DOA Kozmetik Ürünleri

merhaba kızlar saç dökülmesi problemim varken bu firmanın ürünleri ile tanıştım ,önce kullanıcıların memnuniyetlerini okudum sonra denemeye karar verdim ,o günden bugüne severek kullanıyorum ,alerjik bir bünyem var ama bu ürünler alerjenlerden arındırılmış,parfümsüz,ve firma sorumlusu Özcan beyin deyişiyle %99.9 saf.inşallah memnuniyetim daim olur.


not(evde market şampuanlarınız biterse bulaşık deterjanıyla saçlarınızı yıkayabilirsiniz ,içerik aynı)

Bende firmadan ve ürünlerinden gayet memnunum, memnuniyetimiz ve ürünlerinin doğallığı güzelliği daim olsun maşallah
Eki Görüntüle 462749 Eki Görüntüle 462750 Eki Görüntüle 462751 Eki Görüntüle 462752 Eki Görüntüle 462753 Eki Görüntüle 462754 Eki Görüntüle 462755 Eki Görüntüle 462756 Eki Görüntüle 462757 Eki Görüntüle 462758

LadySubaru .!.:

Bende firmadan ve ürünlerinden gayet memnunum, memnuniyetimiz ve ürünlerinin doğallığı güzelliği daim olsun maşallah
Eki Görüntüle 462749 Eki Görüntüle 462750 Eki Görüntüle 462751 Eki Görüntüle 462752 Eki Görüntüle 462753 Eki Görüntüle 462754 Eki Görüntüle 462755 Eki Görüntüle 462756 Eki Görüntüle 462757 Eki Görüntüle 462758

Genişletmek için tıkla...

yorumun için teşekkür ederim layd,im DOA kozmetik te geriye ürün bırakktın mı :)) sanki bize birşey kalmamış gibi :) iyi dileklerin için de inşallah diyorum canım.

Benim de dağıttıklarımdan sadece kalanlar bunlar ,bundan sonra önce resmini çekip sonra dağıtıcam .

şu poşet içindeki kurabiyeye benzer şeyler ne

rafflesia_zamani
; şu poşet içindeki kurabiyeye benzer şeyler ne

Onlar kakao kurabıyesıymış, yanı kakao yagı :)


Diğer topic yerıne bu mu acıldı kızlar dıgerı acılmayacak mı acaba :44:

rafflesia_zamani .!.:

şu poşet içindeki kurabiyeye benzer şeyler ne

Genişletmek için tıkla...

mlek .!.:

rafflesia_zamani
; şu poşet içindeki kurabiyeye benzer şeyler ne

Onlar kakao kurabıyesıymış, yanı kakao yagı :)

Diğer topic yerıne bu mu acıldı kızlar dıgerı acılmayacak mı acaba :44:

Genişletmek için tıkla...

Evet onlar kakao yağı bende ilk geldiklerinde çikolata diye defa defa elimi uzattım unutup
Aynı başlıklar değil.
Açıklama yapmalarını bekliyoruz 8. gün sizlerde konuyu kitleyen ''yağmurluk''un son mesajında ki kötü içerik kısmına tıkayıp çıkan alana konunun neden açılmadığını sorabilirsiniz.

İşte Denediğim Pütün Katı Parfümler İçin Yorumlarım
(daha önce yorumladıgım kokulardan sonra yenı denedıgım kokuları da eskı yorumuma ekledım arkadaslar kokuları denedıkce ekleye ekleye gıdecegım )


Melisa Solid Parfum ; Melisa kreminin kokusunu beğendiğimden melisa katı parfümden de çok şey bekliyordum beğeneceğimi umut ediyordum ama umutlarımı suya düşürdün be melisa seni sürüp dolaşırsam benim, hacı ziyaretine gittiğimi tam çıkarken hacı teyzenin dur sana koku süreyim dediğini düşünebilirler bir dahaki sipariş listemde yoksun, elendin melisa.

Fleur Solid Parfum ; Katı parfumlerın içinde bitki kokusu gibi değil de tam bir parfüm kokusu gibi olan bir koku, güzel çiçekimsi bir parfüm kokusu ama hani parfümleri yaz için kullanmalı kış için kullanmalı diye ayırırız ya ben kokuyu kış için tercih ederdim evet kışlık listem için bir kenarda dur sen şimdilik, mersin çiçeği.


Lemon Flower Solid Parfum ; Evet arkadaşlar zaten bu kokunun tarfini alın elinize limonu koklayın kabuğunu diye yapmıştım, limon çiçeğinin yaz için ferah ideal bir koku olacağını düşünmüştüm ama birebir limon gibi kokacağını da düşünememiştim. Yok yok sen bana göre değilsin limon çiçeği üzgünüm sen de listemden elendin.


Mimosa Solid Parfüm ; İlkbaharda dışarıda yürüyüşe çıktığınızda burnunuza baharın değişik değişik kokuları gelir sonra o kokuları ayırt etmeye başlarsınız "yakınlarda bir mimoza ağacı mı var acaba çiçeklerinin kokusu güzel güzel geliyor" dersiniz ya e fazla söze hacet yok tam da o koku bu koku. Mimoza listemdesin.



Basik Solid Parfüm ; Oldukça ağır bir kokusu var zaten diğer arkadaşlar bu kokunun erkek kokusu olduğunu söylemişlerdi bir erkeğin teninde nasıl kokar bilmiyorum en iyisi ben yorum yapmayayım bu kokuya. Listemde yoksun artık basil. :26:


Pedesa Solid Parfüm ; Katı parfumlerın içinde bitki kokusu gibi değil de tam bir parfüm kokusu gibi olanlardan bir diğeri de pedesa. Pedesa da bence sonbahar kış mevsiminde kullanınılabilek bir koku fakat kişisel koku beğeni zevkime pek uymadığın için yeniden sipariş verilecekler listemde yoksun pedasa.


Lilium Solid Parfüm ; İşte baharın çiçeksi kokularından bir tanesi daha üstelik hafif ama hoş güzel bir koku yaz mevsiminde kullanmaya da gayet uygun, şu ana kadar denediğim katı parfümlerin içinde favorim olarak listenin başına yerleştin lilium, tebrik ederim seni.


Paçuli Solid Parfum ; Paçulı nedır bu koku elıme gecınceye kadar bılmıyordum ilk kokladıgımda burnumda hıssettıgım kokunun bır erkege daha cok yakışacagını dusundum ve yanımda bulunan bır erkek arkadasa koklattıp surdum gayet guzel buldu kokuyu ve sonra da erkek kardesıme koklattım o da begendı ve ona hedıye edıverdım, o da duştan sonra koltuk altlarına sursun guzel guzel koksun bakalım. Sonradan paculi nedir diye arastırdıgımda, Hindistan'a özgü çalımsı bir naneden buhar damıtımı yolu ile elde edilen bir esans yağı oldugu ve erkek kokularında da baz olarak kullanıldıgı bılgısıne ulastım ayrıca Paçuli aromasının aşka ve zenginliği davet ettiğine dair bir inanç varmış, hıı hımm gerçekten öyle midir acabaa.. Bu bılgılere ulasmam benı sevındırdı cunku vaybe ne burun varmıs bende hemen de anlamısım bu kokunun erkeklere daha cok yakısacagını dıyıp olayın ıcınden kendı payımı da çıkartıverdım


Gül Solid Parfum ; Aşagı yukarı hepımız gul suyunun kokusunu bılıyoruzdur e bunun da kokusu çok farklı değil sadece bıraz daha yagımsı bır gul kokusu. Nedendır bılmem ben gulsuyu kokusunu hep yaslılara daha çok yakıstırmısımdır, bu kokuyu da yaslılara daha cok yakıstırdım ve 70 lik teyzem şu sıralar hazır bızde mısafırken gul solıd ona guzel bır hedıye olacak.



Arkadaşlar katı parümlerden sipariş vermeyi düşünen kokularını merak edenler için yorumlarımı yaptım, ben almadan önce oldukça merak ediyor kokuları yorumlayan arkadaşların yorumlarını ilgiyle takip ediyordum fakat elbetteki koku beğenisi tamamen kişisel zevke göre değiştiğinden benim beğenmediğim bir kokuyu bir başka arkadaş çok beğenebilir e onun için de oda alacak koklayacak bize yorumlarını yapacakkk... Hadi güzel güzel kokalım cicişler

kızlar ben de bugün iki kez sipariş verdim yosun sabunu,karaüzüm çekirdeği sabunu,laktik asit ,melisa kremi ,kil,lavanta suyu ,shea butter ve gül suyu sipariş ettim.daha öncede şampuan ve saç kremi almıştım zaten.şampuan bi harika saç kremine bile gerek kalmadı aslında.babam sabunlara bayıldı o yüzden bugün sabunları özellikle sipariş ettim.nimet bu doa ya.böylesine ucuz ve kaliteli ürüleri bize ulaştırdıkları için Allah onlardan razı olsun.Babam öyle herşeyi beğenmez bana bugün ısrar etti al o sabunlardan bana çok beğendim diyee..bu arada bende laktik asitli toniğimi hazırlamak için sabırsızlanıyorum.anneme gelince oda shea buttere bayıldı ..çatlak ayaktopuklarına yüzüne sürdü onada bi tane ısmarladım.

zynpsgl .!.:

kızlar ben de bugün iki kez sipariş verdim yosun sabunu,karaüzüm çekirdeği sabunu,laktik asit ,melisa kremi ,kil,lavanta suyu ,shea butter ve gül suyu sipariş ettim.daha öncede şampuan ve saç kremi almıştım zaten.şampuan bi harika saç kremine bile gerek kalmadı aslında.babam sabunlara bayıldı o yüzden bugün sabunları özellikle sipariş ettim.nimet bu doa ya.böylesine ucuz ve kaliteli ürüleri bize ulaştırdıkları için Allah onlardan razı olsun.Babam öyle herşeyi beğenmez bana bugün ısrar etti al o sabunlardan bana çok beğendim diyee..bu arada bende laktik asitli toniğimi hazırlamak için sabırsızlanıyorum.anneme gelince oda shea buttere bayıldı ..çatlak ayaktopuklarına yüzüne sürdü onada bi tane ısmarladım.

Genişletmek için tıkla...

Bence denemedıysenız babanız nane sabununu da denesın.

mlek .!.:

Bence denemedıysenız babanız nane sabununu da denesın.

Genişletmek için tıkla...

saol canım inşallah onuda diğer siparişimde dener aslında ben ona başka sabunlarda var dedim ama illaki yosun sabunu diye tutturdu:)

Hadi birazda bazı koku ve yağların duygusal etkilerıne bakalım.

Paçuli:
Duygusal bir koku’dur. Duygusal algılamayı ve yaşama zevkini arttırarak seks merkezinide etkiler. Yaşamın duygusal yanlarına artan minnettarlık, leğen bölgesinde bloke olmuş enerjinin serbest kalmasına yardımcı olur. Paçuli, adaçayından daha yetişkindir. Çünkü, bizi müziğe, sanata, duygusallığa, doğayı tanıma keyfine duyarlı hale getirir. Var olmanın her düzeyinde duygusal zevkleri açar. Adaçayı saf, çocuksu ilhamlar verirken, paçuli ise dünya ve diğer insanlarla duygusal ve keyif verici tecrübelere ilham olur. Paçuli’den hoşlanmayan ama etkilerinden kesinlikle yararlanacak kimseler benzeri özellikleri olan ylang-ylang bitkisinin yağını da deneyebilirler.

Lavanta:
Bu soylu ve ayrıcalıklı koku özellikle; küçük şakalardan bile kolayca alınabilen, sürekli olarak arkadaşlarının kabalığından yakınan aşırı duygusal insanlarda başarılı olduğu kanıtlanmıştır. Lavanta, derinden yaralanmış ve öfkelerini ifade edemeyecek kadar hassas insanlar içinde faydalıdır. Bu tip belirtiler aura’mızı zayıflatır. Burada lavanta yağı çok değerli bir yardımcı olabilir. En hassas çakraları bulup, lavanta yağı uygulayabilirsiniz.

Limon Çiçeği:
Bu koku ferahlatır ve güç verir. Ferahlığı, eski düşünce kalıplarınızdan kopmanıza ve yeni, yaşamı daha destekleyici olanı kabul etmenize yardımcı olur. Kişi engellerinin bilincine varmış ve bunların kaldırılması için tüm hazırlıklar yapılmışsa limon çiçeği devreye girer. Limon çiçeği üçüncü gözün açılmasıyla birlikte özellikle kök çakrayı etkiler. Güçlenme ve koruma sağlayacaktır.

Sandal Ağacı:
Kesin bir şekilde bu koku sevgi işlevini, sıcak kalpli “anne” duygusunu uyandırır. Sakin enerji yapısı, insan sıcaklığı, kabul edilme, açıklık ve anlayış duygusu yaratır. Sandal ağacı güven uyandırır ve bu güven davranışlarınızla kanıtlanır. Sandal ağacı yağı yalnızca güven duygusunun oluşturulmasında yardımcı olmaz aynı zamanda iletişimi de kolaylaştırır.


Tüm Yağların Pratik Kullanımı:
- Bitkisel yağları bölgesel olarak kullanmak için, orta ve işaret parmağınıza birkaç damla koyun ve vücudun çalışacağınız bölgesine, saat yönü tersine yumuşak, dairesel hareketlerle sürün.
- Odayı istenen koku ile doldurmak için, bir koku lambası da kullanabilirsiniz. Bunun için birkaç damla saf bitkisel yağı suyla dolu bir kaseye koyun. Sandal ağacı ve paçuli için tütsü çubukları da kullanabilirsiniz. Ancak iyi ve kaliteli, saf bitkisel malzemeden yapılmış olmalıdır.
- Bütün gününüzü özel bitkisel yağın titreşimi ile birleştirmek isterseniz; kağıt mendile sadece birkaç damla damlatın. Etrafını ince bir bez ile sarın. Bunu boynunuza ipek ya da deri bir iple asarak bu yağın kokusunu ve titreşimini auranız da direkt olarak hissedeceksiniz. Bu uygulamada hiçbir zaman metal zincir kullanmayın.

ÖZET:

Paçuli: duygusal deneyim zevki ve etrafınızda ki dünyayı algılama keyfi verir.
Lavanta: Algıları hassas olanlar için uygundur. Aura’nın koruma işlevini güçlendirir. Mesafe duygusu oluşturarak güvenlik yaratır.
Limon çiçeği: Organik ve mental düzensizlikleri yok eder. Tedavi ile serbest kalan enerjiyi tam anlamıyla kullanmak için enerji verir.
Sandal ağacı: Seven, sıcak kalpli “anne” duygusu ve güven ortamı oluşturur. İletişim faaliyetlerini uyandırır.

Alıntı.

mlek .!.:

rafflesia_zamani
; şu poşet içindeki kurabiyeye benzer şeyler ne

Onlar kakao kurabıyesıymış, yanı kakao yagı :)


Diğer topic yerıne bu mu acıldı kızlar dıgerı acılmayacak mı acaba :44:

Genişletmek için tıkla...

canım ben bu konuyu aslında Doa kozmetik ürünlerim diye açmıştım ;ama sonra baktım Doa kozmetik ürünleri olmuş:))

mlek .!.:

İşte Denediğim Pütün Katı Parfümler İçin Yorumlarım
(daha önce yorumladıgım kokulardan sonra yenı denedıgım kokuları da eskı yorumuma ekledım arkadaslar kokuları denedıkce ekleye ekleye gıdecegım )


Melisa Solid Parfum ; Melisa kreminin kokusunu beğendiğimden melisa katı parfümden de çok şey bekliyordum beğeneceğimi umut ediyordum ama umutlarımı suya düşürdün be melisa seni sürüp dolaşırsam benim, hacı ziyaretine gittiğimi tam çıkarken hacı teyzenin dur sana koku süreyim dediğini düşünebilirler bir dahaki sipariş listemde yoksun, elendin melisa.

Fleur Solid Parfum ; Katı parfumlerın içinde bitki kokusu gibi değil de tam bir parfüm kokusu gibi olan bir koku, güzel çiçekimsi bir parfüm kokusu ama hani parfümleri yaz için kullanmalı kış için kullanmalı diye ayırırız ya ben kokuyu kış için tercih ederdim evet kışlık listem için bir kenarda dur sen şimdilik, mersin çiçeği.


Lemon Flower Solid Parfum ; Evet arkadaşlar zaten bu kokunun tarfini alın elinize limonu koklayın kabuğunu diye yapmıştım, limon çiçeğinin yaz için ferah ideal bir koku olacağını düşünmüştüm ama birebir limon gibi kokacağını da düşünememiştim. Yok yok sen bana göre değilsin limon çiçeği üzgünüm sen de listemden elendin.


Mimosa Solid Parfüm ; İlkbaharda dışarıda yürüyüşe çıktığınızda burnunuza baharın değişik değişik kokuları gelir sonra o kokuları ayırt etmeye başlarsınız "yakınlarda bir mimoza ağacı mı var acaba çiçeklerinin kokusu güzel güzel geliyor" dersiniz ya e fazla söze hacet yok tam da o koku bu koku. Mimoza listemdesin.



Basik Solid Parfüm ; Oldukça ağır bir kokusu var zaten diğer arkadaşlar bu kokunun erkek kokusu olduğunu söylemişlerdi bir erkeğin teninde nasıl kokar bilmiyorum en iyisi ben yorum yapmayayım bu kokuya. Listemde yoksun artık basil. :26:


Pedesa Solid Parfüm ; Katı parfumlerın içinde bitki kokusu gibi değil de tam bir parfüm kokusu gibi olanlardan bir diğeri de pedesa. Pedesa da bence sonbahar kış mevsiminde kullanınılabilek bir koku fakat kişisel koku beğeni zevkime pek uymadığın için yeniden sipariş verilecekler listemde yoksun pedasa.


Lilium Solid Parfüm ; İşte baharın çiçeksi kokularından bir tanesi daha üstelik hafif ama hoş güzel bir koku yaz mevsiminde kullanmaya da gayet uygun, şu ana kadar denediğim katı parfümlerin içinde favorim olarak listenin başına yerleştin lilium, tebrik ederim seni.


Paçuli Solid Parfum ; Paçulı nedır bu koku elıme gecınceye kadar bılmıyordum ilk kokladıgımda burnumda hıssettıgım kokunun bır erkege daha cok yakışacagını dusundum ve yanımda bulunan bır erkek arkadasa koklattıp surdum gayet guzel buldu kokuyu ve sonra da erkek kardesıme koklattım o da begendı ve ona hedıye edıverdım, o da duştan sonra koltuk altlarına sursun guzel guzel koksun bakalım. Sonradan paculi nedir diye arastırdıgımda, Hindistan'a özgü çalımsı bir naneden buhar damıtımı yolu ile elde edilen bir esans yağı oldugu ve erkek kokularında da baz olarak kullanıldıgı bılgısıne ulastım ayrıca Paçuli aromasının aşka ve zenginliği davet ettiğine dair bir inanç varmış, hıı hımm gerçekten öyle midir acabaa.. Bu bılgılere ulasmam benı sevındırdı cunku vaybe ne burun varmıs bende hemen de anlamısım bu kokunun erkeklere daha cok yakısacagını dıyıp olayın ıcınden kendı payımı da çıkartıverdım


Gül Solid Parfum ; Aşagı yukarı hepımız gul suyunun kokusunu bılıyoruzdur e bunun da kokusu çok farklı değil sadece bıraz daha yagımsı bır gul kokusu. Nedendır bılmem ben gulsuyu kokusunu hep yaslılara daha çok yakıstırmısımdır, bu kokuyu da yaslılara daha cok yakıstırdım ve 70 lik teyzem şu sıralar hazır bızde mısafırken gul solıd ona guzel bır hedıye olacak.



Arkadaşlar katı parümlerden sipariş vermeyi düşünen kokularını merak edenler için yorumlarımı yaptım, ben almadan önce oldukça merak ediyor kokuları yorumlayan arkadaşların yorumlarını ilgiyle takip ediyordum fakat elbetteki koku beğenisi tamamen kişisel zevke göre değiştiğinden benim beğenmediğim bir kokuyu bir başka arkadaş çok beğenebilir e onun için de oda alacak koklayacak bize yorumlarını yapacakkk... Hadi güzel güzel kokalım cicişler

Genişletmek için tıkla...

o kadar güzel anlatmışsın ki bende yorum yapıcaktım ama gerek kalmamış,ben paçuli solidi ve gül solidi karıştırdım büyüledi sonuç beni meleğim :)) ayrıca paçuli,nin ne olduğunu bilmiyordum merak etmiştim ki sen açıklamışsın zahmetin için çok teşekkür ederim canım.

zynpsgl .!.:

kızlar ben de bugün iki kez sipariş verdim yosun sabunu,karaüzüm çekirdeği sabunu,laktik asit ,melisa kremi ,kil,lavanta suyu ,shea butter ve gül suyu sipariş ettim.daha öncede şampuan ve saç kremi almıştım zaten.şampuan bi harika saç kremine bile gerek kalmadı aslında.babam sabunlara bayıldı o yüzden bugün sabunları özellikle sipariş ettim.nimet bu doa ya.böylesine ucuz ve kaliteli ürüleri bize ulaştırdıkları için Allah onlardan razı olsun.Babam öyle herşeyi beğenmez bana bugün ısrar etti al o sabunlardan bana çok beğendim diyee..bu arada bende laktik asitli toniğimi hazırlamak için sabırsızlanıyorum.anneme gelince oda shea buttere bayıldı ..çatlak ayaktopuklarına yüzüne sürdü onada bi tane ısmarladım.

Genişletmek için tıkla...

2 siparişini birleştirseydin zeynep,saçların yaglı ise kreme gerek kalmıyor ama kuru ise krem gerekiyor canım ,hele şebeke suyu kireçli ise mutlaka kullanılmalı krem.
benim babamın ayagında mantar vardı ona adaçayı ve ardıç sabunları almıştım çok memnun kaldı.
shea butter ayak nemlendirmek için birebir orantıda çok kuvvetli bir nemlendirici,
yüz için karma ve yaglı ciltlere agır gelebilir ,bu yüzden hindistan cevizi yagı çok hafif etkisi mükemmel bir yağ,ben yüzüme ve saçıma kullanıyorum ,çok memnunum .
ürünlerini güle güle kullan .hayırlı olsun.

mlek .!.:

Hadi birazda bazı koku ve yağların duygusal etkilerıne bakalım.

Paçuli:
Duygusal bir koku’dur. Duygusal algılamayı ve yaşama zevkini arttırarak seks merkezinide etkiler. Yaşamın duygusal yanlarına artan minnettarlık, leğen bölgesinde bloke olmuş enerjinin serbest kalmasına yardımcı olur. Paçuli, adaçayından daha yetişkindir. Çünkü, bizi müziğe, sanata, duygusallığa, doğayı tanıma keyfine duyarlı hale getirir. Var olmanın her düzeyinde duygusal zevkleri açar. Adaçayı saf, çocuksu ilhamlar verirken, paçuli ise dünya ve diğer insanlarla duygusal ve keyif verici tecrübelere ilham olur. Paçuli’den hoşlanmayan ama etkilerinden kesinlikle yararlanacak kimseler benzeri özellikleri olan ylang-ylang bitkisinin yağını da deneyebilirler.

Lavanta:
Bu soylu ve ayrıcalıklı koku özellikle; küçük şakalardan bile kolayca alınabilen, sürekli olarak arkadaşlarının kabalığından yakınan aşırı duygusal insanlarda başarılı olduğu kanıtlanmıştır. Lavanta, derinden yaralanmış ve öfkelerini ifade edemeyecek kadar hassas insanlar içinde faydalıdır. Bu tip belirtiler aura’mızı zayıflatır. Burada lavanta yağı çok değerli bir yardımcı olabilir. En hassas çakraları bulup, lavanta yağı uygulayabilirsiniz.

Limon Çiçeği:
Bu koku ferahlatır ve güç verir. Ferahlığı, eski düşünce kalıplarınızdan kopmanıza ve yeni, yaşamı daha destekleyici olanı kabul etmenize yardımcı olur. Kişi engellerinin bilincine varmış ve bunların kaldırılması için tüm hazırlıklar yapılmışsa limon çiçeği devreye girer. Limon çiçeği üçüncü gözün açılmasıyla birlikte özellikle kök çakrayı etkiler. Güçlenme ve koruma sağlayacaktır.

Sandal Ağacı:
Kesin bir şekilde bu koku sevgi işlevini, sıcak kalpli “anne” duygusunu uyandırır. Sakin enerji yapısı, insan sıcaklığı, kabul edilme, açıklık ve anlayış duygusu yaratır. Sandal ağacı güven uyandırır ve bu güven davranışlarınızla kanıtlanır. Sandal ağacı yağı yalnızca güven duygusunun oluşturulmasında yardımcı olmaz aynı zamanda iletişimi de kolaylaştırır.


Tüm Yağların Pratik Kullanımı:
- Bitkisel yağları bölgesel olarak kullanmak için, orta ve işaret parmağınıza birkaç damla koyun ve vücudun çalışacağınız bölgesine, saat yönü tersine yumuşak, dairesel hareketlerle sürün.
- Odayı istenen koku ile doldurmak için, bir koku lambası da kullanabilirsiniz. Bunun için birkaç damla saf bitkisel yağı suyla dolu bir kaseye koyun. Sandal ağacı ve paçuli için tütsü çubukları da kullanabilirsiniz. Ancak iyi ve kaliteli, saf bitkisel malzemeden yapılmış olmalıdır.
- Bütün gününüzü özel bitkisel yağın titreşimi ile birleştirmek isterseniz; kağıt mendile sadece birkaç damla damlatın. Etrafını ince bir bez ile sarın. Bunu boynunuza ipek ya da deri bir iple asarak bu yağın kokusunu ve titreşimini auranız da direkt olarak hissedeceksiniz. Bu uygulamada hiçbir zaman metal zincir kullanmayın.

ÖZET:

Paçuli: duygusal deneyim zevki ve etrafınızda ki dünyayı algılama keyfi verir.
Lavanta: Algıları hassas olanlar için uygundur. Aura’nın koruma işlevini güçlendirir. Mesafe duygusu oluşturarak güvenlik yaratır.
Limon çiçeği: Organik ve mental düzensizlikleri yok eder. Tedavi ile serbest kalan enerjiyi tam anlamıyla kullanmak için enerji verir.
Sandal ağacı: Seven, sıcak kalpli “anne” duygusu ve güven ortamı oluşturur. İletişim faaliyetlerini uyandırır.

Alıntı.

Genişletmek için tıkla...

Araştırmacı meleğim benim ellerine sağlık faydalı paylaşımların ve değerli zaman ını ayırdığın için..

Lavanta suyu ve yağı sipariş verdım kullanımı ve faydalarını araştırıyorum, galıba ben bu lavanta olayını çok seveceğim.



LAVANTA SUYU

· Genel kozmetik kullanım amaçlı olarak her cilt tipine uygundur.
· Cilt ve makyaj temizliği için ideal bir üründür.
· Saç diplerine friksiyon şeklinde uygulanan lavanta suyu saçların çok daha sağlıklı bir görünüme kavuşmasını sağlar.
· Yazın güneşlenme sonrası ve güneş yanıklarında rahatlatıcı etkisi vardır.
· Menopoz dönemi sıcak basmalarında,böcek sokmalarında ve traş sonrasında rahatlatıcı etkisi vardır.
· Bebeklerin alt bezi değişimlerinde cilt temizliği ve ortam kokusunun giderilmesinde ideal bir üründür.
Rahatlatıcı,sakinleştirici bir üründür.

LAVANTA SPREY DÖKÜLEN VE YIPRANMIŞ SAÇLAR İÇİN LAVANTA SUYU
DÖKÜLEN VE YIPRANMIŞ SAÇLAR İÇİN
LAVANTA KÜRÜ SPREY

Profesör Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu’nun mucizevi kürlerinden biride saçlar için lavanta kürüdür.dökülen ve yıpranmış saçlar için lavanta kürünün tarifi şöyle:
Eğer, saçlarınız temizse lavanta suyu ile saçlarınızı yıkayın ve yarım saat etki etmesi için bekleyin.
Yarım saat etki etmesini bekledikten sonra sadece ılık su ile durulayın ve kurutun.
Eğer, saçlarınız kirliyse ve çok yağlanmışsa, önce sabun (tabii yeşil sabunla) yada şampuan ile yıkayın. Ardından lavanta suyu ile yıkayıp, yarım saat etki ettirin. Daha sonra saçınızı sadece ılık su ile durulayınız.
Saç dökülmesi durana kadar haftada bir veya iki kere uygulanır. Saç dökülmesi durduktan sonra önleyici amaçlı olarak zaman zaman uygulanır.


Sivilceler ve Lavanta Kürü
Bayanların kullandıkları pek çok pahalı kremlerin temelinde ciltteki sorunları gizlemek ve örtmek yatar. Halbuki, ciltlerindeki lekeleri ve sivilceleri uygulayacakları lavanta kürü ile hiçte saklamaya veya örtmeye ihtiyaçları kalmayacaktır. Çünkü, lavanta kürü kısa zamanda bu sıkıntılarına çare olacaktır. Kürün uygulama süresi içerisinde her geçen gün ciltlerinin daha sağlıklı görünmeye başladığını, cilt renginin açıldığını ve sivilcelerin giderek yok olmaya başladığını hayretle gözleyebileceklerdir. Kullandıkları bazı kremler her ne kadar nemlendirici özelliğe sahip ise de, ek olarak içerdikleri parafin ve vazelin cildin havayla temasını kesmektedir. Havayla teması kesilen cilt, ancak akşam yatağa giderken temizlendiğinden, ortalama sekiz saatlik bir uyku esnasında havayla temas edebilmekte ve kendisini toparlamaya çalışmaktadır. Şüphesiz ki, bu yeterli değildir. Çünkü, akşam yatağa gitmeden önce yapılan uygulama ile, gün boyu taşınmış olan krem ve fonlar uzaklaştırıldığında, cildin ihtiyacı olan doğal gün ışığı olmadığı için cilt kendisini rejenere edememektedir (yenileyememektedir). Sabah kalkıldığında tekrar sürülen kremler, dolgular ve fonlar cildin tekrar doğal ışıkla temasını kesmektedir. Burada belirtmeden geçemeyeceğim bir noktada şudur. Kullanılmakta olan bir çok krem doğal olmayan ve tabiat ananın tanımadığı (tabiat ananın kendi üretmediği) değişik kimyasal maddeler içermektedir.
Gün ışığı bu kimyasal maddeler ile reaksiyona girerek cildinizin üzerinde oluşmuş olan lekelerin hem daha kalıcı olmasına hem de kontürlerinin daha belirgin olarak ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Bununla da kalmayarak yer yer yeni lekelerin de ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Belli bir müddet sonra kremsiz, dolgusuz ve fonsuz olarak dışarı çıkmak istemeyeceğinizi anlarsınız. Lavanta kürü size doğal cilt güzelliğinizi geri kazandıracaktır. Dalga dalga lekelerinizin kaybolmaya başladığını ve var ise sivilcelerinizin de yok olmaya başladığını hayretle göreceksiniz. Cilt renginizin açıldığını ve mükemmel bir canlılık kazandığını hayretle gözleyebileceksiniz. Yaşınız ne kadar genç ise lavanta kürünün etkisini o kadar çabuk farkedersiniz. Eğer, yaşınız orta yaşı geçmiş ise bu farkı, kürü uygulamaya başladıktan en geç onbeş gün sonra belirgin bir şekilde gözleme imkanı bulabilirsiniz. Yaşınız kaç olursa olsun, cildinizin sivilcelerden ve lekelerden arındırılmış olarak doğal güzelliğini görmek ve de korumak istiyorsanız, lavanta kürü mükemmel bir çaredir. Lavanta kürünü uyguladıktan sonra doğal güzelliğiniz ile hiçbir krem ve fon kullanma ihtiyacı duymayacaksınız.

Alıntı.

Sivilceler ve Lavanta Kürü
Bayanların kullandıkları pek çok pahalı kremlerin temelinde ciltteki sorunları gizlemek ve örtmek yatar. Halbuki, ciltlerindeki lekeleri ve sivilceleri uygulayacakları lavanta kürü ile hiçte saklamaya veya örtmeye ihtiyaçları kalmayacaktır. Çünkü, lavanta kürü kısa zamanda bu sıkıntılarına çare olacaktır. Kürün uygulama süresi içerisinde her geçen gün ciltlerinin daha sağlıklı görünmeye başladığını, cilt renginin açıldığını ve sivilcelerin giderek yok olmaya başladığını hayretle gözleyebileceklerdir. Kullandıkları bazı kremler her ne kadar nemlendirici özelliğe sahip ise de, ek olarak içerdikleri parafin ve vazelin cildin havayla temasını kesmektedir. Havayla teması kesilen cilt, ancak akşam yatağa giderken temizlendiğinden, ortalama sekiz saatlik bir uyku esnasında havayla temas edebilmekte ve kendisini toparlamaya çalışmaktadır. Şüphesiz ki, bu yeterli değildir. Çünkü, akşam yatağa gitmeden önce yapılan uygulama ile, gün boyu taşınmış olan krem ve fonlar uzaklaştırıldığında, cildin ihtiyacı olan doğal gün ışığı olmadığı için cilt kendisini rejenere edememektedir (yenileyememektedir). Sabah kalkıldığında tekrar sürülen kremler, dolgular ve fonlar cildin tekrar doğal ışıkla temasını kesmektedir. Burada belirtmeden geçemeyeceğim bir noktada şudur. Kullanılmakta olan bir çok krem doğal olmayan ve tabiat ananın tanımadığı (tabiat ananın kendi üretmediği) değişik kimyasal maddeler içermektedir.
Gün ışığı bu kimyasal maddeler ile reaksiyona girerek cildinizin üzerinde oluşmuş olan lekelerin hem daha kalıcı olmasına hem de kontürlerinin daha belirgin olarak ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Bununla da kalmayarak yer yer yeni lekelerin de ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Belli bir müddet sonra kremsiz, dolgusuz ve fonsuz olarak dışarı çıkmak istemeyeceğinizi anlarsınız. Lavanta kürü size doğal cilt güzelliğinizi geri kazandıracaktır. Dalga dalga lekelerinizin kaybolmaya başladığını ve var ise sivilcelerinizin de yok olmaya başladığını hayretle göreceksiniz. Cilt renginizin açıldığını ve mükemmel bir canlılık kazandığını hayretle gözleyebileceksiniz. Yaşınız ne kadar genç ise lavanta kürünün etkisini o kadar çabuk farkedersiniz. Eğer, yaşınız orta yaşı geçmiş ise bu farkı, kürü uygulamaya başladıktan en geç onbeş gün sonra belirgin bir şekilde gözleme imkanı bulabilirsiniz. Yaşınız kaç olursa olsun, cildinizin sivilcelerden ve lekelerden arındırılmış olarak doğal güzelliğini görmek ve de korumak istiyorsanız, lavanta kürü mükemmel bir çaredir. Lavanta kürünü uyguladıktan sonra doğal güzelliğiniz ile hiçbir krem ve fon kullanma ihtiyacı duymayacaksınız.

Alıntı.[/QUOTE]





Bayanların bu kadar çok krem kullanmasına bende çok karşıyım ,kapitalist düzenin cirosu başını almış giden firmalarının ürettikleri ürünleri kullananlar ,kullandıkça diğer ürünlerinide kullanmak zorunda kalırlar ,çünki işleyiş düzeni mekanızması böyledir ,
MESELA BİR ÖRNEK; X firmasının vücut kremini ve duş jellerini kullananlar ilerleyen dönemde aşırı kıllanma yaşamışlar ,daha sonra o firmanın tüy sorunları ile ilgili ürünlerini kullanmışlar ,ciltte lekelenmeler başlayınca ,yine x firmasının cilt lekesi için kremlerini kullanmaya başlamışlar ,bu gerçek arkadaşlar ,x firmasının adii vücut losyonlarını kullanan arkadaşlarım çatlak olmayan derisinin çatlaklarla doldugunu yine aynı firmanın çatlak kremini kullandığını ve işe yaramadığını söyledi bu yazdıklarım gerçektir firmayı merak edenler için özelden ismini verebilrim.
bir de ürün ederiyle kaliteyi aynı oranda orantılı görmek biz bayanların en büyük hatasıdır.ben bunu maalesef yeni yeni anlıyorum ,aslında ürünlerin maliyeti gerçekten çok düşük ama üretimden satışa kadar geçen zamanda koordinasyon hareketleri (ben öyle tabir ediyorum)satılan ürünün üzerine binen külfetten başka birşey değildir,yani ürünün bedeli o fahiş fiyatlar asla değildir ,ve artık reklamı yapılan ürünlerden bizzat kaçınıyorum ,çün ki kullandığım çok pahalı markalı ürünlerde oldu herkes gibi ama sonuç hep hüsran .konu nerden nereye geldi daha böyle bir çok şey var bildiğim yeri geldikçe inşallah anlatabilrim ,doğal ürün bulmak gerçekten çok zor .

Ecocert, akredite ve dünya çapında 23 ülkede temsilcilikleri ile yaklaşık 90 ülkeye hizmet götüren organik ürün kontrol ve sertifikasyonda lider bir kuruluştur. 1996 yılında Türkiye’deki temsilciliği Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın izniyle faaliyete başlamıştır. . Sertifikasyonda uzun yıllara dayalı tecrübesiyle organik sertifikasyonun yanında gıda güvenliği ve kalite yönetimi ile ilgili standartlara göre de sertifikasyon hizmeti de veriyor Firmanın başlıca sertifikasyon hizmeti verdiği standartlar ise şöyle; Organik Tarım Ürünleri, GLOBALGAP, IFS , BRC, ISO 14001, ISO 9001, ISO 22000 ve OHSAS 18001. Ecocert ayrıca organik gıda dışı ürünler ( tekstil, kozmetik, temizlik maddeleri) ve Fair Trade (Adil Ticaret) alanlarında da sertifikasyon hizmeti sunmaktadır. Sektörde aktif olarak faaliyet gösteren müteşebbislerin önemli bir bölümünü Ecocert sertifikalandırmıştır. Bunda uluslararası ağımızın güçlü olmasının payı yüksek. Ecocert’in dünyadaki geniş ağı ve tüm organik ürün alıcı ülkelerdeki çoklu akreditasyonları, bizimle çalışan firmaların bu pazarlara girmelerinde ya da birçok engeli aşmalarında büyük avantajlar sağlıyor. ECOCERT, dikkatli kontrol ve sertifikasyon tarzı ile pazarın gelişimi için gerekli güvenin ve ticari faaliyetlerde inanılırlılığın oluşmasına önemli bir katkı sağlamaktadır. Garantimiz sertifikalı ürünlerin etiketleri üzerinde yer alan adımız ve logomuz ile belirtilmektedir. SERTİFİKASYON: Organik tarımla ilgili tüm ulusal ve uluslararası standartlar araziden rafa kadar tüm aşamaların kontrolünü ve sertifikasyonu zorunlu tutmaktadır. Sertifikasyonla; - Organik ürün tüketerek hem sağlıklı yaşamayı hem de doğayı korumayı hedefleyen tüketicilere bir güvence verilmektedir. - Organik üretim yapan üreticinin standartlara uygun üretimini belgelendirerek ispatlamasına ve ürününü hak ettiği değerde pazarlamasına imkan verilmektedir. * Türkiye’de genel olarak 5262 Sayılı Organik Tarım Kanunu ve ilgili 10.06.2008 tarih ve 25841 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik ve Avrupa Birliği standartlarına göre organik ürünlerin sertifikasyonu yapılmakta ancak pazar durumuna göre ithalatçı ülkelerin kendi standartlarına göre de sertifikasyon gerçekleştirilmektedir. (ABD -NOP, JAPONYA- JAS İSVİÇRE-BİOSUİSSE vb SERTİFİKASYON SÜRECİ NASIL İŞLER? * Müteşebbis (çiftçi, işleyici, paketleyici, pazarlayıcı) yapacağı tüm faaliyetleri ve projesini tam anlamıyla tarif eden bilgi ve belgelerle sertifikasyon kuruluşuna başvuruda bulunur. * Sertifikasyon kuruluşu bu başvuruyu değerlendirir ve sertifikasyonu kesin imkansız kılan durumlarda herhangi bir faaliyette bulunmadan bu başvuruyu geri çevirir. Bunlar: - Tüketici sağlığı için riskli olan durumların söz konusu olması; - Teknik imkansızlıklar ve kontrolör için risk söz konusu olması; - Müteşebbisin daha önce önemli ihlaller yapması ve cezalandırılmasının söz konusu olması; - Başvuranın finansal açıdan güvenilir olmaması. * Sertifikasyon kuruluşunca başvurunun kabulü bir sertifikasyonu garanti etmez. Fiziki kontroller ve kontrol sonuçlarının değerlendirilmesinden sonra sertifikasyondan bahsedilebilir. * Müteşebbisin ilgili standartlar kapsamında organik üretim yapacağını taahhüt eden bir sözleşme karşılıklı olarak imzalanır. Sözleşme imzalanmasıyla müteşebbis genel olarak şunları kabul eder: - Organik üretim standartlarına uymayı; - Tüm organik ve eğer varsa konvansiyonel üretim birimlerinin haberli ve habersiz kontrol edilmesini; - Kalıntı analizleri için gerektiğinde örnek alınması; - Tüm üretim yerleri, muhasebe ve ilgili tüm kayıt ve dokümanlara kontrolörün erişmesini sağlamayı; - Organik kurallara uygunsuzluk durumunda yaptırım uygulamasını ve ilave kontrollerin yürütülmesini. * Üretimdeki tüm aşamalara ve bu aşamadaki risklere göre bir kontrol programı hazırlanır, Bakanlık tarafından yetki almış bir kontrolör tayin edilir ve müteşebbise bildirilir. Yılda en az bir kez kontrol yapılması zorunludur. Ancak bu sayı ürün ve üretim ile ilgili riskler değerlendirilerek arttırılabilir. Bununla birlikte habersiz kontroller de yapılır. Kontrollerin yürütüldüğü aşamalar ise tarımsal üretim birimleri; hasat ve sonrası işlemler; depolama, taşıma; işleme ve paketleme; satış. * Faaliyetler genelde 3 temel aşamaya ayrılır (üretim, işleme, satış). Her aşama için muhtemel riskler belirlenir ve analiz edilir. Sorumlu kişilerle görüşülerek mevcut risklere karşı ne gibi önlemler alındığı belirlenir. Sorumlu kişinin belirttiği önlemlerin kanıtları ve gerçekte uygulanabilirliği araştırılır ve doğrulanır. Arazi, depo, işleme ve satış üniteleri ziyaret edilir. * Uygunsuzluk tespitinde ve diğer şüpheli durumlarda daha önce belirtilmiş kontrol programı dışında habersiz olarak kontroller yapılarak düzeltme faaliyetleri takip edilir. * Genelde tespit edilen risklere göre ve şüpheli durumlarda (her aşamada) örnekler alınarak analizler yaptırılmakta, bazen de rastgele örneklemeler yapılabilmektedir. Analiz edilecek maddelerle ilgili olarak konvansiyonel üretimde kullanılan maddeler, depolama ve taşımada kullanılabilecek maddeler ve bulaşma riskleri dikkate alınır. Kimyasal kalıntı analizleri bu tarım sisteminde kontrol verilerinin sonucunda özellikle riskli ve şüpheli durumlarda kesin sonuç alınmasını sağlayan bir metottur. Analizler ISO-17025 standartlarına göre akredite edilmiş laboratuarlarda yapılır ve ancak bu laboratuarlarda yapılan sonuçlar kabul edilir. * Tüm kontrol ve analiz sonuçları değerlendirilir ve uygun olması durumunda sertifikasyon işlemi tamamlanır ve sertifika hazırlanır.

Ecocert tarafından sertifika hak edebilmek için geleneksel kozmetik ürünleri yönetmeliklerinden çok daha üst derece zorunlulukları yerine getirmek gerekmektedir. Bu zorunluluk, tüketiciye, üretim zincirindeki tüm süreçlerin ve ürünün içindeki maddelerin değerlendirilmesine, en kaliteli ekolojik içeriğin kullanılmasına ve çevreye gösterilen duyarlılık konularına kadar garanti verir.
Ecocert sertifikası; ürünün organik olduğunu kanıtlayan bir belgedir.
Bugün tüm dünyada sadece 15.000 adet Ecocert sertifikasına sahip ürün bulunmaktadır.
Organik sertifikalı ve organik bazlı bir kozmetik ürün, organik sertifikalı bitkilerden elde edilen ekstreler, özsular ve yağlar ile üretildiğinden insan bedenine uyumludur.
Organik sertifikası IMO, ECOCERT, ICEA gibi uluslararası sertifikasyon firmaları tarafından tarım alanlarında periyodik ve sıkı denetimler yapılarak veriliyor.
Organik kozmetikler insan bedenine tam uyumlu olduğundan kanser, alerji ve benzeri riskleri en aza indirmekte.


Aldığınız ürünlerin bu sertifikalardan herhangi birine sahip olup olmadığını sorgulayın lütfen ,sağlığınız için.

Bilgi küpü bir topik olmaya basladı burası

melissssssa .!.:

Bayanların bu kadar çok krem kullanmasına bende çok karşıyım ,kapitalist düzenin cirosu başını almış giden firmalarının ürettikleri ürünleri kullananlar ,kullandıkça diğer ürünlerinide kullanmak zorunda kalırlar ,çünki işleyiş düzeni mekanızması böyledir ,
MESELA BİR ÖRNEK; X firmasının vücut kremini ve duş jellerini kullananlar ilerleyen dönemde aşırı kıllanma yaşamışlar ,daha sonra o firmanın tüy sorunları ile ilgili ürünlerini kullanmışlar ,ciltte lekelenmeler başlayınca ,yine x firmasının cilt lekesi için kremlerini kullanmaya başlamışlar ,bu gerçek arkadaşlar ,x firmasının adii vücut losyonlarını kullanan arkadaşlarım çatlak olmayan derisinin çatlaklarla doldugunu yine aynı firmanın çatlak kremini kullandığını ve işe yaramadığını söyledi bu yazdıklarım gerçektir firmayı merak edenler için özelden ismini verebilrim.
bir de ürün ederiyle kaliteyi aynı oranda orantılı görmek biz bayanların en büyük hatasıdır.ben bunu maalesef yeni yeni anlıyorum ,aslında ürünlerin maliyeti gerçekten çok düşük ama üretimden satışa kadar geçen zamanda koordinasyon hareketleri (ben öyle tabir ediyorum)satılan ürünün üzerine binen külfetten başka birşey değildir,yani ürünün bedeli o fahiş fiyatlar asla değildir ,ve artık reklamı yapılan ürünlerden bizzat kaçınıyorum ,çün ki kullandığım çok pahalı markalı ürünlerde oldu herkes gibi ama sonuç hep hüsran .konu nerden nereye geldi daha böyle bir çok şey var bildiğim yeri geldikçe inşallah anlatabilrim ,doğal ürün bulmak gerçekten çok zor .

Genişletmek için tıkla...

Evet geçenlerde de bahsı gecmıstı hanı şu bol bol kullandıgımız gunes koruyucu kremlerın bıle artık cok masum oldugunu dusunmuyorum ama maalesef yapacak bırsey yok kullanmak zorunda kalıyoruz. Haklısın reklamı cok yapılan urunlere pek ıtıbar etmemek ferekıyor hatta bugun baska topıge yazdım yıllar once fıyatı 250 lıra olan bır kremı yok o kullanıyormus yok bu kullanıyormus cok ıyı oluyormus falan fılan reklamına bakarak almıstım yarısını kullandım neredeyse yarısı duruyordu kullanmadım öylece kaldı o kadar para verdım dıye atmaya da kıyamıyordum zaten kullanım tarıhı coktan gecmıstır dıye bugun cope attım. Dedıgın gıbı aslında degerı o kadar olmayan urunlerı cok fahıs fıyatlara satıyorlar. Bu bahsettıgın fırmayı merak ettım hangısı?

Çok köpüren şampuanda zararlı kimyasallar daha fazla. Şampuanın köpüğü için sodium laureth sulfate (SLS) adlı bir kimyasal kullanılıyor. SLS ise deriden emilerek vücuda alınıyor. Alınabilecek en iyi önlem ise iyi bir etiket okuyucusu olmak...

Rengârenk, mis kokulu köpük köpük kabaran şampuanlarla yıkanan saçlar yumuşacık oluyor, ahenkle dans ediyor. İçeriğindeki doğal bitki özleri ve vitaminlerle de saçı beslediği söyleniyor. Oysa, bu sentetik maddelerden üretilen şampuanlar aynı zamanda birçok zararlı kimyasal madde içeriyor.

En yaygın olarak kullanılan ise sodium laureth sulfate (SLS) denilen madde. Şampuanlarda temizleme amaçlı köpüğü yüksek ve ucuz olan bu madde yaygın kullanılıyor. Ancak bir taraftan da saçtan ve deriden vücuda giriyor. SLS, diş macunlarında, sıvı sabunlarda ve birçok temizlik ürününde de bulunuyor.

ŞAMPUANIN İÇİDE Kİ DİĞER ZARARLI MADDELER İSE ;SLS, DİMETHİCONE(SİLİKON), PARABEN, TUZ ...!

Cildin en hassas organlardan biri olduğunu belirten Kimya Yüksek Mühendisi Kudret Livaoğlu, deri yolu ile alınan kimyasalların doğrudan kana karıştığına dikkat çekiyor. Livaoğlu, SLS'nin vücuda etkilerini şöyle anlatıyor: "Ambalajların üzerinde sodium laureth sulfate (SLS) veya sodium lauryl ether sulfate (SLES) olarak yazılan bu kimyasal madde, deriden emilip organlarda birikme yapabiliyor. Ciltte alerjik reaksiyonlara sebebiyet verebiliyor. Bir araştırmada ise göz dokusuna zarar verip görme problemlerine neden olduğu görülmüştür. SLS'ye düşük miktarda olsa da dioksan diye adlandırılan kanserojen madde üretim sırasında bulaşabilmektedir. Bu nedenle de ayrıca risk oluşturmaktadır."

Normalde vücuttan atılması beklenen birçok madde sık kullanım sonucu özellikle karaciğer, böbrek ve yağ tabakasında birikebiliyor. Sık kullanılan bazı kozmetiklerin cildin en geçirgen bölgelerine uygulandığını vurgulayan Kudret Livaoğlu'nun verdiği bilgilere göre, derinin en geçirgen bölgeleri saç ve koltukaltı. Saç derisi, saç folikülleri; koltukaltı ise ter bezleri vasıtasıyla üzerindeki maddeleri hızlı bir şekilde emer. Saç spreyleri, parfümler ve pudralar solunum yoluyla, rujlar ve nefes kokusunu bertaraf için kullanılan parfümler yutularak, göz çevresi için pazarlanan ürünler o bölgedeki ince deri ve mukoza tarafından emilerek, saç boyaları, kremler, şampuanlar, deodorantlar vb. şekilde cilde uygulanan ürünler deriden vücuda giriyor. Şampuanlar da sentetik temizleyicilerden oluşan deterjanlar aslında. Saçta bekletilmeden yıkandığı için emilimin az olabileceği düşünülse de deterjanların yüzde 1'lik çözeltileri bile katı bir maddenin ciltten geçirgenliğini artırır. Ayrıca kullanılan suyun sıcaklığı arttıkça bu kimyasalların vücuda girmesi kolaylaşıyor.

DOĞAL ÜRÜNLER ÇOK KÖPÜRMÜYOR

Kozmetik ürünlerdeki zararlı kimyasallardan korunmak için doğal maddelerle üretilenleri tercih etmek gerekiyor. Doğal hammaddelere dayalı kozmetik ürünler de hazırlayan Kudret Livaoğlu, doğal ürünlerle ilgili şu bilgileri veriyor:

"Doğal ürünler çok köpürmüyor ve sentetikler gibi bir kez yıkamak temizlik için yetmeyebiliyor. Sentetik şampuanlarda köpüklerin kalıcı olması için ayrıca malzemeler katılıyor. Bunlardan biri Cocoamide DEA. DEA'nın; laboratuvar hayvanlarında yapılan incelemelerde beyin hasarına neden olduğu tespit edilmiş. Çok köpük daha iyi temizlik diyemeyiz ama doğal ürünlerin de sentetikler kadar temizleme gücü yoktur. Ortalama 3 günde bir saçını yıkayan kişi sentetik şampuanla bir kerede temiz hissediyorsa, doğal şampuanı iki kere kullanarak iyi sonuç alabilir."

Zararlı kozmetiklerden korunmak için ne yapmalı?

İyi bir etiket okuyucusu olun.

Mümkün olduğu kadar doğal alternatiflere yönelin.

Doğal ürün geliştiren firmaların markalarını destekleyin.( BENDE ÖYLE YAPIYORUM :))

Yapılan araştırmaları takip edin.

Zararlı kimyasal içeren ürünlerden özellikle hamile, bebek ve çocukları uzak tutun.

Kimyasalların zararlarından korunmak için alınabilecek küçük önlemleri önemseyin.




DOA kozmetiği bu yüzden seçtim şampuanlarını içeriğin de SLS, DİMETHİCONE(SİLİKON), PARABEN ve TUZ İÇERMİYOR.....!

Doa kozmetik adı altında satışı yapılan ürünler aslında bizim bildigimiz kozmetik sınıfına giren pudra ,fondöten ,vs...... değil .
bu firma ecosert belgeli %100 saf bakım yagları ,%99.9 doğal şampuan ,doğal bazlı sabun ve elinden geldiğince talep yoğunluğu olan ürünleri en doğal şekilde bize sunma gayreti içindeler .Küçük bir firmadır toplam çalışan sayısı 3 kişi, ürünlerinden sonra bu firmayı 2,ci sevme nedenim ise doğa yı sevmeleri ve doğaya saygılı olmalarıdır,aşagıda ki yazı firmaya ait,umarım böyle devam ederler ,onlar bu şekilde devam ettikçe ve ürünler değişmedikçe inşallah markam olmaya devam edecekler.

kızlar diğer konu kapanmış :/ bende buraya yazayım bari:)
ürünleri dün kullanmaya başladım.
ameliyat sonrası yüzümde aşırı sivilcelenme olmuştu. yaklaşık 4 gündür sivilce kremi sürüyorum ama geçmiyordu.
dün gece kil sabunuyla yıkadım, lavanta suyuyla tonikledim üstüne yine sivilce kremimi (isotrexin) sürdüm sabah uyandığımda sivilcelerim yok olmuştu :S
geri kalan yerlere(burnum hariç) pirinç kepeği yağı ve nar çekirdeği yağı sürdüm. ama lekelerim kıpkırmızı oldu anlamadım :S