Popüler Konu Düşünce Gücü/Pozitif Düşünce/Olumlamalar

tabiiki çok şey yaşadım anlatırım. bilirsiniz öylesine söyleyiverdiğimiz şeylere bile dikkat etmek lazım mesela birgün: ne olur dedim zengin biri gelsin hayatıma 80 yaşında olsun razıyım dedim. 3 gün geçmeden çalıştığım iş nedeniyle tanıdığım 80 yaşında bir fabrikatör karısı ölünce bana geldi. evlenmek istiyorum senle diye... ya dedim bu kadar olmaz şaka bir dilekti bu ama oldu... o zaman dedim dileklere dikkat etmem lazım diye.
:KK70: amann diyim dikkat et gerçekten
bende mesela geçen sene evrene mesaj yollama diye bişeye takmıştım,tabi bunu yaparken her daim Yaradanımdan istedim,sadece farklı olarak gökyüzüne bakıp onla konuşuyordum,hep aynı dilekdi,hep aynı istekdi,aynı söylemdi,oldu mu?oldu , 4 ay sonra:) sonradan fark ettim olduğunu ama şuan şunu yazarken bile tebessüm var yüzümde
 
ve en önemlisi şu an hayatımda olan kişi. ben çok zor durumdaydım bir ara üzgün ve yalnız... harika bir ilişki diledim, içim yana yana üzülerek. o kişiyi önce rüyamda gördüm. sonra tanıştım. önce öylesine başladı. benden sadece hoşlandı ve ciddi değil diye düşündüm.ama aylarca olmasını istediğim şeyin hayalini kurdum hep, onunla nikahımız, hayalim buydu. ...o ise evlilik imalarımı hep anlamazdan gelip geçiştirdi. artık vazgeçmek üzereydimki evlenmek istiyorum dedi. çok şaşırdım. onu zorlamadım sadece seçim yapmasını istedim yoksa hayatından çıkacaktım artık ikibuçuk yıllık bir ilişkiydi yani olmayacaksa uzatmanın alemi yoktu. o zaman benle evlenmek istediğini söyledi.
 
Merhabalar ,
Olumlu düşünme ve çekim yasasıyla 11 yaşımda,orta 1 e giderken sınıf arkadaşımın babasının aldığı kitaplarla tanışmıştım.O kadar çok sürükleyiciydi ki daha sonra ben de almaya başladım tabi o zaman çok yaygın değildi hatta ülkemizdeki yerli yazarlar sayılıydı diyebilirim ki onlar da bana çok sıcak gelmiyordu.Norman Vincent Peale'nin kitaplarıyla başlamıştım daha sonra da Antony Robbins ile devam etmiştim.İnanılmazlardı...Ama tabi o zamanlar dileklerim çok şükür oluyordu ama şimdikiler gibi değildi o zamanlar hep bir acelem vardı sanki,olmazsa olmaz gibilerdi.Şimdilerde ise imajinasyonunu yapıyorum yani hayalin içinde oluyorum 5 duyu organımla hissediyorum ve gerisini Rabbim'e bırakıyorum. Sonra bir bakıyorum aynısını hatta daha güzelini yaşıyorum :) Rabbimin Latif ismi tecelli etmişki diyorum fazlasıyla sunmuş.Size hemen bir örnek vereyim, canımdan çok sevdiğim 14 yıldır her gününe varlığı için şükrettiğim sevgili eşimle 15 yaşında tanıştım ve sevdim...Şükürler olsun.
Çok sevdiğim bir söz var: Her dilek kabul olmaz;içinde duygu olan coşku olan dilekler kabul olur.Kalben istemek lazım
 
Merhabalar ,
Olumlu düşünme ve çekim yasasıyla 11 yaşımda,orta 1 e giderken sınıf arkadaşımın babasının aldığı kitaplarla tanışmıştım.O kadar çok sürükleyiciydi ki daha sonra ben de almaya başladım tabi o zaman çok yaygın değildi hatta ülkemizdeki yerli yazarlar sayılıydı diyebilirim ki onlar da bana çok sıcak gelmiyordu.Norman Vincent Peale'nin kitaplarıyla başlamıştım daha sonra da Antony Robbins ile devam etmiştim.İnanılmazlardı...Ama tabi o zamanlar dileklerim çok şükür oluyordu ama şimdikiler gibi değildi o zamanlar hep bir acelem vardı sanki,olmazsa olmaz gibilerdi.Şimdilerde ise imajinasyonunu yapıyorum yani hayalin içinde oluyorum 5 duyu organımla hissediyorum ve gerisini Rabbim'e bırakıyorum. Sonra bir bakıyorum aynısını hatta daha güzelini yaşıyorum :) Rabbimin Latif ismi tecelli etmişki diyorum fazlasıyla sunmuş.Size hemen bir örnek vereyim, canımdan çok sevdiğim 14 yıldır her gününe varlığı için şükrettiğim sevgili eşimle 15 yaşında tanıştım ve sevdim...Şükürler olsun.
Çok sevdiğim bir söz var: Her dilek kabul olmaz;içinde duygu olan coşku olan dilekler kabul olur.Kalben istemek lazım
süpermiş seninki de :)
imajinasyonu bende nadiren yapıyorum ama genelde yaptıklarımda 5 duyu olarak algılayamıyorum,bi yerde gerçek dünya ile bağlantımı kapatamıyorum sanırım bundan dolayı :) ama bi deniycem bu ara bakalım neler olucak
 
ve en önemlisi şu an hayatımda olan kişi. ben çok zor durumdaydım bir ara üzgün ve yalnız... harika bir ilişki diledim, içim yana yana üzülerek. o kişiyi önce rüyamda gördüm. sonra tanıştım. önce öylesine başladı. benden sadece hoşlandı ve ciddi değil diye düşündüm.ama aylarca olmasını istediğim şeyin hayalini kurdum hep, onunla nikahımız, hayalim buydu. ...o ise evlilik imalarımı hep anlamazdan gelip geçiştirdi. artık vazgeçmek üzereydimki evlenmek istiyorum dedi. çok şaşırdım. onu zorlamadım sadece seçim yapmasını istedim yoksa hayatından çıkacaktım artık ikibuçuk yıllık bir ilişkiydi yani olmayacaksa uzatmanın alemi yoktu. o zaman benle evlenmek istediğini söyledi.
:) bende hep hayalini kuruyorum istediğim hayatın,evimin bile hayali kurulu,hala daha hayal kurmaya devam ediyorum :)
seninki de çok ilginçmiş ama zaten sen düşlediğini yaşamışsın :)
 
kızlar konuya genel olarak baktım ..

ancak ben nereden nasıl başlamalıyım sizce_??

ben de biraz hastalık hastalığı var :KK43:
herşeyden çoğu şeyden yani hastalık kaza bela vs korkularım çok ve bunu kontrol edemiyorum...

çok şükür sevdiğim adamla evlendim..
ailem var
işim var ..

ama en ufak rahatsızlıklarda kafama sürekli takılıyor :KK43:

yaşadığım anın tadına varamıyorum...


aslında çok renkliyimdir..
insanlara yardım etmek onların yüzünü güldürmek mükemmel bir şey ve bu beni sonsuz mutlu ediyor :))


bana da yardım edin :))
 
kızlar konuya genel olarak baktım ..

ancak ben nereden nasıl başlamalıyım sizce_??

ben de biraz hastalık hastalığı var :KK43:
herşeyden çoğu şeyden yani hastalık kaza bela vs korkularım çok ve bunu kontrol edemiyorum...

çok şükür sevdiğim adamla evlendim..
ailem var
işim var ..

ama en ufak rahatsızlıklarda kafama sürekli takılıyor :KK43:

yaşadığım anın tadına varamıyorum...


aslında çok renkliyimdir..
insanlara yardım etmek onların yüzünü güldürmek mükemmel bir şey ve bu beni sonsuz mutlu ediyor :))


bana da yardım edin :))
kesinlikle hastalık düşünme. düşündüğün ve korktuğun başına gelir.
 
kızlar konuya genel olarak baktım ..

ancak ben nereden nasıl başlamalıyım sizce_??

ben de biraz hastalık hastalığı var :KK43:
herşeyden çoğu şeyden yani hastalık kaza bela vs korkularım çok ve bunu kontrol edemiyorum...

çok şükür sevdiğim adamla evlendim..
ailem var
işim var ..

ama en ufak rahatsızlıklarda kafama sürekli takılıyor :KK43:

yaşadığım anın tadına varamıyorum...


aslında çok renkliyimdir..
insanlara yardım etmek onların yüzünü güldürmek mükemmel bir şey ve bu beni sonsuz mutlu ediyor :))


bana da yardım edin :))
tatlıımm geçmiş sayfalarda bi konu paylaşmıştım tekrar sana alıntılamayapıcam sonrada üzerinde konuşalım :) herşey senin elinde öncelikle bunu bilmen gerek :)
 
ah düşünmemek elde olsa..
inan sizden çok istiyorum bunları

ama nasıl?
baktınızki deli deli düşünmeye başladınız yok hasta olcam yok kaza geçiricem diye hemen bilinçli olarak başka şeyler düşünmeye çalışın. tv izleyin ne olursa olsun kafanızı başka şeyle meşgul edin. önce rol icabı oluyor bu ama sonra cidden başarıyorsunuz istediğinizi düşünmeyi. ben bir keresinde bu yıl kaza geçirmekten korkuyorum deim. o yıl çok ağır bir trafik kazası geçirdi. düşündüğün olur. o yüzden olmasını istediğin şeyleri düşün.
 
Korkular İçin Olumlamalar

Güvensizlik Korkusu için;

Yaşamın akışına güveniyorum.
Her ne oluyorsa benim için en güzel şekilde gerçekleşiyor.
Ben kendime güveniyorum.
Ben tüm insanlara güveniyorum.
Ben her halimle güvendeyim ve bunun için şükrediyorum.

Gelecek Korkusu için;

Geleceğimin güzelliklerle dolu olduğunu biliyorum
Geleceğimi sevgiyle kucaklıyorum
Geleceğimin sağlıklı,varlıklı ve iç huzurlu olduğunu biliyorum ve bunun için şimdiden teşşekkür ediyorum.

Yetersizlik Korkusu için;

Ben her halimle her konuda yeterliyim.
Kendi iç gücüme inanıyor ve hayatımın her alanında yeterli olduğumu biliyorum.
Her halimle yeterli olduğum için teşekkür ediyorum özbenliğime ve evrene.

Çaresizlik Korkusu için;

Ben her zaman her şeyin çaresini bulurum,
Her şeyin bir çözümü vardır ve ben daima kolay çözümler bulurum
Benim zihnim herşeyim çaresini bulacak kadar güçlüdür.

Değersizlik Korkusu için;

Ben her halimle, olduğum gibi, tüm özelliklerimle değerliyim.
Ben biricik ve tekim benden başka bir ben daha yok bu evrende.
Ben her halimle özelim, her halimle güzelim ve çok değerliyim.
Kendi değerime sahip çıkıyorum ve bu yüzden kendimi takdir ediyorum.

Güçsüzlük Korkusu İçin;

Ben kendi gücüme güveniyorum ve sahip çıkıyorum.
Ben her halimle güçlüyüm ve bu yüzden kendimi takdir ediyorum.
Evrenin gücünü içimde hissediyorum
Ben ne zaman neyi istersem yapabilecek güce sahibim.

Hastalık Korkusu için;

Ben her halimle sağlıklıyım
Benim hücrelerim, organlarım, hormonlarım ve bedenim çok sağlıklı.
Aldığım her nefeste hücrelerim gençleşiyor ve sağlığım herzamankinden daha iyiye gidiyor.
Ben sağlıklı gıdalarla besleniyorum ve sağlıklı yaşıyorum.
Ben sağlıklı yaşamayı seçiyorum ve bedenime değer veriyorum.

Kaybetme Korkusu için;

Ben elimdekilerin değerini biliyorum ve şükrediyorum
Ben sahip olduklarımı özgürce seviyorum

Sevilmeme Korkusu için;

Ben sevmesini bilen ve sevgisini gösterebilen biriyim bu nedenle sevgilerin en güzelini hak ediyorum.
Ben kendimi seviyorum, ben tüm canlıları seviyorum bu nedenle hayat bana sevgisini armağan ediyor.
Tüm insanlar tarafından seviliyorum çünkü bunu hak ediyorum.

Parasız Kalma Korusu için;

Evren bolluk içinde, evrenin bollukğu bana akıyor, maddi,manevi zenginlik içerisindeyim, para bana çoğalarak geliyor.
Arzu ettiğim herşeye uygun olan en güzel zamanda sahip oluyorum.
Ben çok parayı ve varlıklı yaşamı hak ediyorum.
 
ah düşünmemek elde olsa..
inan sizden çok istiyorum bunları

ama nasıl?
öncelikle şöyle yap,bu bneim taktiğim,kötü bişeyi düşünürken yakaladığın anda,hemen onu sil aklından ve seni mutlu eden bişeye odaklan :)
sonra zaten hasta olmadığını,sağlıklı olduğunu,ne kadra mutlu olduğunu düşün ve bunu bütün ruhunda bedeninde hisset
Allah'a şükret,sağlıklı ve mutlu olduğun için
kafanda ne kadar olumsuz düşünce varsa sil at bak sil at diyorum geriye koyma,eğer geriye koyarsan yineleme yapar sürekli öne çıkar
inan kendine inanmak en önemlisi
herşey senin elinde diyorum ya :)
biz sadece şöyle yap böyle düşün deriz
asıl görev sende bitiyor :)
 
MEVLANADAN POZİTİF DÜŞÜNCE ÜZERİNE Bİ KAÇ CÜMLE :)

-Kötü bir işe düşünce ibret al, üzüntüye düşme. Fayda ve zarar zamanında da gülmeye bak. Gülün yapraklarını tek tek koparsan da sana gülümser o. Bir dikenden niye gama düşersin? Diken olmasa gül olur mu?

-Belaya uğrayan müminin misali, tencerede kaynayan nohuta benzer. Nohut, yanmaktan ıstırap duyar da kaçmak için kapağı zorlar. Hanım, çikmasin diye kepçe ile bastırır. Nohut, yanmanın yok oluş değil nimete dönüşme olduğunu bilse kaçar mıydı? Allah pişesin, olgun olasın diye seni belalarla kaynatır.

-Ayağın kırıldı diye üzülme. Allah sana belki kanat verecek. Kuyu dibinde kaldın diye kırılma, belki oradan bile bir kapı açılır.

-Sopayla kilime vuranın gayesi, kilimi dövmek değil, tozu kovmaktır. Allah da senin tozunu alıyor, niye kederlenirsin?

-Kışın yüzü soğuktur ama şefkâtlidir. Yaz gülümser ama yakar, kavurur. Darlık geldi mi onda genişlik görmeye bak.

-Geceyi yaratmasaydı Allah, bu millet kazanma hırsından kendini helak ederdi. Sıkıntılar gecedir. Dinlen, kederlenme. Sabah elbet olacak.

-Dert nerede ise deva oraya gider.Yoksulluk nerede ise nimet oraya gider. Soru nerede ise cevap oraya verilir. Gemi nerede ise su oradadır. Suyu ara, susuzluğu elde et de sular alttan da yerden de fışkırmaya başlasın.

-Allah, bunalan kişinin duasını kabul eder. Meryem iffetinden 'beni fahişe sanırlar' diye bunaldı, Hakk'a yalvardı da Allah İsa'yı konuşturdu.

-Kötüye yormak ve vehim yapmak, insanı derdi yokken bile hasta eder. Onun için olaylara iyi bak.

-Ad san sahibi olmazsan, insanlar arasında kaybolurum sanma. Defineyi açık ve meşhur yere koymazlar.

-Gamdan sevinmeye çalış. Gam, vuslat tuzağıdır. Bu yolda aşağıya düşüş, aslında hakikâte yükseliştir. Gam bir hazinedir. Senin zahmet ve meşakkât çekişinse maden. Gam derdine düşen, madeni kazmaya başlamıştır. Azimle kazan, ulaşır defineye.

-Gökten yeryüzüne ne yağarsa yer ne kaçabilir, ne de çare bulabilir. 'Sizi topraktan yarattık' ayetini unutur da Hak'tan gelene öfkelenirsin. Topraksın, arştan gelenden kaçamazsın. Toprak gibi razı ve mütevazı ol.

-Dert, Allah'ı gizlice anmana vesile olacaksa tüm dünya malından yeğdir. Dertsiz dua soğuktur. Dertli dua gönülden, aşktan gelir


 
* “Ey kardeş! Sen ancak bir düşünceden ibaretsin. Ondan başka neyin varsa, kemiktir, ettir.Eğer düşüncen, manevi varlığın gül ise, sen de gül bahçesisin; diken isen küllüğe atılacak odun gibisin.”

* “Şu sonsuz, sayısız halka dikkatle bak, hepsi bir düşünceye dalmış, yeryüzünde sel gibi akıp gitmekte.”

* “Düşüncelerden sakın. İnsan gönlü ormana benzer; ormanda aslan gibi de, yaban eşeği gibi de düşünceler bulunur.”

* “Her gün bir eve nasıl bir misafir gelirse, senin gönül evine de her an bir düşünce, aziz bir misafir gibi gelir, konar.”

* “Ey benim canım efendim, sen düşünceyi, fikri bir adam farz et. Çünkü insan, düşünceyle insan sayılır, değerlenir, canlanır.”

* “İçimize doğan, bizi rahatsız eden şeytânî düşünceler, hayâller, vesveseler kalbimize batan, görünmez dikenlerdir. Bu dikenler, bir kişiden değil, binlerce kişiden gelip kalbimize batmaktadır.”


Mevlana
 
Ne Düşünürseniz O Olursunuz!

Düşünceleri gönülde biten bitkiler olarak niteleyen Mevlana, düşüncenin gücünü Mesnevi’de çok güçlü ve açık bir şekilde vurgular:

“Evlere, köşklere bak, bunlar da yapılmadan önce, mühendisin zihninde, düşüncesinde birer masala benzerdi.
Hoşumuza gittiği için seyrettiğimiz, sofası düzgün, tavanı, kapısı uygun bir şekilde yapılmış filan ev, mühendisin zihnindeydi.
Mühendisin zihnindeki o düşünce aletleri hazırladı. Ormanlardan kesilen direkleri getirdi. Böylece ev yapılıp meydana çıktı.
Her sanatın, her hünerin aslı, temeli, mayası, hayalden, düşünceden başka nedir ki?

Önce düşünce vardır. Sonra bu düşünce eyleme dönüşür. Dünyanın kuruluşunu ezelden beri böyle bil.
Meyveler, önce gönül düşüncesinde tohum halindedir. Sonra meyve olarak ortaya çıkar, görünür.
Sen bir işe girişip bir meyve fidanı dikince, sonunda meyvenin meydana gelmesi yolunda ilk harfi okudun, yani ilk adımı attın.”
Her düşünce, sonuca götüren bir araçtır. Işık gök gürültüsünden, düşünce de eylemden önce gelir. İkbal’in söyleyişiyle, “Bak tefekkür işe yol gösterir. Şimşek çakar, arkasından gök gürler”


Mevlana
 
Beyin Negatifi Kabul Etmez

Olumlu düşünce hayatımızın yakıtıdır. Ancak, olumlu düşüncenin gücünü ve etkisini gösterebilmesi için beynimizdeki engelleri, önyargıları ve sınırları kaldırmak şarttır. Beynimiz negatifi kabul etmemektedir. Çünkü bilinçaltı aklımızdaki her şey pozitiftir. Bembeyaz bir at düşünme cümlesini duyduğunuzda aklınıza ne geliyor? Bembeyaz bir at, değil mi? Bu nedenledir ki, Mevlana “Gerçekten de ‘yapma, etme, görünme’ demek isteği arttırır sadece, başka şeye yaramaz.” der.

Onun için anne-babalar çocuklarına, öğretmenler öğrencilerine ‘yapma, konuşma, koşma’ derken aslında onların bilinçaltlarına ‘yap, konuş, koş’ emirleri verdiklerini bilmeliler. En doğrusu, Mevlana’nın “Men edilen şeyi yapmayan kimdir?” uyarısını hatırlayıp bunları, ‘sessiz ol, sakin ol’ gibi olumlu ve “ma” eki içermeyen kelimelerle ifade etmektir.

---
Alıntıdır
 
Olaylara İyi Bak!

Mevlana’nın ifadesiyle “nasıl bakarsan öyle görürsün”. Hayat bize derslerini çeşitli şekillerde ve boyutlarda sunar. Olumlu dersler her zaman olumlu durumlardan çıkarılmaz. Arabanızın lastiğinin patlaması, olumlu bir olay değildir ama size kabullenme, sabır, plan yapmanın değeri, başka biri size yardım etmişse yardım görme sevinci, teşekkür etmenin değeri, şükür gibi pek çok dersler verebilir. Aynı olayı, stres ve sıkıntı yaratıcı dersler çıkarmak için kullanabiliriz: “Aksilikler hep beni bulur, hayatımda her şey ters gidiyor” gibi… Görüldüğü üzere, hayat okulunda size sunulan derslerden ne öğreneceğinizi siz seçersiniz. Hatta Mevlana iyi bakışın bela diye nitelendirilen durumlarda bile işe yaradığını söyler: “Bir adam belada safa görürse, bela tatlılaşır. Hasta, iyileştiğini görünce ilaç, kendine hoş gelir.”

Yaşam aynı zamanda inatçı bir öğretmendir. Bir dersi öğrenilinceye kadar tekrar tekrar anlatır. Davranışınızı değiştirmişseniz yaşam dersinizi öğrendiğinizi anlar. Aksi halde, aynı dersi devam ettirir.

‘Bunda da bir hayır vardır’ anlayışıyla en kötü olayda bile, onun daha ötesine bakabilmek, olumlu yanları ve dersleri bulabilmek için çalışmak insanın gelişme ve büyümesinin anahtarıdır. Hayatınızdaki olayları olumlu bir bakış açısı ile yorumlamayı, bunlardan gerekli dersleri çıkarmayı öğrenmelisiniz. Olumlu şeyleri aradıkça ve olumlu şeylerin olacağına inandıkça, önünüzde pek çok kapının açıldığını göreceksiniz. Dolayısıyla, olayı değiştiremezsiniz, ama ona olan bakışınızı değiştirebilirsiniz. Olayı kızgınlık veren, kötü bir olay yerine, komik ve size ileride aynı tip olaylar karşısında nasıl tavır almanız gerektiğini öğreten ders verici bir olay olarak yeniden çerçeveleyebilirsiniz.

Düşündüklerinizin, iç konuşmalarınızın, başkalarıyla konuştuklarınızın sağlığınızla yakından ilgisi vardır. Örneğin, kendinizi kötü hissetmekten ne kadar çok söz ederseniz, o kadar sık hastalanırsınız.

Bir an için dikkatinizi konuşmalarınıza verin. Genelde olumlu konuşmalar mı, yoksa olumsuz, kötümser ve şikayet dolu sözler mi? Konuşmanız zihninizi etkiler. Eğer sürekli işlerin kötüye gideceğini söyleyip duruyorsanız, bir kâhin olmak için iyi bir fırsat yakalamışsınız demektir.

Bakın Mevlana ne der: “Kötüye yormak ve vehim yapmak insanı derdi yokken bile hasta eder. Onun için olaylara iyi bak.”
Düşünce yapınıza ve hayata bakışınıza göre, hayat deneyimleri sizi ya yıpratır ya da parlatır. Olumsuz düşünen ve bakış açıları olumsuz olan insanlar, daima ‘niçin’ diye sorarlar ve sorunları görürler. Fırsatlar kapılarını çaldığında da tokmağın sesinden rahatsız olurlar. İyimser ve olumlu insanlar ise ‘nasıl’ sorusunu sorarlar, daima çözüme odaklanırlar.
---

Alıntıdır
 
Zehirli Düşüncelerin Gücü

Zihniniz bir bahçeye benzer; olumlu düşünce, iç konuşma, hayal ve telkinlerle onu beslerseniz başarı ve mutluluk sizin olacaktır. Endişe, kaygı, ümitsizlik ve korku ile beslerseniz, bunlar adeta zehirli atıklar gibi sonuç doğuracaktır. O yüzden, bir tek olumsuz düşüncenin zihninize yerleşmesine izin verme lüksünüz yoktur. Zira, Mevlana’nın deyişiyle, “Sen kötü düşünceyi zehirli tırnak gibi bil. Bu tırnak derinleştikçe canın yüzünü tırmalar.”

Negatif İç Sesinizi Dinlemeyin!
Olumsuzlukların zihninizi ve bilinçaltınızı etkilememesi konusunda çok kararlı olun. Olumlu bir insan olmak istiyorsanız, olumlu insanları arayın, onlarla dostluk geliştirin. Mevlana bir rubaisinde olumsuz, karamsar ve kötümser kişilerle arkadaş olmama ve konuşmalarına kulak vermeme konusunda insanı şöyle uyarır:

“Gamlı yoldaşlarla oturma dedim sana! Sakın hoş meşrepli neşeli dostların yanından ayrılma. Bağa geldiğin zaman dikenlik tarafına gitme. Gülden, yaseminden, sarmaşık gülden başkasıyla ilgilenme .”

Günümüzde çevreden beynimize dolan olumsuz ve zehirli söz ve görüntülere televizyondan duyduklarımız ve izlediklerimiz de eklenmiştir. Bakın Sidney J.Harris ne der: “Benim televizyona karşı olmam sadece programların düşük kalitede oluşundan değil, ekranda gösterilenlerin izleyenlerin büyük çoğunluğu üzerinde önemli etkiler bırakmasındandır. Bu, aklın korkunç bir şekilde köleleşmesidir ve Aristo’nun bizi uzun yıllar önce uyardığı gibi ” Köleliğin en kötü yanı, sonunda kölelerin de ondan hoşlanmaya başlamasıdır.”

---
Alıntıdır
 
Sabır Vitamini

Olumlu düşünmeyi sabırla pekiştirin. Brian Adams’ın dediği gibi, “Sabretme sanatını öğrenin. Bu disiplini, bir hedefin sonucu konusunda endişelendiğinizde, düşüncelerinize uygulayın. Sabırsızlık; endişe, korku, cesaretsizlik ve başarısızlığı besler. Sabır; güven, kararlılık ve aklı başında bir görüntü yaratır, ki bu insanı sonunda başarıya götürür.” Bakın Mevlana sabır sanatını uygulayan kişiye ne müjdeler verir:

* “Sabretmek insanın içini açar, gölünü ferahlandırır.”

* “Eğer tamamıyla zorluklara daldınsa, daralıp kaldınsa sabret. Çünkü sabır rahatlığın, genişliğin anahtarıdır.”

* “Dileği, isteği sabır elde ettirir.

* “Tohum toprak içinde gizlendiği, zahmetlere katlandığı için bahçe yeşerir, güzelleşir…”

* “Gam ve kederin anahtarı sabırdır.”

* “Amaca sabırla varılır. Acele ile değil…”

---
Alıntıdır
 
X