- 30 Aralık 2009
- 22.334
- 86.294
- 40
hamile kadınlar aldatılırsa bunu affetmeyip boşanırsa 'bencil' dir.dedim öyle mi.ilginç.
Evet:) O kısmını okumuştum, hani şey anlamında dedim, önceden ara ara telefon karıştırıyorsa, eşi de bunu biliyorsa, bu söylediği saçma bahanenin bir anlamı olurdu, hani idda yaptık, sen sürekli telimi karıştırıyorsun , görürsün tepkini merak ettik diyebilirdi.
Ama konu sahibi karıştırmıyorsa, o zaman hiç mi hiç bir mantığı yok zaten.
Yani zaten yok da:) Adama karşı sürebileceği kozlar açısından: Ben senin telini normalde karıştırmıyorum kiii, diyebilir..
reann bence uzatmayın artık lütfen. Konusahibinin derdi kendine yetiyor.
o lafı dıyen de bendim canım:))
gitmez gidemez,baksana senaryo yazıp,rolün içine girip,oynamaya başlamış bile
aldatan koca olarak o yüzle gidemez
beni yanlış anladın,güven oyunu oynuyoduk diyen kişi olarak gidecek akşam...
Sevgili Ecrin,
Aralık annesisin, dolayısıyla aynı kaderi paylaşan değerli bir arkadaşımsın.. Bir konuda daha aynı kaderi paylaşıyoruz, ben bugün onu da dökeceğim buraya..
Konunu elimden geldiğince en başından beri okuyorum.. İyi bir niyet, insan olma adına bir geri adım görmek için... Ecrin, benim eşim beni evlendiğimizin üçüncü ayı aldattı... Üstelik aynı marka telefonu kullanıyor olduğumuzdan ötürü yanlışlıkla yakaladım. Mesajlarını kontrol etmek gibi bir durum içinde değildim.. Hatta biraz şaşırmıştım bile, o günü hatırlayınca gülüyorum nedense... Aldatmak derken, cinsel değil... Ama benim için daha ağırı olan "duygusal" bir aldatmadan bahsediyorum. Eski kız arkadaşı ile... O zamanlar toydum sanırım ya da fevriydim, hemen eşimi kaldırdım ve hesap sordum... İnanır mısın bir dayak yemediğim kaldı... "Sen bana güvenmiyor musun? Nasıl bir terbiyesizliktir bu telefonumu karıştırıyorsun=))))" bilumum üste çıkacağı şey... O kadar ustaydı ki, kendini savunmak zorunda kalıyorsun "Ben kendi telefonum sandım" diye sayıklıyorsun sadece... Olayları tam tersine çevirdi yani... Evden gitmeye bile kalkmıştı telefonunu karıştırıyorum diye... Ben bu hareketlerini beğenmedim.. Bu affedilecek bir şey değildi... Aldatması değil... Üste çıkmaya çalışması... Çok çirkindi... Evden ben gittim...
Yine uğraştı mesajlarla "Terbiyesiz... Ahlaksız.. Hem telefonu karıştır, hem çekip git..." vs.'ler gelmeye başladı.. Baktı bu işlemiyor bu kez "Onlar eski mesajlardı, sen tarihlerine bakmış mıydın?" diye nabız yoklamalar başladı... Hala beğendiğim, istediğim insan davranışı yoktu üzerinde... Bu nedenle tek bir şey yazdım;
"Ellerini kirlettiğin suyun kabını boşaltan ben iken, neden dibinde ki çamuru hala kendi üzerine saçıyorsun.. Neden temiz bir su koyup temizlenmeye değil?" Bu mesajı hala saklar...
Bir hafta sonra annemlerin yanına döndüm yurt dışından.. Kapıda arabanın içinde ağlıyordu.. "Ne olur konuşalım" diye... Geçmişti artık oysa... Beni ikna edebileceğine zerre inancım yoktu... Geçip gittim yanından... "Ne istiyorsun?" diye sorana kadar... "İkinizi aynı anda, aynı yerde istiyorum" dedim...
Çünkü yetmezdi Ecrin... Bir suç varsa, iki kişi paylaşıyorsa, ve sen onu dinleyeceksen Reann'ın söylediği gibi, iki kişiyi birden dinlemen gerekir... Eşimi affedeceksem, bilmem lazım, nereden nereye kadar taviz verdi.. Eşimi affedeceksem, dinleyeceksem, o kadını bilmem lazım... Mimiklerinden anlarım kimin yalan söylediğini.. Bilmem lazım... Eşek gibi süründürmem lazım Ecrin ki, bir daha elini bile harama kaldırsa bilinç altı "Cısssss!" diye cıslasın bir yerde...
Yalanlarla üste çıkmaya çalışan inkarcılar, aldatmaya devam edenlerdir..... Aldatmaya her koşulda devam edenlerdir....
Benim eşimi bu yola sürükleyen annesi idi, benden boşanması için baskı yapıyor ve üstelik o kızı arıyormuş "Evlilikleri kötü, sen destek ol" diye... Eşimde tam bir anne manyağı idi o zamanlar, korkusundan yok diyemeyerek mesajlaşıyormuş "Şurada görüşelim..." "Şunu yapalım" diye... Ben bunu sonrasında kaynanamla da konuştuğum için biliyorum...
Eşimi bu yüzden affettim....
Eşini affedeceksen neden affedeceğini bil Ecrin, yoksa ömrünce unutamazsın....
Eşini affedeceksen, her ikisini de dinle Ecrin, bir kişinin anlattığı ile önünü göremezsin....
Eşini affedeceksen, öncesinde süründür Ecrin, süründürmezsin kıymetini bildiremezsin.....
Ve hiç korkma...
Bunu sana Rahman yakalattıysa eğer, her işte bir hayır, her zorlukla beraber bir kolaylık vardır... Kocişçi ablaları değil, yüreğini dinle...
iyide ben sinirleniyorum yani.türkçe mi yazmıyorum yoksa anlatımımda mı bir sorun var anlayamadım.
ben diyorum ki arkadaşlara...
kişi böyle bir durumda boşanabilir, yada affedebilir..ama bunu yaparken bilmeli.
sormalı.
neden olmuş bu ?
ne zamandır varmış ?
neler yaşanmış ?
sadece kocasına değil hangi kadınla fingirdiyorsa ona da..
kocası onları yan yana getirebilmeli.
ikiside cevap vermeli.
herşey açık olmalı.
dinlemeli, anlamaya çalışmalı.
gideceksen neden gittiğini, kalacaksan neden kaldığını bilmelisin.
aksi halde kalsanda kanar gitsende kanar..
hiçbirşey bilmeden, kafanda yazıp çizdiklerinle yaptığın bir eylem kendin içinde, çocuğun içinde bencilliktir.
bunun neresinde sorun.bence sorun yok.
bu kadar.bitti gitti.
Durup size paragraflar dolusu şeyler yazmaya gerek yok size
Nasılsa aynı şekilde cevap verecekseniz yine
Herkese tekrar niteliğinde bir cümle yazıp onu demek istedim bunu mu dedim ilginç diyorsunuz sadece
Siz hiç birşey demediniz ancak bu kadar kişi eleştirecek birşey arıyordu ne hikmetse hepsi de sizde buldu değil mi ? Asıl ilginç olan bu bence...
kimse boşan demiyo herkes kendince yorum yapıyo senin yaptığın gibi, sen aşk herşeyi affeder seviyosa affedilebilir diyosun bense affetmez diyorum, ben aynısını yapsam adam beni affedecekmi ben neden affedeyim ben daha az mı gururluyum,elmayra zaten gerekeni sötyledi bizim farazi yaptığımız yorumları o bizzat yaşadı içinde kopan fırtınaları burda bizimle paylaştı zor bi sürece girdi ama artık daha güçlü
Haklısın, sen de olaya kendi bakış acınla yaklaşıyorsun. Haklı olduğun noktalarda cok ama parça parça konuştuğumuz ve yazı ile anlaştığımız için olaylar farklı boyutlara gidiyor.
Mesela senin yazdığınla Serotoninin yazdığı arasında bir fark yok. O sadece biraz daha empati cümleleri ile yaklaşmış konuya seninkiler azıcık sert. Yani yanlış demiyorum sert.
yazınızı okuyunca içim huzur dolduSevgili Ecrin,
Aralık annesisin, dolayısıyla aynı kaderi paylaşan değerli bir arkadaşımsın.. Bir konuda daha aynı kaderi paylaşıyoruz, ben bugün onu da dökeceğim buraya..
Konunu elimden geldiğince en başından beri okuyorum.. İyi bir niyet, insan olma adına bir geri adım görmek için... Ecrin, benim eşim beni evlendiğimizin üçüncü ayı aldattı... Üstelik aynı marka telefonu kullanıyor olduğumuzdan ötürü yanlışlıkla yakaladım. Mesajlarını kontrol etmek gibi bir durum içinde değildim.. Hatta biraz şaşırmıştım bile, o günü hatırlayınca gülüyorum nedense... Aldatmak derken, cinsel değil... Ama benim için daha ağırı olan "duygusal" bir aldatmadan bahsediyorum. Eski kız arkadaşı ile... O zamanlar toydum sanırım ya da fevriydim, hemen eşimi kaldırdım ve hesap sordum... İnanır mısın bir dayak yemediğim kaldı... "Sen bana güvenmiyor musun? Nasıl bir terbiyesizliktir bu telefonumu karıştırıyorsun=))))" bilumum üste çıkacağı şey... O kadar ustaydı ki, kendini savunmak zorunda kalıyorsun "Ben kendi telefonum sandım" diye sayıklıyorsun sadece... Olayları tam tersine çevirdi yani... Evden gitmeye bile kalkmıştı telefonunu karıştırıyorum diye... Ben bu hareketlerini beğenmedim.. Bu affedilecek bir şey değildi... Aldatması değil... Üste çıkmaya çalışması... Çok çirkindi... Evden ben gittim...
Yine uğraştı mesajlarla "Terbiyesiz... Ahlaksız.. Hem telefonu karıştır, hem çekip git..." vs.'ler gelmeye başladı.. Baktı bu işlemiyor bu kez "Onlar eski mesajlardı, sen tarihlerine bakmış mıydın?" diye nabız yoklamalar başladı... Hala beğendiğim, istediğim insan davranışı yoktu üzerinde... Bu nedenle tek bir şey yazdım;
"Ellerini kirlettiğin suyun kabını boşaltan ben iken, neden dibinde ki çamuru hala kendi üzerine saçıyorsun.. Neden temiz bir su koyup temizlenmeye değil?" Bu mesajı hala saklar...
Bir hafta sonra annemlerin yanına döndüm yurt dışından.. Kapıda arabanın içinde ağlıyordu.. "Ne olur konuşalım" diye... Geçmişti artık oysa... Beni ikna edebileceğine zerre inancım yoktu... Geçip gittim yanından... "Ne istiyorsun?" diye sorana kadar... "İkinizi aynı anda, aynı yerde istiyorum" dedim...
Çünkü yetmezdi Ecrin... Bir suç varsa, iki kişi paylaşıyorsa, ve sen onu dinleyeceksen Reann'ın söylediği gibi, iki kişiyi birden dinlemen gerekir... Eşimi affedeceksem, bilmem lazım, nereden nereye kadar taviz verdi.. Eşimi affedeceksem, dinleyeceksem, o kadını bilmem lazım... Mimiklerinden anlarım kimin yalan söylediğini.. Bilmem lazım... Eşek gibi süründürmem lazım Ecrin ki, bir daha elini bile harama kaldırsa bilinç altı "Cısssss!" diye cıslasın bir yerde...
Yalanlarla üste çıkmaya çalışan inkarcılar, aldatmaya devam edenlerdir..... Aldatmaya her koşulda devam edenlerdir....
Benim eşimi bu yola sürükleyen annesi idi, benden boşanması için baskı yapıyor ve üstelik o kızı arıyormuş "Evlilikleri kötü, sen destek ol" diye... Eşimde tam bir anne manyağı idi o zamanlar, korkusundan yok diyemeyerek mesajlaşıyormuş "Şurada görüşelim..." "Şunu yapalım" diye... Ben bunu sonrasında kaynanamla da konuştuğum için biliyorum...
Eşimi bu yüzden affettim....
Eşini affedeceksen neden affedeceğini bil Ecrin, yoksa ömrünce unutamazsın....
Eşini affedeceksen, her ikisini de dinle Ecrin, bir kişinin anlattığı ile önünü göremezsin....
Eşini affedeceksen, öncesinde süründür Ecrin, süründürmezsin kıymetini bildiremezsin.....
Ve hiç korkma...
Bunu sana Rahman yakalattıysa eğer, her işte bir hayır, her zorlukla beraber bir kolaylık vardır... Kocişçi ablaları değil, yüreğini dinle...
o yaşamış.yaşadığını anlatmış.dolayısıyla daha içinde hissediyor.ben düşündüğümü yazıyorum.demek ki yaşamadan yazınca sert oluyormuş.öğrendik iyi oldu.
:) Yaşamadan yazınca sert mi oluyor, bunu düşündürttün bana sen de :) Olabilir, belki.
iyide ben sinirleniyorum yani.türkçe mi yazmıyorum yoksa anlatımımda mı bir sorun var anlayamadım.
ben diyorum ki arkadaşlara...
kişi böyle bir durumda boşanabilir, yada affedebilir..ama bunu yaparken bilmeli.
sormalı.
neden olmuş bu ?
ne zamandır varmış ?
neler yaşanmış ?
sadece kocasına değil hangi kadınla fingirdiyorsa ona da..
kocası onları yan yana getirebilmeli.
ikiside cevap vermeli.
herşey açık olmalı.
dinlemeli, anlamaya çalışmalı.
gideceksen neden gittiğini, kalacaksan neden kaldığını bilmelisin.
aksi halde kalsanda kanar gitsende kanar..
hiçbirşey bilmeden, kafanda yazıp çizdiklerinle yaptığın bir eylem kendin içinde, çocuğun içinde bencilliktir.
bunun neresinde sorun.bence sorun yok.
bu kadar.bitti gitti.
benimde dahil hiçbir kadının başına gelmesini istemediğim bişey ihanet..
ama oluyor işte.
adam hasta yatarken,kendi derdindeyken, sen elin adamına kocam diye hitap ederek aşk mesajları gönderseydin
eşin ne yapardı acaba.....mutlaka boşardı..
buda yetmez rezil rüsva ederdi..ayaklarına kapansan bile affetmezdi...
erkeklerin hepsi aynı tepkiyi verirdi..
gerçekten merak ediyorum aldatacak kadar şerefsiz olan erkekler aldatılgında da nasıl bukadar gururlu olabiliyolar..
ilginç bi varlık bunlar ya...