- 23 Kasım 2022
- 11.876
- 53.316
- Konu Sahibi Burhan Burhanitto
- #181
Onun da zamanı gelirGeçmiş olsun bir parazitten kurtulmuş sun ama keşke o ablasının da bir haddini bildirseydin
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Onun da zamanı gelirGeçmiş olsun bir parazitten kurtulmuş sun ama keşke o ablasının da bir haddini bildirseydin
Olmazmış zaten bu pısırıkla1. Evde
Burda yakın gördüğüm üyelerin bildiği ama benim iç dökmek ve arada gelip yorumları okuyup motive olmak için açtığım bir konu olacak.
Şimdi bilmiyorsunuz ki şubattan beridir nişanlıyım. Başlarda hiçbir sorunumuz yoktu. Sonra kıyafete karışma mevzuları geçti aramızda. (Aslında o konuda da ailesinin doldurduğunu öğrendim) Konuşarak hallettiğimizi düşünüp kuzu kuzu evimizi dizmeye yönelik alışveriş yapacaktık. İlk önce salon takımı falan bakalım dedik Bir markaya gittik çok güzel şeyler vardı ve uygundu. Ama ben biraz araştırma yaptım burdaki arkadaşlarıma sordum. Sağlam olmadığını çabuk döküldüğünü söylediler. Yaşadığım şehirde ünlü ve sağlamlığı ile bilinen bir yere gittim. Oranın da fiyatları aşağı yukarı aynıydı. Maksimum 40 bin fark vardı. Birkaç gün daha bakalım dedik. Bu arada ben yatak odası takımını beraber almak istiyordum hem öyle uyguna geliyor hem de takım oluyor diye. Yatak odasını ailem ödeyecek. Eve gittim nişanlım mesaj attı. Ablam ordaki koltuk takımını beğendi diye. Ben de bizim kararımız olması gerektiğini söyledim. Yatak odası takımını sağlam bulmadığımı söyledim. Ertesi gün tekrar aradı biz koltuğu ordan alalım yatak odasını başka yerden seçelim dedi. Aşırı sinirlendim kendi fikri günden güne değişiyordu. Bir kez daha bakacağım dedim. Ertesi gün gelinlik bakmaya gittik. Görümce beni alacaktı. Kız kardeşim hasta olduğu için gelemedi. Arabaya biner binmez ilk sorusu "Koltuk takımını ne yaptınız ben ordakini çok beğendim yeaaaa oldu." Kendisi de bu arada varlıklı. Kendi varlığı değil kocasından dolayı. 2-3 senede bir takım değiştirdiğini söyleyen Avrupa'yı gezdiğini söyleyen biri. Ben de daha karar vermediğimi söyledim. Oradaki koltuklar çok güzel demeye devam etti. "Ben zaten sıkılıyorum sen de sıkılıp değişmek isteyeceksin" sağlamlık arama demeye getirdi. Ben de bakacağız daha demeye devam ettim(ne hale düştüm). Olmadı koltuğu ordan alın yatak odasını başka yerden dedi. Anladım ki nişanlımın söylediği bu fikir görümce kişisine ait. Bir öneri bir insana bir kez denir. Israrcı olmaya devam etti. Sakin kalmaya çalıştım. Neyse kazasız belasız gelinliği de seçtim derken ertesi gün nişanlımın üniversitede işi vardı görümce bizi kahvaltıya çağırdı. Nişanlım yoktu bana balayı nereyi düşündüğümü sordular. Yorum gelmemesi için bakacağız daha dedim. Bu sefer ne dese beğenirsiniz Hatay'a gidin siz dedi. (Hataylı arkadaşlar yanlış anlamasın Hatayı çok severim neredeyse her sene giderdim depremden önce) Ben de Hatayı istemediğimi söyledim. Diğer yerler uzak olur uçak yok demeye başladı. Eylül'de hava soğur demeye başladı. (Coğrafya bilgisi rezalet otur sıfır) Bu benim için son damla oldu.
Nişanlım mesaj atıp sen ablamla koltuk bakın dedi. Ben de kendisinin gelmesini beraber gitmemiz gerektiğini söyledim. Gecikebilirim dedi ve o gün eve dönmem gerekiyordu. Biz bu sefer başka bakmadığımız bir yere gittik. Ora da bayağı yüksek bir fiyat çıkardı. Ben yine(salak ben) herkesin cebini düşünerek oradan ayrıldım. Bu sefer hem uygun hem de sağlam dediğimiz yere gittik. Görümce hiçbir şeyi beğenmiyor, seçtiklerime laf söyleyip "ama yine de sen bilirsin" diye hedef şaşırtmaya çalışıyordu. Ordaki kadın illallah etti resmen. Ben orada beğendiklerimi aldırıp çıktım. Normalde 170 bindi ama tanıdık olduğu için 145 bine denk geldi. 40 bini bizim tarafa ait bu arada.
Biz ordan nişanlımla başka eksikleri tamamlamaya geçtik ama yüzüm bildiginiz turşuya döndü. Akşama görümce benim yanımda nişanlımı aradı ne dese beğenirsiniz "borca girdin üzülüyorum". Herhalde bedavaya evlendirmeyi düşünüyorlardı. Nişanlım da pısırık pısırık bakalım artık ödenir bilmem ne dedi.
Ben de dönüp senin ailen neden ödemeyeceği para üzerinde söz hakkı sahibi oluyor dedim. Yine içinden bişiler diyip geçiştirdi. Ailesi de zaten benim yanımda sürekli maddi konulardan konuşuyorlardı. Çok sinir oldum. Annesi 15 binlik albüme pahalı dedi. Ben de dönüp nişanlıma dedim ki biz o albümün bir alt segmentini alalım (10 bin), 5 bini sen dansçı kızlara ver dedim. Yok Yok istediğin albüm olsun sonra laf söz olur dedi. Sonra nedime organizasyonu kız tarafına ait demeye getirdi. Ordan indirim yapıp uyanıklık yapıyormuşum. Ayıpmış yaptığım. En sonunda da bizimkiler benim ödediğimi duyar laf eder dedi. Ben de artık yeter diyip eteğimdeki bütün taşları döktüm yani dayanamadım. Bu kadar aile ağızlı olunmaz ya. Ailem iyi niyetli diyip durdu. Ben de nişanı verdim eline gönderdim. Bitti.
Ben de buna çok katılıyorum. Ayrılık tazeyken konuştuk zaten öbür yanlısları da tepkisiz kalmak çok korkunç.Bence de en önemli şey şu an tepki vermemesi 100 bin için adam vazgeçmiş evleneceği kadından Allah korusun evlilik uzun bir yol sağlık sorunu olsa direk atacak başından . Böyle adamla yola mi gidilir
Cnm benim bunlar fragman, çok susmuşsun bile, evlensen bile çok zor...Burda yakın gördüğüm üyelerin bildiği ama benim iç dökmek ve arada gelip yorumları okuyup motive olmak için açtığım bir konu olacak.
Şimdi bilmiyorsunuz ki şubattan beridir nişanlıyım. Başlarda hiçbir sorunumuz yoktu. Sonra kıyafete karışma mevzuları geçti aramızda. (Aslında o konuda da ailesinin doldurduğunu öğrendim) Konuşarak hallettiğimizi düşünüp kuzu kuzu evimizi dizmeye yönelik alışveriş yapacaktık. İlk önce salon takımı falan bakalım dedik Bir markaya gittik çok güzel şeyler vardı ve uygundu. Ama ben biraz araştırma yaptım burdaki arkadaşlarıma sordum. Sağlam olmadığını çabuk döküldüğünü söylediler. Yaşadığım şehirde ünlü ve sağlamlığı ile bilinen bir yere gittim. Oranın da fiyatları aşağı yukarı aynıydı. Maksimum 40 bin fark vardı. Birkaç gün daha bakalım dedik. Bu arada ben yatak odası takımını beraber almak istiyordum hem öyle uyguna geliyor hem de takım oluyor diye. Yatak odasını ailem ödeyecek. Eve gittim nişanlım mesaj attı. Ablam ordaki koltuk takımını beğendi diye. Ben de bizim kararımız olması gerektiğini söyledim. Yatak odası takımını sağlam bulmadığımı söyledim. Ertesi gün tekrar aradı biz koltuğu ordan alalım yatak odasını başka yerden seçelim dedi. Aşırı sinirlendim kendi fikri günden güne değişiyordu. Bir kez daha bakacağım dedim. Ertesi gün gelinlik bakmaya gittik. Görümce beni alacaktı. Kız kardeşim hasta olduğu için gelemedi. Arabaya biner binmez ilk sorusu "Koltuk takımını ne yaptınız ben ordakini çok beğendim yeaaaa oldu." Kendisi de bu arada varlıklı. Kendi varlığı değil kocasından dolayı. 2-3 senede bir takım değiştirdiğini söyleyen Avrupa'yı gezdiğini söyleyen biri. Ben de daha karar vermediğimi söyledim. Oradaki koltuklar çok güzel demeye devam etti. "Ben zaten sıkılıyorum sen de sıkılıp değişmek isteyeceksin" sağlamlık arama demeye getirdi. Ben de bakacağız daha demeye devam ettim(ne hale düştüm). Olmadı koltuğu ordan alın yatak odasını başka yerden dedi. Anladım ki nişanlımın söylediği bu fikir görümce kişisine ait. Bir öneri bir insana bir kez denir. Israrcı olmaya devam etti. Sakin kalmaya çalıştım. Neyse kazasız belasız gelinliği de seçtim derken ertesi gün nişanlımın üniversitede işi vardı görümce bizi kahvaltıya çağırdı. Nişanlım yoktu bana balayı nereyi düşündüğümü sordular. Yorum gelmemesi için bakacağız daha dedim. Bu sefer ne dese beğenirsiniz Hatay'a gidin siz dedi. (Hataylı arkadaşlar yanlış anlamasın Hatayı çok severim neredeyse her sene giderdim depremden önce) Ben de Hatayı istemediğimi söyledim. Diğer yerler uzak olur uçak yok demeye başladı. Eylül'de hava soğur demeye başladı. (Coğrafya bilgisi rezalet otur sıfır) Bu benim için son damla oldu.
Nişanlım mesaj atıp sen ablamla koltuk bakın dedi. Ben de kendisinin gelmesini beraber gitmemiz gerektiğini söyledim. Gecikebilirim dedi ve o gün eve dönmem gerekiyordu. Biz bu sefer başka bakmadığımız bir yere gittik. Ora da bayağı yüksek bir fiyat çıkardı. Ben yine(salak ben) herkesin cebini düşünerek oradan ayrıldım. Bu sefer hem uygun hem de sağlam dediğimiz yere gittik. Görümce hiçbir şeyi beğenmiyor, seçtiklerime laf söyleyip "ama yine de sen bilirsin" diye hedef şaşırtmaya çalışıyordu. Ordaki kadın illallah etti resmen. Ben orada beğendiklerimi aldırıp çıktım. Normalde 170 bindi ama tanıdık olduğu için 145 bine denk geldi. 40 bini bizim tarafa ait bu arada.
Biz ordan nişanlımla başka eksikleri tamamlamaya geçtik ama yüzüm bildiginiz turşuya döndü. Akşama görümce benim yanımda nişanlımı aradı ne dese beğenirsiniz "borca girdin üzülüyorum". Herhalde bedavaya evlendirmeyi düşünüyorlardı. Nişanlım da pısırık pısırık bakalım artık ödenir bilmem ne dedi.
Ben de dönüp senin ailen neden ödemeyeceği para üzerinde söz hakkı sahibi oluyor dedim. Yine içinden bişiler diyip geçiştirdi. Ailesi de zaten benim yanımda sürekli maddi konulardan konuşuyorlardı. Çok sinir oldum. Annesi 15 binlik albüme pahalı dedi. Ben de dönüp nişanlıma dedim ki biz o albümün bir alt segmentini alalım (10 bin), 5 bini sen dansçı kızlara ver dedim. Yok Yok istediğin albüm olsun sonra laf söz olur dedi. Sonra nedime organizasyonu kız tarafına ait demeye getirdi. Ordan indirim yapıp uyanıklık yapıyormuşum. Ayıpmış yaptığım. En sonunda da bizimkiler benim ödediğimi duyar laf eder dedi. Ben de artık yeter diyip eteğimdeki bütün taşları döktüm yani dayanamadım. Bu kadar aile ağızlı olunmaz ya. Ailem iyi niyetli diyip durdu. Ben de nişanı verdim eline gönderdim. Bitti.
Sonunu asla böyle beklemiyordum tebrik ederimBurda yakın gördüğüm üyelerin bildiği ama benim iç dökmek ve arada gelip yorumları okuyup motive olmak için açtığım bir konu olacak.
Şimdi bilmiyorsunuz ki şubattan beridir nişanlıyım. Başlarda hiçbir sorunumuz yoktu. Sonra kıyafete karışma mevzuları geçti aramızda. (Aslında o konuda da ailesinin doldurduğunu öğrendim) Konuşarak hallettiğimizi düşünüp kuzu kuzu evimizi dizmeye yönelik alışveriş yapacaktık. İlk önce salon takımı falan bakalım dedik Bir markaya gittik çok güzel şeyler vardı ve uygundu. Ama ben biraz araştırma yaptım burdaki arkadaşlarıma sordum. Sağlam olmadığını çabuk döküldüğünü söylediler. Yaşadığım şehirde ünlü ve sağlamlığı ile bilinen bir yere gittim. Oranın da fiyatları aşağı yukarı aynıydı. Maksimum 40 bin fark vardı. Birkaç gün daha bakalım dedik. Bu arada ben yatak odası takımını beraber almak istiyordum hem öyle uyguna geliyor hem de takım oluyor diye. Yatak odasını ailem ödeyecek. Eve gittim nişanlım mesaj attı. Ablam ordaki koltuk takımını beğendi diye. Ben de bizim kararımız olması gerektiğini söyledim. Yatak odası takımını sağlam bulmadığımı söyledim. Ertesi gün tekrar aradı biz koltuğu ordan alalım yatak odasını başka yerden seçelim dedi. Aşırı sinirlendim kendi fikri günden güne değişiyordu. Bir kez daha bakacağım dedim. Ertesi gün gelinlik bakmaya gittik. Görümce beni alacaktı. Kız kardeşim hasta olduğu için gelemedi. Arabaya biner binmez ilk sorusu "Koltuk takımını ne yaptınız ben ordakini çok beğendim yeaaaa oldu." Kendisi de bu arada varlıklı. Kendi varlığı değil kocasından dolayı. 2-3 senede bir takım değiştirdiğini söyleyen Avrupa'yı gezdiğini söyleyen biri. Ben de daha karar vermediğimi söyledim. Oradaki koltuklar çok güzel demeye devam etti. "Ben zaten sıkılıyorum sen de sıkılıp değişmek isteyeceksin" sağlamlık arama demeye getirdi. Ben de bakacağız daha demeye devam ettim(ne hale düştüm). Olmadı koltuğu ordan alın yatak odasını başka yerden dedi. Anladım ki nişanlımın söylediği bu fikir görümce kişisine ait. Bir öneri bir insana bir kez denir. Israrcı olmaya devam etti. Sakin kalmaya çalıştım. Neyse kazasız belasız gelinliği de seçtim derken ertesi gün nişanlımın üniversitede işi vardı görümce bizi kahvaltıya çağırdı. Nişanlım yoktu bana balayı nereyi düşündüğümü sordular. Yorum gelmemesi için bakacağız daha dedim. Bu sefer ne dese beğenirsiniz Hatay'a gidin siz dedi. (Hataylı arkadaşlar yanlış anlamasın Hatayı çok severim neredeyse her sene giderdim depremden önce) Ben de Hatayı istemediğimi söyledim. Diğer yerler uzak olur uçak yok demeye başladı. Eylül'de hava soğur demeye başladı. (Coğrafya bilgisi rezalet otur sıfır) Bu benim için son damla oldu.
Nişanlım mesaj atıp sen ablamla koltuk bakın dedi. Ben de kendisinin gelmesini beraber gitmemiz gerektiğini söyledim. Gecikebilirim dedi ve o gün eve dönmem gerekiyordu. Biz bu sefer başka bakmadığımız bir yere gittik. Ora da bayağı yüksek bir fiyat çıkardı. Ben yine(salak ben) herkesin cebini düşünerek oradan ayrıldım. Bu sefer hem uygun hem de sağlam dediğimiz yere gittik. Görümce hiçbir şeyi beğenmiyor, seçtiklerime laf söyleyip "ama yine de sen bilirsin" diye hedef şaşırtmaya çalışıyordu. Ordaki kadın illallah etti resmen. Ben orada beğendiklerimi aldırıp çıktım. Normalde 170 bindi ama tanıdık olduğu için 145 bine denk geldi. 40 bini bizim tarafa ait bu arada.
Biz ordan nişanlımla başka eksikleri tamamlamaya geçtik ama yüzüm bildiginiz turşuya döndü. Akşama görümce benim yanımda nişanlımı aradı ne dese beğenirsiniz "borca girdin üzülüyorum". Herhalde bedavaya evlendirmeyi düşünüyorlardı. Nişanlım da pısırık pısırık bakalım artık ödenir bilmem ne dedi.
Ben de dönüp senin ailen neden ödemeyeceği para üzerinde söz hakkı sahibi oluyor dedim. Yine içinden bişiler diyip geçiştirdi. Ailesi de zaten benim yanımda sürekli maddi konulardan konuşuyorlardı. Çok sinir oldum. Annesi 15 binlik albüme pahalı dedi. Ben de dönüp nişanlıma dedim ki biz o albümün bir alt segmentini alalım (10 bin), 5 bini sen dansçı kızlara ver dedim. Yok Yok istediğin albüm olsun sonra laf söz olur dedi. Sonra nedime organizasyonu kız tarafına ait demeye getirdi. Ordan indirim yapıp uyanıklık yapıyormuşum. Ayıpmış yaptığım. En sonunda da bizimkiler benim ödediğimi duyar laf eder dedi. Ben de artık yeter diyip eteğimdeki bütün taşları döktüm yani dayanamadım. Bu kadar aile ağızlı olunmaz ya. Ailem iyi niyetli diyip durdu. Ben de nişanı verdim eline gönderdim. Bitti.
Nişanlında iş yokmuş (pıssssırıkkk) görümce kim oluyor benim oturacağım koltuğa karışıyorBurda yakın gördüğüm üyelerin bildiği ama benim iç dökmek ve arada gelip yorumları okuyup motive olmak için açtığım bir konu olacak.
Şimdi bilmiyorsunuz ki şubattan beridir nişanlıyım. Başlarda hiçbir sorunumuz yoktu. Sonra kıyafete karışma mevzuları geçti aramızda. (Aslında o konuda da ailesinin doldurduğunu öğrendim) Konuşarak hallettiğimizi düşünüp kuzu kuzu evimizi dizmeye yönelik alışveriş yapacaktık. İlk önce salon takımı falan bakalım dedik Bir markaya gittik çok güzel şeyler vardı ve uygundu. Ama ben biraz araştırma yaptım burdaki arkadaşlarıma sordum. Sağlam olmadığını çabuk döküldüğünü söylediler. Yaşadığım şehirde ünlü ve sağlamlığı ile bilinen bir yere gittim. Oranın da fiyatları aşağı yukarı aynıydı. Maksimum 40 bin fark vardı. Birkaç gün daha bakalım dedik. Bu arada ben yatak odası takımını beraber almak istiyordum hem öyle uyguna geliyor hem de takım oluyor diye. Yatak odasını ailem ödeyecek. Eve gittim nişanlım mesaj attı. Ablam ordaki koltuk takımını beğendi diye. Ben de bizim kararımız olması gerektiğini söyledim. Yatak odası takımını sağlam bulmadığımı söyledim. Ertesi gün tekrar aradı biz koltuğu ordan alalım yatak odasını başka yerden seçelim dedi. Aşırı sinirlendim kendi fikri günden güne değişiyordu. Bir kez daha bakacağım dedim. Ertesi gün gelinlik bakmaya gittik. Görümce beni alacaktı. Kız kardeşim hasta olduğu için gelemedi. Arabaya biner binmez ilk sorusu "Koltuk takımını ne yaptınız ben ordakini çok beğendim yeaaaa oldu." Kendisi de bu arada varlıklı. Kendi varlığı değil kocasından dolayı. 2-3 senede bir takım değiştirdiğini söyleyen Avrupa'yı gezdiğini söyleyen biri. Ben de daha karar vermediğimi söyledim. Oradaki koltuklar çok güzel demeye devam etti. "Ben zaten sıkılıyorum sen de sıkılıp değişmek isteyeceksin" sağlamlık arama demeye getirdi. Ben de bakacağız daha demeye devam ettim(ne hale düştüm). Olmadı koltuğu ordan alın yatak odasını başka yerden dedi. Anladım ki nişanlımın söylediği bu fikir görümce kişisine ait. Bir öneri bir insana bir kez denir. Israrcı olmaya devam etti. Sakin kalmaya çalıştım. Neyse kazasız belasız gelinliği de seçtim derken ertesi gün nişanlımın üniversitede işi vardı görümce bizi kahvaltıya çağırdı. Nişanlım yoktu bana balayı nereyi düşündüğümü sordular. Yorum gelmemesi için bakacağız daha dedim. Bu sefer ne dese beğenirsiniz Hatay'a gidin siz dedi. (Hataylı arkadaşlar yanlış anlamasın Hatayı çok severim neredeyse her sene giderdim depremden önce) Ben de Hatayı istemediğimi söyledim. Diğer yerler uzak olur uçak yok demeye başladı. Eylül'de hava soğur demeye başladı. (Coğrafya bilgisi rezalet otur sıfır) Bu benim için son damla oldu.
Nişanlım mesaj atıp sen ablamla koltuk bakın dedi. Ben de kendisinin gelmesini beraber gitmemiz gerektiğini söyledim. Gecikebilirim dedi ve o gün eve dönmem gerekiyordu. Biz bu sefer başka bakmadığımız bir yere gittik. Ora da bayağı yüksek bir fiyat çıkardı. Ben yine(salak ben) herkesin cebini düşünerek oradan ayrıldım. Bu sefer hem uygun hem de sağlam dediğimiz yere gittik. Görümce hiçbir şeyi beğenmiyor, seçtiklerime laf söyleyip "ama yine de sen bilirsin" diye hedef şaşırtmaya çalışıyordu. Ordaki kadın illallah etti resmen. Ben orada beğendiklerimi aldırıp çıktım. Normalde 170 bindi ama tanıdık olduğu için 145 bine denk geldi. 40 bini bizim tarafa ait bu arada.
Biz ordan nişanlımla başka eksikleri tamamlamaya geçtik ama yüzüm bildiginiz turşuya döndü. Akşama görümce benim yanımda nişanlımı aradı ne dese beğenirsiniz "borca girdin üzülüyorum". Herhalde bedavaya evlendirmeyi düşünüyorlardı. Nişanlım da pısırık pısırık bakalım artık ödenir bilmem ne dedi.
Ben de dönüp senin ailen neden ödemeyeceği para üzerinde söz hakkı sahibi oluyor dedim. Yine içinden bişiler diyip geçiştirdi. Ailesi de zaten benim yanımda sürekli maddi konulardan konuşuyorlardı. Çok sinir oldum. Annesi 15 binlik albüme pahalı dedi. Ben de dönüp nişanlıma dedim ki biz o albümün bir alt segmentini alalım (10 bin), 5 bini sen dansçı kızlara ver dedim. Yok Yok istediğin albüm olsun sonra laf söz olur dedi. Sonra nedime organizasyonu kız tarafına ait demeye getirdi. Ordan indirim yapıp uyanıklık yapıyormuşum. Ayıpmış yaptığım. En sonunda da bizimkiler benim ödediğimi duyar laf eder dedi. Ben de artık yeter diyip eteğimdeki bütün taşları döktüm yani dayanamadım. Bu kadar aile ağızlı olunmaz ya. Ailem iyi niyetli diyip durdu. Ben de nişanı verdim eline gönderdim. Bitti.
Hayır onu ben seçtim. 17 bine aldırdım. Pahalı diye söylenmişlerdir kesinKuzum en baştan belliydi olmayacağı.
Biraz zaman geçsin ne kadar doğru karar verdiğini daha iyi anlayacaksın.
Bir şey soracağım nisan elbiseni de gorumcen mi beğenmişti.
Kuzum asla inanma , benim de gelinlik seçiminde falan görümcem sürekli fikir beyan etti , gelinlikci bile isyan etti , ben tabi eşimle kavga dövüş cinnet geçirdim, o da ailem iyi niyetli deyip durdu, tam 2 yıl evliliğim kaosla geçti en son eşimi ailesine iade edip boşanma kararı aldım, eşim yalvar yakar beni ikna etti , şuanda herkes düzeldi çünkü boşanacağımı iyi biliyorlar, defalarca ailesi yüzünden boşanma eşiğine geldik, eşim iyi bir eş ve baba yoksa kesinlikle durmazdım, hala fırsat versek hemen yönlendirmeye çalışıyorlar ama yüz bulamazlar , sana tek tavsiyem uzak dur , ablasının lafıyla hareket edenden hayır gelmez...Konuşmaya çalıştım ama ailem iyi niyetli diyor. Kötü olduğunu söylemiyorum zaten karışmasınlar diyorum.
5-6 binlik dans grubu için ailem duyarsa söylenir diyen herifin ailesinin kazancımıza burunlarını sokmayacaklarına inanmıyorum. Sürekli evime girip çıkıp beni de huzursuz edeceklerini düşünüyorum. Ondan dolayı çok zor artık.Burhan ben nisanlinin gidip o pahali, bu pahali, burhan pahali seyler istiyo diye agladigini düşünüyorum. O yuzden ablam o koltugu begendi deyip hedef sasirtmaya calisiyor, ablada mudahil oluyor. Ayrica Görümce aradiginda nisanlinin ezik ezik "odenir" demesinden belli. Normalde olmasi gereken "oderiz abla, ne olacak, bunun icin calisiyoruz" deyip konuyu kapatmasiydi. Seninkisiyse kedi gibi miyavliyor, sen karisma abla demiyor.
Benim de koltuk secimimde kadın isyan etti. Ama görümce dur durak bilmedi.Kuzum asla inanma , benim de gelinlik seçiminde falan görümcem sürekli fikir beyan etti , gelinlikci bile isyan etti , ben tabi eşimle kavga dövüş cinnet geçirdim, o da ailem iyi niyetli deyip durdu, tam 2 yıl evliliğim kaosla geçti en son eşimi ailesine iade edip boşanma kararı aldım, eşim yalvar yakar beni ikna etti , şuanda herkes düzeldi çünkü boşanacağımı iyi biliyorlar, defalarca ailesi yüzünden boşanma eşiğine geldik, eşim iyi bir eş ve baba yoksa kesinlikle durmazdım, hala fırsat versek hemen yönlendirmeye çalışıyorlar ama yüz bulamazlar , sana tek tavsiyem uzak dur , ablasının lafıyla hareket edenden hayır gelmez...
Çok şükür böyle görümce olmadım ya hiçbir zaman. Kardeşinin borca girmesi üzüyorsa kendisi ödesinBurda yakın gördüğüm üyelerin bildiği ama benim iç dökmek ve arada gelip yorumları okuyup motive olmak için açtığım bir konu olacak.
Şimdi bilmiyorsunuz ki şubattan beridir nişanlıyım. Başlarda hiçbir sorunumuz yoktu. Sonra kıyafete karışma mevzuları geçti aramızda. (Aslında o konuda da ailesinin doldurduğunu öğrendim) Konuşarak hallettiğimizi düşünüp kuzu kuzu evimizi dizmeye yönelik alışveriş yapacaktık. İlk önce salon takımı falan bakalım dedik Bir markaya gittik çok güzel şeyler vardı ve uygundu. Ama ben biraz araştırma yaptım burdaki arkadaşlarıma sordum. Sağlam olmadığını çabuk döküldüğünü söylediler. Yaşadığım şehirde ünlü ve sağlamlığı ile bilinen bir yere gittim. Oranın da fiyatları aşağı yukarı aynıydı. Maksimum 40 bin fark vardı. Birkaç gün daha bakalım dedik. Bu arada ben yatak odası takımını beraber almak istiyordum hem öyle uyguna geliyor hem de takım oluyor diye. Yatak odasını ailem ödeyecek. Eve gittim nişanlım mesaj attı. Ablam ordaki koltuk takımını beğendi diye. Ben de bizim kararımız olması gerektiğini söyledim. Yatak odası takımını sağlam bulmadığımı söyledim. Ertesi gün tekrar aradı biz koltuğu ordan alalım yatak odasını başka yerden seçelim dedi. Aşırı sinirlendim kendi fikri günden güne değişiyordu. Bir kez daha bakacağım dedim. Ertesi gün gelinlik bakmaya gittik. Görümce beni alacaktı. Kız kardeşim hasta olduğu için gelemedi. Arabaya biner binmez ilk sorusu "Koltuk takımını ne yaptınız ben ordakini çok beğendim yeaaaa oldu." Kendisi de bu arada varlıklı. Kendi varlığı değil kocasından dolayı. 2-3 senede bir takım değiştirdiğini söyleyen Avrupa'yı gezdiğini söyleyen biri. Ben de daha karar vermediğimi söyledim. Oradaki koltuklar çok güzel demeye devam etti. "Ben zaten sıkılıyorum sen de sıkılıp değişmek isteyeceksin" sağlamlık arama demeye getirdi. Ben de bakacağız daha demeye devam ettim(ne hale düştüm). Olmadı koltuğu ordan alın yatak odasını başka yerden dedi. Anladım ki nişanlımın söylediği bu fikir görümce kişisine ait. Bir öneri bir insana bir kez denir. Israrcı olmaya devam etti. Sakin kalmaya çalıştım. Neyse kazasız belasız gelinliği de seçtim derken ertesi gün nişanlımın üniversitede işi vardı görümce bizi kahvaltıya çağırdı. Nişanlım yoktu bana balayı nereyi düşündüğümü sordular. Yorum gelmemesi için bakacağız daha dedim. Bu sefer ne dese beğenirsiniz Hatay'a gidin siz dedi. (Hataylı arkadaşlar yanlış anlamasın Hatayı çok severim neredeyse her sene giderdim depremden önce) Ben de Hatayı istemediğimi söyledim. Diğer yerler uzak olur uçak yok demeye başladı. Eylül'de hava soğur demeye başladı. (Coğrafya bilgisi rezalet otur sıfır) Bu benim için son damla oldu.
Nişanlım mesaj atıp sen ablamla koltuk bakın dedi. Ben de kendisinin gelmesini beraber gitmemiz gerektiğini söyledim. Gecikebilirim dedi ve o gün eve dönmem gerekiyordu. Biz bu sefer başka bakmadığımız bir yere gittik. Ora da bayağı yüksek bir fiyat çıkardı. Ben yine(salak ben) herkesin cebini düşünerek oradan ayrıldım. Bu sefer hem uygun hem de sağlam dediğimiz yere gittik. Görümce hiçbir şeyi beğenmiyor, seçtiklerime laf söyleyip "ama yine de sen bilirsin" diye hedef şaşırtmaya çalışıyordu. Ordaki kadın illallah etti resmen. Ben orada beğendiklerimi aldırıp çıktım. Normalde 170 bindi ama tanıdık olduğu için 145 bine denk geldi. 40 bini bizim tarafa ait bu arada.
Biz ordan nişanlımla başka eksikleri tamamlamaya geçtik ama yüzüm bildiginiz turşuya döndü. Akşama görümce benim yanımda nişanlımı aradı ne dese beğenirsiniz "borca girdin üzülüyorum". Herhalde bedavaya evlendirmeyi düşünüyorlardı. Nişanlım da pısırık pısırık bakalım artık ödenir bilmem ne dedi.
Ben de dönüp senin ailen neden ödemeyeceği para üzerinde söz hakkı sahibi oluyor dedim. Yine içinden bişiler diyip geçiştirdi. Ailesi de zaten benim yanımda sürekli maddi konulardan konuşuyorlardı. Çok sinir oldum. Annesi 15 binlik albüme pahalı dedi. Ben de dönüp nişanlıma dedim ki biz o albümün bir alt segmentini alalım (10 bin), 5 bini sen dansçı kızlara ver dedim. Yok Yok istediğin albüm olsun sonra laf söz olur dedi. Sonra nedime organizasyonu kız tarafına ait demeye getirdi. Ordan indirim yapıp uyanıklık yapıyormuşum. Ayıpmış yaptığım. En sonunda da bizimkiler benim ödediğimi duyar laf eder dedi. Ben de artık yeter diyip eteğimdeki bütün taşları döktüm yani dayanamadım. Bu kadar aile ağızlı olunmaz ya. Ailem iyi niyetli diyip durdu. Ben de nişanı verdim eline gönderdim. Bitti.