- 20 Kasım 2006
- 1.098
- 26
EVLENMEDEN ÖNCE
Güzel düşlerle kurulan evlilik yaşamının, kişilik çatışmaları sonucu \"cehenneme\" dönüşebileceği gerçeğine bir kez daha dikkat çekildi. Evlilikte \"riskli kişilikler\" bulunduğuna dikkat çeken uzmanlar, \"evlenmeden önce partnerinizi iyi tanıyın\" uyarısında bulunuyor. Evlilikte bazı kişiliklerin sorunlara yol açabildiğine dikkat çeken uzmanlar, bu kişilik yapılarını ve özelliklerini şöyle sıralıyor:
OBSESİFLER:
Duygusal ve kısıtlıdırlar, kendilerini iyi ifade edemezler. Aşırı titizdirler. Bununla birlikte her şeyin programlı olmasını isterler. Çok dakiktirler ve herkesin de dakik, planlı ve düzenli olmasını isterler. Eşinin beş dakika dahi geç kalması büyük sorunlara yol açabilir.
PASİF AGRESİFLER:
Bunlar genelde her şeye \"evet\" diyen ama \"evet\" dediklerini yapmayan bir yapıya sahiptirler. Sevmedikleri, istemedikleri şeye dahi \"hayır\" diyemezler. Karşısındakini düş kırıklığına uğratıp kızdırırlar.
SINIR KİŞİLİKLER:
Bunlar duygusal anlamda çok dalgalıdırlar. Günü günlerine uymaz. Duygusal olarak daha çok çatışmanın içine çekilip karşısındakini daha çok çatışmaya iterler. Bu insanlarla evlilik çok zordur. Kendilerine ve başkalarına zarar verme duyguları ön plandadır. Duygusal olarak saldırgandırlar. Bağırıp çağırıp, arada bir tabak gibi eşyaları fırlatabilirler. Cinsel kimlik karmaşası yaşarlar.
KAÇINAN KİŞİLİK:
Sessiz ve çok pasiftirler. Gerektiği zaman olması gereken tartışmadan dahi kaçınırlar. Öyle olunca ilişkiyi çok sağlıklı bir şekilde sürdüremezler.
BAĞIMLI KİŞİLİK:
Bu kişilik yapısında olanların bireysellikleri yoktur. Bütün kararları karşısındakinin almasını beklerler. Bireyselliklerini ortaya koyamadıkları için kişiliksizmiş gibi duygu verirler ve karşısındakini sinirlendirebilirler.
NARSİSTLER:
Kendini beğenen ve isterik kişilik yapısına sahiptirler. Sürekli olarak dikkatin ve beğeninin kendinde olmasını isterler. Bu kişiler kendilerini her şeyden çok severler, sevilmeyi çok severler ve sevilme ihtiyaçları çok zor doyurulur. Bu nedenle de ilişkilerde hep sorun yaşarlar. Sevilme isteğini doyurmak çok zordur. Bu nedenle sık sık ilişki değişireterek ilk anı yakalamak isterle
Güzel düşlerle kurulan evlilik yaşamının, kişilik çatışmaları sonucu \"cehenneme\" dönüşebileceği gerçeğine bir kez daha dikkat çekildi. Evlilikte \"riskli kişilikler\" bulunduğuna dikkat çeken uzmanlar, \"evlenmeden önce partnerinizi iyi tanıyın\" uyarısında bulunuyor. Evlilikte bazı kişiliklerin sorunlara yol açabildiğine dikkat çeken uzmanlar, bu kişilik yapılarını ve özelliklerini şöyle sıralıyor:
OBSESİFLER:
Duygusal ve kısıtlıdırlar, kendilerini iyi ifade edemezler. Aşırı titizdirler. Bununla birlikte her şeyin programlı olmasını isterler. Çok dakiktirler ve herkesin de dakik, planlı ve düzenli olmasını isterler. Eşinin beş dakika dahi geç kalması büyük sorunlara yol açabilir.
PASİF AGRESİFLER:
Bunlar genelde her şeye \"evet\" diyen ama \"evet\" dediklerini yapmayan bir yapıya sahiptirler. Sevmedikleri, istemedikleri şeye dahi \"hayır\" diyemezler. Karşısındakini düş kırıklığına uğratıp kızdırırlar.
SINIR KİŞİLİKLER:
Bunlar duygusal anlamda çok dalgalıdırlar. Günü günlerine uymaz. Duygusal olarak daha çok çatışmanın içine çekilip karşısındakini daha çok çatışmaya iterler. Bu insanlarla evlilik çok zordur. Kendilerine ve başkalarına zarar verme duyguları ön plandadır. Duygusal olarak saldırgandırlar. Bağırıp çağırıp, arada bir tabak gibi eşyaları fırlatabilirler. Cinsel kimlik karmaşası yaşarlar.
KAÇINAN KİŞİLİK:
Sessiz ve çok pasiftirler. Gerektiği zaman olması gereken tartışmadan dahi kaçınırlar. Öyle olunca ilişkiyi çok sağlıklı bir şekilde sürdüremezler.
BAĞIMLI KİŞİLİK:
Bu kişilik yapısında olanların bireysellikleri yoktur. Bütün kararları karşısındakinin almasını beklerler. Bireyselliklerini ortaya koyamadıkları için kişiliksizmiş gibi duygu verirler ve karşısındakini sinirlendirebilirler.
NARSİSTLER:
Kendini beğenen ve isterik kişilik yapısına sahiptirler. Sürekli olarak dikkatin ve beğeninin kendinde olmasını isterler. Bu kişiler kendilerini her şeyden çok severler, sevilmeyi çok severler ve sevilme ihtiyaçları çok zor doyurulur. Bu nedenle de ilişkilerde hep sorun yaşarlar. Sevilme isteğini doyurmak çok zordur. Bu nedenle sık sık ilişki değişireterek ilk anı yakalamak isterle