Ekonomik özgürlük palavrası

Çocuğu olmayanları tutan ne?
Sakın çocuk yapma diyoruz.
Yoo iyi bir baba olur diyor.
 
Benim ailem de cinsiyetçiydi öyle de yetiştirdiler
Ama ben gözümü çabuk açtım çok şükür
Ekonomik özgürlük önemli ama toplum baskısı daha ön plana çıkıyor
Annemle babamın 2. Evliliği idi. Annemin evi ve kendini geçindirebileceği bir işi olmasına ve mutlu olmamasına rağmen evliliğini devam ettirdi
Anneannem şöyle bi laf etmişti çünkü "birinciden ayrıldın ikinciden de mi ayrılıp elaleme rezil olacaksın"
E bu mantıkta sineye çekiliyor tabi bazı şeyler.
 
Kocasiz olmak, evlenenemek veya bosanmak „dul“ kalmak cok kötü bisey oldugu icin. Bosanirlarsa hayatlari biter, asla mutlu olamazlar, yeni düzen kuramazlar.

Burdaki cogu genc kadin evlenemedim, evde kaldim veya ben hic mutlu olamicakmiyim diye konu aciyor. Milletimiz resmen evlilik meraklisi ki elin adamin kokmus coraplarini sagdan soldan topluyorsun, keyfine bakip ac olmadiginda ammaaan deyip tv karsina gecemiyorsun cünkü koca ac gelicek, hergün ayni yemeyi yemeyecek, temizligi dört dörtlün olucak, o tras olucak sen arkasindan lavaboyu silecen, o ayaklarini uzatip mac izlediginde sen yorulmus halinle daha bulasiklari yikarken gözünün kenarindan ütülenmesi gereken camsir yigini görüceksin...vs vs tabi bu bi genelleme, yardim eden erkekler de vardir ama cok nadir

Neden bu kadar özendiklerini asla anlamiyorum ki evlilik bela gibi bisey, ask ve nefret birbirine cok yakin. Face‘de gecende bi söz okudum hosuma gitti. Görmeyince özledigin, görünce öldürmek istedigin kisi esindir diye...evlilik resmen insanin psikolojisini bozmaya müsait

(Kocisleriyle musmutlu yasayanlar haydi saldirin bana )
 

hepsinin bir bahanesi var.
bak dikkat et %25 inin annesi yada babası hasta
%50 çocuğu babaya çok düşkün
%25 mesleksiz hayatında hiç çalışmamış. baba evinden çıkmış koca evine girmiş.
 
Bunun bir sürü nedeni var.Yetiştirilme tarzı , ataerkil toplum yapısı , kız çocukların ezilmesi vs vs.


Çalışan kadınların parasının üzerine bekarken ailesi , evlenince de kocası konmaya çalışıyor.Çalışan erkek çocuk olunca ailesine vermezse de hayırsız evlat olmuyor mesela.Ama kadın sanki bedava çalışıyor gibi olsun istiyor ailelerim bir çoğu.Yani ekonomik özgürlük cidden büyük bir palavra.

Maaş kartını kocasına vermeyen kadına özgür deniyor bu ülkede.Olması gerekenler özgürlük diye yutturuluyor kadınlara.Ne ekonomik özgürlüğü?
 
Yıl 2018 de olsa kafalar M.Ö. 1500 desene.
 

Yeni evlediğimizde eşimin bana yardım ettiğini duyan kuzenleri iş arkadaşları falan kılıbık diye laf atarlardı. Nasıl nefret ederdim o anda. Gerçi bunu diyen de şimdi kedi gibi..

Ben de çalışıyorum aynı saatte evden çıkıp aynı saatte eve giriyoruz. Bütün her şeyi ben yapsam kimse yazık bu kadına demezdi. Ama erkeğin iş yaptığını duyanlar yorum yapmakta hak görüyor kendinde..

Ben evde haftasonu ev işi kalmasın diye debelenirken, oğlum eteklerimden oyun diye çekiştirirken ben yemek hazırlama derdindeyken eşimin poposunu yaydığını görüp sineye çekecek biri değilim. Kaldı ki eşim de yatmaz.
Dolayısıyla o kadınları pek anlayamıyorum..
 
Oyle diil mi sekerim?
Pipiye bu kadar hayran baska toplum var midir?
 
Hepsi olabilir.
Burada konu açmaları ufak bir umut ışığı değil mi?

Nasıl ikna edebiliriz diye yol arıyorum.
 
Kültürel bir şey.
1) toplumda boşanmış kadına kötü bakılması.
Bence işin başını bu çekiyor.
Burada bile şahit oluyoruz, eşinin kadın iş arkadaşı boşanmış olunca aklı uçan kadınları.

2) aileyi hayal kırıklığına uğratmama kahramanlığı.
Kadın haftada 2-3 kere şiddete maruz kalıyor, kocasını ailesine kötü göstermemek için, ailesini üzmemek için sesini çıkarmıyor.
Hele de kendi Bulup evlenen Kadınsa, bir de gurur yapıyor ailesine, sen buldun ettin diyecekler diye

3) kızının arkasında durmayan/duramayan aileler.
Bizde boşanma olmaz ile başlar, elaleme ne deriz ile biter.
Burada elalem ne der ve 1. Madde kaygısı var aslında.

4) evliliği fazla büyütme.
Böyle bir merasim Yok. Alt tarafı iki insan hayatını birleştirecek,
Bir eve girecekler,
Evlilik teklifi, İsteme, söz, nişan, nikah, dugun, bunların arasında eşyayı bilmem kimin tarafı yapacak, altın, bohça, zıkkım zakkum bir sürü gereksiz adet. O kadar çok emek veriliyor ve savaş veriliyor ki evlenirken, insanlar büyük bir şey zannediyor... bunlar yapılırken çıkan kavgalar da cabası...

5) çocuklar.
Çoçuğum için katlanıyorum anne fedakarlığı.
Bunlar anlamıyor çocuğun mutlu ailede yetişmesi gerektiğini.

Bunlar yaygın gördüğüm sorunlar.
Çözümü Yok.
Kendimce çözümüm,
yetiştirdiklerimi düzgün yetiştirmek.
Daha iyisini bilen söylesin hep birlikte yapalım
 
Ben farklı bir açıdan bakayım. Üniversite okumuş ve çalışan bir kadına “Sen artık okudun, akıllı, mantıklı bir kadın oldun, yanlış yapmazsın” gözüyle bakılır toplumda, çoğu zaman da seçimlerine saygı duyulur. Bu da kadına “Ben bilirim, akıllıyım, yanlış yapmam” tarzında bir öz güven pompalar. Bu kadın kendi tercih ettiği adamla evlenir, sanır ki o diğerlerinden farklı, geleneksel kalıpların dışında bir erkek. Oysa aşktan gözü görmemiştir hiçbir şeyi. Evlenir, olumsuzluklar yaşar ama kendisinin bunları yaşayabileceğini kabul edemez. Kendisinin de hata yapabileceğini, hatanın eğitimle ilgisi olmadığını, insani bir şey olduğunu kabul edemediği için yaşar bunları. Kendi kendine bile itiraf edemez yanlış bir seçim yaptığını, başaramadığını. Bu nedenle çeker de çeker, özellikle öğretmenler -meslekleri eğitim olduğu için- karşısındakini eğitmeye, hatalarını düzeltmeye çalışır ve bir ömür böyle geçer.

Çoğunluğun durumu bu bence.
 
6 gerçekten yaşadığı olumsuzluklardan mutlu olma bundan zevk alma
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…