- 21 Ocak 2015
- 302
- 126
- 33
- 36
- Konu Sahibi elmiraeymen
- #1
Merhaba arkadaşlar.. Lütfen bunu okuduktan sonra benim kıskanç biri olduğum için böyle şeyler yazdığımı sanmayın. Aslında bazı hissettiğim duygulardan çekiniyorum da :-(
Ben bundan yaklaşık beş yıl önce üniversiteden mezun olur olmaz sözlenmek zorunda kaldım. Zorunda kaldım çünkü annem benim amcaoğlumla evlenmemi istiyordu ve ben bu düşünceden bile nefret ediyordum. Sevdiğim vardı. Üniversiteden. Onun da ailesi evlenmesini istiyordu. Evlilikten öte yapmak istediklerimiz vardı. Ne yazık ki iki taraflı köşeye sıkıştırıldığımız için ailelerimize birbirimizi anlatıp evlenmek istediğimizi söylemek zorunda kaldık. Ben anneme açtım ilk olarak. Ablam benim ilişkimi biliyordu. Bu arada benden büyük 2 ablam var. ikisi de bekar. Anneme konuyu ilk açtığım da tamam gelsinler dedi. başka da hiçbirşey söylemedi. Aradan 1-2 saat geçtikten sonra ablamla beraber yanıma gelip ' baban sana çok kızdı. Nasıl olur da gidip millete gelin beni isteyin dersin. Çok ayıp Biz seni tanımadığımız kişilere vermeyiz. Aşiret dışı evlenemezsin. Köy insanı üstelik' deyip herşeyi berbat ettiler. Benimle tartışmaya başladılar. Abilerim yengem babam kardeşlerim ablalarım bu tartışmaya şahit oldu. Rezil ettiler beni. Hem zaten iki ablan var önünde nasıl onlardan önce evlenirsin dedi annem. Peki evlenmem. Beklerim ama Amcamınoğluyla da evlenmem dedim. Yok o gelip isterse seni veririm dedi. iki gün falan sürdü bu hayatımın en iğrenç günleriydi diyebilirim. Ablalarım sevdiğim adamın bana layık olmadığını. Amcamın oğlunun daha makul olduğunu söylediler. Öyle böyle tamam gelsinler dediler. Geldiler. İstediler. Bizimkiler de verdi. Aynı gün altınlar yüzük falan getirtildi takıldı. Ben buna razı olmak zorunda kaldım. Bilmiyorum. Her genç kız sevdiğiyle güzel bir söz yapmak ister. Ama demek ki bana o değeri iki tarafta göstermedi diye kaldı aklımda. Nişan yapıldı sonrasında. Nişanda da kayınpeders tarafıyla alay etmeler sürekli laf çakmalar devam etti. Ben artık baş edemiyordum. Tabi onların önünde değil. Abim nasıl köye gelin gider hayatı mahfolur diyordu ha bire. Nişanlılık sürecim de berbat geçti. Düğün hazırlığım da aynı şekilde. Evlendik. Herşey normale döndü. ama benim içimde çok yara açıldı. Ve hala devam ediyor. Kusura bakmayın uzun yazdım. Asıl meseleye geliyorum.
Bundan bir ay önce benden büyük ablam anneme sevdiği adamın gelip isteteceğini söyledi. annem o kadar çok sevindi ki. Onun sevdiği adam da bizim aileden değil. O da köyden. Yani benimkinden hiçbir fazlası yok. Bizimki öğretmen onun ki mühendiis tek fark. Babamlara usulünce söylendi. Herkes çok ılımlı yaklaştı. Olumlu yaklaşımlar oldu. Hatta ona sevdiği adamla ilgili sorular soruyorlar. Resmini soruyorlar. Hatta telefonda bile konuşuyordu annem. İstemeye geldiler bayramdan sonra. Verdiler. Bugün sözü vardı. Onun gönlüne göre herşey alınmıştı. Altınları. Elbiseleri. Şekerleri. Tatlıları vs. Ben şimdi hamileyim. İkinci çocuğuma. Bu kadar kıskandım ki buraya yazdım. Herkes keyif içinde ben ise ne yazık ki bu ruh halimle onun saçını ve makyajını yaptım. Herkes çok mutlu. Bir ben mutsuzum. O sözlendiği mutlu olduğu için değil. Bana bu değer verilmediği için. Müstakbel eniştem ablmın ağzının içine bakıyor. Bir eksiği kalmasın diye. Bense şimdi daha çok düşünüyorum. Benim için neden öyle değildi hiçkimse. Eşim bile. yaşadığım herşeyi aynen aktardım.
Ben mi çok duygusal oldum yoksa bana gerçekten haksızlık mı yapıldı? Aileme anneme ablalarıma karşı sıcak olamıyorum. Bir türlü bu yaptıklarından sonra sevemiyorum onları. Ne yapmam gerek?
Ben bundan yaklaşık beş yıl önce üniversiteden mezun olur olmaz sözlenmek zorunda kaldım. Zorunda kaldım çünkü annem benim amcaoğlumla evlenmemi istiyordu ve ben bu düşünceden bile nefret ediyordum. Sevdiğim vardı. Üniversiteden. Onun da ailesi evlenmesini istiyordu. Evlilikten öte yapmak istediklerimiz vardı. Ne yazık ki iki taraflı köşeye sıkıştırıldığımız için ailelerimize birbirimizi anlatıp evlenmek istediğimizi söylemek zorunda kaldık. Ben anneme açtım ilk olarak. Ablam benim ilişkimi biliyordu. Bu arada benden büyük 2 ablam var. ikisi de bekar. Anneme konuyu ilk açtığım da tamam gelsinler dedi. başka da hiçbirşey söylemedi. Aradan 1-2 saat geçtikten sonra ablamla beraber yanıma gelip ' baban sana çok kızdı. Nasıl olur da gidip millete gelin beni isteyin dersin. Çok ayıp Biz seni tanımadığımız kişilere vermeyiz. Aşiret dışı evlenemezsin. Köy insanı üstelik' deyip herşeyi berbat ettiler. Benimle tartışmaya başladılar. Abilerim yengem babam kardeşlerim ablalarım bu tartışmaya şahit oldu. Rezil ettiler beni. Hem zaten iki ablan var önünde nasıl onlardan önce evlenirsin dedi annem. Peki evlenmem. Beklerim ama Amcamınoğluyla da evlenmem dedim. Yok o gelip isterse seni veririm dedi. iki gün falan sürdü bu hayatımın en iğrenç günleriydi diyebilirim. Ablalarım sevdiğim adamın bana layık olmadığını. Amcamın oğlunun daha makul olduğunu söylediler. Öyle böyle tamam gelsinler dediler. Geldiler. İstediler. Bizimkiler de verdi. Aynı gün altınlar yüzük falan getirtildi takıldı. Ben buna razı olmak zorunda kaldım. Bilmiyorum. Her genç kız sevdiğiyle güzel bir söz yapmak ister. Ama demek ki bana o değeri iki tarafta göstermedi diye kaldı aklımda. Nişan yapıldı sonrasında. Nişanda da kayınpeders tarafıyla alay etmeler sürekli laf çakmalar devam etti. Ben artık baş edemiyordum. Tabi onların önünde değil. Abim nasıl köye gelin gider hayatı mahfolur diyordu ha bire. Nişanlılık sürecim de berbat geçti. Düğün hazırlığım da aynı şekilde. Evlendik. Herşey normale döndü. ama benim içimde çok yara açıldı. Ve hala devam ediyor. Kusura bakmayın uzun yazdım. Asıl meseleye geliyorum.
Bundan bir ay önce benden büyük ablam anneme sevdiği adamın gelip isteteceğini söyledi. annem o kadar çok sevindi ki. Onun sevdiği adam da bizim aileden değil. O da köyden. Yani benimkinden hiçbir fazlası yok. Bizimki öğretmen onun ki mühendiis tek fark. Babamlara usulünce söylendi. Herkes çok ılımlı yaklaştı. Olumlu yaklaşımlar oldu. Hatta ona sevdiği adamla ilgili sorular soruyorlar. Resmini soruyorlar. Hatta telefonda bile konuşuyordu annem. İstemeye geldiler bayramdan sonra. Verdiler. Bugün sözü vardı. Onun gönlüne göre herşey alınmıştı. Altınları. Elbiseleri. Şekerleri. Tatlıları vs. Ben şimdi hamileyim. İkinci çocuğuma. Bu kadar kıskandım ki buraya yazdım. Herkes keyif içinde ben ise ne yazık ki bu ruh halimle onun saçını ve makyajını yaptım. Herkes çok mutlu. Bir ben mutsuzum. O sözlendiği mutlu olduğu için değil. Bana bu değer verilmediği için. Müstakbel eniştem ablmın ağzının içine bakıyor. Bir eksiği kalmasın diye. Bense şimdi daha çok düşünüyorum. Benim için neden öyle değildi hiçkimse. Eşim bile. yaşadığım herşeyi aynen aktardım.
Ben mi çok duygusal oldum yoksa bana gerçekten haksızlık mı yapıldı? Aileme anneme ablalarıma karşı sıcak olamıyorum. Bir türlü bu yaptıklarından sonra sevemiyorum onları. Ne yapmam gerek?