Merhaba. Oncelikle çok tesekkur ederim yorum yazdiginiz icin.Öncelikle geleceğe dair karamsar düşünceleri silin kafanızdan. Gerekirse uzman desteği alın. Hepimizin zaman zaman motivasyonumuzu kaybettiğimiz anlar olmuştur. Siz de böyle bir dönemden geçiyorsunuz. Bakın ne güzel hedeflerinizi yazmışsınız. Kendinize uğraşlar bulun, rutininizi sürdürdükçe girdaba dönüşür. Sizin kpss'ye,ales'e hazırlanan, yabancı dil öğrenen insanlardan ne eksiğiniz var? İlk adımı atmak bazen zordur ama inanıyorum ki; ilk adımı attıktan sonra gerisi çorap söküğü gibi gelecektir. Hedeflerinizi gerçekleştirdikten sonra, hedeflerinizi gerçekleştirmiş olmanın gururu,tatmini ve bunu sürdürme isteğinden âlâ motivasyon mu var?
Merak ettim: Ne mezunusunuz? Hedefiniz nedir?
Tesekkur ederim tavsiyeleriniz icin.İnanın bugünlerde ben de sizden farklı değilim. Güzel bir bölüm bitirmişsiniz. Hedeflerinizin çoğu da yapılamayacak şeyler değil. İngilizce kolay bir dil olmasına karşın, temel seviyeden orta seviyeye taşımak kolay iken orta seviyeden ileri seviyeye taşımak zorlaşıyor. Bir nevi dik yokuşa top sürmeye benzetebiliriz. Dili geliştirme konusunda sabırlı olmalısınız.
Onun haricinde, en fazla 2 yıllık mezun olduğunuzu düşünürsem, bilgileriniz taze sayılır. Bankacılık sınavlarına hazırlanırken çok zorlanmazsınız. Pandemi nedeniyle, yüzyüze kurslara kısıtlama getirildiğinden dolayı, online kurslardan faydalanabilirsiniz. YDS'de kelime bilgisi çok önemli. Aynı anlama gelen kelimeler arasındaki nüansları, aynı anlama gelse de hangi kelimeyi nerede kullanmanın uygun olacağını öğrenmek fayda sağlar ve okuduğunu anlama becerisini ölçtüğü için bol bol reading alıştırması yapmalısınız.
Önceki mesajımda dediğim gibi önemli olan ilk adımı atabilmek.
Maalesef yapilmiyor. En son gittigim mulakattan sonra ilk kez email atip geri bildirim istedim. Ama geri donus saglamadilar.Rica ederim. Mülakatlara gidip geldiğinizi yazmıştınız. Neden olmadığına dair dönüş yapılıyor mu? İstediğiniz alanda çalışan arkadaşlarınızdan, görüşme ile ilgili birkaç tüyo alsanız, mülakatta işe yarar belki? Bir de başvuru yaparken tek bir alana bağlı kalmayın ve yalnızca iş arama sitelerinden başvuru yapmayın. Kurumsal firmaların kendi sitelerindeki kariyer bölümünden,linkedin'de o firmaların ik uzmanına bağlantı gönderip, kabul edildikten sonra özgeçmişinizi gönderebilirsiniz. Pandeminin etkileri halen devam etmekte. Olumlu sonuçlanabilecekken, pandemi sebebiyle işe alım sürecini durduranlar var. Yalnızca siz değil, hepimizin düzeni altüst oldu.
Elimden geldiğince, dilim döndüğünce tavsiye verebilirim ancak motivasyonuzu yeniden kazanmanızda ya bir uzmanla görüşün, imkanınız yoksa youtube'ta beyhan budak gibi kişisel gelişim uzmanlarının videolarını izleyebilirsiniz. Üzerinizdeki ölü toprağını atıp, harekete geçmek size bağlı.
Maalesef yapilmiyor. En son gittigim mulakattan sonra ilk kez email atip geri bildirim istedim. Ama geri donus saglamadilar.
Arkadaslarimdan tavsiye almayi denedim, verenler de oldu, konuyu gecistirenler de. Aldigim tuyolar da en son girdigim mulakatta ise yaramadi mesela. Arkadasima sormustum sana neler soruldu ve ne cevap verdin diye. Ama o arkadasima sorulan sorulardan cok farkli sorular geldi bana...
Tek bir alana bagli kalmadim ancak alanim bankacilik oldugu icin genelde hep finansla ilgili alanlara basvuru yaptim, pozisyonlar da genelde gise, en fazla uzman yardimciligiydi.
Evet, kariyer sitelerinden de basvuru yapmisligim var onceden, ancak LinkedIn uzerinden istek atarak CV'mi hic gondermedim. Etkisi olur mu sizce, siz hic böyle ise alinan birine rastladiniz mi? Malum, kurumsal yerlerin belli prosedurleri oluyor, bazen ilanlara basvurulmasini isteyebiliyor kurumlar.
Ölü topragini atma hususunda ise size hak vermekten baska soyleyecek sozum yok.
Ya aslinda benim sorunum ne biliyor musunuz, bazen stres yapip kekeleyebiliyorum ve mulakat esnasinda acele ile yanit verecegim diye panik yapıyorum ve kekelemem artiyor. Dusunursem sanki pesimden atli kovalayacak. Hep ayni hatayi yapiyorum, hele de daha once calismamis oldugum, beklenmedik sorular geldiginde... o zaman heyecanim arttigi icin kekelemem de biraz daha artiyor. Bir de, önceden ayagimi salliyordum, tik yapiyordum ancak mulakat tecrübelerim sayesinde bunu dizginlemeyi yeni yeni de olsa, başardım.Aslında sorulan sorulardan ziyade, ik uzmanlarının işe alacak kişilerden ne beklediğine dair tüyo almaktan bahsetmiştim. Zaten,siz bunu biliyorsunuzdur da o yönlerinizi öne çıkarmak, o özelliklerinize vurgu yapmak önemli olabiliyor. Bankacılık mezunu olduğunuza göre, bankacılık sektöründeki iş ilanlarına başvuruyorsunuzdur. Moralinizi bozmak istemem ama benim aynı okul ve bölümden mezun olduğum eski bir arkadaşım ismi v ile başlayan bir bankada, çağrı merkezi elemanı olarak işe başlamıştı. Bence oraya girmesindeki en büyük etkenlerden biri, hem daha önce tecrübesinin olması hem de ikna yeteneğinin kuvvetli olmasıydı. "İşe alım sürecinde %95 tanıdıklar alınıyor. Çok büyük torpil dönüyor." demişti. Okuldan yakın bir arkadaşını sokmaya çalışıyorduHepsi için geçerlidir demiyorum ama belki bu tür pozisyonlarda geçerlidir. Mesela, müfettiş yardımcılığı sınavı gibi sınavlarda.
Linkedin üzerinden CV göndererek işe alınan birine rastlamadım ancak geçmişte - bende görüşmeye çağrılmamda hiç etkisi olmasa da- istek gönderdiğim biriyle telefon aracılığıyla mülakat yapmıştık. Sonuç, olumsuz oldu ama olsun. En azından elimden geleni yaptım diyebiliyorum.
Denemekten ne çıkar? Kurumsal yerlerin hem ilanına başvurun hem de sitelerindeki kariyer sekmesinden CV'nizi gönderin.
Hedeflerimize ulaşmamız için harekete geçmemiz şart. Aksi takdirde, geriye dönüp baktığınızda göreceğiniz koca bir pişmanlık.. Gelecekte pişmanlık duymaktansa, şimdiden çözüm bulmak gerekir :)
Merhabalar yazınızı okuyunca şuan ki hayatımı okuyor gibi hissettim cidden. Tabii ben sizden epey küçüğüm lise 2 öğrencisiyim ama hislerimiz çok farklı değil. Benim de şu sıralar canım hiçbir şey yapmak istemiyor ve eski hayatımı özlüyorum eskiden beni tanısanız yerinde durmayan her an her şeye atılan biri olarak tanırdınız ama şuan 5 syf kitap okumaktan da acizim üstelik fen lisesinde okuyorum ve durumun böyle olmasının beni ne kadar strese soktuğunu anlayın artık.Ve belki de yanlış bir tespit olacak ama eminim ki siz kendinize "Bu pandemi döneminde hep evdeydim yeni bir dil öğrenebilir yazılım öğrenebilir veya yeni bir hobi edinebilirdim ama ben hiçbir şey yapmadım." diye kızıyorsunuzdur. Ama yalnız değilsiniz ben de öyleyim Ayşe de öyle Ali de öyle hatta biliyor musun dünyanın başka bir ucunda yaşayan Jessica da öyle. Niye mi? Çünkü pandemi sürecinde hayatımızda çok fazla şey değişti biz bunu çok fark etmeyip büyütmesek de aslında 100 yılda gerçekleşen bir olay geldi başımıza. Biz de bu duruma uyum sağlamak için kabuk değiştiriyoruz ve bu yüzden acı çekiyoruz. Kısacası bu yaşadıkların tamamıyla senin suçun değil kendine şefkat göster kendini yıpratma ve unutma yalnız değilsin inanıyorum ki tüm bu zorlukların üstesinden geleceğiz ve her şey eskisi gibi güzel olacak..Merhabalar herkese.
Uzun zamandır buraya girmemişim :) özlemişim burayı :)
Neyse, uzatmadan direkt konuya gireceğim.
Benim sorunum, genelde vaktimi çok boş geçirmek. Mesela, sabah kalkıyorum 11-12 gibi, kahvaltı yapıyorum, evin alınacaklarını alıyorum (ekmek vs) ve eve gelince de bütün gün TV'nin başındayım. Ailemle oturuyorum salonda. Arada ev işi olursa onları yapıyorum işte, o kadar.
Üniversite mezunu olduğum için arada iş başvurusu yapıyorum, uygun is buldukça. (2-3 ayda bir mülakata giriyorum. Rutinimdeki değişiklik, sadece bu oluyor.) Ama onun haricinde TV izle, oyun oyna. Rutinim böyle.
Belki de uzun süredir işsiz olduğum için, hayata karşı pozitif düşüncemi kaybettim, onu bilemiyorum. Hiçbir motivasyonum yok şu anda hayata karşı. İş bulabilecegime dair ümidim de yavas yavaş azalıyor, ne yapacağım inanın bilmiyorum. Bundan ötürü müdür bilinmez, canım gerçekten hiçbir şey yapmak istemiyor...
Bazen bu durumdan rahatsız oluyorum, ev ahalisi ile paylaşıyorum bunu, evdekiler de şey diyor "ne yapacaksin bütün gün evde, rutinin normal" gibilerinden. Hiç motive etmiyorlar. Sanki işsiz, yeni mezun genclerin hepsi ayni rutine sahipmiş gibi düşünüyorlar. Veya benim dışındaki kişilerin vakitlerini nasıl geçirdiğini bilmedikleri icin, benim rutinim onlara normal geliyor. Zaten odamda otursam, anında annem salona çağırıyor beni. Çok uzun sürmüyor çağırması. Veya ben, ders bile çalışsam, bir sure sonra yorulup veya sıkılıp salona geçiyorum..
Ben de istiyorum, boyle mesleki sinavlara hazırlanıp belgeler toplamak, online kurslar bitirmek, yabanci dil gelistirmek.
Ama motivasyonum yok herhalde. Hedeflerim var, hepsini kağıda bile yazdım. Ama hiçbir zaman hedefim için bir adım dahi atamadım... Hep harekete geçme konusunda sıkıntı yaşadım.
Normalde benimle aynı şartlarda olan biri, bütün gün odasında Kpss, Ales vb. çalışıp, hedefleri icin çabalıyor. Veya dil öğreniyor, kitap okuyor "odasinda". Ama benim için kendi odam, sanki kasvetli bir yer. Yani genelde odamda gelecek üzerine kaygılanıp, kuruyorum çok, belki de böyle bir imgeleme oldu kafamda odama girince. Bunu da bilmiyorum açıkcası.
Ama sanki zamanim çok değersizmiş ve ne yaparsam yapayim digerleri gibi olamayacakmisim gibi hissediyorum. (Kendimde değersizlik hissi de var zaten, özgüven eksikligi de. Kabul ediyorum bunu.) Zamanimi degersiz gibi gördüğüm için baskalarina zamanimi harcamakta sakinca görmüyorum, ancak onlar bana benim kadar zaman harcamadığı zamansa üzülüyorum. Bende bir tuhaflık var herhalde :///
Sizce sorunum motivasyon mu, yoksa depresyon gibi bir sey mi? Şu anda psikologa vs gitme imkanim yok, eğer baska öneriniz varsa açığım (kisisel tavsiyeler, kitap-video vb. önerisi, vs. - Gerçi kitap da okuyamıyorum ama... aklımda bulunsun yine de).
Şimdiden herkese teşekkürler. İyi akşamlar.
Not: Lütfen hakaretvari yorum yapacaklar baştan yazmasın. Hayatımda bazı şeylerin ters, belki de anormal gittiğinin zaten farkındayım, farkında olmasam buraya yazmazdım ve sizden tavsiye istemezdim. Eğer çözüm önerileriniz varsa, seve seve açığım...
Ya aslinda benim sorunum ne biliyor musunuz, bazen stres yapip kekeleyebiliyorum ve mulakat esnasinda acele ile yanit verecegim diye panik yapıyorum ve kekelemem artiyor. Dusunursem sanki pesimden atli kovalayacak. Hep ayni hatayi yapiyorum, hele de daha once calismamis oldugum, beklenmedik sorular geldiginde... o zaman heyecanim arttigi icin kekelemem de biraz daha artiyor. Bir de, önceden ayagimi salliyordum, tik yapiyordum ancak mulakat tecrübelerim sayesinde bunu dizginlemeyi yeni yeni de olsa, başardım.
Öyle isler oldu ki, ben, hem okuduğum okul, hem de ozguven itibari ile uygunum ancak bu ozelliklerden dolayi kaybettim. Baska elemanlar ise alindi.
O bankayi tahmin edebiliyorum :))) zaten bazi bankalarin - ozellikle devlet bankalarinin - torpille is dondurdugunu biliyorum, farkındayım da... Bu yuzden, özel - devlet farketmeksizin her yere basvuruyorum, alanimla alakali. Tek bir yere bagimli kalmiyorum. Ama dogru mu yapiyorum, bilemiyorum tabii...
Bir de, benim de halihazirda, gecmisteki stajlarda edindigim ve babamin tanidigi olan referans olabilecek bazi kisiler var. Benim sorunum, tamamen geregini yapmadigim icin kendimi beceriksiz biri gibi gostermek. Hep buradan kaybediyorum.
Haklisiniz, denemekten bir şey cikmaz. Artik ben de "kaybedecegim bir sey yok nasil olsa" deyip LinkedIn'de İK mudurlerine istek atmistim. Eski referanslarima, bir cesaret tekrar yazip yeniden referans istemistim. Hepsi de "nasil olsa kaybedecek bir seyim yok" mantigiyla olmus seylerdi.
Merhaba. Öncelikle yorum yaptigin icin tesekkurler... aslinda benim de motivasyon düşüklüğüm senin yaslarindan basliyor... yani ben de senin gectigin yollardan gectim.Merhabalar yazınızı okuyunca şuan ki hayatımı okuyor gibi hissettim cidden. Tabii ben sizden epey küçüğüm lise 2 öğrencisiyim ama hislerimiz çok farklı değil. Benim de şu sıralar canım hiçbir şey yapmak istemiyor ve eski hayatımı özlüyorum eskiden beni tanısanız yerinde durmayan her an her şeye atılan biri olarak tanırdınız ama şuan 5 syf kitap okumaktan da acizim üstelik fen lisesinde okuyorum ve durumun böyle olmasının beni ne kadar strese soktuğunu anlayın artık.Ve belki de yanlış bir tespit olacak ama eminim ki siz kendinize "Bu pandemi döneminde hep evdeydim yeni bir dil öğrenebilir yazılım öğrenebilir veya yeni bir hobi edinebilirdim ama ben hiçbir şey yapmadım." diye kızıyorsunuzdur. Ama yalnız değilsiniz ben de öyleyim Ayşe de öyle Ali de öyle hatta biliyor musun dünyanın başka bir ucunda yaşayan Jessica da öyle. Niye mi? Çünkü pandemi sürecinde hayatımızda çok fazla şey değişti biz bunu çok fark etmeyip büyütmesek de aslında 100 yılda gerçekleşen bir olay geldi başımıza. Biz de bu duruma uyum sağlamak için kabuk değiştiriyoruz ve bu yüzden acı çekiyoruz. Kısacası bu yaşadıkların tamamıyla senin suçun değil kendine şefkat göster kendini yıpratma ve unutma yalnız değilsin inanıyorum ki tüm bu zorlukların üstesinden geleceğiz ve her şey eskisi gibi güzel olacak..
Anliyorum. Siz kac yaşındasınız, nerede yasiyorsunuz ve ne mezunusunuz, sormamda sakinca yoksa tabii. Belki is aradiginiz sektorle alakali olabilir, tipki bankacılık sektöründe alimlarin durma noktasına gibi.Bana depresyon değilde motivasyon eksikliği gibi geldi. Bende 2 yıldır kendi isteğimle son 6 aydır da isteğim dışında işsizim yani 2 yıl ara verdiğim için kimse işe almak istemiyor. Olumsuz yanıtlar insanı çok üzüyor ama daha gençsiniz öyle bir avantajınız var. Bence motivasyon için fazla yüklenmeyin kendinize. Örneğin odanızın dekorunu ( motive edici posterler, enerji veren objeler) yatağın konumunu vs değiştirmekle başlayın ve ailenizle salonda oturma süresini ayarlayın. Mesela kahvaltıdan sonra 2 saat odanıza. Aksam 9dan sonra 2 saat odanıza gidin. Önce sadece zevk aldığınız şeyleri yapın kitap, egzersiz vb. Birkaç ay bu düzene alışıp (yada daha uzun-kisa) sonra yavaştan kendinizi zorlayabilirsiniz mesela sınav odaklı çalışma yapabilirsiniz. Kimsenin sizi rahatsız etmediği şu pandemi dönemini istediğiniz gibi geçirin. Isterseniz tüm gün yatin ama hoşunuza gitmiyor belliki bu konuyu acmissiniz.
Evet, yazi ile ifade yetenegime oldukça guveniyorum ancak ayni sey konusma yetenegim icin gecerli degilBurada ne kadar da şahane ifade ediyorsunuz kendinizi. Kitap çıkarsanız okurum o dereceSorulabilecek sorular aşağı yukarı bellidir. Mesela mülakat gününe kadar bu soruları yazın, ona uygun cevapları yazın ama çelişkili ifadeler içermemesi lazım çünkü bir tutarsızlık farkettiklerinde sizi sıkıştırabilirler soru ve cevapları yazdıktan sonra ya ayna karşısında prova edin ya da yakınınızdan yardım alın. O sorsun siz mülakattaymışsınız gibi cevaplayın ta ki heyecanınızı azaltana kadar
Linkedin'de şöyle bir durum var: Çoğu kişiye bağlantı göndermeden mesaj atmak için premium üye olmak gerekiyor. Böyle durumda,bağlantı isteği gönderip isteğiniz kabul edildikten sonra kendinizi tanıtabilir, cv'nizi gönderebilirsiniz.
30 yaşındayım muhasebeciyim. Mevzuat sürekli değiştiği için kendini güncellemeyene iş yok maalesef.. Ayrıca kan değerleri ve vitamin eksikliği de önemli onlarda insana hicbisey yapmama hissi veriyor.Anliyorum. Siz kac yaşındasınız, nerede yasiyorsunuz ve ne mezunusunuz, sormamda sakinca yoksa tabii. Belki is aradiginiz sektorle alakali olabilir, tipki bankacılık sektöründe alimlarin durma noktasına gibi.
Kesinlikle, olumsuz yanit almak insani cok uzuyor ama bir sure sonra da aliskanlik yapiyor. Ama bu aliskanligin ne yonde oldugu da onemli. Mesela "artik alistim, bu gidecegim yer de olumsuz yanit verecek" diye motivasyon da dusurebilir, "alistim artik, tecrübe kazandim, olumsuz yanit almamak icin nasil davranmam gerektiğini biliyorum" da denilebilir. Tamamen bakis acisina bagli, ben bunu ogrendim. Tabii sorarsaniz da "sen hangisini yapiyorsun" diye, mulakatina gore degisiyor
Yavas yavas rutininizi degistirin diyorsunuz yani. Anladim. Bu bana daha ise yarar geliyor, zira bu yontemle kazandigim bir aliskanlik var: her gece yatmadan önce dizi/film, vb. izlemek. Birkac aydir bu rutini yapıyorum. Boylelikle yeni bir aliskanlik kazandim diyebilirim.
Aynen, hosuma gitmediği icin konuyu actim, burada kadinlarin birbirine çokça yardim ettigini zaten gordugum ve bildigim icin, ben de yardımınıza talip oldumdiyebilirim.
30 yaşındayım muhasebeciyim. Mevzuat sürekli değiştiği için kendini güncellemeyene iş yok maalesef.. Ayrıca kan değerleri ve vitamin eksikliği de önemli onlarda insana hicbisey yapmama hissi veriyor.
Herşeyin başı sağlık :)) spor , meditasyon , yoga bunlar ruh sağlığına da fiziğe de faydalı. Dediğim gibi adım adım ilerlersen herşey rayına oturur. Ama hem kitap okuyum, hem ders, hem yabancı dil ,hem o hem bu derken amaaaan en iyisi hicbisey yapmayim moduna çabucak dönmen olasıHem muhasebe ile ilgili yazdıklarınıza, hem de kan değerleri ve vitamin eksikliği ile ilgili yazdıklarınıza katılıyorum. Aslında, sadece muhasebe ile ilgili de değil, hemen hemen her sektör için durum bu.
Geçen yıl aşırı unutkanlık ve halsizlik sebebiyle doktora gittim. Öyle ki; unutkanlık yüzünden neredeyse elimde defter kalem ile dolaşacak hale gelmiştim. Kevgir gibi, söylenenleri yazmazsam 5 dakika sonra unutuyordum. Neyse b12, demir ve d vitamini eksikliği çıktı.
Benim de hiç anlatamadığım bir panik problemim var. Ne denersem deneyeyim, hiçbir şekilde üstesinden gelemedim. İşverenim: "Kan değerlerini ölçtür, belki bu yüzden paniksindir." demişti. Hatta bir yakını düşük kan değeri sebebiyle halüsinasyon görüyormuş, ilaç tedavisi uygulanınca halüsinasyon görme durumu bitmiş. Ben bunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım çünkü bu kadar etkili olabileceğini tahmin etmemiştim.
Mesajın ve önerilerin için çok teşekkür ederimHerşeyin başı sağlık :)) spor , meditasyon , yoga bunlar ruh sağlığına da fiziğe de faydalı. Dediğim gibi adım adım ilerlersen herşey rayına oturur. Ama hem kitap okuyum, hem ders, hem yabancı dil ,hem o hem bu derken amaaaan en iyisi hicbisey yapmayim moduna çabucak dönmen olası