- 16 Nisan 2010
- 206
- 52
- 98
Merak etmeyin kızlar, hepiniz vereceksiniz. Sadece gerçekten beynimize bazı şeyleri oturtmamız lazım. Canımızın çektiği ve biza kilolar aldıran o çikolatalar, tatlılar, pastalar, börekleeeerrrr... Onlara gerçekten ihtiyacımız var mı? Onları neden yemek istiyoruz, neden yarım porsiyon bile yetecekken 2 hatta 3 porsiyon yemek istiyoruz? Sadece kendimizi kandırıyoruz, onları yiyince mutlu olacağız sanıyoruz. Tabi ki her şeyden yiyelim, her şeyin tadına, zevkine varalım; ama gerçekten her gün çikolata yemeye gerek var mı? Sabahları 1-2 dilim ekmekle doyabilecekken, neden yarım ekmeğe yağlı ve bol kaşarlı tostlar yapıyoruz ki?
Ben hiçbir zaman çikolata seven biri olmadım, öyle deli gibi canım bir şey de istemez. Ben de eşimden sonra atıştırma alışkanlığı başladı. İlla ki tv izlerken atıştıracağım, yoksa sıkılıyorum.. Ne kadar saçma aslında.. Hayatımda hiçbir bu kadar kilolu olmamıştım. 1-2 kilo alırdım üniversitedeyken, çünkü hareketsiz kalırdım. Ama bu sefer nedense resmen beynimin kontrolü kaybettim ve geri kazanmam 1 senemi aldı.
Bir arkadaşımız düşünce gücüyle zayıflama diye bir şey var mı, diye sormuştu. Ben sana cevabını vereyim: KESİNLİKLE VAAARRR!!!... Hatta bir diyetin ilk aşaması düşüncedir. Düşünce gücüyle zayıflama, zayıflayacaüğını sanarak önüne geleni yemek değil. Artık eskisi gibi atıştırmak ya da yemek yeme ihtiyacını kafasında insanın bitirmesi demek.
Bir mühendis olarak, saçma sapan soyut şeylere ve hurafelere asla inanmam. Yalnız beynimizin yapısını incelerseniz, düşünce dediğimiz şeyin, hisler dediğimiz şeyin, aslında (basitçe söylemek gerekirse) sadece elektron akışı olduğunu görürsünüz. Ve bu elektronların izlediği yollar bizim tercihlerimizi belirliyor. Bu yolları zayıflatıp farklı yollar oluşturmak imkansız değil, sadece zor.
O yüzden sadece zayıflamak için değil, dedikodu yapmamak, yalan söylememek, korkularımızla yüzleşmek, daha anlayışlı ve kararlı bir insan olmak için, sadece farkına varmak yeterli olacaktır diye düşünüyorum. Ben uygulayabiliyor muyum? Hayır, bazen strese yeniliyorum, bazen zaman dediğimiz, kendimizi kısıtladığımız dakikalara yeniliyorum. Bazen bencilliğime, keyfime yeniliyorum.
Canınız bir şeyler yemek istediğinizde kendinize buna ihtiyacınız olup olmadığını sorun, her gün yemektense ayda 2 kere yesem ne olurki diye sorun.
Benim eşim yanımda her şeyi yiyebiliyor, başlarda izin vermiyordum, çünkü canım çekiyordu. Ama dün yanımda en sevdiğim tatlılardan birini (kaymaklı ekmek kadayıfı) yedi. İnanın hiç canım çekmedi. Tabi ki yemek güzel olurdu, bir iki lokma yesem zevk alırdım; ama ne gerek vardı? Diyetimi tamamladığımda nasılsa arada sırada yiyecektim.
O yüzden merak etmeyin, mutlaka eğer inançlı bir insansanız dua edin (beyninizde güzel yollar oluşmasını sağlayacaktır.), yiyeceklerin hayatınızdaki yerini sorgulayın, sağlıklı bir yaşamın hayatındaki yerini sorgulayın. Gerçekten o yiyecekleri o kadar sık tüketmeye ihtiyacımız var mı diye sorgulayın.
Ben böyle yapıyorum ve gerçekten çok yol katettiğimi düşünüyorum.. Size ukalalık yapmak için ya da sizleri eleştirmek için bunları söylemiyorum. Sadece size benim uyguladığım bir şeyi anlatıyorum. Bunun mucize bir zayıflama çayı olduğunu düşünün. İnanıyorum hepimiz en kısa sürede, sağlıklı bir şekilde yağlarımızdan kurtulacağız. Herkese iyi günler.. :)
Bu arada ben 100 gram daha vermişim, şu anda 47,6 kg oldum.
Ben hiçbir zaman çikolata seven biri olmadım, öyle deli gibi canım bir şey de istemez. Ben de eşimden sonra atıştırma alışkanlığı başladı. İlla ki tv izlerken atıştıracağım, yoksa sıkılıyorum.. Ne kadar saçma aslında.. Hayatımda hiçbir bu kadar kilolu olmamıştım. 1-2 kilo alırdım üniversitedeyken, çünkü hareketsiz kalırdım. Ama bu sefer nedense resmen beynimin kontrolü kaybettim ve geri kazanmam 1 senemi aldı.
Bir arkadaşımız düşünce gücüyle zayıflama diye bir şey var mı, diye sormuştu. Ben sana cevabını vereyim: KESİNLİKLE VAAARRR!!!... Hatta bir diyetin ilk aşaması düşüncedir. Düşünce gücüyle zayıflama, zayıflayacaüğını sanarak önüne geleni yemek değil. Artık eskisi gibi atıştırmak ya da yemek yeme ihtiyacını kafasında insanın bitirmesi demek.
Bir mühendis olarak, saçma sapan soyut şeylere ve hurafelere asla inanmam. Yalnız beynimizin yapısını incelerseniz, düşünce dediğimiz şeyin, hisler dediğimiz şeyin, aslında (basitçe söylemek gerekirse) sadece elektron akışı olduğunu görürsünüz. Ve bu elektronların izlediği yollar bizim tercihlerimizi belirliyor. Bu yolları zayıflatıp farklı yollar oluşturmak imkansız değil, sadece zor.
O yüzden sadece zayıflamak için değil, dedikodu yapmamak, yalan söylememek, korkularımızla yüzleşmek, daha anlayışlı ve kararlı bir insan olmak için, sadece farkına varmak yeterli olacaktır diye düşünüyorum. Ben uygulayabiliyor muyum? Hayır, bazen strese yeniliyorum, bazen zaman dediğimiz, kendimizi kısıtladığımız dakikalara yeniliyorum. Bazen bencilliğime, keyfime yeniliyorum.
Canınız bir şeyler yemek istediğinizde kendinize buna ihtiyacınız olup olmadığını sorun, her gün yemektense ayda 2 kere yesem ne olurki diye sorun.
Benim eşim yanımda her şeyi yiyebiliyor, başlarda izin vermiyordum, çünkü canım çekiyordu. Ama dün yanımda en sevdiğim tatlılardan birini (kaymaklı ekmek kadayıfı) yedi. İnanın hiç canım çekmedi. Tabi ki yemek güzel olurdu, bir iki lokma yesem zevk alırdım; ama ne gerek vardı? Diyetimi tamamladığımda nasılsa arada sırada yiyecektim.
O yüzden merak etmeyin, mutlaka eğer inançlı bir insansanız dua edin (beyninizde güzel yollar oluşmasını sağlayacaktır.), yiyeceklerin hayatınızdaki yerini sorgulayın, sağlıklı bir yaşamın hayatındaki yerini sorgulayın. Gerçekten o yiyecekleri o kadar sık tüketmeye ihtiyacımız var mı diye sorgulayın.
Ben böyle yapıyorum ve gerçekten çok yol katettiğimi düşünüyorum.. Size ukalalık yapmak için ya da sizleri eleştirmek için bunları söylemiyorum. Sadece size benim uyguladığım bir şeyi anlatıyorum. Bunun mucize bir zayıflama çayı olduğunu düşünün. İnanıyorum hepimiz en kısa sürede, sağlıklı bir şekilde yağlarımızdan kurtulacağız. Herkese iyi günler.. :)
Bu arada ben 100 gram daha vermişim, şu anda 47,6 kg oldum.
Son düzenleme: