- 20 Kasım 2006
- 1.098
- 26
Mücadele gücü her kesin içinde var olan bir duygudur. Eğer olmasaydı, yaşadığımız herşeyi sadece yutar, düzelmesi için hiç bir şey yapmaz, sadece beklerdik. Evliliklerde de çiftler problemlerle karşılaşırlar. Bunlar bazen küçük uyum sorunları, bazen de bir tarafın diğerine ciddi baskısı söz konusu olabilir. Problemleri görmez, yoklarmış gibi davranırsanız, onlar zamanla büyür ve üstesinden gelemeyeceğiniz bir hal alır.
Problemlerinizi teşhis edin, evliliğinizde yolunda gitmeyen şeyleri görün. Bu kusur aramak değil, düzeltmek için atılmış bir adımdır. Kendi yanlışlarınızı da görme cesaretini elde etmeye çalışın. Doğal olarak kişilere eşlerinin hataları daha farkedilir gelir. Siz kendinizinkileri de görmeye çalışın. Bu önemli bir adımdır.
Konuşmadan önce düşünün, herhangi bir olay karşısında, bir müddet duraklamayı, olayı tarafsız gözle görmeyi deneyin. Kararınızı sonra verin. İsabetli olduğunuza inanıyorsanız, eşinizin itirazları sizi yıldırmamalı. Yılgınlık göstermeyeceğim derken, işi çılgınlığa da götürmeyin. Bazen geri adım atmak, daha sonra atacağınız büyük adımın basamağı olabilir. Doğru kararlarınız için sabırlı, sebatkar ama sakin ve asla hırçın olmayan mücadele tutumunuzu belirleyin. Hemen vaz geçmeyin. Yabancı ve farklı her düşüncenin önce reddedileceğini unutmayın.
Hiç bir durum karşısında kontrolünüzü yitirmeyin, ne düşüneceğinizi ne söyleyeceğinizi bilemez, seçenekler sunamaz bir duruma düşmeyin. Hep yeni seçenekleriniz, kendinizi en önemlisi evliliğinizi destekleyecek fikirleriniz olmalı. Bunu yaptım, çünkü öyle istiyorum, demek yeterli bir açıklama değildir.
Depresyona girmenize neden olacak düşünceleri kendinizden uzaklaştırın. Mükemmelliyetçi düşünceler bazen peşinden depresyonu da getirir. Hatalarınızla yaşamayı öğrenin. Eşinizin yada çevrenizdeki insanların size bunları hatırlatmaları, hoşa gitmese de olabilir. Hep takdir beklemek, hatalarının örtbas edilmesini istemek yetişkin tutumu değildir. Siz önce davranırsanız, yani çevrenizdekiler görmeden önce siz hatalarınızı görürseniz, eşiniz yüzünüzü kızartacak şeyler söylemeden önce tedbir alabilirsiniz. Tedbirden kastettiğimiz, altta kalmamak için onlara söyleyeceğiniz şeyler değil, kendinize olumlu telkin verme gücüdür. Hatalar, yanlışlıklar utanılacak şeyler değildir. Onlar sizin en kıymetli hazinenizdir. Aklınız sayesinde onları tekrarlamamak şansına sahipsiniz. Kişiliğinizi, sizi siz yapan özellikleri muhafaza edin, unutmayın hürriyetiniz azizdir.
Acizlik ve beceriksizlik, her faniye özel bir durumdur. Yetenekler ve beceriler farklılık arzeder. Bir beyin yaptıklarını yapamayan pek çok hanım mevcuttur. Söylemeye bile gerek yok ki hanımların yaptıklarını yapamayan beyler de vardır.
Kendinize güvenmeyi, saygı duymayı öğrendiğinizde, herkes, eşiniz dahil size saygı duymayı öğrenecektir. Alemi kendimiz gibi biliriz. Biz nasılsak, eşimiz dostumuz da öyle olur. Kendinizi sevin, hatalarınızla birlikte, ders alın... Aklınızı yuvanızı korumak ve kurtarmak için kullanın, yıkılmasını beklemek-seyretmek yerine, temellerini sevginizle besleyin, saygınızı daha çok saygı duyarak artırın... Yürek genişliği elde etmeye çalışın, en çok ona yani eşinize anlayış gösterin ve gerçek-samimi bir anlayışla değişmeye hep hazır olun.
Problemlerinizi teşhis edin, evliliğinizde yolunda gitmeyen şeyleri görün. Bu kusur aramak değil, düzeltmek için atılmış bir adımdır. Kendi yanlışlarınızı da görme cesaretini elde etmeye çalışın. Doğal olarak kişilere eşlerinin hataları daha farkedilir gelir. Siz kendinizinkileri de görmeye çalışın. Bu önemli bir adımdır.
Konuşmadan önce düşünün, herhangi bir olay karşısında, bir müddet duraklamayı, olayı tarafsız gözle görmeyi deneyin. Kararınızı sonra verin. İsabetli olduğunuza inanıyorsanız, eşinizin itirazları sizi yıldırmamalı. Yılgınlık göstermeyeceğim derken, işi çılgınlığa da götürmeyin. Bazen geri adım atmak, daha sonra atacağınız büyük adımın basamağı olabilir. Doğru kararlarınız için sabırlı, sebatkar ama sakin ve asla hırçın olmayan mücadele tutumunuzu belirleyin. Hemen vaz geçmeyin. Yabancı ve farklı her düşüncenin önce reddedileceğini unutmayın.
Hiç bir durum karşısında kontrolünüzü yitirmeyin, ne düşüneceğinizi ne söyleyeceğinizi bilemez, seçenekler sunamaz bir duruma düşmeyin. Hep yeni seçenekleriniz, kendinizi en önemlisi evliliğinizi destekleyecek fikirleriniz olmalı. Bunu yaptım, çünkü öyle istiyorum, demek yeterli bir açıklama değildir.
Depresyona girmenize neden olacak düşünceleri kendinizden uzaklaştırın. Mükemmelliyetçi düşünceler bazen peşinden depresyonu da getirir. Hatalarınızla yaşamayı öğrenin. Eşinizin yada çevrenizdeki insanların size bunları hatırlatmaları, hoşa gitmese de olabilir. Hep takdir beklemek, hatalarının örtbas edilmesini istemek yetişkin tutumu değildir. Siz önce davranırsanız, yani çevrenizdekiler görmeden önce siz hatalarınızı görürseniz, eşiniz yüzünüzü kızartacak şeyler söylemeden önce tedbir alabilirsiniz. Tedbirden kastettiğimiz, altta kalmamak için onlara söyleyeceğiniz şeyler değil, kendinize olumlu telkin verme gücüdür. Hatalar, yanlışlıklar utanılacak şeyler değildir. Onlar sizin en kıymetli hazinenizdir. Aklınız sayesinde onları tekrarlamamak şansına sahipsiniz. Kişiliğinizi, sizi siz yapan özellikleri muhafaza edin, unutmayın hürriyetiniz azizdir.
Acizlik ve beceriksizlik, her faniye özel bir durumdur. Yetenekler ve beceriler farklılık arzeder. Bir beyin yaptıklarını yapamayan pek çok hanım mevcuttur. Söylemeye bile gerek yok ki hanımların yaptıklarını yapamayan beyler de vardır.
Kendinize güvenmeyi, saygı duymayı öğrendiğinizde, herkes, eşiniz dahil size saygı duymayı öğrenecektir. Alemi kendimiz gibi biliriz. Biz nasılsak, eşimiz dostumuz da öyle olur. Kendinizi sevin, hatalarınızla birlikte, ders alın... Aklınızı yuvanızı korumak ve kurtarmak için kullanın, yıkılmasını beklemek-seyretmek yerine, temellerini sevginizle besleyin, saygınızı daha çok saygı duyarak artırın... Yürek genişliği elde etmeye çalışın, en çok ona yani eşinize anlayış gösterin ve gerçek-samimi bir anlayışla değişmeye hep hazır olun.