yoksa ben eşinizin adının orada kalmasını isterim. Sonuçta onun çocukları da oturuyor o evde, dedi.Eski mesajlarınıza baktım şimdi. Hiç şaşmaz değil mi? Aynen üstteki mesajımda yazdığım gibiymiş durumunuz. Erkek değilmişsiniz ama çocuklu ve boşanmış bir erkeğin 2. eşiymişsiniz. Biraz daha okuyayım bakalım, neler çıkacak?
Vay vay vay, dedektifimize bakın Hanımefendi, evliliğinize beddua etmedim. Okuduğunuzu anlamaya çalışınız; sözlerim beddua değil, günün birinde yaşayabilme ihtimaliniz olan şeyler. Benim başıma gelmez, kafasında olup da üstten üstten yorumlar yaparsanız sizi empati kurmaya davet eden çok olacaktır."Ben de boşanıyorum. Eşime uzaklaştırma aldım. Boşanma dilekçesine de evin bana tahsis edilmesi talebimi yazdı avukat. Üç gün önce eşimin avukatı ev sahibimi aramış. (Kontrat benim üstüme ancak kefil olarak da eşimin adı var.) Eşimin artık kirayı ödemeyeceğini, boşanma aşamasında olduğumuzu, kontrattaki kefilliği istemediğini, kanunen yeniden kontrat yapılması gerektiğini söylemiş. Ev sahibim de benimle konuşup ona göre hareket edeceğini belirtmiş. Sağ olsun, ev sahibim iyi bir kadın. Eşi vefat etmiş. İki çocuğunu kendi büyütüyor. Hali vakti yerinde. Beni aradı ve anlattı durumu. Ben araştırayım, siz de avukatınıza sorun, kanunen böyle bir zorunluluk yoksa ben eşinizin adının orada kalmasını isterim. Sonuçta onun çocukları da oturuyor o evde, dedi.
Avukatıma sordum. Avukatım, boşanmayla kefilliğin ilgisinin olmadığını, kontratı yenilememiz gerekmediğini söyledi. Ancak, kontrat eşimin üzerine olsaymış, ev bana tahsisli olmadığından (buna ilişkin bir karar çıkmadığı için mahkemeden henüz) sorun çıkabilirmiş. Sizin durumunuz da böyle olabilir.
(Tabii benim olayımda karşı tarafın avukatı da biliyordur kanunen böyle bir kontrat iptal hakkının olmadığını ancak ev sahibimi arayıp tedirgin etmeye çalışıyor. Avukatı da kendisi gibi etik, kural, kanun vb. tanımadan hareket ediyor. Resmen pislik pisliği aramış bulmuş)"
" Çocuklarımın(2 kızım var) çektiği kavga videolarımız var. Eşyaları kırıp döküyor o videolarda, küfrediyor, tehdit ediyor. Bu kez daha planlı olmaya ve uzaklaştırmayla aynı gün boşanma davası açmaya karar verdim. Avukatımla 1,5 ay çalıştık. 10 Kasım günü uzaklaştırmayı aldık ancak tebliği 13 Kasım Pazartesi günü oldu. Evdeydi, ben de çocuklarla dışarıdaydım. Evden çıkmak istemedi. Biz çocuklarla geceyi yakın arkadaşımda geçirdik. Ertesi gün polis zoruyla evden çıkardım. Eve geldim ki viledaya, tv’ye, halıya varana kadar yüklenmiş götürmüş. Bu arada aile içi şiddet bürosundaki polislerin işi yavaşlatmaları, bile isteye yanlış bilgi vermeleri nedeniyle boşu boşuna bir gün dışarıda kaldım çocuklarla. Onlarla kavga ettim. O kadar kötülerdi ki anlatamam.(Bu arada babam da emekli polis, polisleri severim ama o merkezdeki polislere asla polis denmez.) Eve girdim, kilidi değiştirttim. Bu arada aynı gün boşanma davam da açılmıştı zaten. Eşim yeniden başvurmuş uzaklaştırmayı kaldırmak için ve tesadüfen kime düşmüş biliyor musunuz? Geçen seferki hâkime. Bu hakimi geçen sefer hem Cimer’e hem HSK’ya şikâyet etmiştim. Haksızca kaldırmıştı uzaklaştırmayı çünkü. Soruşturma yapıldı. Bir şey çıkmadı tabii yani bana öyle bir kâğıt gönderildi. Bu hâkim kararı bugün de kaldırdı. Tebliğ edilir edilmez adam yine çıkıp gelecek!
Çok uzun oldu, biliyorum. İsyanım şu: Neden her türlü kanıtım olmasına rağmen devlet arkamda değil? Neden bu uygulayıcılar hep erkekten yana? Neden boşanmak bu kadar zor? Neden ya neden? Neden toplumda kanunlar kadından yana algısı var da gerçekler öyle değil? Neden mağdurlar daha da mağdur ediliyor? İnanın göz yaşlarım boşanmaya çalıştığım kişi için akmıyor bir damla. Göz yaşlarım adaletsizliğe, bıktım artık ya, bıktım"
Ben de neden durup durup bana saldırıyorsunuz merak etmiştim, konu sahibi bile olmadığınız halde.
"Başınıza aynı şeyler gelince(ki ilk eşe bunları yapmış potansiyel bir eşe sahip olduğunuz için bu ihtimal çok yüksek) görürüm sizi. Yana yakıla yazarsınız buraya."
Evliliğime dek beddua ettiniz:)
Bence beni araştırana dek enerjinizi kendinizi toparlamaya harcayabilirsiniz. Hatta durun sizin üslubunuzla söyleyeyim ben de : "kesin bunları evliliği boyunca eşinden değer görmemiş, boşanma aşamasındaki bir kadın yazıyor. Hiç şaşmaz!"
İyi akşamlar.
Vay vay vay, dedektifimize bakın Hanımefendi, evliliğinize beddua etmedim. Okuduğunuzu anlamaya çalışınız; sözlerim beddua değil, günün birinde yaşayabilme ihtimaliniz olan şeyler. Benim başıma gelmez, kafasında olup da üstten üstten yorumlar yaparsanız sizi empati kurmaya davet eden çok olacaktır.
Doğru, buraya alıntıladıklarınızı yaşadım. Yazmaktan da utanmadım zira bunları bana yaşatanın utanması gerek. Şiddet gördüğüm için beni zorbaladığınızın farkında mısınız? Boşanmakta olduğu eşi, çocuğuyla görüşmeyi istemiyor diye haklı bir serzenişte bulunan kadına gayet de erkeklerden yana, empatiden uzak bir tavırla üstten üstten cevaplar verirseniz elbette “Acaba bu kişi erkek mi yoksa 2. eş mi” sorusuna muhatap olursunuz. Öncelikle “Ben akıllı, mantıklı bir kadınım, böyle şeyler yaşamam” gibi alt metinlerle konuşmayı, bunu da yansıtmayı bırakmanızı tavsiye ederim. Oldukça itici bir tavrınız var. Hayat insana öyle şeyler yaşatır ki söylediklerinizi yutmak zorunda kalırsınız. İster ilahi adalet deyin adına ister karma, fark etmez. Hepimiz insanız, başımıza her şey her an gelebilir. Bunu bilerek konuşun hanımefendi. Yine yazayım: Bir gün gelir, sizin de çocuğunuz olur ve eşiniz o çocuğa aynen konu sahibinin eşinin davranışı gibi bir davranış sergilerse yana yakıla yazarsınız buraya!
Boşanmakta olduğu eşi, çocuğuyla görüşmeyi istemiyor diye haklı bir serzenişte bulunan kadına gayet de erkeklerden yana, empatiden uzak bir tavırla üstten üstten cevaplar verirseniz
Hayat insana öyle şeyler yaşatır ki söylediklerinizi yutmak zorunda kalırsınız. İster ilahi adalet deyin adına ister karma, fark etmez.
Bu kadar uzun uzun yazmanızın sebebi:Siz empati konusunda bilirkişi olarak mı forumda yer alıyorsunuz? Yorumlarımda illa biri empati arayacaksa, bunun konu sahibi olmasını tercih ederim. Siz çıkıp sizden farklı düşünüyorum diye bunu mesajlar dolusu saygısız bir uslupla bana had bildiremezsiniz.
"Benim başıma gelmez" kafası demişsiniz, siz neden tanımadığınız, özel yaşantısını bilmediğiniz bir insan ve evlilik hakkında eşime "potansiyel bilmem ne, size de yaşatsın" vs gibi cümleler kuruyorsunuz. Benim eski eşim eski eşini dövmüş mü, aldatmış mı, aç mı bırakmış evlilikleri boyunca? Siz bu konuda öyle çok bilgili sahibisiniz ki bir de olay benim eşimin bana yapma potansiyeli olan şeylere dönüyor.
Siz "kurban" rolunu kendi yaşadıklarınız yüzünden herkese yüklemenin belki iyi geleceğini düşünüyorsunuz. Benim üstten bir tavrım yok, ben sizin yaşadıklarınızı asla yaşamam evet, akıllı ve mantıklıyım buna da evet. Bu kadar çıldırmanıza sebep olan şey de "maddi güvencem yoksa, yarın bir gün boşanırsam eğer çocuğuma sahip çıkamayacaksam" çocuk yapmam demem. Oradan yetmedi manevi boyuta atladınız. Çocuğun manevi boyuta ihtiyacı varmış, mesela siz davalarda çocuklarınızı tanık yapıyormuşsunuz, çocuklar şiddete tanık olarak büyümüş. Evet akıllıca konuşacağım şiddet olduğu an ben çocuklarımı bu şiddetin öğesi yapmam, eğitimim de var, gücüm de var, ailem de var. Siz ise boşanma ardından sağlıklı ortam beklemek ülke gerçeklerine "çoğunlukla" uymuyor dedim diye çıldırdınız. Evet uymuyor kendi yaşadıklarınıza bakın. Sizin az önce söylediğim gibi empatiniz bence biraz da kendi çocuklarınızın yaşadıklarına karşı olmalı.
Lütfen mantıksız kararlarınızı ve yaşam seçimlerinizi ilahla adaletle karmayla bana açıklamayın. "kurban" kafası bu. Siz bayıldınız benim ağlaya sızlaya buraya yazma ihtimalime. Hayır, herkes kurban değil ve herkes de kurban olmayacak. Sizin mantığınıza göre ben çok merak ediyorum siz geçmişte neler yaptınız da "yanı yakıla buraya yazmak zorunda kaldınız"?
Evet siz zorbalarken iyi değil mi? "ikinci eş" sıfatını bir küfür gibi ve gizlemem gereken bir kusurmuş gibi araştırıp kahkahalarla konuya taşıyan sizsiniz. Evet herkes zorba, tüm zorbalar size geliyor siz hep "mağdur" ve kurbansınız. Üzgünüm bu acındırma politikanızı çevrenize yapın, size sizinle aynı limitler cercevesinde verilen cevaplar zorbalık değildir. Ben yine ünlemlerle, hadi yaa larla uslubumu bozmuyorum.
Ayrıca, bana en başından beri sizin muhtabanız olmadığım halde kustuğunuz öfke kendi hayatınızda işinize yaramayacak. Yani eski eşiniz evlenebilir, o zaman siz de aynı bu konuya olan mesajlarımda ifade ettiğimin tersine "çok sağlıklı" parçalanmış aile ilişkilerinizi kurgularsınız, buraya yazarsınız ben de yana yakıla ağlarım olur mu:)?
Ben sizi daha fazla kendi cevaplarımla uğrastırmayayım, başka konuya olan son mesajınızdan anladığım kadarıyla avukat ve belirli meselerle uğraşıyorunuz. Sağlıklı ve medeni boşanmalar dilerim.
Peki "sayın mağdure" nasıl isterseniz:)Bu kadar uzun uzun yazmanızın sebebi:
1. Yaranıza basmışım ve çok acıtmışım.
2. Boş vaktiniz epey fazla. Buraya bile böyle uzun yazıyorsanız gerçek hayatta nasılsınız kim bilir?
Yazdıklarınız inanın umurumda değil. Benim sizin kadar boş vaktim yok. Hiçbirine cevap vermeye çalışmayacağım. Yukarıya yazdıklarınız nasıl bir kadın olduğunuzu ortaya koyuyor zaten. Sizi mükemmelliğinizle baş başa bırakıyorum. Hoşça kalın!