• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

En beğendiğiniz şiir dizeleri...





Bir şey var aramızda,
Senin bakışlarından belli,
Benim yanan yüzümden,
Dalıveriyoruz arada bir,
İkimiz de aynı şeyi düşünüyoruz belki,
Gülüşerek başlıyoruz söze...

Bir şey var aramızda,
Onu buldukça kaybediyoruz isteyerek,
Fakat ne kadar saklasak nafile,
Bir şey var aramızda,
Senin gözlerinde ışıldıyor,
Benim dilimin ucunda...

Kocaman sevgi sözcükleri gönderiyorum sana,
Alıyorsun,yüreğine atıyorsun,
Küçücük hayaller sunuyorum,
Benim için saklıyorsun,
Unutulmayan melodiler mırıldanıyorum,
Eşlik ediyorsun...

Nahit Ulvi AKGÜN
 
Son düzenleme:
Hikaye / Cahit Külebi

2yy4jl1.jpg



Senin dudakların pembe

Ellerin beyaz,

Al tut ellerimi bebek

Tut biraz!



Benim doğduğum köylerde

Ceviz agaçları yoktu,

Ben bu yüzden serinliğe hasretim

Okşa biraz!



Benim doğduğum köylerde

Buğday tarlaları yoktu,

Dağıt saçlarını bebek

Savur biraz!



Benim doğduğum köyleri

Akşamları eşkiyalar basardı.

Ben bu yüzden yalnızlığı hiç sevmem

Konuş biraz!



Benim doğduğum köylerde

Şimal rüzgarları eserdi,

Ve bu yüzden dudaklarım çatlaktır

Öp biraz!



Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin!

Benim doğduğum köyler de güzeldi,

Sen de anlat doğduğun yerleri,

Anlat biraz!



Cahit Külebi

 
Son düzenleme:
[h=3]Haykırışlarıma gel / Alıntı[/h]

1demethuzunblogcucom.jpg

Haykırışlarıma gel

Ruhum dokunuyor sesime,
Çığlıklar kopuyor içimde,
Gözlerim intihar kuşları!
Sesimin yankıları caddelere uzanıyor,
Bir araba altında kalıyor hayallerim.

Sesi titrek bir çocuğun ilk çığlığıyım ben,
Sabahlarım artık bir ölü.
Bulutlar değiyor gözlerime,
Sağanak yağıyorum bu gece!
Hıçkırıklarım vücudumu sarsıyor,
Bir hırçın rüzgar değiyor tenime,
Buz kesiliyorum.
Ayak izlerim sana çıkıyor,
Haykırışlarıma gel,
Serseri bir kurşun ol yönün bana sapsın.
Çığ düşür sesime,,
Hangi yıldızsan kay içime,
Yüreğin yüreğime çarpsın,
Gözlerim karanlığa değil sana karışsın.
Yalnızlık vurmasın,
Anlayacağın sessizliğe alışamam,
Ölüm kokar tenim,
Nefessiz kalırım,
Kalbimde dağılır acılar,
Ölümlerden ölümler beğenirim,
Tut sesimi!
Yoksa çığlıklarım bu şehri yerle bir edecek.

--Alıntı--
 
[h=3]Sahi...Biz Ne Zaman Bittik?[/h]


1demethuzunblogcucom.jpg


Öylesine yuttum ki sesli harflerimi… Korkar oldum noktalar koymanın ardından yeni cümleler kurmaya... Artık yokmuşsun, artık yokmuşum, artık yokmuşuz... Gün batımları yokmuş oturduğumuz odanın sarı duvarlarına yansıyan... Ellerin yokmuş en beklenmedik anda ellerimle kavuşan... Aşklar yokmuş artık, bir zamanlar var olduğuna inanılan...

Öylesine yuttum ki sesli harflerimi… İçimde kırılan bir ayna kaldı sadece... Geceler yokmuş artık, gündüzler de… Saatlerin kadranları kırılmış, küsmüş zamana... Kala kala bir rüya kalmış geceleri buluştuğum... Bir zamanlar bir romantiğin sarhoş eden gitar sesini dinlediğimiz yer de silinmiş gitmiş haritalardan... Ne çok şey kalmamış, ne çok hiçbir şey var olmuş yaşanıp bitmişlerden…

Öylesine yuttum ki sesli harflerimi… En çok da isminin içinde geçenleri... Bir pusula ömründe ilk kez yanlış yönü göstermiş... Gururuyla intiharı seçmiş, düşüp kırılmış yanlış yönü gösterdi diye... Güney de yokmuş artık, kuzey de… Sabahları yaşadığımız doğu silinip gitmiş, batıysa hiç olmamış ki daha önceden zaten…

Öylesine yuttum ki sesli harflerimi… Kala kala sadece ve sadece o kelimeler arasına yerleştirilen birkaç küçük nokta kalmış... Sadece üç nokta… Apostroflar yokmuş artık, virgüller de çoktan yitip gitmiş geldikleri masallar alemine... Ne bir ünleme rastlayabilirmişiz artık bu ucunu göremediğimiz sokağın ortasında, ne de kendini sorgulayıp duran tek bir soru işaretine…

Öylesine yuttum ki sesli harflerimi… Yok olmuş dakikalar, saatler, saniyeler... Ve sen biraz da... Sahi biz hiç var olduk mu dersin? Belki olduk, belki olmadık... Aslında ne kadar yanıldık, ne kadar aldandık... Biz koskoca birer yalandık... Odanda dağınıklığımı toplayan bir gölge vardı ya hani, o da yok artık... Dağınıklığım da yok, serzenişlerim, boşvermişliklerim de... Artık biz yokuz ki…

Öylesine yuttum ki sesli harflerimi… Ancak, bana aldırmadan geçip giden zaman kalabilirdi ardımdan... Devam etti takvim yaprakları ardı ardınca koparılıp atılmaya... Aylar yıllara dönüp gitti... Artık ay yok, yıldızları da kaybettim ne zamandır... Sahi gökyüzü var mıydı seni sevdiğim zamanlar? Bilmiyorum ama, banyonda her sabah baktığım aynada gördüğüm siluetin yok artık... Ya da telefonlarda duyduğum sesin... Yoklar ne zaman var oldu! Veda etmeyi mi unuttuk artık olmayanlara yoksa!

Öylesine yuttum ki sesli harflerimi… İki şehir, bir köprü vardı bir zamanlar... Eskiden izlediğimiz filmler yok artık, ilk kez gittiğimiz bale de oynanmadı bir daha hiç... Belki bir tiyatro oyununun ta kendisi bizdik... Tanrım, sen ve ben ne çok şey yitirdik... Birdik, bizdik, “en”dik, tektik… Sahi biz ne zaman bittik! Ne kadar zaman geçtiyse üzerinden, bu gece o kadar yutuyorum sesli harflerimi…

“Ah”larımı yutuyorum artık... Avaz avaz susuyorum, sessiz sessiz çığlıklar atıyorum bu gece kendi kendime... Bitenlere gülüp başlamak isteyenlere ağlıyorum... Hüzünler mutlu ediyor beni, mutluluklara ağlıyorum... Her şey ters dönüyor ama ben yırtıp atıyorum bir kağıda yazdığım seni, yutuyorum bütün sesli harflerimi…

Elveda Sevgili...
unlove.gif


--Alıntı--
 
Amaçsız bir örümcek ördü önünü yalnızlığımın...Dokunup bozsam günah mı? Peki sensizliğimin sevabı kime? Eğer bu gözyaşlarımla biri girecekse cennete : Ben hıçkırıklarımı sana helal ettim bile!!!
 
Seneler geçsin, sen beni bil, ben seni bileyim istiyorum.
Benim olduğu kadar dostlarının, dostlarının olduğu kadar benim ol istiyorum.
Nice sıkıntı ve zorluk yaşayıp anlatalım.
Yaşayalım ki, öğrenelim hayatı ve destek çıkmayı.
Birbirimizin omuzlarında ağlamalıyız.
Paylaşmalı ve beraber sıkılmalıyız.
Öyle ki, yalnız sıkılmak sıkmalı bizi.
Güzel günlerimizi, evimizde bir şişe şarap ve pijamalarımızla kutlamalıyız.
Yada bazen dostlarla ucuz biralar içerek.
Böylece yaşamalıyız işte.

Sonra çocuğumuz olmalı,
Düşünsene senin ve benim olan bir canlı.
Geceleri ağladıkça sırayla susturmalıyız.
Sen arada mızıkçılık yapmalısın ve ben söylenerek almalıyım sıranı.
Yorgun olduğum için yemek yapmamalıyım, söylenerek yumurta kırmalısın.
Hava soğukken birbirimize sıkıca sarılıp yatmalıyız.
Zaman su gibi akıp giderken, herşey yaşanmış bir hayatımız olmalı.
Herşeye rağmen hiç bıkmamalıyız birbirimizden
Mutluda olsa, kötüde olsa, yaşadığımız günler bizim günlerimiz olmalı.
Saçlara düşünce aklar, yada gidince aklar, çocukları güvence altına alıp gitmeli bu şehirden.
Kavgasız, her sabah cinayetle uyanılmayan, sessiz bir yere gitmeliyiz.

Geceleri balkonda denizi seyredip, sandalyelerimizde sallanmalıyız.
Eve gelip benden kahve istemelisin.
Çocuklar gelmeli ziyaretimize, geçmişteki hareketli
günlerimizi anımsamalıyız.
Ben, "Bey" demeliyim sana, sende "Hanım".

Öyle sevmelisin ki beni bu yazdıklarım korkutmamalı seni.
Tebessümler açtırmalı yüzünde.
Birgün bu hayatı bırakıp giderken, sadece mutluluk olmalı yüzümüzde.
Birbirimizi sevmenin gururu olmalı herşeyde.

Can Yücel
 
Hiçbirşey bırakacağız,
Sonsuzluğun dingin avuçlarına, Hiçbirşey !
Ne adımız söylenecek o karanlıkta, Ne boşluk ruhumuzu barındıracak !
Hiçbir şey bırakacağız, Hiç birşey !
Şaire karanlık / Ressama boşluk !
 
Asla çizilemeyecek olan resimlerin ressamıyım ben
düş’ten kağıtlara yazılan sus’tan şiirlerin şairi
boşluğun gölge yanı
hiç’in sonsuz kere bölünmüşlüğü
karanlığın toplam ağırlığıyım !!!
 



yetinirim sen yanımdaysan eğer...
yokluğun en alasıyla.
sana adayamazsam varlığımı bütünüyle
yumulurum.
hislerimi okşamazsan.
 
Çocuktuk akıl edemedik /Oysa defalarca sormuşlardı, büyüyünce ne olacaksın diye /’Mutlu‘ diyemedik /Çünkü Çocuktuk akıl edemedik / !
 
Anlar
Eger,yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
İkincisinde daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz,sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadıgım kadar,
Çok az şeyi
Ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doguşu izler,
Daha çok dağa tırmanır,daha çok nehirde yüzerdim.
Görmedigim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım.
Yeniden başlayabilseydim eger,yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem. yaşam budur zaten.
Anlar,sadece anlar.Siz de anı yaşayın.
Hiçbir yere yanında su,şemsiye ve paraşüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eger,hiçbir şey taşımazdım.
Eger yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder,güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım,bir şansım olsaydı eger.
Ama işte 85′indeyim ve biliyorumn…
ÖLÜYORUM….


(Jorge Luis Borges)
Arjantin-1985 Jorge Luis Borges
 
Bir
çocuk !
Kum’dan Kule ,
Umut’tan Dünya,
Uçurtma’dan Özgürlük,
Gökkuşağı’ndan Cennet,
Zaman’dan Bilim Adamı ,
…………………………ve Sonra !
Atomdan Bomba /Ölüm/ yapabilir mesela !!!
 
tanrısal, sıfırın altında sen sıfırdan küçük
kargınmış teniyle
unutulmuş tiniyle
aldatıyorum
bütün kadınları
seni kabul ederken
ökçenin kabul ettiği gibi
ezmeyi kaldırımda bir patlıcanı
sana veriyorum
varlığımı
onurumu gezegenimi
evreni, haça gerdiğim uğruna
hiçe duyulan saygı
dişileşip gitti..
 
Benim Günahım Aşktır
Benim günahım aşktır, senin erdemin nefret:
Sevgi günahtır diye günahımdan nefret bu.
Gel, kendi durumunu benimkine kıyas et,
Görürsün siteminin ne haksız olduğunu.
Haklıysa da, o sözler kızıl süsünü bozan
Ve benimkiler kadar bol sahte aşk senedi
Düzüp başkalarının yataklarını talan
Eden dudaklarından işitilmemeliydi.
Seni sevmem yasaldır; bak, seviyorsun sen de:
Gözüm sırf sana düşkün, senin gözün onlara;
Merhamet yüreğinde kök salıp boy versin de
Acımanla hak kazan sana acınanlara.
Aramağa kalkarsan kendi gizlediğini
Senin kendi örneğin yoksun bırakır seni.
 
Bahar Naktası’ndan Tisbe Sahiden uyuyor mu? Ahh! Kim vurmuş kumrumu? Ben geldim, civanım, yiğidim, kalk! Kalksana, konuşsana!!!
 
Bazen
Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan,
Güneş kucağındadır, bilemezsin.
Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür,
Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın.
Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın.
Uçar gider, koşsan da tutamazsın…

Ki tutamadımda uçtuu gitti başka bir tene :(((
 
ben yine de sevmek isterim bir şairi
insanlar zaten hep terkediyor beni
varsın ardımdan yazsın yazılarını
ben yine de sevinirim harcarsa bana tek bir an-ını
yalnız senin için uçsun diye
sen bile bırakmıyor musun uçurmanın ipini
bu dünyada bilirsin…
yalnız gidenler kıymetli.
karşıma alıp konuşasım geldi seni =) severek okudum yazılarını...
 
Back