- 22 Eylül 2015
- 197
- 182
- 23
- Konu Sahibi meredithgrey
-
- #21
hakikaten öyle mi acaba. ben annemden dolayi öyle saniyordum. bizde hep elestirildik elalemin cocuklariyla kiyaslandik. hala bile begenmez ki 3 cocugunun 3 u de uni bitirdi meslek sahibi oldu. egitime de cok asiri para harcamadan. teyzem falan ornegin baya bir masraf yapti kurslar ozel uni ler falan hala dogru duzgun meslekleri bile yok cocuklarinin. ama ona gore gene biz kötü durumdayiz.Sanırım belli bir jenerasyonun çocukları övülerek değil yerilerek büyüdü. Ve evet bu konuda ben de kıskanıyorum. Değersizlik hissi..
Bence öyle yani. Yetiştirilme tarzımızın ortası yok. Ya çok ezik ya aşırı özgüvenli. Ben çok ezik büyüdüm. Babam öğretmendi bizle ilgilenmezdi. Dersaneye gönderince iş bitiyor sanardı. Neymiş " 30 çocukla uğraşabiliyormuş evde 2 çocuk zor geliyormuş" Babamın halama kızıp sinirini benden çıkarmak için milletin içinde tokat atmışlığı var. Ben de böyle asi oldum. Kendilerinin eseri. Şimdi başa çıkamadıkları gibi tartışmaya bile giremiyorlar. Yazın 3 ay bana katlanmak zorundalar. Artık bu şekilde düşünüyorum. Meslek tercihim bile onların istediği gibi oldu ve ömür boyu bunu yapıcam. Mutlu muyum? Zerre kadar değil!!hakikaten öyle mi acaba. ben annemden dolayi öyle saniyordum. bizde hep elestirildik elalemin cocuklariyla kiyaslandik. hala bile begenmez ki 3 cocugunun 3 u de uni bitirdi meslek sahibi oldu. egitime de cok asiri para harcamadan. teyzem falan ornegin baya bir masraf yapti kurslar ozel uni ler falan hala dogru duzgun meslekleri bile yok cocuklarinin. ama ona gore gene biz kötü durumdayiz.
ben elestirilmenin en kotu tarafını sosyal fobi olarak yaşıyorum. topluluk önünde konusamam sanirim. küçük gruplara konusuyorum toplantilarda her zaman en önde konusurum. baskasi konussun benim yerime diye beklemem. ama icten ice buyuk bir fobi var bunla ilgili. kalbim agzimda olur. rahat rahat ozguvenle halledemem bu isleri. hep acaba hakkimda ne dusunecekler, ne hatam olacak dusuncesi alttan etkiliyor maalesef.
zaten bence turkler genel olarak cok ozguvenli degil. toplumsal yasamimizdan dolayi bence. anne vaba elestirmese konu komsu elestirme hakkini görüyor kendinde.
Gözünü seveyim ülkemiz de kast sistemimi var sınıf atlamakda nedir. Seni üzen bu yazdığın cümlenin yanlışlığı, kimsenin kimseye bir üstünlüğü yok lütfen bunu farket sana bunu hissettirenler varsa uzak dur.aaa ben bazi noktalar hariç.
birde gecen gun instagrama bakinca sey dusundum. uniden bazilarimiz evlilikleri sayesinde resmen 2-3 basamak sinif atlamislar.
ben hep kendi cabamda birşeyleri yaptim. bir acidan daha kiymetli ama bir acidan da yorucu.
Her şeyi işe bağlamışsın çok garip. Sadece paraya ihtiyacım var desen daha basit olurdu. Hayatında çözülmez bir sorun göremedim. Herkesin derdi kendine göre ama yazının uzunluğu anlatimindaki ciddiyet yapma kardeşim ya yazdığın şeyler için intihar düşünüyorum falan demen ne kadar ucuz görüyor hayatı dedirtiyor insana.
Aslında konuşmanın özeti:"Biz kendimize yapıyoruz." Ve konu bitti.Merhaba,
Öncelikle çok uzunca bir yazı olacak baştan uyarmak isterim. Ve belki de ilk kez hem kendime hem de sizlere karşı bu kadar dürüst olacağım tabii kafamı toplayıp yazabilirsem. Atarax kullanımına bağlı olarak zihnimi toparlayamama sıkıntım var çünkü.
Tanımayanlar için kısaca özet geçmem gerekirse ;
37 yaşımdayım, ikinci evliliğimi yaptım seviyor ve seviliyorum. Görünürde iş bulma problemim dışında bir sıkıntısı olmayan mutlu ve çoklarına göre şanslı bir kadınım. Alemle olan problemlerimi de geride bıraktım, şu an sağlıklı ve sıcak ilişkilerimiz var. Ama işin aslı öyle değil, çok mutsuzum. Bu arada aile demişken bir parantez açacağım açmam lazım. Psikolog bir anne ve emekli işçi babanın tek kızıyım. Bu kompleks dediğim ÖZÜNDE KENDİNİ SEVMEME duygusunu babamdan aldım. Sevgi ile, sevgi sözcükleri ve övgüler duyarak yetiştirilmedim, aksine yerildim. Annem mesleğini avantaja çevirip kullanmak yerine hep babamın egemenliğinde sürekli eleştirilen kilosuna, derslerine, zekasına hakaret edilen bir kız olarak yetiştirildim. Kapat parantez. Ne diyorduk ? Mutsuzluğum girdap gibi büyüyor günden güne dibe çekiliyorum. Haftanın bir günü güne enerjik başlıyor ve haftalık işleri hallediyorsam kalan altı gün perişan haldeyim. İş bulamıyorum, birbirinden saçma ve ne istediğini bilmeyen görüşmelere gidip geliyor üstüne üstlük fön parası, gecikmemek için taksisi derken bir de zararlı çıkıyorum. KISACA ÇOK MUTSUZUM.
Mutsuzum çünkü hayatımdan memnun değilim. Bunun eşimle ya da diğer şeylerle ilgisi yok ben kompleksli bir kadınım ve bu kompleksler içten içe bitiriyor beni. Ve eklemeliyim ki kıskancım da. Bugün maske yok, yalan yok her şeyi yazacağım. İki can dostumun kariyerlerinde yükselmeleri ve mutlu evlilikler yapmaları benim boşanma dönemime denk geldiğinde koptum onlardan. Sanki biz bir yarıştaydık ve ben geri kalmış, yanlış seçimler yapmış gibi hissettim. Sonra birisi zengin ailesi sayesinde çalışmadan lüks bir hayata kavuştu, diğeri çok ünlü bir dergide editör oldu , bir mimarla evlendi ve rüya gibi bir hayat yaşamaya başladı. Ben o sırada boşandım, baba evine döndüm, eşimin aldatmasını unutmak için yine yanlış bir adama aşık olup umut besledim, bu arada babamın hakaretleri ile boğuştum ve çalıştım. Çalışmak demiyorum işe gittim geldim. Güya sözde terfi ettim. Beş kişilik bir head office de patronuma yaptığım kahveye bile lanet ederek altı sene çalıştım. Müdirem ile aynı yaştaydık o staj zamanı bu şirkete girmişti ve şansı yaver gidip yükselmişti bense o benim altı katım maaş alıp 1/2 gün gelirken onun işlerini yapıyordum. Altı sene de bu kompleksle ve kendimi onunla kıyaslayıp, kendime acıyarak çalıştım.
Konuya dönersek , bu iki arkadaşımla görüşmüyorum. Tüm sosyal ağlardan da sildim. Kendimi insanların karşısına çıkacak güçte hissetmiyorum. Zaten sanaldan görüştüğüm 1-2 kişi dışında arkadaşım da yok. Kimseyle arkadaş, dost olamıyorum da zaten.
Şimdiki eşimle hayatımın 2. başlangıcını yaptığımı, yeniden doğduğumu düşündüm hep ve o beni biraz olsun bu yarışta ileriye taşıdı. İnsanların karşısına çıkabilecek güveni veriyor bana. Ama şu an içinde bulunduğum durumda o da etkisiz eleman. İki üç gündür intihar yöntemlerini araştırıyorum. İnanılmaz öfkeliyim herkese, her şeye.... Kıskancım demiştim, evet kıskanıyorum. Kolayca iş bulan, kolay hayatlar yaşayan, ben senelerce it gibi çalışırken kolayca terfiler alabilen insanları, bu yaz sürekli tatil yapıp dönerken " ayy tatil bittii ühühüh" moduna giren görümcemi, instagram' da takip ettiğim kadınları KISKANIYORUM! Hatta burada bile işi, gücü , maddi imkanı olduğu halde bunalım kasanlara da uyuz oluyorum ! Kendi nefretimde boğulmak üzereyim ve bu bana hiç yakışmıyor biliyorum. Sokaktaki karıncaya bile merhamet gösteren ve en büyük zenginliğimi vicdanım olarak gören ben çok değiştim, değişiyorum.
İş bulamıyorum, bulamadıkça maddi olarak sıkışıyorum ki maddi olarak sıkışmak hayatta en tahammül edemediğim şey. Sanki hiç bu sıkıntılar yokmuş gibi yaşayıp tüm avans hesaplara, kredi kartlarına eşimden de habersiz bir sürü borç yaptım, şimdiye dek annemden alıp falan idare ettim ama işe girmezsem sonum kötü gözüküyor. Kabul etmek istemiyorum durumumu. Ve iş bulacağımı da sanmıyorum işin acısı. Gidiyorum sekreter ilanına başvuruyorum sekreterlik ya ne yapabilirsin en fazla " üzgünüz başkasını işe aldık" diye cevap geliyor. Ya da klasik " imi sizin diniyimlir bizim pizisyin için fizli" konuşmaları dönüyor.
VE BEN İŞE GİRİP PARA KAZANMADAN MUTLU OLAMAYACAĞIMI BİLİYORUM.
Kendimi son kullanma tarihi geçmiş gibi hissediyorum. Çok öfkeliyim en başta kendime. Yazacak çok şey var aklıma geldikçe kusacağım içimdekleri. Ama çok mutsuzum özet bu.
Bunca şeyi niye yazdın diyecekler için özet : hayatımı boşa yaşadığımı hissediyorum. Hep yanlış kararlar, hırs sahibi olmamak , elindekiyle yetinme naifliğinin hayatın insanı s..ken şartları ile yerle bir olduğunu görmek, yanlış bir evlilik ve adama sekiz sene vermek, sonra iki seneyi bir başka yanlış adama vermek, maddi anlamdaki tutarsızlıklar, kendimi sevmemek, bu yaşa gelip bir baltaya sap olmamış olmak ya da öyle hissetmek, bu yaştan sonrası için ümidini kaybetmek, tüm bu başarısızlıklar için kendine öfke duyup ölmeyi istemek. İşte ruh halim bu...Vivelamour'un hayatı bomboş bir çöpten ibaret. Kendisi de.....Gerçek aşkı 32 yaşımda buldum ama onun da hayatını karartacağım bu gidişle ve bu mutsuzlukla. Çünkü ben onun gibi bakamıyorum hayata. O dünyadaki en kalender kişi ben ise yarattığım kompekslerimle çok mutsuzum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?