Ben de bizim okul çok katı sanıyordum. Ben 5 dakika geç kalsam derse girmeye çekinirdim öyle sert disiplinli hocalar vardı. Şok geçirdim bunları duyunca. Lisede de tuvalette çocuk düşürme efsanesi dolandırdı hep ama ne kadar gerçekti bilmem. Benim lise hayatımın orta okuldan farkı yoktu zaten. Böyle bakınca Allah korumuş vallahi nerelerden geçmişiz :)Eyvah eyvah..
Orta okulda katıydı sanmıyorum bizde olduğunu. Olsa hala görüştüğüm kişilerden biri bile duymuş olurdu muhakkak.
Lisede zaten okuldan çıkarılmayalım aman diye kitap kafa şeklinde gezerdik.
Demek ki her devirde oluyormuş da sanırım şimdilerde daha bir ortalıkta olduğundan gözümüze batıyor.
Herkesin kendi hayatı sonuçta ama gençlerin harcanmasına içim acıyor. Hele ki ülkenin şu anki durumunda eğitimlerine çok daha sıkı sarılmaları gerekirken..
Hahaha demin kız lisesi tuvaletindeki bebek efsanesini de yazdım zaten :) bu bahsi geçen tipler okulun en aykırı, en avam tipleriydi. Kızlar bildiğin at gibi hiç ortaokul öğrencisi demezdiniz. Benim daha memelerim çıkmamıştı bunlar baya lise 2 kıvamında kızlardi. Bahsettiği çocuklar zaten bir kaç sene kalan serseri tipler. Ben şok geçirince çocuk da nasıl duymadın bütün okul biliyordu diye şaşırmıştı. Aman inşallah hayal ürünüdür şu yaşımda tekrar anlatırken ruhum daraldı yeminleBen inanmıyorum böyle şeylere ya. Asla olmaz deniyorum ama genelde hayal gücü fazla gelişmiş çocuklardan böyle hikayeler çıkıyor o yaşlarda, sonra diğerleri inanıyor yayılıp gidiyor. Ortaokul çağında erkek çocukların birlikte olacak uzuvları pek aktif olmuyor. Tamamen hayal ürünü bence. Kız lisesinin tuvaletlerindeki bebek hikayeleri gibi
gökalple buluşmalarımız koronadan önce iki kereydi. sonraki buluşmaların hepsi mayıstan sonraMartta Gökalple konuşmaya başladık diyorsun, ondan sonra buluşmalar, doğum günleri gırla gidiyor. Korona vardı nasıl oluyor?
merhaba arkadaşlar biraz önce bu derdimi sizinle paylaşmak için hesap açtım. başlıyorum. ben lise 2. sınıfa gidiyorum. bu yılın mart ayında arkadaşımın sevgilisinin arkadaşı olan gökalp adında bir çocukla konuşmaya başladım(benden iki yaş büyük). muhabbetimiz de iyiydi falan ben yavaştan ondan hoşlanmaya başlamıştım. aşırı mutlu oluyordum onunla konuşurken falan. 1 ay kadar sonra benimle konuşmamaya kısa cevap vermeye falan başlayınca ben de işkillendim ve bi sorun olup olmadığını sordum. bana artık benimle konuşmaktan zevk almadığını söyledi ve o gece ayrıldık. çok üzüldüm gerçekten hayatımda hiç bu kadar üzülmemiştim günlerce ağladım. ve yaklaşık 1,5 ay sonra bu arkadaşımın sevgilisi başka bir arkadaşının benden hoşlandığını ve benimle konuşmak istediğini söyledi. ve onunla konuşmaya başladık. adı tunaydı. ve tuna ve gökalp de baya iyi arkadaşlar. ben de gökalpin gözüne sokmak için onu kıskandırıyım falan gibi saaççma bir düşünceyle tunayla konuşmaya başladım. tamamen dürüst olacağım. tuna ile ilk buluşmamız tam bir hayal kırıklığıydı. hiç beklediğim gibi biri değildi ve hiç konuşmuyordu. açıkçası tunayı beğenmemiştim ve gökalp çok yakışıklıydı. karakter daha önemli falan diyerek tunayla konuşmaya devam ettim. muhabbeti sarıyordu fakat çok fazla yapıyom gidiyom diyerek konuşuyordu ve bundan hiç hoşlanmamıştım. birkaç ay geçmişti ama benim aklımda hala gökalp vardı. aslında tuna çok düzgün karakterli biriydi ama gökalp tam anlamıyla bir şerefsizdi. ama ben tunadan bir türlü hoşlanamıyordum. olmuyordu. bir türlü sevememiştim onu. bir arkadaşımızın doğum günü vardı, gökalp de gelmişti ve çok heyecanlıydım, kalbim yerinden çıkacak gibiydi o gün. tunanın yanında hiç öyle heyecanlanlı değildim. onunla çıktığımızda bile onu düşünemiyordum. ve konuşmaya başladıktan 4 ay sonra bir karar verdim. tunadan ayrılacaktım. ve düşündüm taşındım, zaten beğenmiyorum, ondan hoşlanmıyorum, bir de eski erkek arkadaşımı hep düşünüp ona ihanet etmemeliyim diye düşünerek tunadan 1 hafta önce ayrıldım. ama 1 haftadır içim içimi yiyor. doğru mu yaptım, tunaya ihanet mi ettim diye düşünüp duruyorum. aldatmak şu hayatta en korktuğum şeyken başıma bu geldi. çok vicdan azabı çekiyorum. ve ben de buradan tavsiye almak istedim, ne yapmalıyım, iyi hissetmeli miyim? bu arada gökalpin umrunda bile değilim. o benden sonra baya bi kızla konuşmuş ve biriyle birlikte bile olmuş. yani hal böyleyken onu düşünmek de ayrı canımı sıkıyor. ne yapacağım hiç ama hiç bilmiyorum. tek istediğim bu şehirden çok uzaklaşmak ve bir daha kimseyi görmemek. ama bu da mümkün değil. buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim.
Ya şu derslerine çalış geleceğine odaklan klişesi 35 yaşımda beni bile irite ediyor. 15-16 yaşında bir kızda gerçekten işe yaracağına ihtimal veriyor musunuz?Güldüm kusura bakma.Ablacım bırak Tuna'yı Gökalp'i, dersine çalış geleceğine odaklan. Ciddi ciddi oturup ağlamışsın bir de ya.
Yarar yaramaz bu beni ilgilendirmez. Doğru olduğunu düşündüğüm şeyi tavsiye ediyorum. Herkes gibi.Ya şu derslerine çalış geleceğine odaklan klişesi 35 yaşımda beni bile irite ediyor. 15-16 yaşında bir kızda gerçekten işe yaracağına ihtimal veriyor musunuz?
Pandemi sürecinde doğum günü... hımmmm gossip girl yeni sezon fragmanı sjsjsjsmerhaba arkadaşlar biraz önce bu derdimi sizinle paylaşmak için hesap açtım. başlıyorum. ben lise 2. sınıfa gidiyorum. bu yılın mart ayında arkadaşımın sevgilisinin arkadaşı olan gökalp adında bir çocukla konuşmaya başladım(benden iki yaş büyük). muhabbetimiz de iyiydi falan ben yavaştan ondan hoşlanmaya başlamıştım. aşırı mutlu oluyordum onunla konuşurken falan. 1 ay kadar sonra benimle konuşmamaya kısa cevap vermeye falan başlayınca ben de işkillendim ve bi sorun olup olmadığını sordum. bana artık benimle konuşmaktan zevk almadığını söyledi ve o gece ayrıldık. çok üzüldüm gerçekten hayatımda hiç bu kadar üzülmemiştim günlerce ağladım. ve yaklaşık 1,5 ay sonra bu arkadaşımın sevgilisi başka bir arkadaşının benden hoşlandığını ve benimle konuşmak istediğini söyledi. ve onunla konuşmaya başladık. adı tunaydı. ve tuna ve gökalp de baya iyi arkadaşlar. ben de gökalpin gözüne sokmak için onu kıskandırıyım falan gibi saaççma bir düşünceyle tunayla konuşmaya başladım. tamamen dürüst olacağım. tuna ile ilk buluşmamız tam bir hayal kırıklığıydı. hiç beklediğim gibi biri değildi ve hiç konuşmuyordu. açıkçası tunayı beğenmemiştim ve gökalp çok yakışıklıydı. karakter daha önemli falan diyerek tunayla konuşmaya devam ettim. muhabbeti sarıyordu fakat çok fazla yapıyom gidiyom diyerek konuşuyordu ve bundan hiç hoşlanmamıştım. birkaç ay geçmişti ama benim aklımda hala gökalp vardı. aslında tuna çok düzgün karakterli biriydi ama gökalp tam anlamıyla bir şerefsizdi. ama ben tunadan bir türlü hoşlanamıyordum. olmuyordu. bir türlü sevememiştim onu. bir arkadaşımızın doğum günü vardı, gökalp de gelmişti ve çok heyecanlıydım, kalbim yerinden çıkacak gibiydi o gün. tunanın yanında hiç öyle heyecanlanlı değildim. onunla çıktığımızda bile onu düşünemiyordum. ve konuşmaya başladıktan 4 ay sonra bir karar verdim. tunadan ayrılacaktım. ve düşündüm taşındım, zaten beğenmiyorum, ondan hoşlanmıyorum, bir de eski erkek arkadaşımı hep düşünüp ona ihanet etmemeliyim diye düşünerek tunadan 1 hafta önce ayrıldım. ama 1 haftadır içim içimi yiyor. doğru mu yaptım, tunaya ihanet mi ettim diye düşünüp duruyorum. aldatmak şu hayatta en korktuğum şeyken başıma bu geldi. çok vicdan azabı çekiyorum. ve ben de buradan tavsiye almak istedim, ne yapmalıyım, iyi hissetmeli miyim? bu arada gökalpin umrunda bile değilim. o benden sonra baya bi kızla konuşmuş ve biriyle birlikte bile olmuş. yani hal böyleyken onu düşünmek de ayrı canımı sıkıyor. ne yapacağım hiç ama hiç bilmiyorum. tek istediğim bu şehirden çok uzaklaşmak ve bir daha kimseyi görmemek. ama bu da mümkün değil. buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim.