• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Ertuğrul Bayam Şiirleri

Buruk Şiir

Sana çiçeklerle dolu bahçemden
Bir buruk şiirimi okuyacağım
Bilirsin
Aslında okumayı sevmem,yazmak kadar
Buraları terkedişin çok oldu
Tohumken ektiğin zakkum pespembe açtı
Boyumu geçti neredeyse

Ben hep oturup burada
Sana sevgiyle başlayan,ama
Buruk ve hüzünle biten şiirler yazdım
Kaç tane olduğunu sorma.bilmiyorum
Sabahları penceremi açtığımda
Bir güzel koku sarıyor odamı
Senin yaprak yaprak kokularını
İşte diyorum,
Yine yalnızsın tuğrul
Ne gelen var,
Ne giden
Telefonlara bakıyorum bir müddet
Ve sonra
Biliyorum çalmayacağını
Gün günü izliyor geceler içersinde
Ben bekliyorum bir fidan gibi yağmuru
Ama kuruyorum,çorak saksı içerisinde

Dün duvara resmini çizdim
Ve karşısına geçip
Neden,
Neden gittin dedim
Ama suskun bakışların
Bir kez olsun cevap vermedi

Oturdum tam karşına
Elimde buruk şiirlerim ağladım
Aslında okumayı sevmem bilirsin
Ama buğün
Her günden yalnız hissettim kendimi
Ve her günden çaresiz
Yıllardır ne kahvaltı ediyorum
Ne de adam gibi lokma geçiyor boğazımdan
Hep aklıma düşüyor gülüşlerin
Boğazım düğümleniyor

Buğün seninde sevdiğin,
Kaynamış mısır alacağım
Geçip karşına yiyeceğim
Sonra yaklaşıp o buz gibi duvara
Senin dudaklarını ısıtacağım

Sana çiçeklerle dolu bahçemden
Bir buruk şiirimi okudum
Beğenmeni ümit ederim
Ama bunu sana gönderemem
Evde eşinle kavga etmemelisin
Belkide,
Belkide
Boyumca büyümüş zakkumundan bir yaprak,
Göndermeliyim isimsiz mektubumda
O zaman nasılsa anlarsın
Seni hala içimde yemyeşil tuttuğumu

17,02,2006
sen koca odalı evlerde çocuklarınla ilgilen
ben buruk şiirler yazayım sana

ERTUĞRUL BAYAM
 
Seninle Olmayı Özledim


Dudaklarının
Özlemi var
Vücudumda

Kokunu arıyor
Tüm benliğim
Sıcaklığınla kavuruyor kalbimi
Tarifi imkânsız hasretin

Eş tutamıyorum gökyüzüyle
Gözlerinin rengini
Sohbetinde aldığım hazzı
Bulamıyorum hiç kimsede


17.02.2006
Seninle bir gün
Her hangi bir yerde
Olmayı özledim

ERTUĞRUL BAYAM
 
Sensizlik

son bir sigara yaktım geceye
seni cigerlerime çeker gibi
uykusuz bıraktım gözlerimi
sensizliği öğrensinler diye

bıraktım düşlerimi bir kenara
şiirlerimi,uykularımı bıraktım
sımsıcak yatağım bir kenarda
onlar da bensizliğe alışsınlar diye


18,02,2006
ben sensizliğe doydum artık
bana bir parça umut şimdi
ansızın bir gün gelişin..

ERTUĞRUL BAYAM
 
Biz Olamadık

sen
ben
yaklaşık bir ömür
mutlu olabilirdik
sen
ben
biz
olabilirdik
çoğalabilirdik
aile gibi
sımsıkı sarılıp
birbirimize
daha bir sevebilirdik
kahrolası yaşamı
oysa
sen
ben
olarak
kaldık
biz olamadık
çoğalamadık yani
bir aile gibi
masalların sonlarındaki gibi
insanların yüzlerini asla güldüremedik
bir basit kalemle
hayatımızı dostlarımızın önünde
birleştirerek

sen
ben
onlar gibi
ayrılığı seçtik
yalnızlığın treninde
vagonlar gibi
bir oraya
bir buraya çekiştirildik
tek düze aşklarda
sen
ben
biz olamadık
çoğalamadık yani
tıpkı bir aile gibi
sen sen kaldın
ben ,sen
zaten ben seni severken
ben hiç bende olamadım ki
sen diye öldüm hep

05,02,2006
sen
ben
biz
olamadık

ERTUĞRUL BAYAM
 
Salına Salına (bOŞ eV)



Bir gezen olmalı evde, salına salına
Gözlerime bakıp
Bir hoş geldin diyen,
Hiç konuşmadan her şeyi anlatabilen
Bir can,
Bir nefes olmalı.
Uykulardan uyandığımda
Yalnız olmamalıyım koca yatakta
Günaydın diyen bir ses
Gözlerimi açtığımda
Tebessüm eden bir yüz olmalı.

30,05,2006
İçimde senin için yanan bir kalp varken
Isıtamadım sensizliğin odalarını

Ertuğrul Bayam
 
Olamıyorum Sensiz



Durduramıyorum
Hep kayıp gidiyor elimden
Gözlerimi açıyorum
Düşlerden uyanmışım
Zamanı durduramıyorum
Ağlıyorum...

Sevemiyorum kimseyi
İhanetim oluyor gülüşlerim
Aldatmış sayıyorum,
Aklıma takılınca sen
Ki hiç çıkmıyorsun aklımdan...

Uyuyamıyorum
Dönüp duruyorum yatağımda
Kitaplar okuyorum sayfalarca
İnan anlamıyorum
Saçların sayfaların arasında
Dağılıyor tüm kelimeler.
Uyuyamıyorum

Söyleyemiyorum
Rüyalarıma girdiğini
Sevdiğimi seni
Özlediğimi Kahkahalarını
Ağır ağır kanıyor içimde yüreğim
Söyleyemiyorum...

Bağıramıyorum
Cevapsız tüm sorular bende
Oynatıp dudaklarımı
İki kelimeyi sana
Özgürce,
Bağırarak
Yırtarak gırtlağımı
Bağıramıyorum.

Konuşamıyorum
Geçip karşısına aynamın
Gözlerime bakıyorum bir müddet
Islanıyor damla damla
Sırlı aynam.
Hıçkırıyorum,
Tutamıyorum kendimi
Konuşamıyorum...

Ölemiyorum
Denedim kaç defa
Ne yüksekler,
Ne en keskin bıçaklar
Kesemiyor ruhumu
Atlasam düşemiyor
Kessem kanayamıyorum
Bir türlü
Ölemiyorum

01.01.2006
Saat:
Sabır
Çift taraflı bir aldatmaca sadece
Beklemeler yalan oluyor
Gelmeler ertelenince

Ertuğrul Bayam
 
İnsan Kaç Kez Sever?



İnsan kaç kez sever?
Kaç kez yutkunamaz ayrılığı?
Ellerini uzattığında tutulmasını,
Dudaklarında hissetmeyi aşkı
Kaç kez ister? Kaç kez dilenir?


15,08,2006
Yokluğunda
Gülüşlerinin rüzgârın da
Sensizliğe sürüklenen
Hazan yaprağıyım
 
Davacı



Dava açtım sana
Bir aşkın
En yüksek mahkemesinden
Ellerine
Ayrılığın kelepçelerini taktım
Ayaklarına
Yalnızlığın prangalarını
Suçlu sensin, davacı ben
Bir ömür hapsettim seni
Gönlümün zindanlarına.
Ne hakim karşı çıkabildi
Ne jüri, ne diğerleri
Sen benimdin
Ben hapsettim seni

Dava açtım sana
En yüce divandan
En adi suçtan
Sadakatsizlikten
Mahkûmiyetinin ilk ağır bedeli
Bensizlik olarak karar verildi

21 ağustos 1998 cuma
Düzenleme.

Ertuğrul Bayam
 
Gittin Sen



Gittin sen
Ben kaldım sensizliğin
Gerçeğe hiç dönüşmemiş
Rüyalarında sımsıcak,
S e n i n - g i b i..

Hüzünlerim çıkıverdi ansızın
Yıldızlara emanet bıraktığım
Ağrılarım çoğaldı,
Bir adım yaklaştı,
Seni
Tanıdığımda uzaklaşan,
Y a l n ı z l ı ğ ı m..

Sen gittin
Yarım kaldı şiirlerim
Oysa daha yeni başlamıştım
Ne çok şiirler vardı
Y a z ı l m a y ı - b e k l e y e n..

Doğmamış çocuklarımıza
Gözlerinin rengine
Düzenine hayatının
Güzelliğine ayrılmış
Ne çok şiirlerim vardı
Y a r ı m - k a l d ı

Ben sensiz
Ne yapacağım?
Kime şiirler yazacağım?
Kim ısıracak kolumu?
Kim kızacak?
Uykusuz bıraktığım vakitler
Kim gülecek?
Kim dinleyecek? ,
B i r - n e b z e - ö y k ü m ü

Sen gittin
Çöktü üzerime
Taşıması zor külfeti sensizliğin
Yine boş boş oturacağım
Banklarında sahillerin
Yine dikeceğim gözümü
Bir an ayırmaksızın
Ölümlere..
Biliyorum
Düşünmemi bile istemezdin
Oysa yoksun artık
Düşüneceğim
Ö l ü m l e r i.

Kim hastalandığımda
Üzerime titreyecek
Kim tavsiyelerde bulunacak,
Uyumam için,
Kim mesajlar çekecek,
Günaydın diye
Günlerimin anlamı
Bembeyaz parmaklarıyla,
K i m?

Sen gittin
Yarım kaldım.
Bir yanım sende kaldı
Arayıp ta isteyemediğim.
Artık şiirler bekleme benden
Ş a i r - d e ğ i l i m

Korkmaktı beni sevmek
Biraz olsun,
Biliyorum,
Ayrılınca ağlamaktı
Yine nadasa bırakmaktı acı çeken yüreğini
Yeni bir beraberlik
Midende ağrı
İ ş t a h s ı z l k t ı - k u ş -s ü t ü - e k s i k - s o f r a n d a

Bende yalnızlıktı
Boş duvarlarda
Kimsesiz evde konuşmaktı,
Deli gibi
Mezarlığa bakan penceremde
Ölümdü..
Anlayan tek dosttu şiirler
İfade eden hüzünlerimi
Sendin bir de
Heyecanla sabahı okumanı beklediğim
Ş i i r l e r i m i.

Farklı bir tattı yakaladığım
Seninle
Sıyrıldığımı sanmıştım
Hayatımda yer etmiş ayrılıklardan
Neyse,
Böyle sayfalarca gitmesin şiir
Bitsin...
Yazılması gereken yerde,
Yeniden bulursun şiirlerimi
Zamanı gelince
Şimdilik yokum bir müddet
Beni beklediğin,
Heyecan neşe veren saatlerde
Bir müddet,
Dinlemeliyim hüzünlerimi
Sormalıyım tekrar
N e y d i - i s t e d i k l e r i...

Sen gittin nasıl olsa
Bir müddet anlamsız
Bir müddet yabancı şiirler
En azından mutlu olanlar..

Hadi ben kaçtım hayatından


24,12,2005
D.23,03,2006
Yinede bekleyeceğim seni
Sabahın ilk ışıklarına kadar
Olurda gelirsen
Seninim tekrar
Sakın unutma.....

Ertuğrul Bayam
 
Kukla



İstediğin,
Yöne çek beni,
İstersen,
İp bağla kollarıma,
Güldürecekse
Kukla misali oynat beni.

Neşen kaçarsa,
Kırmızı boya sür burnuma
Uzun uçlu pabuç giydir
Palyaço yap beni.

Ağlayacaksan
Koy başını omzuma
Ellerimden tut
Ağla hadi...

Bağıracaksan
Azarla beni
Çocuklar gibi,

Seveceksen
Bırak kadınlığını
Sev hadi
Adam gibi.

25.03.2006
Ama
Ne olur
Bir kez olsun
Kırma!
Seni seven kalbimi

Ertuğrul Bayam
 

Ailem Hayatım Ve Sen



Biz on bir kardeşiz,altı kız beş erkek.
Çoğumuz tam olarak babamızı bile tanıyamadan
Elimize tutuşturulan siyah beyaz bir resminle avunduk.
Hep babamızı özlediğimizde
Amcamıza bakardık baba yarısı diye
Ama artık amcamızın da resmine bakarak avunuyoruz.
Böyle yılları yıprattığımızı zannederken
Geriye baktığımızda yıprananın biz olduğunu anladık.

Birkaç ablam evlendi önce
Sonra kavgalarımız azaldı
Pazar kahvaltılarımız vardı
Çatalların havada uçuştuğu
Annemin evlatlarına bir şey olacak diye
Haykırmaları ve bayılmaları vardı.

Gülsuyu'nda bir evimiz vardı.
İçinde çocukluğumuzun sevimli günleri
Tahta zeminine sakladığım misketlerim vardı.

İki tarafı bahçeli
Ön kapısında bembeyaz güller
Arka bahçesinde mısırlarımız,kuyumuz
Uzun kavaklarımız vardı.
İçim içime sığmazdı o evde, mutlu olurdum
Ve bir gün o baba yadigarı evimiz yandı.
İçimdeki çocuk ağladı.
Renkli hatıralarım simsiyah bir kül oluverdi sonra
Ne misketlerimi bulabildim
Ne bir daha beyaz güllerimiz açtı.
Öylesine sustu yıllarca bizimle dertleşen
Göz yaşlarımızın saklı evi.
Çok ihtiyacım vardı bir dosta
Ama sen yoktun...

Yeni bir mahalleye taşındık
Eski eve nazaran biraz lüks
Gençliğimi,o mahallede büyüttüm
Aşkımı iki sokak ileride.
Sonra seni gördüm hayatım değişti

O günlerde duvarlara seni sevdiğimi yazardım
Pencerenden görebilicegin her duvar dolmuştu.
Akşamları arkadaşlarla toplanıp
Gizli gizli sigara içerdik
Ve ben sana duygu yüklü şarkılar okurdum.
Ama cama sen değil hep annen.çıkardı
Ve ben utanırdım.

Büyüdükçe sevgimin derinliklerini keşfettim
Seninle gittiğimiz o pikniklerde
Yemyeşil çayırlara uzanıp
Senin bana uzattığın
Tereyağlı ekmeği yerken
O anın hiç bitmemesini isterdim

Sonra aradan yıllar geçmiş
Bunu yeğenlerim asker olunca anladım
Ağbim evlendi,sonra ablam
Ağbim ablam derken ben kaldım
Birde ufaklık.
Tabi artık ona ufaklık denebilirse
Büyüdü asker oldu

Annem onca evladını evlendirmenin rahatlığıyla
Bazen mutlu oluyor bazen ağlıyor

Tam sevmeye başlarken hayatı
Yaşlı ananemizin körlüğünden faydalanan ölüm
Bir sabah beş kat aşağı dikti bizi
Bir daha çıkmak istemedim o balkona
Ne gözümde yaşam var artık
Ne günün doğması mutluluğa
Bir elime yıldızlara emanet bıraktığım hüzünlerimi aldım
Diğerinde senin ilgisizliğini
Yine aynı yalnızlığın kapısındayım işte

Sana en çok ihtiyacım olduğu bir akşam,
Camınızda satılık yazısını gördüm
Sonra kopkoyu karanlıkta kayboldun sen.
Duvarlardaki yazıları sildim önce
Sonra göz yaşlarımı
Artık sigara tat vermiyor
Şarkılara da küstüm.

Büyüdükçe sevgimin derinliklerini keşfettim
Sensiz uzandığım boş çayırlarda
Şimdi yıllar geçmiş o günlerin üzerinden
Duydum ki sen evlenmemişsin..

Gece şu an soğuk
Evde sessizlik hakim
Annem namazını kılıp yattı.
Düşünüyorum da nereye geldik
Ben sokak serserisi gibi gezerdim
Annem camda sabah ederdi.
Sanki evlenen kurtulmuş sanırdım.
Sonra evlenenlere baktığımda
Aynı kavgaları gördüm
Çoluk çocuk hep aynı.

Ben boş hayatın o boş günlerinde,
Seni unutmak için gittiğim şehirlerde
Hep yazısız duvarlar gördüm
Beton girmemiş dağlık yerlere gittim,
Ne çare görünce o yemyeşil manzarayı
Sen geldin aklıma,

Köyümde-sapsarı Sakarya nehri
Uzun fındık bahçelerinde
Şehir görmemiş dostlarım vardı
Onlarla gölde balık tutar
Dağlara odun kesmeye giderdik
Tatmadığım anlardı onlar

Günler ağır hareket ederdi.
Bu zamanlarda kendi kanımdan birçok kişiyi gömdüm
Şerefiye'nin sararmış çamlarının, otlarının altına.
Ve ağlayan akrabalarımı teselli ettim
Dayanmaya çalıştım
Yaşamın zorluklarına
Ve sen yine yoktun beni teselli etmek için.

Izdırap şeritli yolların
Gişelerinde kaybettim gözlerini
Ve bir daha anımsayamadım rengini.
Sonra gökyüzünde simsiyah bir bulut gördüm
O sel gibi yağmurun öncesinde
Ama sen yine yoktun.

Şimdi,ise
Her şeyiyle hayat zor hepimiz için
Artık eve erken geliyorum
Geç geldiğim zamanlarda annem ağlıyor

Bulduğumu sandığım denizin dalgalarıydı göz yaşlarım
Umut dolu bacaların tütüşü beni hayata bağladı
Havaların çekilmez soğurundan kaçıp
Eve kapandığımda anladım
Ailemin bu denli sıcak olduğunu
Bir vapur çığlığını çağrıştırdı
Martıların yalnızlığı
Uzaklara öylece bakışımı
Beklentilerin koynundaydım yıllardır
Sevgi denilen duygu beni hayata bağladı..

Birkaç arkadaşı toplayıp
Kaplıca’daki çay bahçesine götürüyorum
Herkes çok seviyor burayı
Ama kimse daha önce seninle geldiğimi bilmiyor
Birkaç bambu masa
Bir kaç sandalye dışında
Birde yaşıyorlarsa simit attığımız martılar..
Arabada oturduğumuz saatleri anımsıyorum hep
Camların nefesimizden buğu yapması
Heyecanlandırırdı ikimizi
Bana sarılıp uyuyuşlarını
Sevişlerini birde deli gibi.

Çamlıca da boğazı gören tepelerde
Şimdi seni arıyorum
Şu koskoca istanbulda
İnsanların birbirine karıştığı
Kalabalık ada vapurlarında
Ve Haldun Taner tiyatrosunun önünde
Sevgilisini bekleyenlerin arasında
Ben kendimi yalnız hissediyorum
Tek başıma rıhtımda balık tutuyorum
Yakaladıklarımı öldürmeden
Yaşamın sularına bırakıyorum.
Sonra sonbahar geliyor ansızın
Ağaçlardan solgun ve kupkuru döşüyor yapraklar
Bahara inat bir kaçı çiçek açıyor
Ve sen yoksun yine baharda yanımda
Şimdi çizgiler aşılmış gibi geliyor bana
23 yiyen kaybedilen onlarca akraba
Bir saksıda solmuş gibi çiçek
Kalkmış saatler önce yaşamın gemisi
Ne senden bir şey kaldı artık
Ne her akşam yediğimiz kokoreç
Mısırcımızda yok sahilde
Yoksa sana doğum gününde aldığım vak vak gibi
Bir kenara mı atıldım mı canım.

O günlerde duvarlara seni sevdiğimi yazardım
Pencerenden görebilicegin her duvar dolmuşu
Akşamları arkadaşlarla toplanıp
Gizli gizli sigara içerdik
Ve ben sana duygu yüklü şarkılar olurdum
Ama cama sen değil
Hep annen çıkardı
Ben utanırdım...

Pazar kahvaltılarımız vardı
Çatalların havada uçuştuğu
Annemin evlatlarına bir şey olacak diye haykırmaları
Bayılmaları yok artık.
Tıpkı
Amcamın,İlhan Ağbinin,Şehnazın Sedat Agbimin
Beyza nın Ananemin ve Babamın olmadığı gibi canım
Sende yoksun..

31,temmuz,1998 Cuma

Ertuğrul Bayam


 


Kolay mı?



Kolay mı
Sensizliğin sokaklarında dolaşmak
Başı boş,avare,
Deli gibi?


Yokluğunda düşünüp seni,
Ulaşamamak varlığına.
Güzelliğine şiirler yazmak
Alışmak sensizliğe
Söyle,
Kolay mı?

Uyku görmemiş gözlerime
Gözlerini unutturmak
Ellerime yokluğunu anlatmak
Söz dinletmek yüreğime
Söyle,
Kolay mı?



28,09,2006
Gitmek,
Uzaklaşmak
Bitirdi mi bana özlemini?
Ve bensiz kalmak
Unuttura bildi mi beni?

Ertuğrul Bayam
 
Şimdi Gidiyorum



Şimdi gidiyorum
Bir rüzgâr, bir bulut gibi
Kül rengi yalnızlıklara
Senden, gülüşlerinden yitik
Bir şiirin en hüzünlü mısralarına

Bir nehir çağladı
Aktı farz et sular.
Bir kuş havalandı
Uçtu düşün uzaklara.
Öylesine kırgın,
Öylesine mahzun.


 
Yüzünü Çizebilmeyi İsterdim Bulutlara



Yüzünü
Çizebilmeyi isterdim Bulutlara
Masmavi bir kalemle
Ve gözyaşlarımla ıslatabilmeyi,
Beni her gördüğünde
İfade etsin diye
Gözlerindeki ışıltıyı,

28,04,2006
Biliyorum
Ne yüzünü görebileceğim
Ne ışıltısını gözlerinin
Ben sende son bulacağım
Sen benden gittiğinde.



 
Adım Yok



Adı yoksa
Kendi de yok mutluğumun.
Ben bir tek,yalnızlıkları tanırım
Sensiz geçen geceler,
Bol bölünen uykularda.

Adı yoksa aşkın
Kendi de yok hayatımda
Onsuzluktur benim adım
Ben bir tek
Hüzün diye çağırılırım


 
Tuğrul'un Sevdiği Kadın



Kıyamam ben sana,
Kör kuyulara kapatamam güzelliğini
Mısralarda kalmamalı bakışların
Tanımalı herkes seni
Duymalı, hissetmeli
Ben öleceğim nasılsa bir gün
Sırf bu yüzden
Öğrenmeli herkes
Tuğrul'un sevdiği
O muhteşem kadını


 
Sensizliğin Mısraları



Düşümde gördüm
Bir vapurun çığlığında
Martı oluşumu,
Denizin üzerinde
Sana kanat çırpışımı.
Ve sahil boyu sarıp seni
Bizli hayaller kurduğumuzu

Şimdi
Düşle gerçek arası bir acı
Durmadan içimi acıtıyor
Ne ben sana kanat çırpabiliyorum
Ne de artık senin,
Sahil boyu sarışların var

Oysa
Doğacak her günümün
Merhabası olacaktı
Uykusuz yatağımızda
Bir küçük dokunuşu dudaklarının

29.09.2006
Şimdi Ben
Şiirlerime diziyorum
Sensizliğin mısralarını

Ertuğrul Bayam
 
Anlayamazsın 1



Çok uzaklarda bir dağ evi olsam
Gölün kenarında sazlıkların arasında
Çok özlesen orayı gelmek istesen
ama gelemesen
O dağ evi ben olsam
sen bunu bilmesen..




Anlayamazsın 2



Sonra
Bir kalın roman olsam
Alsan eline
kuytusuz gecelerde açsan okusan
Duygulansan
uykusuz kalsan benim için
ama
O romanın ben olduğumu hiç bilmesen



Anlayamazsın 3



Bir ayna olsam
geçsen karşıma seyretsen beni
Seyretsen kendini
Gözlerimin içine bakar gibi
baksan gözlerine
Ama
hiç farketmesen ben olduğumu





Anlayamazsın 4



Soğuk kış gecelerinde soba olsam
Otursan yanı başıma ısıtsam seni
Sonra camda buğu olsam
İsmini yazsan kalpler çizsen üzerime
Ama sen bunu bilmesen

Anlayamazsın 5



Evinin karşısında bir ağaç olsam
Dallarım kurusa dökülse
En azından bir tanesi balkonuna düşse
Bassan üzerime kırılsam
canımı yaksan
Ama sen bunu hiç bilmesen


Anlayamazsın 6



Binlerce kalp çizsem gökyüzüne
Kocaman kalpler
Büyük bir kasırga gelse dağıtsa hepsini
En azından bir tanesi pencerene düşse
Alsan eline kıpır kıpır çarptığını farketsen
O kalp ben olsam
Sen bunu hiç bilmesen



Anlayamazsın 7



Sonra
Bir takvim olsam
Hergün koparsan beni
yaprak yaprak
Canımı acıtsada
her gün eline dokunabilsem keşke



Ertuğrul Bayam
 
VEDA 2


Son görüşmemizdi bugün seninle
Son beraberliğimiz
Son dokunuşlarımız birbirimize
Seni öpüşüm son

Dayanamayıp ayrılığın o zor haline
Seni ağlarken görüşüm son
Nasıl unuturum ben
Seni evin yokuşunda bırakırken
Hıçkıra hıçkıra ağlamanı
Yolun sonunda kaybolana kadar,gözyaşlarımı nasıl

Hakkını helal et diyorsun
Hissettiklerimi nasıl unuturum
Bu tarihi hafızama kazıyacağım
28 şubat doğum günün
Ve 9 mayıs ayrılık günümüz

Seni şimdiden özledim
Şimdiden dayanamayıp arayacağım
Ama yapmamalıyım
O gözlerini tekrar yaşara boğup
Acılar tattrımamalıyım
Bitmeli
Ne kadar zor bu kelimeyi sarf etmek
Bir bilsen
Sana kal demeyi o kadar isterdimki
Ama diyemem

Öylece ağlaya ağlaya kayboldun
Bana koşarak geldiğin sokaktan
Ben ahhh, Ya ben
Kalakaldım boşlukta ne yapacağımı şaşırdım
Bu kadar kolaymıydı herşeyi bitirmek,


ŞİMDİ MERAK EDİYORUM
ACABA HALA AĞLIYOR MUSUN ?

9 Mayıs 2003

Ertuğrul Bayam
 
Rüzgar



Bir rüzgarla koptun
Sen benden
Ve
Ben
Hala
O rüzgarı bekliyorum
Bana dönmen için


Ertuğrul Bayam
 
Back