Deryass'dan Seçmeler

DryaSzr

Edeple gelen lütufla gider
Kayıtlı Üye
24 Ekim 2007
2.985
1.453
IKI SARHOS MEZARLIGIN DUVARINA

YASLANMIS ICIYORLARMIS,

BIRDEN KARSIDAN BIR CENAZE GORUNMUS.

SARHOS MERAK EDIYOR, BU ADAM NIYE OLDU DIYE KOSARAK GIDIYOR.

YANASIYOR, NESI VARDI NEDEN OLDU DIYOR.

BU ADAM HEP ICERDI HEP SARHOS GEZERDI, AYYASIN BIRIYDI DIYORLAR

ARKADASININ YANINA GIDIYOR ODA BIZIM GIBI COK ICIYORMUS DIYOR.

BIRAZ DURAKSIYORLAR.

BIRAZ SONRA BASKA BIR CENAZE GELIYOR

AGLAYAN ZIRLAYAN.

SARHOS YINE MERAK EDIP

CENAZENIN YANINA GIDIYOR NEDEN OLDUGUNU SORUYOR.

DIYORLAR KI TAKDIRI ILAHI HIC ICKI ICMEZ HIC SIGARA ICMEZ BIR ADAMDI...

SARHOS KOSA KOSA

ARKADASININ YANINA GELIYOR

ICELIM ANASINI SATAYIM ICENLE ICMEYENIN

ARASINDA 5 DK VAR.
jeyyar
 
Her sene yaşlı adam gezi başına 10 dolara biletle katılınan bir uçak gezintisine katılmak ister, her
sene de karısı itiraz eder ve şöyle dermiş: - 10 dolar 10 dolardır. Üç yıl beş yıl "10 dolar 10 dolardır"
derken, en sonunda yaşlı adam demiş ki;"- Bak, artık 71 yaşındayım, bu uçağa bu sene binmezsem
bir daha hiç şansım olmayabilir." Fakat karısı tınmamış ve şöyle demiş;"- 10 dolar 10 dolardır...". Ama
bu sırada uçağın pilotu bunları duymuş ve ikisine bir pazarlık önermiş. İkisi de uçağa binecekler, eğer
uçuşun başından sonuna ses çıkarmadan dururlarsa bedava. Ama eğer çıt çıkarırlarsa, 10 dolar
ödeyecekler...Yaşlı çift kabul etmiş. Ve uçağa binmişler. Pilot da bahis söz konusu olunca başlamış
acayip manevralar yapmaya...Taklalar atmış, uçağı kendi ekseninde döndürmüş, ani
duruşlar,dönüşler,dalışlar yapmış. Ama arkadan ses yok ! En sonunda pes etmiş ve uçağı indirmiş.
Yaşlı adama dönmüş; - Bildiğim her numarayı denedim. İyi dayandınız. İkiniz de çıt çıkarmadınız...Yaşlı
adam cevap vermiş: - Karım uçaktan düşünce aklımdan söylemek geldi ama, 10 dolar 10 dolardır
 
ÇİÇEKÇİLER DE HATA YAPAR…

Büyük bir marketin açılışında, renkleri ve biçimiyle bir açılış için hiç de uygun olmayan bir çiçek geldi.Market sahibinin gözü, dikkat çekici bu çiçeğin üzerindeki karta ve nota ilişti.
“Son uykunda rahat uyu”
Adam çiçeğin ve notun kimden geldiğini çözmeye çalışırken, telefondan arandığını bildirdiler.Arayan çiçekçiydi.Çiçekler ve üzerindeki kartların karıştığını bildiriyor,özür diliyordu.
Market sahibi,olur böyle şeyler dedi.
“Yalnız”dedi çiçekçi,”Sizin kartınız da bir cenaze törenine gitti.”
Adam merak etti “Peki, o kartta ne yazıyordu?”
Çiçekçi, kekeleyerek söyledi o kartın üstündeki notu:
“Tebrikler, yeni yerinizde başarılar diliyoruz.”
:teytey:
 
BİLGİ YARIŞMASI - DÜNYA ŞAMPİYONU

Dünya bilgi şampiyonasında, bir aday finale kalmış. Sunucu üç soru daha soracak, onları da bilirse
şampiyon seçilecek. Salonda çıt yok. Heyecan herkeste son haddinde.

Sunucu sorulardan ilkini soruyor:
-Kartaca hükümdarı Anibal, bildiğiniz gibi filin üstünde savaşırdı. Onun bindiği filin bakıcısının ismi
nedir?
-Anifilbacus..

-"Bravo, bildiniz!" diyor sunucu . Salon alkıştan çınlıyor. Derken ikinci soruyu soruyor:
-Napolyon'un Waterloo savaşından önce kaldığı otelin sahibinin ismi nedir?
-Mösyö Pierre Vincent..

-"Bravo doğrusu, bunu da bildiniz!". Salon inliyor alkıştan. Nihayet son soru:
-Firavun Keops zamanında yapılan piramitte çalışan işçilerin ustabaşının ismi nedir?

Herkeste kıpırdanmalar.. "İnsaf artık, bu kadarı da olmaz" sesleri. Saniyeler ilerliyor.. On saniye.. Beş
saniye.. Üç saniye.. Aday işaret verip, kronometreyi durduruyor. "İyice emin olmak için bir şey sormak
istiyorum" diyor ve devam ediyor "Gündüz vardiyasını mı soruyorsunuz, yoksa gece vardiyasını mı?!"
 
Temel'in eski bir BMC kamyonu vardır. Yolda giderken kırmızı ışık yanar ve frene basar. Kamyon
durmaz öِnünde giden son model BMW ye çarpar.. Temel hemen atlar, şoِföِre yalvarır :
- Aman abi affet, sen zengin adamsın, seni etkilemez, ama ben öِmür boyu çalışsam öِdeyemem.
Adam Temel'e acır ve affeder.
Yollarına devam ederler.Ileride yine kırmızı ışık yanar.Temel kamyonu yine durduramaz. BMW'yi
hurdaya çevirir.Yine atlayıp yalvarmaya başlar
-Aman abi, benim çocuklarım var, affet. Zaten arabana çarpmıştım, hasar biraz daha büyüdü sadece.
Adam Temel'e yine acır ve :
-Tamam, göِzüme göِrünme, bas git..
Yollarına devam ederler. Yine kırmızı ışık yanar. Temel BMW'ye yine çarpar. Bu sefer kafasını camdan
çıkarıp, bağırır :
- Benim abi benim, devam et…
 
Bir mühendis ölmüş ve büyük bir yanlışlık sonucunda cehenneme atılmış. Cehennemin konforundan
hoşnut kalmayan mühendis bir takım iyileştirmeler yapmaya başlamış. Kısa bir süre sonra
cehennem, klimalı odaları, otomatik tuvaletleri, asansörleri, içecek otomatları ve diğer lüksleri ile
bayağı rahat bir yer haline gelmiş. Bu arada mühendisin de iyice tanınıp sevildiğini söylemeye gerek
yok.
Derken, günün birinde Cennet Meleği, şeytanı aramış:
-Selam, cehennemde işler nasıl gidiyor? Neler yapıyorsunuz?
Şeytan, memnun mesut gülümsemiş:
-Ohoo.. Biz burada çok iyiyiz. Bir mühendis düştü buraya ki sorma gitsin. İnanılmaz lüks ve konforlu bir
yer yaptı bizim orayı. Bir görsen, tuvaletlerimiz otomatik, kola makinemiz bile var.
Melek şaşırır:
-Nee! Mühendis mi dedin? O adamın burada olması lazımdı. Çabuk onu buraya gönderin!
Şeytan:
-Mümkünü yok! Kadromda bir mühendisin olmasından çok memnunum ve onu burada tutacağım! diye
çıkışmış.
Cennet Meleği sinirle bağırmış:
Onu çabuk buraya gönder, yoksa seni dava ederim!
Şeytan katıla katıla gülerken şunları söylemiş:
Yok yaa! Nasıl yapacaksın bunu? Bütün avukatlar bizim tarafta!...:))
 
Cesur
Kimin askeri daha cesur yarismasi varmis.
Karacinin komutani :
- Oglum su tankin altina atla!, demis. Asker atlamis ölmüs.
Havacinin komutani :
- Oglum su uçaktan betona parasütsüz atla!, demis. Asker ölmüs.
Denizcinin komutani :
- Oglum su geminin altina atla!, demis.
Asker :
- Naah atlarim, demis.
Denizci komutani diger komutanlara dönüp :
- Bakin, benim askerim daha cesur, komutanina nah çekiyor!
 
Temel, Amerika'da otobüs şoförüdür. Bir gün otobüste siyah-beyaz tartışması baş gösterir ve bizim Temel’in sinirleri tepesine vurur. İki el havaya ateş eden Temel;
- Bundan sonra siyah beyaz yok, hepiniz yeşilsiniz, diye bağırınca otobüs eski sûkunetine geri döner. Daha sonra dikizden yolcuları izleyen Temel ani bir frenle durdurur otobüsü ve ekler;
- Şimdi koyu yeşiller arkaya, açık yeşiller öne otursun.
 
Çift Bardak Temel
Temel her gece yatarken başucuna 2 tane bardak koyuyormuş. Biri su dolu diğeri boş... 1 gece 2 gece derken Temel’in oda arkadaşı Dursun dayanamayıp sormuş:
- Ula Temel ne edisin sen her gece her gece bu pardaklarla? Temel cevap vermiş:
- Akşamları uyandığımda bazen canım su içmek istii bazen de istemii...
 
Hitler ve Stalin bir barda oturmaktadırlar. Bir adam içeri girer ve barmene bunlar Hitler ve Stalin değil mi diye sorar. Barmen "Evet, onlar" der. Sonra adam onlara doğru yürür ve sorar:
- "Selam, ne yapıyorsunuz?"
- Hitler cevaplar: "3. Dünya savaşını planlıyoruz."
- Adam sorar. "Gerçekten mi? Neler olacak?"
- Hitler:"Bu sefer 14 milyon Yahudi yi ve bir bisiklet tamircisini öldüreceğiz" der.
- Adam sorar: "Bir bisiklet tamircisi mi???!"
- Hitler Stalin'e döner ve der ki: "Gördün mü, sana kimsenin 14 milyon Yahudi yi takmayacağını söylemiştim!"

 
Günün birinde üç erkek
>ormanda yürürlerken karşılarına büyük ve vahşi bir > nehir çıktı. Ama
>erkeklerin, nehrin karşı kıyısına mutlaka geçmeleri > gerekiyordu.> > Peki
>bunu nasıl başaracaklardı Birinci erkek dizlerinin üstüne çöktü ve >
>Tanrıya dua etti Tanrım, lütfen nehrin karşı kıyısına geçebilmem için bana
> > güç ver Pppppfffffuuuuuffffff....> > Tanrı ona uzun kollar ve Güçlü
>bacaklar verdi Böylece nehrin karşı kıyısına > geçebildi Ancak bunun için 2
>saat boyunca dalgalarla boğuştu ve neredeyse > 3-4 kez boğulma tehlikesi
>geçirdi. Ama, başarmıştı !!!!> > Bunu gören ikinci erkek de Tanrıya dua
>etti:> Tanrım Lütfen nehrin karşı kıyısına geçebilmem için bana güç ve
>gerekli > aracı ver> *Ppppppfffffuuuuffff.....> > Tanrı ona bir tekne verdi
>ve o da nehrin karşı kıyısına geçmeyi > başardı,ancak birkaç kez teknenin
>alabora olma tehlikesiyle karşılaştı...> > > Tüm bu olan bitenleri izleyen
>üçüncü erkek de dizlerinin üstüne çöktü ve > Tanrıya yalvardı Tanrım lütfen
>nehrin karşı kıyısına geçebilmem için bana > güç, araç ve zekayı ver
>Ppppppfffffuuuuffff.....> > Tanrı erkeği bir kadına dönüştürdü Kadın
>haritaya baktı....> > > Nehrin biraz yukarısına doğru yürüdü Ve köprüden karşıya geçti..........
 
Bir İngiliz, bir Fransız ve Maho gümrük kapısından geçmek için bekliyorlardı.

Gümrük görevlileri valizlerin kontrol etmeye başladı.

Önce İngiliz in valizine baktılar.
Valizden 7 adet don çıktı.
-Niye 7 tane?
diye İngiliz e sordular.
İngiliz de,
-Haftanın yedi gün var. Hepsi için bir tane. Pazartesi, Salı, Çarşamba... dedi.
-Vay be! Helal olsun adamlardaki medeniyete, temizliğe bak.

Sıra Fransız ın valizine geldi.
Açtılar baktılar 8 tane don.
-7 yi anladık da niye 8 don? diye sordular.
Fransız,
Pazartesi, Salı, Çarşamba... Her gün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım. dedi.
-Vay be! Adamlardaki temizliğe medeniyete bak! dedi görevliler.

Sıra Mahoya gelince açtılar baktılar tam 12 adet don.
-Vay be! Ne varsa bizim insanımızda var. Şu medeniyete, şu temizliğe bak!
Sordular Mahoya
neden 12 don?
Bizim Maho cevap verdi:
-Ocak, Şubat, Mart...
 
AMERİKAN ŞAKASI

John'la James kır gezintisine çıkmışlardı. Bir ara John, James'e yerdeki sığır tersini gösterdi:
- Bak James... Günün birinde öleceksin, mezara koyacaklar, mezarının üstünde otlar bitecek. Otları inekler yiyecek. İnekler işte böyle pisleyecek. Ben, bunu görünce, "Yazık... Ne kadar değişmissin James," diyeceğim.
James dedi ki:
- Önce sen öleceksin, John. Mezara gireceksin. Mezarının üstünde otlar bitecek. Onları inekler yiyecek. İnekler işte böyle pisleyecek. Ben, bunları görünce "Hiç değişmemissin be John!" diyeceğim!
 
:) AYNADAKİ ADAM!

Temel aynalı sigaralığından bir tane sigara çıkarmış, o anda gözü aynaya takılmış;

- ula dursun demiş,
- Ha bu aynadaki adam baa tanıdık geliy demiş.
Dursun aynayı temelden almış, şöyle bir bakmış,
- ula salak demiş
- tabi tanıdık gelir bu benim ............

 
:) HAP

Bir adam uçağıyla Afrika'nın üzerinde gezerken birden uçağı arızalanır ve ormanlık bir alana düşer. Üstüne üstlük bir afrika kabilesinin ona doğru yaklaştığını görür. Adam içinden "İste şimdi hapı yuttuk" der. O anda düşüncesinde Nur yüzlü dedenin sesini duyar.
- Hayır evladım henüz hapı yutmadın.
- Peki ne yapmam gerek ?
- Şuradaki mızrağı görüyormusun? - Evet.
- Al onu öndeki renkli giysili adamın tam kalbine batır.
Adam mızrağı alır ve adamın tam kalbine batırır.
-Evladım işte şimdi hapı yuttun.

 
+18...
Yaşlı Amerikalı bir turist Türkiyeyi ziyaretinden sonra geri döndüğünde karısı sormuş. -Türk mutfağı meşurmuş,sen neler yedin ,bir şey öğrenebildinmi demiş?

Kocası -evet,Karnı yarık. -O nedir?demiş karısı.
-Valla pişmemişi benimkine,pişmişi seninkine benziyor!
 
teskeresine 3 gün kalan temel karakara düşünür...
yanına yaklaşan dursun,

D: ula teskerene 3 gün var sen kara kara düşüniysun... hayrola.
T: ula dursun bilmiysinki benum uşağum olmuş.
D: la daha ne araysın sevinsene.
T: ula nasıl sevineyim ben askerdeyim bu uşak nasıl oldi.
D: ula sormadınmi nasıl oldi bu uşak diye.
T: sordum dediki sen bana bi resmini gönderdiğdin aldım onu koynuma oldi uşağımız:dedi
D:aha işte bahane hazır...daha ne isteysun?
T: ula salak ben ona vesikalık resmimi gönderdiğdum
 
X