bu da bir hastalıkmış ama en kötüsü evlendiğin insanın bu şekilde çıkmış olması olsa gerek..
bizim de amacımız o zaten. doğrunun yanlışın en iyi anlatıldığı çocuklar yetiştirmek. ama zaman gerçekten çok fena. benim üni okuduğum yıllarda kızlı erkekli de kalınırdı ama kimse kimseyi kameraya falan çekmezdi, zaten yoktu.. yani bizim çocuklarımız çok iyi eğitim dahi almış olsalar çevre o kadar kötü ki.. her bakımdan sapkınlığa düşen bütün çocukların aileleri kötüdür diyemeyiz. eminim içinde çok emek veren aileler de var. ancak nefis öyle bir şey ki bir anda şeytanın biri kaydırabilir. bu durumda genelleme yapmak doğru değil.Sizin çocuğunuzun öyle eğilimleri varsa siz onu fanusa da kapatsanız tek başına kendi kendine sadist ya da mazoist tepkiler gösterecektir. Yok içinde yoksa ve çevreden etkilenmesinden korkuyorsanız, doğrunun yanlışın anlatıldığı bir çocuk yanlış yollara sapmaz.
Evet bu bir kişisel özgürlüktür, ve tü kaka demeniz bir şeyi değiştirmez. Ne yapabilirsiniz? En fazla buraya konu açar, bir iki arkadaşınızla tü kaka der 3 gün sonra unutursunuz. Bu eşcinsellerin hepsi ölsün ya da eşcinseller bundan sonra eşcinsel olmasın demek gibi bişey.
Hakaret boyutuna varıyor artık yazdıklarınız. Kelimelerinizi özenli seçmenizi tavsiye edeceğim.arkadaşım eğilim nedir
kim kimi ne tarafa eğiyor
kim kime bu gibi bir şeyi zorla tercih ettirebilir
bu kişinin artık başka işi gücü amacı hedefi kalmadığı zamanki sapıklık noktasıdır
sapıklıka eğilmeyecek evlat yetiştirelim de
eğilimi vardı deyip geçebileceğimiz sorunlazrımız olmasın
eşcinsellik konusuna gelince
o bile bu kadar mide bulandırıcı gelmedi bana
evet ben onu da tasvip etmiyorum
(çift cinsiyetylilik ve hastalık kaynaklı olanlar tenzihle)
saygı duyulcak şeyler vardır
duyulmayacak şeyler vardır
bunu karıştırmayın
bir aslan ile bir kedinin kavgasında
tarafsız kalmak demek
aslanın tarafını tutmak demektir
ben özgürlükçü düşünce diye düşünüp saygı gösteriuyorum diyip tepkisiz kalmak ta
insanlık suçudur
bırakın çok ta özgür olmasın o beyinleriniz
insani yargılşama yapabilecek kadar
çalışmasına izin verin
kim ne yaşarsa yaşar, o bizi germez.. gerilecek o kadar çok şey varken..hayır canım psikoloji bunu bir hastalık olarak kabul etmiyor
fiziksel yada beynin yapısal bir bozukluğundan kaynaklanmıyor
saplantı diyor sadece
hayır yani ne çok savunu çıktı şoklardayım
yanlışa yanlış dememek
kişisel yaşama saygı duymak değildir ki
bizim de amacımız o zaten. doğrunun yanlışın en iyi anlatıldığı çocuklar yetiştirmek. ama zaman gerçekten çok fena. benim üni okuduğum yıllarda kızlı erkekli de kalınırdı ama kimse kimseyi kameraya falan çekmezdi, zaten yoktu.. yani bizim çocuklarımız çok iyi eğitim dahi almış olsalar çevre o kadar kötü ki.. her bakımdan sapkınlığa düşen bütün çocukların aileleri kötüdür diyemeyiz. eminim içinde çok emek veren aileler de var. ancak nefis öyle bir şey ki bir anda şeytanın biri kaydırabilir. bu durumda genelleme yapmak doğru değil.
Hakaret boyutuna varıyor artık yazdıklarınız. Kelimelerinizi özenli seçmenizi tavsiye edeceğim.
Saygı duyulacak ve duyulmayacak şeyler hangi kriterlere göre belirleniyor? Bunun kesin bir çizgisi olabilir mi? Bunu kişinin kendi sınırları belirler bana göre. Bu olay sizin sınırlarınızı aşıyordur, saygı duymazsınız. Ama saygı duymamak size o yönü tercih etmiş insanlara hakaret etme, toplumu bu pisliklerden temizleyelim deme hakkı vermez. Belki onların gözünden bakınca siz pisliksiniz öyle değil mi?
Ben eşcinsellere de saygı duyuyorum, fantazileri olan, fantazilerini yaşam tarzı haline getirmiş insanlara da. Çünkü onların dört duvar arasında yaşadığı şeyler beni ilgilendirmez.
Benim insanligima sıgiyor sizinkine sigmiyor. Sizin kurallarinizi kesin çizgi olarak gören benim ve bir kaç arkadaşı sagduyusuz ilan eden otorite kim burada ? Toplum mu ?niyetim hakaret değil
duyu yeteneğini kaybetmiş sağduyunuza seslenme sersenişleri
kesin bir çizgisi varmı demişsin ya evet var
insanlığa sığanlar
ve sığmayanlar
hayır canım psikoloji bunu bir hastalık olarak kabul etmiyor
fiziksel yada beynin yapısal bir bozukluğundan kaynaklanmıyor
saplantı diyor sadece
hayır yani ne çok savunu çıktı şoklardayım
yanlışa yanlış dememek
kişisel yaşama saygı duymak değildir ki
Muhakkak ki öyle ama bizim çocuklarımızı iyi yetiştirmekten, doğruyu yanlışı öğretmekten başka yapabileceğimiz bir şey yok. İnsanları bu şekilde yargılamak kimsenin haddine değil bence. Yargılasan da yargıladığınla kalıyorsun zaten elinden gelen bir şey yok. Bunu anlatmaya çalışıyorum.
niyetim hakaret değil
duyu yeteneğini kaybetmiş sağduyunuza seslenme sersenişleri
kesin bir çizgisi varmı demişsin ya evet var
insanlığa sığanlar
ve sığmayanlar
benim hakaret etmeme ne gerek varkiYanlış size göre yanlış işte. Anlamak istemediğiniz o. Siz tasvip etmiyor olabilirsiniz ama herkes size katılmak zorunda değil.
Ben hiç BDSM ilişki içinde bulunmadım. Ama bulunan insanlara hakaret etme hakkını kendimde bulmuyorum.
Ona bakarsanız oral seks de toplumun çoğu için "sapıkça". Onları da kınayalım mı hep beraber hazır başlamışken?
Bana göre iki yetişkinin özgür iradesiyle, kimseye zarar vermeden yatak odalarında yaptığı şeyler kişisel yaşamdır. Biri bana gelip "şu pozisyonda ilişkiye gireceksin" deme hakkı yoksa, benim de başkalarına karışma hakkım yok. BENCE tabii.
BDSM kapali kapilar ardinda, gizli ortamlarda yapilir. Gizlilik, anonimite onemlidir. Bunu size soylemeyi unutmuslar galiba.....
yakında tasma takıp partnerini sokakta gezdirenlerde tebessümle karşılancak
.....
Anlamadığınız nokta bu, yazdıklarınızı okuyunca mutlu olmazlar. Onlar sadece partnerleriyle bunları yaşamaktan zevk alıyorlar. Muhtemelen bu eğilimde birinin yüzüne bunları söyleseniz hakaret davası açar size ve kazanır. Anlatabileceğimi sanmıyorum ama yine de yazıyorum işte.benim hakaret etmeme ne gerek varki
bu insanlar zaten kendi kendilerine hakaret ediyorlar
emin ol yazdıklarımı okusalar
mutlu olurlar
o halde sizde
memnun olacak olan bir tarafın savunuculuğunu yapmayın
Buraya kadar sabirla okudum, ve ciddi sasirdim. "Bazi insanlar cinselliklerini bu yonde yasamak istiyorsa kime ne?" diyenlerin tarafindayim ben.
Esim bu sefer bana dokunma birak ben sana dokuncam sadece dese sapik mi oluyor, ya da izin verirsem ben mi sapigim? Bir sonraki asamada elimi baglamak isterse - ki bir suru filmde, kitapta erkeklerin kravati ile yapiliyor- sapigiz allah bizi kahretsin, yetistirecegimiz cocuktan hayir gelmez mi? ya da halimiz vaktimiz yerinde ondan sacmaliyor muyuz?
Nereden sonrasi sorun sizce? Ben, efendi kole iliskisine - kopek gibi davranilmak, ya da ayakkabi yalatmak vs vs - giremem misal, aci verip alma kismina sicak bakmiyorum, korkak bir insanim ama gozlerini baglayacagim guven bana derse, guvenmeyi denerim.
Ben bütün insanların içinde bir nebze de olsa BDSM olduğuna inanıyorum. Herkes partneri ile her sevişmesini pamuklara sarılı olarak yapmıyor herhalde. Tutkunun olduğu yerde şiddet devreye girer ve tırnaklarını adamın sırtına batırmak ve adamın bundan memnun olması veya ellerinin başının üstünde birleştirilmesi ilişki esnasında da daha çok tutkulu yaşanan cinselliklerde ortaya çıkar, haftada bir usulen saatli yapılan birleşmelerde değil. O yüzden BDSM'ye bu kadar 'Allahım başımıza taş yağacak' modunda yaklaşmanızı anlamıyorum. Bu bir tercihtir, iki birey bunu kapalı kapılar arkasında yaşar ve istemeyen yaşamaz, bu kadar basit...
Size bdsm'yi cok yanlis anlatmislar. Cunku verdigim ornekler BDSM'nin parcasibu bahsettiklerin le konunun içeriği hakkında çok alaka yok
cinsellik için seçilen yön ve yöntem değilki
sorun
ayrıca konu da bahsettim
bunların birçoğunun derdi seks bile değil
kime ne sana ne bana ne deyip geçmek
bu kadar mı basit
şimdi gözünün önüne
dörtayak üzerinde eğilmiş
ve partnerinin dışkısını yiyen
bundan zevk alan
ve yemesini iştahla seyredildiği bir görüntü getir
söylermisin
buna saygı duymak özgürlükçülükmüdür
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?