Düğüne 20 gün kala hayatım alt üst oldu!!

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Şimdiden söyleyeyim konu baya bir uzun.

Merhaba, 26 yaşında bir mühendisim okulumu yüksek onur belgesi ile erken bitirdim. Kendimize ait fabrikamızda ailemle çalışıyorum. Maddi olarak bir sıkıntım yok, arabam altımda, ailem çok iyidir. Bunları yazıyorum ki salaklık ilim irfanla olmuyor görün diye :) Çok kiloluydum ama çok ağır diyetlerle epey kilo verdim şu an balık etliyim. 1,70 boyunda uzun saçlı etine dolgun beyaz tenli bir insanım.
2 sene önce tanıştık bu şahısla, arkadaşımın vasıtasıyla ben başta onaylamadım ama çok ısrar etti ''evlenilecek kız'' olduğum için. (kendisi benim ilk sevgilim ilk aşkım). Okuldu eğitimlerdi dil okullarıydı derken bir de vücudumla barışık bir insan olmadığım için hep bu konuda kendimi kapatmıştım. Neyse tanıştık ettik, başta kilomla dalga geçti kendisi 120 kg. Ben ölüm diyetlerine detokslarına girdim. Bana zayıf kızların fotosunu atıp düştüm dedi. Sonra iş ilerledi buluştukça falan sevgili olduk. İlk ayımızda rahatsız olduğum şeyler oldu bana tamamen itaat edeceksin yoksa giderim dedi. Ben de aşığım ya :) tamam dedim.
Bir kere arkadaşım ya dediği kızın aramalarına denk geldim terk ettim çok ağladı yalvardı barıştım. Meğerse bu kadar ağlama sebebi beni ilk ayımızda o kızla tek gecelik aldatması yüzünden vicdanıymış. Sonra bir kere denk geldi telefonunu karıştırdım şeytan dürttü ya; Beni aldattığını yakaladım yani 2 ay içinde 3 4 kız olmuş. Terk ettim. Salmadı beni. Çok ağladı yeminler etti konumunu açtı biraz süre verdikten sonra affettim bir daha da asla yapmadı.
Sonra çok büyük bir aşk yaşamaya başladık ama inanır mısınız rüya gibi. Böyle bir adamı yola getirmek gurur vericiydi. Çok sevdik çok güzeldi bütün ilklerimi onunla yaşadım. Evlenme teklifi etti 6. ayımızda kabul ettim. Sonraki ayda ilk şiddetini yaşadım sporu bırakmak istemiyorum diye bir vurdu kulağım zarar gördü 2 ay damla kullandım. Şok oldum. Hayatımda ilk kez böyle bir şey yaşadım. Çok ağladı çok özür diledi askere gidecek diye barıştık. Sonra küçük küçük şiddetler oldu artık ben de karşılık veriyordum saygı kalmadı küfür hakaret gırla gidiyordu. Genelde de ailevi kavgalar oluyordu. Boğazıma yapışmalar kafama vurmalar falan. Bir kere de biz bunla ortak para biriktiriyorduk kabataslak 100 bin birikmişti o 10 bin koymuş kalanı benden :) babam da bana dükkan almak istedi kendi paramı da katacaktım babam da katacaktı bir kısım da kendi üstüme kredi çekecektim maksat mülk sahibi olup borçlanmaktı. Vay siz benim paramla iş mi yaparsınız evlenmeden önce alınan mallar senin olur tapu kimin olacak saydı sövdü vurdu bana paragöz dedi parasını geri istedi. Üstelik yarın öbür gün dükkanı satıp bahçeli ev alırız demiştim ona. Kendi malımı satıp.
Mesela ablası annesi ile avm gezerken bana rastladılar ben de tektim. Nasılsın iyi misin diye ayak üstü konuştuktan sonra ikisi gezmeye devam etti ben yine tek. Bekledim açıkçası gel bizle ya da bir kahve içelim diye.
Sonra korona patladı. Nişan tarihi aldık ablası çıktı birden 8 senelik ilişkisini evlilikle taçlandırmak istedi. Tabi öncelik hep onun oldu. Ona göre tarihlerimiz değişti yerlerimiz değişti vs. vs.
Kayınvalidem hiçbir şeye karışmayan bir şey almamak için aramayan, 3 kere çarşıya gittik gelinlikçinin yanında ben bedavaya gitmişim ya diyen bir varoştu. Halıcıya günahımız ne diyerek fiyat soran. Varsa yoksa kocası kızı oğlu olan kendi bakımı olan bir kadındı. Nişana 4 gün kala aradı bir şey lazım mı dedi şaka gibi. Ne giyeceksin bile demedi. Kızlarına nişan yapmayacaklardı, sonradan ben ne yaptıysam aynısıyla yaptılar.
Kayınpederim inanılmaz kontrolcü her yerde görüntülü arayan. Durmadan baskı yapan biriydi. Nişanlım da babasına maddi olarak bağımlıydı. Ama aile bir türlü dikiş tutturamayan, sürekli borcu olan işleri hep ters giden kısacası ticaretten anlamayıp her duydukları işe girmek isteyen ayrılsak da beraberiz dizisindeki Feridun gibilerdi.
Sonra nişanlandık, çok güzeldi ama sıkıntı karşı tarafın bir şey yapmamasıydı. Ev tutuldu yatak odası sizin dediler oturma odası sizin biz kızımıza kendimiz aldık dediler tabi bu odaların (perde halı avize de bizde), bütün mutfak eşyaları bizim çamaşır mak. kurutma mak. biz aldık giyinme odasına dolaplar aldık. Onlar sade salon yaptılar bir de evi tuttular (hiç alamayacakları borç karşılığında oturacaktık o evde borçlu adam milyonlarca lira batık) . Neyse bunlar önemsiz dedim. Takılarımı beni götürmeden kendileri seçti aldı neyse dedim.
En büyük hayalim gelinliğimle doyasıya düğün yapmaktı çok istedim. Ablasının Ağustos düğünü için bizi Aralık ayına attılar. Düğünler yasaklandı. En son sadece su dağıtılan 1 saatlik nikaha eyvallah dedim. Kına çok özeniyordum ondan da vazgeçtim derken o güne komple sokağa çıkma yasağı geldi hafta içi diye. Açıkçası artık hiç hevesim kalmadığı ve psikolojik olarak her hafta bir şey iptal olunca yıprandığım için Mart ayına ertelemek istedim çünkü vakalar çok artmıştı kendi öz babaannem dedem gelemeyecekti. Nişanlım beni onu yeteri kadar sevmemekle suçladı. Sevseydin evlenirdin dedi. Ben de zaten hayatımızın kalanı beraber geçecek düğünümüz olsun bari dedim. Onun ailesi de Haziran olsun kesin olsun dedi benim ailem de siz bilirsiniz dedi Haziran ayının ikinci Pazarına gün aldık.
Tabi bu sürede çok kavgalar ettik. Her şey sorun oldu. Ne beğensem gerek yok gereksiz dendi. Genelde kendim aldım. Ailesi sürekli onlarda oturup kalmamı istedi. Babası bana 4 erkek torun vereceksin dedi.
Haziran ayına geldik, ev hazır gelinlik damatlık hazır davetiyeler dağıtıldı, ama Pazar gününe yasak geldi. Ben bir gün öncesine alalım dedim nişanlım da 2 hafta sonra Cumartesine alalım yemekli düğünlere izin var dedi tamam dedim. Gittik yeni bir yer tuttuk üstelik kınam da olacaktı çok mutluydum. Aile grupları var iki tane biri 4lü biri 6lı eniştesi ve ben de varım. Aile gruplarına mekanı attı. Zaten yasak gelince beni ne annesi ne ablası ne babası aramadı bile. Ben tabi üzgündüm. Annesi gruba hayırlı olsun ama bu sefer de yağmur yağar çamur olur diye iptal etmezsiniz dimi çok yorulduk artık sizin bu işlerden insanlara tarih vermekten dedi. Ben de annen ne diyor dedim haklı dedi yan yanaydık. İşe döndüm kadına keşke elimizde olsaydı ama bundan sonrası daha zorlu dedim.
Çünkü sabahtan beri organizasyonu fotoğrafçıyı kuaförü makyözü gelinlikçiyi salonu arayan yalvaran bendim.
Nişanlım da aradı sen benim anneme cevap veremezsin dedi, kötü bir şey demedim ama asıl annenin söylediği kötü niyet dedim çünkü bu bizim elimizde değil devlet yasak koydu bir tek marketler açık yani.
Sonra ablası gruba Valla Palmcığım çok sıkıldık sizin bu işten yılan hikayesine döndü artık kesinleştirin yani yazdı. Ben de aradım nişanlımı ne diyor ablan dedim sinir krizi geçirdi bağırdı çağırdı susacaksın dedi. Ben de dinlemedim zaten yasak gelmeseydi kesindi ama anlamadım ki:) yazdım sadece. Nişanlım aradı düğün iptal bitmiştir seninle işimiz dedi kapadı yüzüme beni de gruptan attı. Ben kaldım tabi. Aradın açmadı. 3 gün sonra aradı görüştük R yaptı bu sefer de ben çıkıştım sonra da eşyalarımı bile toplamayı düşündüm dedim tamam git topla eşyalarını dedi. Ve o gün bizim tanışma yıl dönümüzdü ben bir çiçek ve özür beklerken karşımda annem sana istediğini der sen susmalıydın ama barışalım diyen bir öküz vardı. Ama ben oradan sonra bir kaç kere aradım açmadı umursamaz cevaplar verdi.
Ailem de artık ayrılmam gerektiğini beni ezmeye çalıştıklarını söyledi. Eşyaları toplamaya gittik annesi aradı; nişanda taktıkları kolye ucu ve küpeyi çikolata getirdikleri gümüşü bana verdikleri amerikan servis hediyesini bir de kına kaftanımı kiralamak istemişti (şaşırmıştım) 1300₺ parayı geri istedi. Biz tabi şok. Babaannesi aradı beni o yılanlara (torunu ve gelini) nişanlını bırakma meydana onları dedi.
Ertesi gün babası beni aradı babamı aramadılar, yapma etme bu aşk acısıyla yaşayamazsın dedi annesi kocaman mesajlar attı aşk her şeyi affeder barışın dedi ama çocuktan tık yok. Bizimkiler bekledi ama 10 gün olunca eşyalar toplanmaya başladı çok ağırıma gitti. Babam aradı bu işin bittiğini üzüldüğümüzü söyledi babası son kez görüşsünler dedi babam da anlaşabilseler görüşsünler ama haftanın 3 günü tartışmalılar dedi bir daha aramayın dedi.
Neyse biz ayrıldık arkadaşlarıma yaşadıklarımı anlattım şiddet aldatma gibi içimde tutamadım. Psikolog ve psikiyatriste başladım. İlaç alıyorum.
Çocuk 1 ay sonra çıktı karşıma ben ağladım o ağladı acaba düzelir mi dedim ama yine siktir çekti ablasına laf etmişim diye. Sonra aramalar yazmalar doğum günümde falan. Bir kere gizli saklı görüştüm ama nasıl özlemişim ben ağlamaktan konuşamıyorum. Kaçırayım seni dedi saçmalama dedim. Git babamla konuş diyorum yok diyor korkuyor. Bir de benim ailemi suçluyor. Susacaktın diye de beni.
Şimdi 2,5 ay oldu yine yazıyor ama beni suçluyor hala sen bu hale getirdin. Sen herkese sana vurduğumu söylemişsin. Bizi mahvettin sen bensiz yaşayamazsın. 5 sene sonra sürüneceksin. Benden başka seni kimse sevmez ailen bile sevmiyor dedi.
Çok sevdik birbirimizi hem de çok anlatamam size, biz başkaydık herkes öyle derdi bize genelde ben idare eden taraftım o da kabul ediyor ama o da beni idare ederdi yalan yok. Babası inanılmaz baskın biriydi ve parayla adam alacağını sanan kafadaydı bu da babasının köpeğiydi gel gel git git işleri de bozulmuş iyice benden sonra. Az önce yine yazmış seni çok özledim benim kimsem yok bize bunu neden yaptın diye. Bir de her kavgada bitti derdi blöf yapardı ben giderdim peşinden şimdi ben bitirince çok koymuş. Ben hep derdim ama sen bir dedin bizi bitirdin diyor. Ben de sen beni terk ettin diyorum benim bitirmeyeceğimi bilmen lazımdı diyor. Bir şey yap diyorum gel babamdan özür dile diyorum yok sen önce seninkilerle sonra benimkilerle konuş ben bir şey yapamam baban yasak koydu diyor.
Çok özlüyorum çok üzülüyorum söyleyin ben başkasını sevebilir miyim yine? Yine mutlu olabilir miyim? Ya da keşke sussa mıydım? ama nereye kadar dedi psikoloğum da. Offff kafamda deli sorular. Ailem artık asla istemiyor, seni üzerler biz desteklemiyoruz diyor. Babam çeyizini yak ben sana yine alırım dedi. Şimdi ben suçlu oldum her şeyi anlattım diye e sen bunları yaptın deyince de ben böyleyim diyor. Kafam çok dolu çok seviyorum ama neden??
Zor bitirdim bütün hikayenizi ama size şunu söliyim covid herkesin hayatının engeli olurken sizin hayatınızın kurtuluşu olmuş dua edin ki böyle zihniyette insanlardan kurtuldunuz haftanın 3 günü tartıştığın bir insana aşık olduğunu sanma çünkü evlensen bu zihniyet seniN aynı evde 2 ayda ne aşkını bırakır ne sevgiBi Kocaman bi nefrete dönüşür o duygu. İyiki kurtulmuşsun sil onla olan zamanları iyi yanlarını değil kötü yanlarını düşün unutursun. Herşeyi geç aldatılmışsın yani sevilmiyorsun.
 
Ama iyiyken mükemmeldik, sorun da bu zaten inanılmaz büyük bir aşk vardı. Bunlar olurken mükemmel şeyler de olurdu sürprizler yemekler şarkılar şiirler.
Acayip bir aşk yokmuş. Olsaydı başkasıyla sevişemezdi, sizi dövemezdi.
Kendinize gelin.
Hayatınızı yakmaktan son saniye kurtulmuşsunuz. Sadaka fln verin
 
Ama iyiyken mükemmeldik, sorun da bu zaten inanılmaz büyük bir aşk vardı. Bunlar olurken mükemmel şeyler de olurdu sürprizler yemekler şarkılar şiirler.
Dayak yiyorsun dayakk yemim ederim sizin gibi insanlari görünce utaniyorum insanligimdan bin kat utanıyorum henüz o yaşına girmiş bir kizim var gözüm bebeğim incitmedim kırmadım binbir emekle büyüyorlar amma günün birinde kendisine birak dayağı en ufak bir hakarette bulunan adama salya sümük ağlayıp seviyorum derse kapıyı gösteririm çok ciddiyim yazıktır ailenize hic mi acimaniz yok günah değil mi aşk mis yemişim aşki onu bile kirlettiniz dayagin aşağılanmanın değer gormemenin adi ne zamandir aşk...
Azicik akliniz varsa çocuk sevindirik ne bileyim lokma dağıtın ve bir daha acmamak uzere bu konuyu kapatin.
Ailenizin kıymetini bilin elin hodugunu orman kackinini cok seviyorum diye de aramayin bu sevmek degil olamaz azicik saygınız olsun kendinize yemin ederim.sinirim oynadi su konuyu okuyunca
 
Bir de aşk, sevgi böyle birşey değil ya.
Nasıl goremediniz de kendinizi kendi ellerinizle teslim ettiniz hem psikolojik hem de normal şiddet uygulayan birine aklım almıyor.
 
Konu sahibi Louder Louder ın konusuna bak geleceğinin fragmanı. Orda da sürekli annesine saygı bekleyen, aldatan, kadını ezikleyen bir tip vardı. Kadın büyük aşk sanip evlendi bir sorun nasılmış evlilik. Çok benziyor konular ve bağımlılığınız.
Yine louder boşanabildi siz bu kafayla onu da yapamazsınız.
Önce açın bir konuları okun hatta Louder Louder hatta size anlatsın değmiş mi o kadar aşk var diye çekip evlenmeye.
 
Sonra o aşk kadının mezara gitmesi ile bitiyor hep. Sosyal medyada görüyorum. Öyle canavarlar var ki, kadınlar peşinden koşuyor bazen. Ne aşkmış beee diyorsun. Allah korusun sonra o karaktersiz adamlar birinin sebebi oluyorlar işte
Maalesef yakın çevremizde de var , yorum yaptığımızda kiskanilmakla o büyük aşkı anlammakla suclaniriz genelde.
 
Ama iyiyken mükemmeldik, sorun da bu zaten inanılmaz büyük bir aşk vardı. Bunlar olurken mükemmel şeyler de olurdu sürprizler yemekler şarkılar şiirler.
Ya nedense bütün sorunlu birliktelik yaşayan arkadaslarimin eşi böyle, şiirler şarkılar suprizler instada boy boy fotolar ama ilişkinin aslını, adamın ne mal olduğunu bilmesek inanicaz , ve inan hiç biri mutlu devam etmiyor.. ayrıca bu adam para için sizie birlikte gibi geldi bana yani hiç bir seven aldatmaz ve şiddet uygulamaz....zaten adam pişman da değil ben bütün süs kabul et diyor, yarın daha çok aldatmak için, şiddet göstermek için,ailesine susman için seni manuple etmeye çalışıyor
 
Annem de böyle konuşup silkeliyor arada iyi geliyor ama o yazınca tutuluyorum yine.
Engelle şu asalagi,inan böyle bir asalaktan koca olmaz...bu adam bile değil saçma bir insan, bak vallahi öyle koca olmaz yapmayın arkadaşım az konuşun farklı erkekler tanıyın,ilk gördüğünüz ayıya inanıp evlenmeyin bak vallahi çok kibar kıymet bilen çok güzel seven adamlar var, bir kere karşına çıksa anlarsin ne demek istediğimi
 
Annem de böyle konuşup silkeliyor arada iyi geliyor ama o yazınca tutuluyorum yine.
images (21).jpeg
 
Şimdiden söyleyeyim konu baya bir uzun.

Merhaba, 26 yaşında bir mühendisim okulumu yüksek onur belgesi ile erken bitirdim. Kendimize ait fabrikamızda ailemle çalışıyorum. Maddi olarak bir sıkıntım yok, arabam altımda, ailem çok iyidir. Bunları yazıyorum ki salaklık ilim irfanla olmuyor görün diye :) Çok kiloluydum ama çok ağır diyetlerle epey kilo verdim şu an balık etliyim. 1,70 boyunda uzun saçlı etine dolgun beyaz tenli bir insanım.
2 sene önce tanıştık bu şahısla, arkadaşımın vasıtasıyla ben başta onaylamadım ama çok ısrar etti ''evlenilecek kız'' olduğum için. (kendisi benim ilk sevgilim ilk aşkım). Okuldu eğitimlerdi dil okullarıydı derken bir de vücudumla barışık bir insan olmadığım için hep bu konuda kendimi kapatmıştım. Neyse tanıştık ettik, başta kilomla dalga geçti kendisi 120 kg. Ben ölüm diyetlerine detokslarına girdim. Bana zayıf kızların fotosunu atıp düştüm dedi. Sonra iş ilerledi buluştukça falan sevgili olduk. İlk ayımızda rahatsız olduğum şeyler oldu bana tamamen itaat edeceksin yoksa giderim dedi. Ben de aşığım ya :) tamam dedim.
Bir kere arkadaşım ya dediği kızın aramalarına denk geldim terk ettim çok ağladı yalvardı barıştım. Meğerse bu kadar ağlama sebebi beni ilk ayımızda o kızla tek gecelik aldatması yüzünden vicdanıymış. Sonra bir kere denk geldi telefonunu karıştırdım şeytan dürttü ya; Beni aldattığını yakaladım yani 2 ay içinde 3 4 kız olmuş. Terk ettim. Salmadı beni. Çok ağladı yeminler etti konumunu açtı biraz süre verdikten sonra affettim bir daha da asla yapmadı.
Sonra çok büyük bir aşk yaşamaya başladık ama inanır mısınız rüya gibi. Böyle bir adamı yola getirmek gurur vericiydi. Çok sevdik çok güzeldi bütün ilklerimi onunla yaşadım. Evlenme teklifi etti 6. ayımızda kabul ettim. Sonraki ayda ilk şiddetini yaşadım sporu bırakmak istemiyorum diye bir vurdu kulağım zarar gördü 2 ay damla kullandım. Şok oldum. Hayatımda ilk kez böyle bir şey yaşadım. Çok ağladı çok özür diledi askere gidecek diye barıştık. Sonra küçük küçük şiddetler oldu artık ben de karşılık veriyordum saygı kalmadı küfür hakaret gırla gidiyordu. Genelde de ailevi kavgalar oluyordu. Boğazıma yapışmalar kafama vurmalar falan. Bir kere de biz bunla ortak para biriktiriyorduk kabataslak 100 bin birikmişti o 10 bin koymuş kalanı benden :) babam da bana dükkan almak istedi kendi paramı da katacaktım babam da katacaktı bir kısım da kendi üstüme kredi çekecektim maksat mülk sahibi olup borçlanmaktı. Vay siz benim paramla iş mi yaparsınız evlenmeden önce alınan mallar senin olur tapu kimin olacak saydı sövdü vurdu bana paragöz dedi parasını geri istedi. Üstelik yarın öbür gün dükkanı satıp bahçeli ev alırız demiştim ona. Kendi malımı satıp.
Mesela ablası annesi ile avm gezerken bana rastladılar ben de tektim. Nasılsın iyi misin diye ayak üstü konuştuktan sonra ikisi gezmeye devam etti ben yine tek. Bekledim açıkçası gel bizle ya da bir kahve içelim diye.
Sonra korona patladı. Nişan tarihi aldık ablası çıktı birden 8 senelik ilişkisini evlilikle taçlandırmak istedi. Tabi öncelik hep onun oldu. Ona göre tarihlerimiz değişti yerlerimiz değişti vs. vs.
Kayınvalidem hiçbir şeye karışmayan bir şey almamak için aramayan, 3 kere çarşıya gittik gelinlikçinin yanında ben bedavaya gitmişim ya diyen bir varoştu. Halıcıya günahımız ne diyerek fiyat soran. Varsa yoksa kocası kızı oğlu olan kendi bakımı olan bir kadındı. Nişana 4 gün kala aradı bir şey lazım mı dedi şaka gibi. Ne giyeceksin bile demedi. Kızlarına nişan yapmayacaklardı, sonradan ben ne yaptıysam aynısıyla yaptılar.
Kayınpederim inanılmaz kontrolcü her yerde görüntülü arayan. Durmadan baskı yapan biriydi. Nişanlım da babasına maddi olarak bağımlıydı. Ama aile bir türlü dikiş tutturamayan, sürekli borcu olan işleri hep ters giden kısacası ticaretten anlamayıp her duydukları işe girmek isteyen ayrılsak da beraberiz dizisindeki Feridun gibilerdi.
Sonra nişanlandık, çok güzeldi ama sıkıntı karşı tarafın bir şey yapmamasıydı. Ev tutuldu yatak odası sizin dediler oturma odası sizin biz kızımıza kendimiz aldık dediler tabi bu odaların (perde halı avize de bizde), bütün mutfak eşyaları bizim çamaşır mak. kurutma mak. biz aldık giyinme odasına dolaplar aldık. Onlar sade salon yaptılar bir de evi tuttular (hiç alamayacakları borç karşılığında oturacaktık o evde borçlu adam milyonlarca lira batık) . Neyse bunlar önemsiz dedim. Takılarımı beni götürmeden kendileri seçti aldı neyse dedim.
En büyük hayalim gelinliğimle doyasıya düğün yapmaktı çok istedim. Ablasının Ağustos düğünü için bizi Aralık ayına attılar. Düğünler yasaklandı. En son sadece su dağıtılan 1 saatlik nikaha eyvallah dedim. Kına çok özeniyordum ondan da vazgeçtim derken o güne komple sokağa çıkma yasağı geldi hafta içi diye. Açıkçası artık hiç hevesim kalmadığı ve psikolojik olarak her hafta bir şey iptal olunca yıprandığım için Mart ayına ertelemek istedim çünkü vakalar çok artmıştı kendi öz babaannem dedem gelemeyecekti. Nişanlım beni onu yeteri kadar sevmemekle suçladı. Sevseydin evlenirdin dedi. Ben de zaten hayatımızın kalanı beraber geçecek düğünümüz olsun bari dedim. Onun ailesi de Haziran olsun kesin olsun dedi benim ailem de siz bilirsiniz dedi Haziran ayının ikinci Pazarına gün aldık.
Tabi bu sürede çok kavgalar ettik. Her şey sorun oldu. Ne beğensem gerek yok gereksiz dendi. Genelde kendim aldım. Ailesi sürekli onlarda oturup kalmamı istedi. Babası bana 4 erkek torun vereceksin dedi.
Haziran ayına geldik, ev hazır gelinlik damatlık hazır davetiyeler dağıtıldı, ama Pazar gününe yasak geldi. Ben bir gün öncesine alalım dedim nişanlım da 2 hafta sonra Cumartesine alalım yemekli düğünlere izin var dedi tamam dedim. Gittik yeni bir yer tuttuk üstelik kınam da olacaktı çok mutluydum. Aile grupları var iki tane biri 4lü biri 6lı eniştesi ve ben de varım. Aile gruplarına mekanı attı. Zaten yasak gelince beni ne annesi ne ablası ne babası aramadı bile. Ben tabi üzgündüm. Annesi gruba hayırlı olsun ama bu sefer de yağmur yağar çamur olur diye iptal etmezsiniz dimi çok yorulduk artık sizin bu işlerden insanlara tarih vermekten dedi. Ben de annen ne diyor dedim haklı dedi yan yanaydık. İşe döndüm kadına keşke elimizde olsaydı ama bundan sonrası daha zorlu dedim.
Çünkü sabahtan beri organizasyonu fotoğrafçıyı kuaförü makyözü gelinlikçiyi salonu arayan yalvaran bendim.
Nişanlım da aradı sen benim anneme cevap veremezsin dedi, kötü bir şey demedim ama asıl annenin söylediği kötü niyet dedim çünkü bu bizim elimizde değil devlet yasak koydu bir tek marketler açık yani.
Sonra ablası gruba Valla Palmcığım çok sıkıldık sizin bu işten yılan hikayesine döndü artık kesinleştirin yani yazdı. Ben de aradım nişanlımı ne diyor ablan dedim sinir krizi geçirdi bağırdı çağırdı susacaksın dedi. Ben de dinlemedim zaten yasak gelmeseydi kesindi ama anlamadım ki:) yazdım sadece. Nişanlım aradı düğün iptal bitmiştir seninle işimiz dedi kapadı yüzüme beni de gruptan attı. Ben kaldım tabi. Aradın açmadı. 3 gün sonra aradı görüştük R yaptı bu sefer de ben çıkıştım sonra da eşyalarımı bile toplamayı düşündüm dedim tamam git topla eşyalarını dedi. Ve o gün bizim tanışma yıl dönümüzdü ben bir çiçek ve özür beklerken karşımda annem sana istediğini der sen susmalıydın ama barışalım diyen bir öküz vardı. Ama ben oradan sonra bir kaç kere aradım açmadı umursamaz cevaplar verdi.
Ailem de artık ayrılmam gerektiğini beni ezmeye çalıştıklarını söyledi. Eşyaları toplamaya gittik annesi aradı; nişanda taktıkları kolye ucu ve küpeyi çikolata getirdikleri gümüşü bana verdikleri amerikan servis hediyesini bir de kına kaftanımı kiralamak istemişti (şaşırmıştım) 1300₺ parayı geri istedi. Biz tabi şok. Babaannesi aradı beni o yılanlara (torunu ve gelini) nişanlını bırakma meydana onları dedi.
Ertesi gün babası beni aradı babamı aramadılar, yapma etme bu aşk acısıyla yaşayamazsın dedi annesi kocaman mesajlar attı aşk her şeyi affeder barışın dedi ama çocuktan tık yok. Bizimkiler bekledi ama 10 gün olunca eşyalar toplanmaya başladı çok ağırıma gitti. Babam aradı bu işin bittiğini üzüldüğümüzü söyledi babası son kez görüşsünler dedi babam da anlaşabilseler görüşsünler ama haftanın 3 günü tartışmalılar dedi bir daha aramayın dedi.
Neyse biz ayrıldık arkadaşlarıma yaşadıklarımı anlattım şiddet aldatma gibi içimde tutamadım. Psikolog ve psikiyatriste başladım. İlaç alıyorum.
Çocuk 1 ay sonra çıktı karşıma ben ağladım o ağladı acaba düzelir mi dedim ama yine siktir çekti ablasına laf etmişim diye. Sonra aramalar yazmalar doğum günümde falan. Bir kere gizli saklı görüştüm ama nasıl özlemişim ben ağlamaktan konuşamıyorum. Kaçırayım seni dedi saçmalama dedim. Git babamla konuş diyorum yok diyor korkuyor. Bir de benim ailemi suçluyor. Susacaktın diye de beni.
Şimdi 2,5 ay oldu yine yazıyor ama beni suçluyor hala sen bu hale getirdin. Sen herkese sana vurduğumu söylemişsin. Bizi mahvettin sen bensiz yaşayamazsın. 5 sene sonra sürüneceksin. Benden başka seni kimse sevmez ailen bile sevmiyor dedi.
Çok sevdik birbirimizi hem de çok anlatamam size, biz başkaydık herkes öyle derdi bize genelde ben idare eden taraftım o da kabul ediyor ama o da beni idare ederdi yalan yok. Babası inanılmaz baskın biriydi ve parayla adam alacağını sanan kafadaydı bu da babasının köpeğiydi gel gel git git işleri de bozulmuş iyice benden sonra. Az önce yine yazmış seni çok özledim benim kimsem yok bize bunu neden yaptın diye. Bir de her kavgada bitti derdi blöf yapardı ben giderdim peşinden şimdi ben bitirince çok koymuş. Ben hep derdim ama sen bir dedin bizi bitirdin diyor. Ben de sen beni terk ettin diyorum benim bitirmeyeceğimi bilmen lazımdı diyor. Bir şey yap diyorum gel babamdan özür dile diyorum yok sen önce seninkilerle sonra benimkilerle konuş ben bir şey yapamam baban yasak koydu diyor.
Çok özlüyorum çok üzülüyorum söyleyin ben başkasını sevebilir miyim yine? Yine mutlu olabilir miyim? Ya da keşke sussa mıydım? ama nereye kadar dedi psikoloğum da. Offff kafamda deli sorular. Ailem artık asla istemiyor, seni üzerler biz desteklemiyoruz diyor. Babam çeyizini yak ben sana yine alırım dedi. Şimdi ben suçlu oldum her şeyi anlattım diye e sen bunları yaptın deyince de ben böyleyim diyor. Kafam çok dolu çok seviyorum ama neden??


Yat Kalk sükret, sonra yine yat Kalk sükret. Rabbimin sevdigi kuluymussun. Kurtulmussun. Sakin hata edipde barisma
 
Sizinki sevgi değil,sadece alışkanlık…Sadaka filan dağıtın,kurtulmuşsunuz. Bide sevdik diyo ya…. Sevgi neresinde bunun? Ezik olmayın siz de bu kadar! Maddi durumunuz da iyiymiş,yiyin,için,gezin,keyfinize bakın. Rahat mı battı,anlamadım ki?
 
Allah kuluna gösteriyor. Rahmeti gereği araya sorunlar, engeller koyuyor kaç diye.

Kulu görmezden gelip belaya koşunca kaderim böyleymiş, deyip ağlıyoruz.

Yas tutmaktan korkma, yalnızlıktan da. Çürümüş o ağaç...meyve vermez daha. Kes at. Nadasa bırak, bekle.
İnsan yalnız kalmaktansa, cehennemi yaşatana razı geliyor çoğu zaman ...
 
Kız deli misin. Sevinçten havalara Uçman lazım. Senin ilkin olduğu için sana öyle geliyor. Ama ben sana olacağı söyleyeyim sen evleneceksin bu seni aldatacak dövecek. Ailesine hizmet ettirecek. Bir de utanmadan malını mülkünü yiyecekler. Ben sana diyeyim senin paran olmasa bu kadarda uğraşmazdi bunlar. Sen bunlarin derdini çeke çeke erkenden hasta olup ölürsün. Kimseyi bu kadar çekmeye değmez. Hiç görüşme ben sana diyeyim. Ne adamlar var dışarda. Ayrıca her kadın güzeldir. Bu hayatta sen kendine değer vermezsen kimse vermez. Kendini ezdirme. Kurtul bu asalaktan.
 
Şimdiden söyleyeyim konu baya bir uzun.

Merhaba, 26 yaşında bir mühendisim okulumu yüksek onur belgesi ile erken bitirdim. Kendimize ait fabrikamızda ailemle çalışıyorum. Maddi olarak bir sıkıntım yok, arabam altımda, ailem çok iyidir. Bunları yazıyorum ki salaklık ilim irfanla olmuyor görün diye :) Çok kiloluydum ama çok ağır diyetlerle epey kilo verdim şu an balık etliyim. 1,70 boyunda uzun saçlı etine dolgun beyaz tenli bir insanım.
2 sene önce tanıştık bu şahısla, arkadaşımın vasıtasıyla ben başta onaylamadım ama çok ısrar etti ''evlenilecek kız'' olduğum için. (kendisi benim ilk sevgilim ilk aşkım). Okuldu eğitimlerdi dil okullarıydı derken bir de vücudumla barışık bir insan olmadığım için hep bu konuda kendimi kapatmıştım. Neyse tanıştık ettik, başta kilomla dalga geçti kendisi 120 kg. Ben ölüm diyetlerine detokslarına girdim. Bana zayıf kızların fotosunu atıp düştüm dedi. Sonra iş ilerledi buluştukça falan sevgili olduk. İlk ayımızda rahatsız olduğum şeyler oldu bana tamamen itaat edeceksin yoksa giderim dedi. Ben de aşığım ya :) tamam dedim.
Bir kere arkadaşım ya dediği kızın aramalarına denk geldim terk ettim çok ağladı yalvardı barıştım. Meğerse bu kadar ağlama sebebi beni ilk ayımızda o kızla tek gecelik aldatması yüzünden vicdanıymış. Sonra bir kere denk geldi telefonunu karıştırdım şeytan dürttü ya; Beni aldattığını yakaladım yani 2 ay içinde 3 4 kız olmuş. Terk ettim. Salmadı beni. Çok ağladı yeminler etti konumunu açtı biraz süre verdikten sonra affettim bir daha da asla yapmadı.
Sonra çok büyük bir aşk yaşamaya başladık ama inanır mısınız rüya gibi. Böyle bir adamı yola getirmek gurur vericiydi. Çok sevdik çok güzeldi bütün ilklerimi onunla yaşadım. Evlenme teklifi etti 6. ayımızda kabul ettim. Sonraki ayda ilk şiddetini yaşadım sporu bırakmak istemiyorum diye bir vurdu kulağım zarar gördü 2 ay damla kullandım. Şok oldum. Hayatımda ilk kez böyle bir şey yaşadım. Çok ağladı çok özür diledi askere gidecek diye barıştık. Sonra küçük küçük şiddetler oldu artık ben de karşılık veriyordum saygı kalmadı küfür hakaret gırla gidiyordu. Genelde de ailevi kavgalar oluyordu. Boğazıma yapışmalar kafama vurmalar falan. Bir kere de biz bunla ortak para biriktiriyorduk kabataslak 100 bin birikmişti o 10 bin koymuş kalanı benden :) babam da bana dükkan almak istedi kendi paramı da katacaktım babam da katacaktı bir kısım da kendi üstüme kredi çekecektim maksat mülk sahibi olup borçlanmaktı. Vay siz benim paramla iş mi yaparsınız evlenmeden önce alınan mallar senin olur tapu kimin olacak saydı sövdü vurdu bana paragöz dedi parasını geri istedi. Üstelik yarın öbür gün dükkanı satıp bahçeli ev alırız demiştim ona. Kendi malımı satıp.
Mesela ablası annesi ile avm gezerken bana rastladılar ben de tektim. Nasılsın iyi misin diye ayak üstü konuştuktan sonra ikisi gezmeye devam etti ben yine tek. Bekledim açıkçası gel bizle ya da bir kahve içelim diye.
Sonra korona patladı. Nişan tarihi aldık ablası çıktı birden 8 senelik ilişkisini evlilikle taçlandırmak istedi. Tabi öncelik hep onun oldu. Ona göre tarihlerimiz değişti yerlerimiz değişti vs. vs.
Kayınvalidem hiçbir şeye karışmayan bir şey almamak için aramayan, 3 kere çarşıya gittik gelinlikçinin yanında ben bedavaya gitmişim ya diyen bir varoştu. Halıcıya günahımız ne diyerek fiyat soran. Varsa yoksa kocası kızı oğlu olan kendi bakımı olan bir kadındı. Nişana 4 gün kala aradı bir şey lazım mı dedi şaka gibi. Ne giyeceksin bile demedi. Kızlarına nişan yapmayacaklardı, sonradan ben ne yaptıysam aynısıyla yaptılar.
Kayınpederim inanılmaz kontrolcü her yerde görüntülü arayan. Durmadan baskı yapan biriydi. Nişanlım da babasına maddi olarak bağımlıydı. Ama aile bir türlü dikiş tutturamayan, sürekli borcu olan işleri hep ters giden kısacası ticaretten anlamayıp her duydukları işe girmek isteyen ayrılsak da beraberiz dizisindeki Feridun gibilerdi.
Sonra nişanlandık, çok güzeldi ama sıkıntı karşı tarafın bir şey yapmamasıydı. Ev tutuldu yatak odası sizin dediler oturma odası sizin biz kızımıza kendimiz aldık dediler tabi bu odaların (perde halı avize de bizde), bütün mutfak eşyaları bizim çamaşır mak. kurutma mak. biz aldık giyinme odasına dolaplar aldık. Onlar sade salon yaptılar bir de evi tuttular (hiç alamayacakları borç karşılığında oturacaktık o evde borçlu adam milyonlarca lira batık) . Neyse bunlar önemsiz dedim. Takılarımı beni götürmeden kendileri seçti aldı neyse dedim.
En büyük hayalim gelinliğimle doyasıya düğün yapmaktı çok istedim. Ablasının Ağustos düğünü için bizi Aralık ayına attılar. Düğünler yasaklandı. En son sadece su dağıtılan 1 saatlik nikaha eyvallah dedim. Kına çok özeniyordum ondan da vazgeçtim derken o güne komple sokağa çıkma yasağı geldi hafta içi diye. Açıkçası artık hiç hevesim kalmadığı ve psikolojik olarak her hafta bir şey iptal olunca yıprandığım için Mart ayına ertelemek istedim çünkü vakalar çok artmıştı kendi öz babaannem dedem gelemeyecekti. Nişanlım beni onu yeteri kadar sevmemekle suçladı. Sevseydin evlenirdin dedi. Ben de zaten hayatımızın kalanı beraber geçecek düğünümüz olsun bari dedim. Onun ailesi de Haziran olsun kesin olsun dedi benim ailem de siz bilirsiniz dedi Haziran ayının ikinci Pazarına gün aldık.
Tabi bu sürede çok kavgalar ettik. Her şey sorun oldu. Ne beğensem gerek yok gereksiz dendi. Genelde kendim aldım. Ailesi sürekli onlarda oturup kalmamı istedi. Babası bana 4 erkek torun vereceksin dedi.
Haziran ayına geldik, ev hazır gelinlik damatlık hazır davetiyeler dağıtıldı, ama Pazar gününe yasak geldi. Ben bir gün öncesine alalım dedim nişanlım da 2 hafta sonra Cumartesine alalım yemekli düğünlere izin var dedi tamam dedim. Gittik yeni bir yer tuttuk üstelik kınam da olacaktı çok mutluydum. Aile grupları var iki tane biri 4lü biri 6lı eniştesi ve ben de varım. Aile gruplarına mekanı attı. Zaten yasak gelince beni ne annesi ne ablası ne babası aramadı bile. Ben tabi üzgündüm. Annesi gruba hayırlı olsun ama bu sefer de yağmur yağar çamur olur diye iptal etmezsiniz dimi çok yorulduk artık sizin bu işlerden insanlara tarih vermekten dedi. Ben de annen ne diyor dedim haklı dedi yan yanaydık. İşe döndüm kadına keşke elimizde olsaydı ama bundan sonrası daha zorlu dedim.
Çünkü sabahtan beri organizasyonu fotoğrafçıyı kuaförü makyözü gelinlikçiyi salonu arayan yalvaran bendim.
Nişanlım da aradı sen benim anneme cevap veremezsin dedi, kötü bir şey demedim ama asıl annenin söylediği kötü niyet dedim çünkü bu bizim elimizde değil devlet yasak koydu bir tek marketler açık yani.
Sonra ablası gruba Valla Palmcığım çok sıkıldık sizin bu işten yılan hikayesine döndü artık kesinleştirin yani yazdı. Ben de aradım nişanlımı ne diyor ablan dedim sinir krizi geçirdi bağırdı çağırdı susacaksın dedi. Ben de dinlemedim zaten yasak gelmeseydi kesindi ama anlamadım ki:) yazdım sadece. Nişanlım aradı düğün iptal bitmiştir seninle işimiz dedi kapadı yüzüme beni de gruptan attı. Ben kaldım tabi. Aradın açmadı. 3 gün sonra aradı görüştük R yaptı bu sefer de ben çıkıştım sonra da eşyalarımı bile toplamayı düşündüm dedim tamam git topla eşyalarını dedi. Ve o gün bizim tanışma yıl dönümüzdü ben bir çiçek ve özür beklerken karşımda annem sana istediğini der sen susmalıydın ama barışalım diyen bir öküz vardı. Ama ben oradan sonra bir kaç kere aradım açmadı umursamaz cevaplar verdi.
Ailem de artık ayrılmam gerektiğini beni ezmeye çalıştıklarını söyledi. Eşyaları toplamaya gittik annesi aradı; nişanda taktıkları kolye ucu ve küpeyi çikolata getirdikleri gümüşü bana verdikleri amerikan servis hediyesini bir de kına kaftanımı kiralamak istemişti (şaşırmıştım) 1300₺ parayı geri istedi. Biz tabi şok. Babaannesi aradı beni o yılanlara (torunu ve gelini) nişanlını bırakma meydana onları dedi.
Ertesi gün babası beni aradı babamı aramadılar, yapma etme bu aşk acısıyla yaşayamazsın dedi annesi kocaman mesajlar attı aşk her şeyi affeder barışın dedi ama çocuktan tık yok. Bizimkiler bekledi ama 10 gün olunca eşyalar toplanmaya başladı çok ağırıma gitti. Babam aradı bu işin bittiğini üzüldüğümüzü söyledi babası son kez görüşsünler dedi babam da anlaşabilseler görüşsünler ama haftanın 3 günü tartışmalılar dedi bir daha aramayın dedi.
Neyse biz ayrıldık arkadaşlarıma yaşadıklarımı anlattım şiddet aldatma gibi içimde tutamadım. Psikolog ve psikiyatriste başladım. İlaç alıyorum.
Çocuk 1 ay sonra çıktı karşıma ben ağladım o ağladı acaba düzelir mi dedim ama yine siktir çekti ablasına laf etmişim diye. Sonra aramalar yazmalar doğum günümde falan. Bir kere gizli saklı görüştüm ama nasıl özlemişim ben ağlamaktan konuşamıyorum. Kaçırayım seni dedi saçmalama dedim. Git babamla konuş diyorum yok diyor korkuyor. Bir de benim ailemi suçluyor. Susacaktın diye de beni.
Şimdi 2,5 ay oldu yine yazıyor ama beni suçluyor hala sen bu hale getirdin. Sen herkese sana vurduğumu söylemişsin. Bizi mahvettin sen bensiz yaşayamazsın. 5 sene sonra sürüneceksin. Benden başka seni kimse sevmez ailen bile sevmiyor dedi.
Çok sevdik birbirimizi hem de çok anlatamam size, biz başkaydık herkes öyle derdi bize genelde ben idare eden taraftım o da kabul ediyor ama o da beni idare ederdi yalan yok. Babası inanılmaz baskın biriydi ve parayla adam alacağını sanan kafadaydı bu da babasının köpeğiydi gel gel git git işleri de bozulmuş iyice benden sonra. Az önce yine yazmış seni çok özledim benim kimsem yok bize bunu neden yaptın diye. Bir de her kavgada bitti derdi blöf yapardı ben giderdim peşinden şimdi ben bitirince çok koymuş. Ben hep derdim ama sen bir dedin bizi bitirdin diyor. Ben de sen beni terk ettin diyorum benim bitirmeyeceğimi bilmen lazımdı diyor. Bir şey yap diyorum gel babamdan özür dile diyorum yok sen önce seninkilerle sonra benimkilerle konuş ben bir şey yapamam baban yasak koydu diyor.
Çok özlüyorum çok üzülüyorum söyleyin ben başkasını sevebilir miyim yine? Yine mutlu olabilir miyim? Ya da keşke sussa mıydım? ama nereye kadar dedi psikoloğum da. Offff kafamda deli sorular. Ailem artık asla istemiyor, seni üzerler biz desteklemiyoruz diyor. Babam çeyizini yak ben sana yine alırım dedi. Şimdi ben suçlu oldum her şeyi anlattım diye e sen bunları yaptın deyince de ben böyleyim diyor. Kafam çok dolu çok seviyorum ama neden??
Barışma deli olur çıkarsın bu işin içinden yaş 18 gibi neden bir erkek için ağlıyorsunuz evliyim, seviyorum ama bunları yaşasam veya eşim şimdi bağırıp çağırıp istemese ağlamam giderim.
İçinizde yaşasın üzülün 3 gün ağlayın da böyle bir adama değil.
Hayatınıza yazık bence aileniz ile kalın.. Onları üzlemeyin anne baba her şeye değer
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X