En ufak şeyde idareye giden Veli

Tamam anlaşıldı siz de o bahsettiğim ebeveynlerdensiniz. Verdiğiniz örneğe bakın ya hahaha. Çocuk parkta park oyuncakları ile oynasın. 1 saat de yemek yemesin. Bir şey olmaz. İncelik kalmamış insanlarda.
 
Boyle kişiler mumkunse uremesin daha paylastırmayı cocuguna ogretmeye acız, sonra cocuk nedne oyle neden boyle
 
Tamam anlaşıldı siz de o bahsettiğim ebeveynlerdensiniz. Verdiğiniz örneğe bakın ya hahaha. Çocuk parkta park oyuncakları ile oynasın. 1 saat de yemek yemesin. Bir şey olmaz. İncelik kalmamış insanlarda.
Yanlış tahmin, aksine benim çocuğum elindeki her şeyi paylaşır :) ancak ben her zaman kararı ona bırakırım. Kardeşi olduğunda eski kıyafetlerini kullanmak için dahi izin istedim. Ben çocuklara ve kararlarına saygı duyulmamasına üzülüyorum sadece.
 
Ha bide şu var
…. Hanım siz de hiç fotoğraf çekmşyorsunuz
Yani öğretmen miyim fotoğrafçı mı bilmiyorum zaten telefonu okulda zor elime alıyorum
Bu defa da sürekli foto isteyenler ……
Hangi belirli gün olsa hocam pano yok foto yok ….
 

Üstteki mesajımdan alıntıladığıniz kısım:

Öğretmenlerin şahsi odaları bulunmuyor. Veli, öğretmene beslenme ile ilgili isteğini nerede söyleyebilir ?

Üşenmiyorsunuz değil mi satırlarca “varsayım”a . Başka veliler nerede konuşuyorsa orada konuşabilir.

Üşenmiyorum.

Ülkemizde asgari ücretli çalışan sayısı azımsanmayacak kadar çok. Net asgari ücret aylık 5500 tl.

Forumda aylardır onlarca konuda, insanlar ekonomik olarak ne kadar zorlandıklarını; bazı gıdaları sadece çocuklarına yetecek kadar aldıklarını yazıyorlar. Meyveyi sayıyla , çocuğunun beslenmesine koymak için alan da var.

Böyle bir durumda , velinin ekonomik imkanlarının yetersizliğini okul bahçesinde /sınıfta / koridorda paylaşmamak en doğal hakkı.

Velinin ekonomik açıdan bir sorunu olmayabilir , çocuğunun sağlık sorunu da olmayabilir ; sadece isteğini dile getirmişte olabilir.

Beslenme paylaşımı dışında, kalem / silgi gibi eşyalar içinde : "çocuk herşeyini de paylaşmasın, yeniden alamam vb" yazan mesajlar da mevcut.

Birbirimizi hor görmeden ve yargılamadan önce olaylara daha geniş bir açıdan bakmayı deneyebiliriz.
 
evet doğru bu kısmı düşünememiştim, haklısınız
 
patlamış mısır olayını duyunca size çok hak verdim.
veliler gerçekten ilginçler, çok örneğini duyuyorum bende çevremden. gerçekten bu durumun düzelmesini canı gönülden istiyorum, çünkü sürekli kendini haklı gören, saygı nedir bilmeyen, empati yapamayan bir nesil geldi arkamızdan ve daha fenası da yolda gibi gözüküyor.

ben sadece sizin çok gergin olduğunuzda kızarak ve ara ara alay edercesine cevap vermenize takıldım ve üzüldüm açıkçası. iletişim bir an koptu orda, neyseki sonradan yeniden sağlanabildi ama bu durum gereksiz yere konunun uzamasına ve anlaşılmasına engel oldu gibi geliyor.
 
Valla iki çocuğum var ,ikisinin de (hepsi değil tabi) velileri beni çok yoruyor.
Allah kolaylık versin.
Bunları idareye gidene kadar ilk size söylemesi lazımdı.
 
Hay bin yaşa. Ben de burada 17 yılı bitirdiğim meslek hayatımdaki tecrübelerimden bahsediyorum ama bazı veli olan üyeleri ikna edemiyorum. Ha ben aynı zamanda veliyim zaten ama yok onlardan iyi bilemiyorum
Aynı durumdayım. 18 yıllık öğretmen 9 yıllık veliyim. Geçenlerde 7.Sınıftaki oğluma akşam 8de öğretmeni sosyal ödevi gönderdi. Ben de veli toplantısında "hocam akşam 8de ödev gelmese mi acaba" dedim. Hoca "gece 1de de göndersem yapacaklar, ben onlar için çalışıyorsam onlar da çalışacak" dedi. Meslektaşım olmasına rağmen gık diyemedim. Veliyim çünkü. Öğretmenler odasında aynı konumda olsak yapma hocam olmaz derim ama diyemedim. Eve gidince de oğluma "yap diyor yapacaksın, kaçarı yok" dedim. Velinin duracağı yeri bilmesi lazım, hadsiz öğretmen de vardır mutlaka ama binde bir çıkar onu biz de eleştiririz
 
Ezik veliler böyle bence
 
Veli bunu öğretmene söylese beslenme dışı ürün göndermeseydiniz cümlesini duyacağından idareye gitmiş. Bariz şımarıklık hepsi bu kadar
 
Çocukların zorla bir şey paylaşmak zorunda kalmasını doğru bulmuyorum. Bunun çocuklar için bir kazanım olacağını da düşünmüyorum. Çocuğa aile evde eşya sana ait mülkiyeti sende, istemiyorsan verme derken, okulda zorla paylaşmasını sağlamak sadece eziyet olur o çocuğa. Paylaşmanın güzelliğinden bahsedilip kararın yine çocuğa bırakılması en doğrusu bence ki zaten çocuk zorla değil ancak bu şekilde bir şeyleri içselleştirebilir. Zorla bir şey paylaşmak zorunda kalan çocuktan da benim çocuğumun bir şey almasını istemem, çünkü bu da alan çocuk için, nevrotik hak talepleri ve onurunun nerede kırılması ve dur demesi gerektiğini öğrenmesine engel olur. Burası bildiğimiz dünya ve hiçbirimiz ilerde görüpte özendiğimiz şeylere sahip olamayabiliriz ve kimse de bizimle bunları paylaşmayacak.

Şu konuyu ben de merak ediyorum yalnız, ilkokul öğrenci velilerinin her gün öğretmeni bekleyip dakikalarca öğretmenle ne konuştuğu. İnsan hergün konuşacak ne buluyor acaba diyorum hatta. Oğlum gözlük kullanıyor, yani görmesi için o gözlüğe ihtiyacı var, sürekli her bulduğu şeyi kıran bir çocuğun velisi, oğlumun bir kere gözlüğü çıkarıp çocuğuna baktırmıyor olmasından şikayetçi olmuştu mesela. Yani zorla gözlüğü alıp bakmak zorunda onun çocuğu çünkü daha çocuk. Paylaşmanın mecburiyete dönüşmesi de enteresan sorunlara yol açabilir belki de.
 
Hahaha evet işte bu yazdığınız maddi durumlarda paylaşmayı bilmemenin payı büyük ayrıca çocuk da başka arkadaşlarından alınca sadece elma değil bir parça da armut, bir parça kek, yarım mandalina yemiş olacak. Geniş açıdan bakmak mı demiştiniz? Siz ne zaman baktınız
 
Öncelikle Çocuğun iki ismi varsa istediğimi kullanma hakkım vardır, ikisini bir kullanmak zorunda değilim, veli buna karışamaz.

Çocuk günlük hayatında çift isim kullanıyorsa öğretmen de çift kullanmalı. Öbür türlüsü Ahmet'e Mehmet diye seslenmek oluyor çünkü.

Veliyi genel manada densiz ve gereksiz buldum ben de. Ama açıklar var. Çocuğun paylaşım konusu neydi bilmiyoruz. Patlamış mısır gördüm arada, beslenmeye patlamış mısır koyduysa üzerinde daha fazla konuşmaya gerek yok Paylaşıma engel olmak mümkün değil çocuklar arası ama bu kadar teşvik etmeye de gerek yok. Ben kızıma 1 tane alıyorsan 1 tane de vereceksin dedim, ama %100 denge mi? Hayır değil. Öğretmen de ısrarla paylaş dese hoş olmaz. Mesela kızımın sıra arkadaşı korkunç iştahsız bir çocuk, annesi çocuğunun sağlığı için beslenme takibi yapıyor, kadın yedi sanacak ama arkadaşına verdi belki...

Kadının hatası öğretmenle iletişime geçmek yerine müdüre gitmesi. Öğretmene ulaşmak müdüre ulaşmaktan daha kolay.

Topa tutulmadan söyleyeyim, kızım 1. Sınıf. Öğretmeni ile her gün sabah akşam selamlaşırız. 1 kez görüştüm özellikle nöbetçi olduğu gün, onda da bir eksiği gediği varsa iş birliğine hazırız dedim. Çift isimli kızım, tek ismini kullanıyoruz ama notuna resmine vs çift isim yazması/yazmaması sorun teşkil etmez.
 
Patlamış Mısır ile pek alakalı gelmedi bana bu örnek
Sapla samanı birbirine karıştırmayın
 
Sevgili meslektaşım.Çok haklısınız.Ama her işin iyi kötü yanları var.Bu da bizim mesleğimizin en kötü yanı.Veliler..Gereksiz şikayetler.Müdür gerekenleri söylemiş bence sizin yanınızda olmuş evet velilere karşı daha dikkatli olmalısınız.1.sınıf sanırım.Daha yeni tanışıyorsunuz velilerle zamanla birbirinizi tanıyıp daha sağlıklı ilerleyeceğinizi düşünüyorum.Velilere şunu söyleyebilirsiniz.Bir sorunuz sormak istediğiniz bişey varsa bana sorabilirsiniz benimle çözmeye çalışabilirsiniz eğer sorunuz çözümsüz kalırsa o zaman idareye başvurmalısınız şeklinde genel bir toplantıda konuşma yapabilirsiniz.
 
Doğru tahlil ve analiz dedikleri bu
 
Tekrar ediyorum, bundan mahcup olacak olan kadın adının da öğretmene gideceğini bilir. İdare söylüyor çünkü öğretmene nerden şikayet geldiğini. İnsanlar az uğraşınca bimer cimer şikayetini kimin yaptığını öğreniyor diyenler oluyordu burada. Şimdi ben bir öğretmen olarak gelip bana söyleyen veliyi mi dikkate alırım yoksa direk idareye şikayet edeni mi? Oraya şikayet ediyorsa artık en ufak şeyde de devam etsin buna. Bana da ama ben sizi çok seviyorum demesin. Yaptığını sıvamak için sallıyor seviyorum diye. Tüm kurumlarda önce en alt muhattaba ulaşılır.
 
Patlamış Mısır ile pek alakalı gelmedi bana bu örnek
Sapla samanı birbirine karıştırmayın
Bir şey karıştırdığım yok hanımefendi. Örnekleme patlamış mısır olayından farklı boyutlara gidebilir, başka bağlantılar kurarak tartışır insanlar ve doğruya da ancak böyle ulaşılır. Sorun patlamış mısır değil, konu paylaşmanın mecburiyete dönüşmesi. Patlamış mısır ya da cips ne fark eder? "zorundasın" noktasının eğitim olup olmadığıyla ilgili yorumum.
 
Yemek paylaşma konusunu ben yaşamıştım. Biz anasınıfına 3 kız arkadaştık. 1 arkadaşımız fazla kiloluydu ve yememesi gerekiyordu, diğer arkadaşla ben de iştahsız ve çok zayıftık. Kilolu arkadaşımız ikimizin ortasına oturup yemiyorsan ben alabilirim derdi, biz de hemen verirdik. Öğretmen fark etmiş, hem ailelerimizi uyarmış hem de bizi takip etmeye başlamıştı.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…