- 20 Haziran 2016
- 3.702
- 7.899
-
- Konu Sahibi velvetrose
- #41
Valla kardeşim bu sene sınava girdi zaten konservatuar okumak istiyordu. Kazansaydı bile sonu hüsran. Kazanamadı evde yatıp bilgisayar oynamaktan. Annem de ona artık maddi destek olmak istemediğini, çalışması gerektiğini söyledi. Çünkü babam destek olmuyor annem de kazık kadar çocuğa para vermek zorunda değil. Ben zaten vermem kendime göre harcamalarım var, yeni evliyim. Sonra işe girdi restorant tarzı bir yere ikinci gün çıktı. Sonrasında bir aya yakın tekrar evde yattı. Bu hafta bir fabrikaya başladı üçüncü gün ben yapamıyorum dedi çıktı. Sözde kafe gibi bir yere girecekmiş garson olarak ama boş. Bizimkinde çalışma poposu yok. Annem çok alıştırdı onu el bebek gül bebek olmaya. Aynı zorlukları ben yaşadım ama kimse beni düşünmedi çünkü ben güçlüydüm. Kendime bir hayat kurdum. Şimdi bir firmada yönetici olarak çalışıyorum. Dün bana diyor ki ee abla sen masa başı çalışıyorsun ben demir taşıyorum. Kusura bakma dedim ben beş sene kız başıma farklı bir şehirde üniversite okudum, mühendis oldum, ana dilim gibi İngilizce biliyorum. Tabi ki bir farkımız olsun. Bozuldu ama bu onun kendi seçimi. Bakalım şimdi ne yapıcak bilmiyoruz ama açıkçası ben ilgilenmiyorum. Çünkü artık annemin ağlamalarından, kardeşimin bağırmalarından bıktım.Evet çok haklısınız. Zaten şu anda çocuğum yok ama aklımda sürekli çocuğum olduğunda ne yapacağım, böyle mi devam edecek çünkü dediğiniz gibi kendi çocuğumdan başka kaç kişiye ebeveynlik yapabilirim ki? Eşim de zaten gereğinden fazla sabır gösterdi onun yerinde başkası olsaydı çoktan resti çekmişti. Şimdi sizin durumlar nasıl peki? Kafanız biraz rahatladı mı
Bazen bana da benim hayatımı zaman zaman kıskanıyor gibi geliyor, ne zaman yurt dışına çıksam hep bir huzursuzluk ya istediğim şeyi aramadın beni umursamıyorsun muhabbeti ya da başka bir şey.. ben hep anlamaya çalıştım ama hiç sırt dönmedim, ama artık gerçekten sabrımın tükendiği yerdeyim.Valla kardeşim bu sene sınava girdi zaten konservatuar okumak istiyordu. Kazansaydı bile sonu hüsran. Kazanamadı evde yatıp bilgisayar oynamaktan. Annem de ona artık maddi destek olmak istemediğini, çalışması gerektiğini söyledi. Çünkü babam destek olmuyor annem de kazık kadar çocuğa para vermek zorunda değil. Ben zaten vermem kendime göre harcamalarım var, yeni evliyim. Sonra işe girdi restorant tarzı bir yere ikinci gün çıktı. Sonrasında bir aya yakın tekrar evde yattı. Bu hafta bir fabrikaya başladı üçüncü gün ben yapamıyorum dedi çıktı. Sözde kafe gibi bir yere girecekmiş garson olarak ama boş. Bizimkinde çalışma poposu yok. Annem çok alıştırdı onu el bebek gül bebek olmaya. Aynı zorlukları ben yaşadım ama kimse beni düşünmedi çünkü ben güçlüydüm. Kendime bir hayat kurdum. Şimdi bir firmada yönetici olarak çalışıyorum. Dün bana diyor ki ee abla sen masa başı çalışıyorsun ben demir taşıyorum. Kusura bakma dedim ben beş sene kız başıma farklı bir şehirde üniversite okudum, mühendis oldum, ana dilim gibi İngilizce biliyorum. Tabi ki bir farkımız olsun. Bozuldu ama bu onun kendi seçimi. Bakalım şimdi ne yapıcak bilmiyoruz ama açıkçası ben ilgilenmiyorum. Çünkü artık annemin ağlamalarından, kardeşimin bağırmalarından bıktım.
Sizin göreviniz evlat olmak. Hastalıkta, üzüntüde yanlarında olmak. Her seyahatinizde kardeşinizin istediği şeylere bütçe ayırmak zorunda değilsiniz. Kazandığınız parayı ona harcamak zorunda değilsiniz. Birikim yapın. Çocuğunuzun geleceğini düşünün. Aynı durumda eşiniz olsa aynı anlayışı gösterir miydiniz? Ben şahsen göstermezdim. O yüzden mesafeyi baştan çektim. Çünkü zaten çocukluğumu yaşayamadım. Yetişkinliğimi de onlara heba edemem. Çocuk sahibi olmak istiyorum ilerleyen zamanlarda. Tek sorumluluğum o olacak. Aileme psikolog olmaktan yoruldum.Bazen bana da benim hayatımı zaman zaman kıskanıyor gibi geliyor, ne zaman yurt dışına çıksam hep bir huzursuzluk ya istediğim şeyi aramadın beni umursamıyorsun muhabbeti ya da başka bir şey.. ben hep anlamaya çalıştım ama hiç sırt dönmedim, ama artık gerçekten sabrımın tükendiği yerdeyim.
Bir de inanır mısınız benim gibi başka insanların olduğunu bilmek iyi geldi, belki kötü niyetli bir bakış açısı ama.. Böyle zamanlarda insanın algıları biraz farklı çalışıyor, nasıl desem sanki etrafımdaki her aile çok mutlu, ailenin her bir ferdinin rolleri olması gerektiği gibi bir tek biz böyleyiz. O zaman gerçekten ruhum daralıyor..
Size de buradan kocaman sarılıyorum, tıpkı ben de sizin gibi çocukluğumu yaşayamadığım için.. yine de her şeyin yoluna girdiği bir aileyi düşünme umudum hiç azalmayacakSizin göreviniz evlat olmak. Hastalıkta, üzüntüde yanlarında olmak. Her seyahatinizde kardeşinizin istediği şeylere bütçe ayırmak zorunda değilsiniz. Kazandığınız parayı ona harcamak zorunda değilsiniz. Birikim yapın. Çocuğunuzun geleceğini düşünün. Aynı durumda eşiniz olsa aynı anlayışı gösterir miydiniz? Ben şahsen göstermezdim. O yüzden mesafeyi baştan çektim. Çünkü zaten çocukluğumu yaşayamadım. Yetişkinliğimi de onlara heba edemem. Çocuk sahibi olmak istiyorum ilerleyen zamanlarda. Tek sorumluluğum o olacak. Aileme psikolog olmaktan yoruldum.
İşte önemli detay bu, evlat rolünde olmak ve psikolog gibi dert tasa ile peşlerinden koşmamak.Sizin göreviniz evlat olmak. Hastalıkta, üzüntüde yanlarında olmak. Her seyahatinizde kardeşinizin istediği şeylere bütçe ayırmak zorunda değilsiniz. Kazandığınız parayı ona harcamak zorunda değilsiniz. Birikim yapın. Çocuğunuzun geleceğini düşünün. Aynı durumda eşiniz olsa aynı anlayışı gösterir miydiniz? Ben şahsen göstermezdim. O yüzden mesafeyi baştan çektim. Çünkü zaten çocukluğumu yaşayamadım. Yetişkinliğimi de onlara heba edemem. Çocuk sahibi olmak istiyorum ilerleyen zamanlarda. Tek sorumluluğum o olacak. Aileme psikolog olmaktan yoruldum.
Bazen bana da benim hayatımı zaman zaman kıskanıyor gibi geliyor, ne zaman yurt dışına çıksam hep bir huzursuzluk ya istediğim şeyi aramadın beni umursamıyorsun muhabbeti ya da başka bir şey.. ben hep anlamaya çalıştım ama hiç sırt dönmedim, ama artık gerçekten sabrımın tükendiği yerdeyim.
Bir de inanır mısınız benim gibi başka insanların olduğunu bilmek iyi geldi, belki kötü niyetli bir bakış açısı ama.. Böyle zamanlarda insanın algıları biraz farklı çalışıyor, nasıl desem sanki etrafımdaki her aile çok mutlu, ailenin her bir ferdinin rolleri olması gerektiği gibi bir tek biz böyleyiz. O zaman gerçekten ruhum daralıyor..
Bazen bazı şeylere biraz kayıtsız olabilmek gerekiyor hayatta. Belki de biraz bunun üstüne çalışmam gerekliİşte önemli detay bu, evlat rolünde olmak ve psikolog gibi dert tasa ile peşlerinden koşmamak.
Bir arpa boyu gidilmez tersi olursa. Üstelik konu sahibi kendi hayatından da olur mutsuz bir hayat yaşar
bende masabaşı çalıştığım için yatıyorsun diyorlar sanki oralara havadan geldik. babam bile bunu söylüyor. demekki herkeste var bu olay. artık akıllandım ya. aile bile bir yere kadar. o kadar yalnızız ki bu hayatta. sadece kendimiz varValla kardeşim bu sene sınava girdi zaten konservatuar okumak istiyordu. Kazansaydı bile sonu hüsran. Kazanamadı evde yatıp bilgisayar oynamaktan. Annem de ona artık maddi destek olmak istemediğini, çalışması gerektiğini söyledi. Çünkü babam destek olmuyor annem de kazık kadar çocuğa para vermek zorunda değil. Ben zaten vermem kendime göre harcamalarım var, yeni evliyim. Sonra işe girdi restorant tarzı bir yere ikinci gün çıktı. Sonrasında bir aya yakın tekrar evde yattı. Bu hafta bir fabrikaya başladı üçüncü gün ben yapamıyorum dedi çıktı. Sözde kafe gibi bir yere girecekmiş garson olarak ama boş. Bizimkinde çalışma poposu yok. Annem çok alıştırdı onu el bebek gül bebek olmaya. Aynı zorlukları ben yaşadım ama kimse beni düşünmedi çünkü ben güçlüydüm. Kendime bir hayat kurdum. Şimdi bir firmada yönetici olarak çalışıyorum. Dün bana diyor ki ee abla sen masa başı çalışıyorsun ben demir taşıyorum. Kusura bakma dedim ben beş sene kız başıma farklı bir şehirde üniversite okudum, mühendis oldum, ana dilim gibi İngilizce biliyorum. Tabi ki bir farkımız olsun. Bozuldu ama bu onun kendi seçimi. Bakalım şimdi ne yapıcak bilmiyoruz ama açıkçası ben ilgilenmiyorum. Çünkü artık annemin ağlamalarından, kardeşimin bağırmalarından bıktım.
çoğu rol yapıyor bizde öyle. çoğunluk o kadar mutsuz kiBazen bana da benim hayatımı zaman zaman kıskanıyor gibi geliyor, ne zaman yurt dışına çıksam hep bir huzursuzluk ya istediğim şeyi aramadın beni umursamıyorsun muhabbeti ya da başka bir şey.. ben hep anlamaya çalıştım ama hiç sırt dönmedim, ama artık gerçekten sabrımın tükendiği yerdeyim.
Bir de inanır mısınız benim gibi başka insanların olduğunu bilmek iyi geldi, belki kötü niyetli bir bakış açısı ama.. Böyle zamanlarda insanın algıları biraz farklı çalışıyor, nasıl desem sanki etrafımdaki her aile çok mutlu, ailenin her bir ferdinin rolleri olması gerektiği gibi bir tek biz böyleyiz. O zaman gerçekten ruhum daralıyor..
Aslında ailelerimiz o kadar toksik ki. Sadece vefa ve sevgiden bunu göremeyecek kadar kör olmuşuz. Ama hayır bizi dünyaya getirmeyi seçen onlardı. Zaten sevgi vermek zorundalar.bende masabaşı çalıştığım için yatıyorsun diyorlar sanki oralara havadan geldik. babam bile bunu söylüyor. demekki herkeste var bu olay. artık akıllandım ya. aile bile bir yere kadar. o kadar yalnızız ki bu hayatta. sadece kendimiz var
Herkesin kendi hür iradesi var. Biraz iyi olsun isteriz ama karşı tarafın seçimleri hayatını iyi yöne taşıyacak şekilde olmayabilir. İlla okumasına da gerek yok, çalışıp pek hayli hayat kuran dünya insan var ama kardeşiniz gerçek hayatın zorlukları ile karşılaşmamış daha biraz aydınlanma yaşaması lazım artıkBazen bazı şeylere biraz kayıtsız olabilmek gerekiyor hayatta. Belki de biraz bunun üstüne çalışmam gerekli
o kadar saçmalıyorlar ki artık olan vefa ve sevgiyide bitirdiler. bu da büyük başarı yani. görüşmüyorum artık. insan aileye bile belli bir yaşa kadar tahammül ediyormuş bi yerde yeter diyosun ve herşey bir anda bitiyorAslında ailelerimiz o kadar toksik ki. Sadece vefa ve sevgiden bunu göremeyecek kadar kör olmuşuz. Ama hayır bizi dünyaya getirmeyi seçen onlardı. Zaten sevgi vermek zorundalar.
Benim de uzun zamandır ailem için en çok kullandığım terim buydu, “toksik aile”Aslında ailelerimiz o kadar toksik ki. Sadece vefa ve sevgiden bunu göremeyecek kadar kör olmuşuz. Ama hayır bizi dünyaya getirmeyi seçen onlardı. Zaten sevgi vermek zorundalar.
Zaten çok ilerisine bakmaya gerek yok yakın zamanda gördüm bunu. Ben bunları duyacağımı bile bile yaptım ne yaptımsa, güzel bir geri dönüş bile beklemedim yeter ki hayatını kursun iyi olsun dedim. Ama istediği bir şeyle yeteri kadar ilgilenmedim diye, sen ne yaptın ki zaten beni umursamıyorsun oldu yatıp kalkıp onu düşünmüyormuşum gibi. Güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim, umarım her şey yoluna girer diyelim yine de ne diyelimkonu sahibi kendinizi hiç üzmeyin. gün gelecek sen bana ne yaptınki olacak. aranmayacaksınız. zor günde yalnız bırakılacaksınız herkes mutlu mesut hayatını yaşayacak. yaptığınız iyilikler unutulacak yapmasaydın olacak. insallah olmaz tabi ama tecrübe işte
Bazen bana da benim hayatımı zaman zaman kıskanıyor gibi geliyor, ne zaman yurt dışına çıksam hep bir huzursuzluk ya istediğim şeyi aramadın beni umursamıyorsun muhabbeti ya da başka bir şey.. ben hep anlamaya çalıştım ama hiç sırt dönmedim, ama artık gerçekten sabrımın tükendiği yerdeyim.
Bir de inanır mısınız benim gibi başka insanların olduğunu bilmek iyi geldi, belki kötü niyetli bir bakış açısı ama.. Böyle zamanlarda insanın algıları biraz farklı çalışıyor, nasıl desem sanki etrafımdaki her aile çok mutlu, ailenin her bir ferdinin rolleri olması gerektiği gibi bir tek biz böyleyiz. O zaman gerçekten ruhum daralıyor..
Aslında ailelerimiz o kadar toksik ki. Sadece vefa ve sevgiden bunu göremeyecek kadar kör olmuşuz. Ama hayır bizi dünyaya getirmeyi seçen onlardı. Zaten sevgi vermek zorundalar.
İnanır mısınız bugün bile kardeşim tarafından suçlandım. Bende bitti mesela, dilekçe örneği gönderdim al bunu götür okula kaydını sildir ya da ödemek istiyorsanız annemle ödeyebiliyorsanız buyrun ödeyin ben elimi ayağımı çekiyorum dedim.Ikinizin de yazdiklarinda kendimi gördüm. O kadar iyi anliyorum ki. Yalniz olmadigimi bilmek cok iyi geldi. Ben de aileden maddi manevi destek olmadan basarili olmak zorunda kaldim. Sonra da sen güclüsün sen halledersin deyip benden desteklerini iyice cektiler. Oysaki ic dünyam hic öyle degil. Bazen gecmisi düsünüp aileme cok fazla icerliyorum sonra da kendimi suclu hissediyorum. Sonucta dövmediler sövmediler, acikta birakmadilar vs diye. Ama psikolojik olarak cok yiprandim. Sürekli huzursuz bir aile hayati, onlarin problemleri yüzünden büyüdügünü bile anlayamamak... Bu hisleri biriyle paylasmak istiyodum ama anlasilmamaktan korkuyodum. Daha cok seyler var. Kardesimin basarisizligi icin beni sucladiklari bile oldu. Benim basarim onda baski olusturmus vs..
Zaman icinde aslinda kendilerinin de cocuk ruhlu olduklarini anladim. Evlenip sorumluluk alacak olgunlukta degillermis. Problem cözme becerileri yok. Hicbir kararlarinin sorumlulugunu almiyorlar, hep bir suclu ariyorlar. Bunun farkina varmak biraz rahatlatti. Onlardan beklentimi azalttim. Ama icimdeki negatif hislerden tam olarak kurtulamadim.
benim için bitti diyorsanız hiç bir acındırma vs olaylarına artık izin vermeyinİnanır mısınız bugün bile kardeşim tarafından suçlandım. Bende bitti mesela, dilekçe örneği gönderdim al bunu götür okula kaydını sildir ya da ödemek istiyorsanız annemle ödeyebiliyorsanız buyrun ödeyin ben elimi ayağımı çekiyorum dedim.
Ben onunla ilgilenmiyormuşum, tek derdim paraymış, okula gitmekte zorluk yaşadığı bir çözüm bile bulmuyormuşum… halbuki terapi teklifini yapan, saatlerce güzel güzel konuşan ben olduğum halde.
Bitti mesela bende kredisi tükendi. Eşimin kollarında saatlerce ağladım bugün zor teselli etti beni. Ama umarım bundan sonra daha iyi hissederim