Bazen gün içinde bi an geliyor kendime, hayatıma yabancı oluyorum ya inanılır gibi değil bu aralar o kadar çok yaşıyorum ki bunu. Sanki şu an rüya ya da kabus ne dersen onun içindeyim, sanki 21 yaşındayım ve evimde, annemin yanındayım gerçekte de şimdiki hayat bir simülasyon. Sanki bu simülasyon bitecek ve ben "aaa, o adamla evlenirsen tünelin ucu bombok bir yere çıkacak, evlenme guzum, evlenme yavrum" diyeceğim kendime ve mutlu mesut yaşamıma devam edeceğim.
Alicjacım, hayatımda hiç tasvip etmediğim bir önermedir bu ama mecburuz şuan.
Pollyannacılık, el kol bağlı, durum belli.
Sürekli ulaşamadığımız şeyle meşgul olmaktansa, odağını başka yönlere çekmen gerek.
İster simülasyon ister evcilik de, sen, arya ve ben aynı durumdayız.
Ve işin ilginç yanı ben öyle bir şey yaşıyorum ki, koronadan 1 hafta önce avukat arkadaşlarımla görüşme yapmamış, kendimi yaza şartlamamışım, daha dün gece evlenmişiz gibi.
O adam gitti, hayallerimdeki erkek geldi.
Çok enteresan, gerçekten.
Bence simülasyonun alası bu.
Ama yapacak bir şeyimiz maalesef yok, bu süreçte tek şart olan mental ve beden sağlığını daimi kılmak, ötesi inan lükse giriyor.
Issız bir adaya düşsen yanına yanlışlıkla kocanı almış gibi düşüneceksin, o kadar.