- 22 Haziran 2020
- 40
- 105
- 33
Öncelikle merhabalar. Bu yazı Ekşisözlük 'erkekleri çözdüm kadını' başlığından alıntıdır. Haklı bulduğum haksız bulduğum yerleri olmasına rağmen ilgi çekici bulduğumdan paylaşmak istedim.
bir erkeğin gün içerisinde aklına seks, sevişme fikrinin oldukça fazla geldiğini biliyorum. kadınlar olarak bunu anlayabilmemiz çok mümkün değil çünkü vücutlarımızdan salgılanan testesteron miktarı aynı değil. ancak ben fizyolojik yapımızın farklılığı bilinciyle birlikte olduğum adama karşı hiç bunu göz ardı etmiyorum ya da bunu kullanmıyorum. aksine gün içerisinde karşımdaki eğer birlikte olduğum kişiyse şahsen kendim her konuşmanın sonunu sekse getiriyorum ve en edepsiz şekilde onu ne kadar arzuladığımı anlatıyorum. evet belki doğam gereği bunu erkekler kadar sık düşünmüyorum ama erkeklerin bunu ne kadar sık düşündüğünü bildiğim için ve karşımdaki, bu konuyu açmaktan çekinebilir diye ben açıyorum ve sohbeti o şekilde ilerletiyorum.
yatakta erkekler için seksin kalitesi önemli. ancak bir kadın için seks tabu demek. hele ki türkiye gibi bir ortadoğu ülkesiyse. dolayısıyla bu ülkede erkekler konuyu hemen sekse getirirse karşısındakini inciteceğini düşünüyor. üstelik o kadınla birlikte olsa bile istediği fantezilerin bir çoğunu gerçekleştiremiyor. hatta çokça esprisi yapılan bir durum var ki sekste ışıklar, kadının saçları v.s. gibi birçok dış etmen sekse dahil oluyor. bu durumda erkek kadını sekse ikna edene kadar çoğu şey için tükenmiş oluyor ve bir süre sonra bu erkekte, kadına karşı ilgisizlik olarak geri dönüyor. ben bütün bunları bilerek birlikte olduğum adam benden talep etmeden onun dilediği ya da hayal ettiği seksi ona sağlıyorum. kafasındaki en arsız şeyleri dışarı çıkarmasına ve hatta uygulamasına yardımcı oluyorum. erkeğin fizyolojik olarak neyden haz aldığını ve ne gibi fantezileri olabileceğini araştırıyorum. bunu fiziksel olarak birlikte olduğum erkekte de gözlemliyorum, kendi zevk ve hayal gücümü de dahil ederek yatak odanıza renk katabiliyorum. çünkü maalesef erkekler kadında gelecek tepkiyi bilmedikleri için bu konuda çok tedirgin davranıyorlar. mesela oral seksi erkekler kadınlardan daha çok istiyor. bunu bilerek oral seks yaparken birlikte olduğum adamın tepkilerinin, dilimin gezdiği yerlerde nasıl olduğuna dikkat kesilerek her defasında onun hazzı doğrultusunda ilerliyorum. sonunda da yatakta kendine bile söyleyemediği her arzusunu, karşımdaki erkeği anlayarak ben ortaya çıkarıyor ve sınırını aşması için ona yardımcı oluyorum.
erkek beyni kadın beyninden daha düz bir işleyişe sahip. bunu bilerek hiçbir zaman trip atmıyorum, tartışma çıkarmıyorum, haklı olduğumu savunmuyorum. bir şey içim üzüldüysem açıkça lap diye söylüyorum ve vereceği her cevapta empati yaparak, cinsiyet ve yaşam alanı farklarımızı ele alarak onu dinliyorum ve sonunda ne oluyor dersiniz? bir üst noktaya kavgasız gürültüsüz çıkmış oluyoruz. ne karşımdaki ne de ben gereksiz triplerle vakit geçirip ilişkiyi yıpratmıyoruz.
erkekler de kadınlar da hemcinsleriyle geçirdikleri vakitten apayrı keyif alır ancak erkeklerde bu durum daha farklı bir boyuttadır. bunu bilerek arkadaşlarıyla vakit geçirmesi için ben teşvik ediyorum ve hatta gün içerisinde benimle telefon aracılığıyla dahi olsa ilgilenmesini istemiyorum. tamamen arkadaş ortamına odaklanıp keyfini çıkarması için baştan uyarıyorum bile arama diye. çünkü cinsiyet farkı gözetmeksizin herkesin bir birey olduğunu biliyorum. herkesin kendine ait alanlarının olduğunu, keyif aldığı şeylerin ne kadar farklı olabileceğinin bilinciyle yaşıyorum ilişkimi.
erkekler konsol dediğimiz aletlerle idame etirilen oyunlardan çok keyif alıyorlar istisnalar hariç elbette ki. bu konuda kendimi hiçbir zaman bir oyun konsoluyla bir tutup cansız bir varlıkla savaş haline girmiyorum. dilediği kadar, isterse günlerce oyun oynasın sonra bana dönsün trip atmıyorum. nasıl bitirdiysek görüşmeyi aynı samimiyetle devam ediyorum. çünkü ben, bir insanın hayatına girip o insanın hayatından bir şeyler azaltmak için değil, hayatına renk katmak için girdiğimi biliyorum. oyun vaktinden azaltıp bana harcadığı vakti değil bana harcamak istediği vakti birlikte geçirmek istiyorum. erkeklerin de oyunlar konusunda ne kadar hayret verici bir bağımlılığa sahip olduklarının bilincinde olarak karşımdakine sınır koymuyorum. ilgi manyaklığı yapmıyorum. birilerinin hayatına ilgi tatmini için girmiyorum. hele bir erkeğin kimsenin babası gibi davranmak zorunda olmadığını biliyorum.
bu örnekler o kadar çok sürer gider ki. erkekleri çözdüm kadınıyım yazdım başta ama bu tabir bile bana kalırsa yanlış. erkek ve kadın cinsiyeti arasındaki fiziksel farkların olduğunu görebilecek yetiye sahipken; hormonal ve ruhsal farklılıklar olmayacağını düşünecek kadar kendi çıkarlarım doğrultusunda ilerleyip aptal gibi davranmıyorum. ilişkilerin türü ne olursa olsun esas unsur bana kalırsa farklılıkları göz ardı etmeyip, ilişkiyi kendi çıkarlarımıza göre şekillendirmemek. yani erkek arkadaşım diye hayatıma aldığım biri sırf kendi zevklerine benden daha çok vakit ayırıyor diye benim hayatım durmuş olmuyor. ben de o süreçte kendi keyif aldığım şeylere ve arkadaşlarıma vakit ayırıyorum. bu durumda kimse kaybetmiş olmuyor. aksine vıcık vıcık ilişkilerle ilgi boşluğunu doldurma çabasının beyhude bir çaba olduğunun idrakına varıp bunun tadını alınca, her defasında daha bir ‘erkekleri çözdüm kadını’ oluyorum.
ha sonunda bitmiyor mu?
her şey bitiyor.
başlayan her şeyin bir gün biteceğini de bilerek devam etmek her anlamda samimiyetimi ve heyecanımı diri tutmaya yetiyor. hiç bitmeyecekmiş gibi ya da bitmesin diye yaşayarak kendim yormuyorum.
demek ki erkekleri çözdüm kadını olmak erkekler kadar kadınlar için de iyi bir şeymiş ki ben bunu kendime uzun zamandır yapıyorum.
bir erkeğin gün içerisinde aklına seks, sevişme fikrinin oldukça fazla geldiğini biliyorum. kadınlar olarak bunu anlayabilmemiz çok mümkün değil çünkü vücutlarımızdan salgılanan testesteron miktarı aynı değil. ancak ben fizyolojik yapımızın farklılığı bilinciyle birlikte olduğum adama karşı hiç bunu göz ardı etmiyorum ya da bunu kullanmıyorum. aksine gün içerisinde karşımdaki eğer birlikte olduğum kişiyse şahsen kendim her konuşmanın sonunu sekse getiriyorum ve en edepsiz şekilde onu ne kadar arzuladığımı anlatıyorum. evet belki doğam gereği bunu erkekler kadar sık düşünmüyorum ama erkeklerin bunu ne kadar sık düşündüğünü bildiğim için ve karşımdaki, bu konuyu açmaktan çekinebilir diye ben açıyorum ve sohbeti o şekilde ilerletiyorum.
yatakta erkekler için seksin kalitesi önemli. ancak bir kadın için seks tabu demek. hele ki türkiye gibi bir ortadoğu ülkesiyse. dolayısıyla bu ülkede erkekler konuyu hemen sekse getirirse karşısındakini inciteceğini düşünüyor. üstelik o kadınla birlikte olsa bile istediği fantezilerin bir çoğunu gerçekleştiremiyor. hatta çokça esprisi yapılan bir durum var ki sekste ışıklar, kadının saçları v.s. gibi birçok dış etmen sekse dahil oluyor. bu durumda erkek kadını sekse ikna edene kadar çoğu şey için tükenmiş oluyor ve bir süre sonra bu erkekte, kadına karşı ilgisizlik olarak geri dönüyor. ben bütün bunları bilerek birlikte olduğum adam benden talep etmeden onun dilediği ya da hayal ettiği seksi ona sağlıyorum. kafasındaki en arsız şeyleri dışarı çıkarmasına ve hatta uygulamasına yardımcı oluyorum. erkeğin fizyolojik olarak neyden haz aldığını ve ne gibi fantezileri olabileceğini araştırıyorum. bunu fiziksel olarak birlikte olduğum erkekte de gözlemliyorum, kendi zevk ve hayal gücümü de dahil ederek yatak odanıza renk katabiliyorum. çünkü maalesef erkekler kadında gelecek tepkiyi bilmedikleri için bu konuda çok tedirgin davranıyorlar. mesela oral seksi erkekler kadınlardan daha çok istiyor. bunu bilerek oral seks yaparken birlikte olduğum adamın tepkilerinin, dilimin gezdiği yerlerde nasıl olduğuna dikkat kesilerek her defasında onun hazzı doğrultusunda ilerliyorum. sonunda da yatakta kendine bile söyleyemediği her arzusunu, karşımdaki erkeği anlayarak ben ortaya çıkarıyor ve sınırını aşması için ona yardımcı oluyorum.
erkek beyni kadın beyninden daha düz bir işleyişe sahip. bunu bilerek hiçbir zaman trip atmıyorum, tartışma çıkarmıyorum, haklı olduğumu savunmuyorum. bir şey içim üzüldüysem açıkça lap diye söylüyorum ve vereceği her cevapta empati yaparak, cinsiyet ve yaşam alanı farklarımızı ele alarak onu dinliyorum ve sonunda ne oluyor dersiniz? bir üst noktaya kavgasız gürültüsüz çıkmış oluyoruz. ne karşımdaki ne de ben gereksiz triplerle vakit geçirip ilişkiyi yıpratmıyoruz.
erkekler de kadınlar da hemcinsleriyle geçirdikleri vakitten apayrı keyif alır ancak erkeklerde bu durum daha farklı bir boyuttadır. bunu bilerek arkadaşlarıyla vakit geçirmesi için ben teşvik ediyorum ve hatta gün içerisinde benimle telefon aracılığıyla dahi olsa ilgilenmesini istemiyorum. tamamen arkadaş ortamına odaklanıp keyfini çıkarması için baştan uyarıyorum bile arama diye. çünkü cinsiyet farkı gözetmeksizin herkesin bir birey olduğunu biliyorum. herkesin kendine ait alanlarının olduğunu, keyif aldığı şeylerin ne kadar farklı olabileceğinin bilinciyle yaşıyorum ilişkimi.
erkekler konsol dediğimiz aletlerle idame etirilen oyunlardan çok keyif alıyorlar istisnalar hariç elbette ki. bu konuda kendimi hiçbir zaman bir oyun konsoluyla bir tutup cansız bir varlıkla savaş haline girmiyorum. dilediği kadar, isterse günlerce oyun oynasın sonra bana dönsün trip atmıyorum. nasıl bitirdiysek görüşmeyi aynı samimiyetle devam ediyorum. çünkü ben, bir insanın hayatına girip o insanın hayatından bir şeyler azaltmak için değil, hayatına renk katmak için girdiğimi biliyorum. oyun vaktinden azaltıp bana harcadığı vakti değil bana harcamak istediği vakti birlikte geçirmek istiyorum. erkeklerin de oyunlar konusunda ne kadar hayret verici bir bağımlılığa sahip olduklarının bilincinde olarak karşımdakine sınır koymuyorum. ilgi manyaklığı yapmıyorum. birilerinin hayatına ilgi tatmini için girmiyorum. hele bir erkeğin kimsenin babası gibi davranmak zorunda olmadığını biliyorum.
bu örnekler o kadar çok sürer gider ki. erkekleri çözdüm kadınıyım yazdım başta ama bu tabir bile bana kalırsa yanlış. erkek ve kadın cinsiyeti arasındaki fiziksel farkların olduğunu görebilecek yetiye sahipken; hormonal ve ruhsal farklılıklar olmayacağını düşünecek kadar kendi çıkarlarım doğrultusunda ilerleyip aptal gibi davranmıyorum. ilişkilerin türü ne olursa olsun esas unsur bana kalırsa farklılıkları göz ardı etmeyip, ilişkiyi kendi çıkarlarımıza göre şekillendirmemek. yani erkek arkadaşım diye hayatıma aldığım biri sırf kendi zevklerine benden daha çok vakit ayırıyor diye benim hayatım durmuş olmuyor. ben de o süreçte kendi keyif aldığım şeylere ve arkadaşlarıma vakit ayırıyorum. bu durumda kimse kaybetmiş olmuyor. aksine vıcık vıcık ilişkilerle ilgi boşluğunu doldurma çabasının beyhude bir çaba olduğunun idrakına varıp bunun tadını alınca, her defasında daha bir ‘erkekleri çözdüm kadını’ oluyorum.
ha sonunda bitmiyor mu?
her şey bitiyor.
başlayan her şeyin bir gün biteceğini de bilerek devam etmek her anlamda samimiyetimi ve heyecanımı diri tutmaya yetiyor. hiç bitmeyecekmiş gibi ya da bitmesin diye yaşayarak kendim yormuyorum.
demek ki erkekleri çözdüm kadını olmak erkekler kadar kadınlar için de iyi bir şeymiş ki ben bunu kendime uzun zamandır yapıyorum.