Hatay depremini yaşayan, evi yıkılan, sadece canımız sağ kalan biri olarak yazıyorum.
Ailecek kimseye zararımız yok, kul hakkı yemeyiz, hayvana, bitkiye saygı duyar, korur, merhamet ederiz.
Bireysel günahlarımız elbet vardır. Ama önemli olan başkalarına zarar vermemek değil mi?
Biz kime zarar verdik? Hangi bitkiyi kopardık?Hangi insanın hakkını yedik? Hangi hayvana sahip çıkmadık?
Sonuç olarak benim suçun neydi?
Böyle afetler sonucu " Müstehak" denince nasıl kırılıyoruz farkında mısınız? Yaşadığımız acıyı bize reva mı görüyorsunuz?
Bize "Müstehak" desen bile, sen bir afet yaşasan, bizim aklımıza merhamet etmek, koşmak gelir.
Maddi imkanlarımız çok iyidi, bir gecede bitti. (Yatirim ve temkinlerden daha kolay toparladık) ama o gün merhamet edenlerin hırkasını giydik, Onlar olmasaydı ya açtık, ya soğuktan telef olmuştuk.
Türkiye yağdırdı bize, o merhamet edenlerden, bize bunu reva görmeyenlerden Allah razı olsun.
Şunuda eklemek isterim, Gölcük depremi dahil, Kahramanmaraş üstlü, Hatay'da gece yarı çıplak sokakta kaldık. Hani vakit gece, insan rahat giyinir, sevişebilir, banyoda olur. O gece depremden hemen önce banyo yapacaktım. Ses olur diye yapmadım. Banyoda yakalansaydım çıplak olarak,
DİNSİZLER ZİNADAN ÇIPLAKTI CESETLERİ DERDİNİZ, DEDİNİZDE!!
Yahu bırakın yakamızı!!
Alıntıladıklarım, size hak verdiğimdendir.