- 22 Mart 2021
- 2.479
- 19.999
- 158
- Konu Sahibi Nevriye Budak
- #81
Açıkladım da halbuki, konu aldatan erkek ya da evli biriyle birlikte olan erkek olsaydı onu da dışla derdim diye anlamadı demek ki. Karşındakinin anlamak istediği kadarsın işte. Yoruluyorum tekrar tekrar, yerime çok güzel özetlemişsin, teşekkür ederim.
Rica ederim.
Ayrıca ben de ayrı bir düşünce aralığımı paylaşmak istiyorum; yani bunu hala sorguluyorum-üzerine düşünüyorum diyeyim.
Şimdi "Size sadakat sözünü kim verdiyse, suçlu odur; üçüncü kişinin size sadakat borcu yok" deniyor ya, evet, aldatılsam mesela ilk muhatabım eşimdir ve diğer kişi kimse onunla uğraşmaya girişmem dahi, eşimle 10 sene devirmişim, onunla yaşamışım, onunla aileyim ve güvenle ona sırtımı yaslamışım, bana sırtımdan bıçağı sokan, ailemin kapısını tehlikeye açan eşimdir. (Birlikte olduğu kadın kimdir-çevresi nasıldır ne bileceğim, belki tehlikeli biri ve çocuğuma kadar kullanacak? Eşim buna kapıyı aralamış olacak yani)
Devamını da düşünüyorum, bunu da kendi kabullerimden/kendi ahlak anlayışımdan yola çıkarak irdeliyorum diyeyim; benim birine dürüst, doğru, insanlık namına sadık davranmam için, bir kağıt üzerinde sözleşme imzalamam gerekmiyor. Bu sadece gönül ilişkileri için değil, mesela ticaret yapıyorum dürüst kalmaya çalışıyorum. Geçtiğimiz gün bir turist 20 euroluk saksı aldı benden ve para üstünü yanlışlıkla eksik verdim. Kadın da fark edemedi, saksıyı sararken paranın sağlamasını yapıyorum içimden euro-tl girince az karıştırıyorum kur oynayıp duruyor çünkü. Eline poşeti verecekken "Ay durun durun ben size 10 euro daha vereceğim" dedim, özür diledim. Yani demek istediğim, bu kadına dürüst davranmak için bir sözleşme mi imzalamam gerekiyordu illa? Bana ne yani? Ben fazla para kazanmışım hop cebe indirir "Amaan oluverdi işte" der geçerdim. Niye geçemedim?
Sorumluyum.
İnsanlara, dürüstlük, güvenebilecekleri ortam borcum var evet. Bu iyi insan olmam için lazım. Aynı şekilde benim de bunları diğer insanlarda görme ihtiyacım var. Bunların olmadığı bir yerde, insan hep tetikte, hep paranoyak ve dövüş içinde yaşamaz mı? Demek istediğim, herkesin herkesi iyiliğe taşıma borcu olduğunu, çıkarcı, safi kendini düşünen insanlara ona göre tavır alınması gerektiğini sorgularken, "Sadakat sözü yok ki onun!" denmesi bana eğreti gelir oldu.
Bu kadarlık felsefe yeter ahshs