Çok mu çok hoşlanıyorum ama...yardım lütfen

soulfly_eu .!.:

Jasse neden banlandi

Genişletmek için tıkla...

lorelai443 .!.:

Jass nasil oldun??kafani toparlayabilmssnsr umarm..

Genişletmek için tıkla...

mehilcik .!.:

Bende merak ediyorum seni, nasılsın, iş yerinde moralin nasıl vs

Genişletmek için tıkla...

safkelebek .!.:

Savaş baltalarını bence toprağa göm jasse ama nereye gömdüğünü hiç unutma. Cuma günkü okazyondaki olası kötü ihtimalin farkındaydık az çok ama "herşeyi" yazabilirsiniz dediğin için yazıyorum, bence de olayları yapabileceğin en talihsiz biçimde gecenin sonuna sürüklemişsin. Dünyanın sonu kesinlikle değil. İnsanlara, erkeklere güvenini tamamen kaybettirecek ciddi bir şey de değil bence. Aslında çok hoşlanmıyorum bu genellemelerden ama gerçekten balık burcu + melankoli + aşk ve alkol %99 kötü sonuç doğuruyor, hayatına müdahale gibi gördüğümden ve senin o akşam için içerim demeni okuduğumdan kendi üstüme vazife olarak görmedim ama o gün için içsem mi? diye sorsaydın cevabım kesinlikle bir kadehten fazlası değil olurdu, yanağını kızartacak kadar .. bünyeni sen biliyorsun tabi.

İster ukalalık, ister halden anlamama de ama kapıyı bir daha açılmamak üzere kapattığını düşünüyorum kendi elinle. Fakat "iyi ki kapatmışım" diyeceğini de düşünüyorum, umarım içinde doğal olarak etkisini bir süre daha sürdürecek yarım kalan hislerin yüzünden iş yeri ortamında bu sefer kendini boğulmuş gibi hissetmezsin ve durumun normalleşmesi umduğundan daha kısa sürer. Neden iyi ki kapatmışım diye düşünecek mişim dersen, başlangıcına, gelişimine ve sizinkinin aksine duyguların karşılıklı olarak ortaya dökülmesinden sonra devam edişine ve bitişine bire bir şahit olduğum bir ilişki var. Başından beri ona göre ibrem olumsuzdaydı, senin karakterinin iki ilişki arasındaki bu kadar benzerliğin yanında kız tarafı olarak olumlu yönde daha farklı olduğunu gördüğümden, umudumu sonradan yeşertmiştim. Başağrısı ve kimsenin bir iki hafta sonra üstünde konuşmayı umursamayacağı uyduruk bir şirket yemeğinden geriye dönüş gerçekten daha kolay olacak. Benim tavsiyem bundan sonra ne emreyi görmezden gel, ne de sahte mutluluk kalpleri saç etrafa. O günü soran olursa, gülümseyerek 2. kadehten sonrası bulanık de, canın sıkkın olduğunda da bdv dertlerinden birini aklına getirerek arkadaşımın durumuna üzülüyorum falan de, detay isterse anlatırsın derya veya dilber. Susman, konuyu değiştirmen bu sefer uu acısını saklıyor saçmalıklarına dönmesin. Henüz 2 aylık kendini bir anlamda hala ispat etme sürecinde olduğun işini de unutma, gerçi bunu söylememe gerek yoktu balık sorumluluğu hiç unutmuyor

Genişletmek için tıkla...

catlax83 .!.:

Jass konunu ilk okuduğumda kalnim çarptı. Ne güzel, her ayrıntısıyla bizimle paylaşmaya çalışmış, biz de heyecanına ortak olmuşuz dedim. Dedim ama okudukça içim darlandı.

Seni kendime çok benzettim. Açık ve net. Karşındaki kişi de bu durumdan korktu. Çünkü bu kadar açık ve net olunca gönlünce eğlenemeyecekti. Senin yerinde olsam aynısını yapardım o gece. Sorularımla ceval arardım. Emrenin Yaptığı eşeklik. İyiki de baştan belli etmiş kendini. Hiiiiiç üzme tatlı canını. Neler unutuluyor neler. Sonra hatırlamayacaksın bile.

Ben üniversitedeyken sınıftan hoş da bi çocuk yanıma gelip açılmıştı. Kalvim pırpır etmişti. Ne diyeceğimi bilemedim. İlk ciddi görüşmem olacaktı. Düşünmek istiyorum dedim. Birkaç gün sonra sarı öküzüm yanıma gelip vazgeçtiğini söylemişti. Kafayı yediğimi hatırlıyorum. Sorun neydi diye. Hiç öğrenemedim.

Detayları pek hatorlayamadım bile. Gülüyorum şu an. Sen de güleceksin. Değerli olduğunu unutma

Bu arada paylaştığın şarkıya bayıldım. Gerçi eşim de sarışın ama. Napalım üzmesinler bizi.

Genişletmek için tıkla...

jasse .!.:

Selam kelebek,
Canım ilk paragrafta yazdığın gibi değil aslında.Yani yanlış anlaşılmasın, ben içtiğim için böyle olmadım kesinlikle.Çünkü ben alkol almasaydım da onunla mutlaka konuşacak,en azından"birkaç soru" soracaktım konuyla alakalı.Bu işin cuma gecesi bitirilmesi gerekiyordu..Çünkü dediğim gibi eğer konuşmasaydım kendimi yiyip bitirmeye devam edecektim ve bu çok yorucu yıpratıcı..Her akşam işyerinden moral bozukluğu içinde çıkmak,beklentiler içinde boğulmak.
Yani benim zaten bir planım vardı ve alkol sadece benim görünüşümdeki gerginliği atmama yardımcı oldu.Yüzümde biriken duyguları ağzıma kadar getiren de alkol,bu kadar yani.

"İster ukalalık, ister halden anlamama de ama kapıyı bir daha açılmamak üzere kapattığını düşünüyorum kendi elinle. "
Neden böyle düşünüyorsun?Kapanan bir kapı varsa bunu yapan Emreydi zaten..Eger cuma gecesi suskunları oynasaydım sence hala bir şansım mı olacaktı..

Teşekkür ederim canım tavsiyelerin için tamamen işe konsantre oldum zaten.Hiç ama hiç bakmıyorum.Yüzüm benimle konuşanlara karşı güleryüzlü,diğer durumlarda ifadesiz.Birkaç kişinin bazı şeylerin farkında olduğunu düşünüyorum.Umarım yanılıyorumdur.Bir de;derya beni müsait bir zamanda sorgulamak istiyor bunun farkındayım.O aramızda birşeyler döndüğünü düşünüyor sanırım.Mesela dün midemi üşüttüğüm için işe gidemedim.
Bu akşam bir ara yalnız kaldıgımızda "dün miden neden kötüydü,yoksa gerginlikten mi?" diye sordu.Gülümsedim,o nerden cıktı dedim..hatun bu işi benden daha ciddiye alıyor.Emre için gastrit oldugumu sanıyor

Genişletmek için tıkla...

Şimdi yazılı dil olunca tabi biraz daha haşin çıkabiliyor kelimeler yazarken, sarhoş olduğun için olayları bu hale getirdin gibi bir anlamda yazmadım kesinlikle Ama işte bir derecelendirme farkı vardır ya kendin alkol aldığın zaman farkındalığını/ayıklığını sadece sen bilirsin karşındaki asla bilemez, alkolden değil ama istemsizce yaptığın dil sürçmesi gibi basit bir şey normalde farkedilmeyecekken birden bire "oww seni çarptı yavaş git" falan olur ya o bakımdan. Yoksa konuşmak ve içindekileri dökme tavrında tamamen haklısın, olması gerekeni yaptın ama gecenin genel sürecindeki art arda gelen davranışlarının emre tarafından kusurlu hareket gibi görülme ihtimali yüksek. Nasıl bu kadar eminsin diyebilirsin tabi, yetkili merci değilim tabi de toplulukla muhabbetlerde ortamda da içki varsa huy olarak daima "en ayık" ben olurum, gözlemlerim bu yönde . Dalga da geçilirim bizi mi kandırıyorsun sen aslında içmiyorsun vs. diye. Senin "senle konuşabilmek için bu kadar içtim zaten" gibi cümlelerin karşı taraf için acziyet gibi görünür ve cidden hoş değil. Bu duruma düşmen değil asla yanlış anlama, iki taraf aynı modda olmadığı zaman dünyanın en güzel konusu olsa bile muhabbet ilerlemez ya öle bir şey işte. Senin cevap isteğinle, bu hafif gergin ortam biraraya gelince işler sarpa sarmış gibi. Okuyunca benim anladığım o. Yoksa iki farklı bünyedeki eşit alkollü hali zaten istesen de oluşturamazsın ama senin içtiğinin altını çizmen, onu ne dediğini bilen, olayların farkında olan taraf kısmına sürüklemiş, burda bir de günlük yargılar var ya "içki ve gerçek" vs. emrenin bu savunma pozisyonuna geçmesinde de etkisi vardır. Olayın genel halinde ve şu gelinen haliyle emrenin "neden iki ileri bir geri hareket ediyorsun? sorusuna yapabileceği mantıklı bir açıklama var mı zaten? Gelin itiraf edelim.

Suskunları oynasaydın bilemiyoruz tabi ne olacağını, en kötü kararın bile kararsızlıktan daha iyi olması durumu bu. Başkasını süzüşünü gördükten sonra akşam emreyle hiç bu konuları açmamaya da karar verebilirdin veya emre yine iyi emre olup gece boyu iltifat ve naz karışımı bir muhabbetle seni yine ertesi güne kadar sürüncemede bırakabilirdi. İlişkinin başlangıcını kutlayıp sonsuza kadar mutlu olabilirdiniz veya benim benzerliklerinden bahsettiğim ilişkide olduğu gibi, bir süre iyi devam ettiğini sandıktan sonra, akşam onla beraberken ertesi sabah başka bir kızla ciddi bir ilişkiye başladığını öğrenebilirdin, sonuncu en kötü örnek tabi

Pff ofis masalarına ateşler salınsın onların be, dırdırları hiç bitmedi gerçekten. Bizim ofiste de bir Nilay Hanım vardı, kadın hiç üşenmez masasından kalkıp telefonu kapattıktan sonra insanın taa dibine gelir gözlerini belertip "Ne olllllduu? Sesin biraz gergin gibiiydi, konuşmak istersen ben masamdayım cınım" derdi.

jasse .!.:

Teşekkür ederim arkadaşlar..
İyi olmaya çalışıyorum. O' nu soruyorsanız; uzak duruyorum. Çok uzak...

Genişletmek için tıkla...

jasse .!.:

Merhaba,canım hikayemin girişi ,gelişmesini ve sonuçlarını okuyabildin mi?detaylara hakim misin bilmiyorum çünkü 60 sayfayı devirdik de
Değilsen bile az çok anlamışsın,ne yapayım ben oyunları beceremiyorum artık.sormadan etmeden daha fazla duramazdım..Bazı arkadaşlarım yanlış buluyorlar ama ben sustukça içimdeki isyan büyüyordu..
Senin üniv.deki gerçekten öküzmüş.sen de öğrenemedin ne yazık..hiç bilmeyeceğiz sanırım.
Öylesine yea.. deyip geçiliyor herhalde.Ama ne yazıkki bunların sonuçları var..
Çok teşekkür ederi.. Maalesef sarışınlar için bu ara aynen öyle düşünüyorum.

Genişletmek için tıkla...

safkelebek .!.:

Şimdi yazılı dil olunca tabi biraz daha haşin çıkabiliyor kelimeler yazarken, sarhoş olduğun için olayları bu hale getirdin gibi bir anlamda yazmadım kesinlikle Ama işte bir derecelendirme farkı vardır ya kendin alkol aldığın zaman farkındalığını/ayıklığını sadece sen bilirsin karşındaki asla bilemez, alkolden değil ama istemsizce yaptığın dil sürçmesi gibi basit bir şey normalde farkedilmeyecekken birden bire "oww seni çarptı yavaş git" falan olur ya o bakımdan. Yoksa konuşmak ve içindekileri dökme tavrında tamamen haklısın, olması gerekeni yaptın ama gecenin genel sürecindeki art arda gelen davranışlarının emre tarafından kusurlu hareket gibi görülme ihtimali yüksek. Nasıl bu kadar eminsin diyebilirsin tabi, yetkili merci değilim tabi de toplulukla muhabbetlerde ortamda da içki varsa huy olarak daima "en ayık" ben olurum, gözlemlerim bu yönde . Dalga da geçilirim bizi mi kandırıyorsun sen aslında içmiyorsun vs. diye. Senin "senle konuşabilmek için bu kadar içtim zaten" gibi cümlelerin karşı taraf için acziyet gibi görünür ve cidden hoş değil. Bu duruma düşmen değil asla yanlış anlama, iki taraf aynı modda olmadığı zaman dünyanın en güzel konusu olsa bile muhabbet ilerlemez ya öle bir şey işte. Senin cevap isteğinle, bu hafif gergin ortam biraraya gelince işler sarpa sarmış gibi. Okuyunca benim anladığım o. Yoksa iki farklı bünyedeki eşit alkollü hali zaten istesen de oluşturamazsın ama senin içtiğinin altını çizmen, onu ne dediğini bilen, olayların farkında olan taraf kısmına sürüklemiş, burda bir de günlük yargılar var ya "içki ve gerçek" vs. emrenin bu savunma pozisyonuna geçmesinde de etkisi vardır. Olayın genel halinde ve şu gelinen haliyle emrenin "neden iki ileri bir geri hareket ediyorsun? sorusuna yapabileceği mantıklı bir açıklama var mı zaten? Gelin itiraf edelim.

Suskunları oynasaydın bilemiyoruz tabi ne olacağını, en kötü kararın bile kararsızlıktan daha iyi olması durumu bu. Başkasını süzüşünü gördükten sonra akşam emreyle hiç bu konuları açmamaya da karar verebilirdin veya emre yine iyi emre olup gece boyu iltifat ve naz karışımı bir muhabbetle seni yine ertesi güne kadar sürüncemede bırakabilirdi. İlişkinin başlangıcını kutlayıp sonsuza kadar mutlu olabilirdiniz veya benim benzerliklerinden bahsettiğim ilişkide olduğu gibi, bir süre iyi devam ettiğini sandıktan sonra, akşam onla beraberken ertesi sabah başka bir kızla ciddi bir ilişkiye başladığını öğrenebilirdin, sonuncu en kötü örnek tabi

Pff ofis masalarına ateşler salınsın onların be, dırdırları hiç bitmedi gerçekten. Bizim ofiste de bir Nilay Hanım vardı, kadın hiç üşenmez masasından kalkıp telefonu kapattıktan sonra insanın taa dibine gelir gözlerini belertip "Ne olllllduu? Sesin biraz gergin gibiiydi, konuşmak istersen ben masamdayım cınım" derdi.

Genişletmek için tıkla...

denizmercani1907 .!.:

Geçmiş olsun jasse umarım şimdi iyileşmişsindir .:)



uzak durmak iyidir bazen

Genişletmek için tıkla...

vuslat5 .!.:

Offff niye hepsi boyle bunların ya?? Boyle durumlarda "Sen beni yanlis anladin" mantiginda olan erkeklerden nefret ediyorum öff

Genişletmek için tıkla...

catlax83 .!.:

Okumuştum canım. Karşılıklı hoşlanmalar olunca bakışmalar, mesajlaşmalar, laf atmalar normal.

Şimdi en azından karşıdaki düdük niyetini belli etti. Artık rahatla sen de. Düşünsene mesaj atcak mı telaşesi yok, bunu söyledi ama bunu mu kast etti karın ağrıları yok, nerde ne yaptı derdi yok. Şanslısın:)

Ayrıca safkelebek arkadaşımın verdiği örnekler çok güzel. Düşününce gerçekten şanslısın kuzu.

Hayat devam ediyor. Güzel şeyler de duyarız senden inşallah...

Genişletmek için tıkla...

ela235 .!.:

Jasse nasil gecti gunun

Genişletmek için tıkla...

jasse .!.:

Teşekkür ederim canım,daha iyiyim.buz gibi kola içtim,yani midemin içine ettim cidden emreyle ilgisi yok valla

uzak durmak..ızdıraplı..tam karşındakine uzak durmak sancılı ama şu durumda iyidir iyi bence de

Genişletmek için tıkla...

jasse .!.:

Ben de bilmiyorum...
Öğrenebileceğimi de sanmıyorum pek..
Gerzekler.

Genişletmek için tıkla...

denizmercani1907 .!.:

Biliyorsun anlatmak istediğinde biz burdayız . Kolay olmayacak belli ki zamanla alışırsın ayrıca iş arkadaşın bile olsa kimsenin sorduğu soruya cevap vermen gerekmiyor .

Genişletmek için tıkla...

jasse .!.:

İyi geceler kızlar,
Nerden nasıl başlasam bilmiyorum, içimde garip bir ürperti var.Umarım anlatacaklarımı düzgün toparlayıp uzatmadan aktarabilirim.Kendimi yeni yetme çocuk kız gibi hissediyorum.Birisinden galiba çok hoşlanıyorum.. Ben bazı şeylerin karşılıklı oldugunu düşünürken bugün çok kafam karıştı.Acaba ben mi yanlış anlamışım bunca zamandır,kendim mi öyle düşünmek istiyorum bilmiyorum..Benden gerçekten hoşlanıyor mu,yoksa dostça bir yaklaşım mı bilmiyorum.bilmek istiyorum.Herşeyi yazacağım.Biraz uzun kusura bakmayın derdimi kısa cümlelere sığdırmayı öğrenmeyi çok istiyorum bu arada.neyse...
1 ay önce yeni bir işe başladım.İlk başladığım gün birisi dikkatimi çeker gibi oldu.(sallıyorum adı Emre olsun) Başlarda bakışlarımız tesadüfen karşılaşıyormuş gibiydi ve saniyelik bakıp kafamızı çeviriyorduk.Aslında bu bakışma olayları benim için lisede kaldı,hala da çocukca gelir.Sonra hiç hazzetmediğim bişey var ki,düşünsenize yeni bir iş ortamına giriyorum.hiçkimseyi tanımıyorum,hiçkimse de beni tanımıyor ve hemen oradan birini ayarlama moduna giriyormuş gibi hissetmek istemedim kendimi.Sonra bakmayacagıma dair kendimce karar aldım.
Oryantasyon sürecinde ofis yöneticilerinin masasında oturdum çoğu zaman.Ofis çok da kalabalık değil bizim,çabuk kaynaşılıyor.Herkesle tanışıp hafiften muhabbete girmeye başladıkça ona denk geldiğim zamanlar bakıp gülümsemeye başladım.Zaten zamanla tanıdıkça birbirimize laf da atar olduk haliyle.Ama o ara Emre de bana pek bakmaz oldu.
Bir gün Emre işe yarım saat geç geldi.İçten içe onu nerde kaldıgını merak ettiğimi farkedince kendime kızdım hafiften.akşama doğru ofisten samimiyet kurduğum bir arkadaşım (adı dilber olsun) bir muhabbet sırasında ona;"Emre,dün akşam arkadaş (emrenin sevgilisini kastediyormuş) yaptıgın yemekleri begendi mi nasıl buldu? " diye sordu.O da "Yaptım bişeyler begenmiştir herhalde" dedi.
Kulaklarımın ısındığını farkettim yüzümde saçma ve laubali bir gülümsemeyle bakıyorum ikisine.Nasıl bozuldum anlatamam.Resmen içimde bişeyin patladıgını hissettim.Mors olmak nedir dibine kadar öğrendim.Sevgilisi vardı yani.Meğer birkaç gün önce dilbere ve başkalarına sormuş 'sevgilim gelicek sizce ne pişireyim' diye.
1 hafta sonra beni Emrenin karşısındaki masaya verdiler.Ben mahsustan 'dilberin yanında yer yok muydu ya' filan diye söylenir gibi yaptım.O da bana gülerek 'boşver,ofisteki en büyük 2 masa senin ve benimki.Hem benim karşımda oturacaksın işte ne güzel'dedi.Neden böyle söylediğine dair bir fikrim yok,yüzüm kızarmıştır eminim.Neyse ben oturmaya başladım kendi masama.o andan sonra,ne zaman ayağa kalksam,otursam,ofis dışına çıksam-içeri gelsem ya gözgöze geldik ya bana bakarken yakalayıp ben bakınca gözlerini kaçırdıgını gördüm ya da bakışlarını üzerimde hissettim.Birşey olmamış gibi davranarak arada ona laf atmaya ya da esprilerine karşılık vermeye devam ettim.Arife günü öncesi tamamen tesadüfi bir şekilde sevgilisinden ayrılmış olduğunu öğrendim.
Ve bugün geldi,çattı...
Haftasonları mesaimiz yok ama her cts. günü ofiste sırayla birileri nöbet tutuyor.Bugün Emre,ben ve bir arkadaşı yazmışlar,kız hasta olmuş gelemedi.Biz ikimiz 4 saat boyunca başbaşaydık.Saf ben birşeyler hissediyorsa bugün açılır bence bana diye içimden geçirdim.Bu süreç içerisinde ikimize kahvaltı aldı gidip,birlikte kahvaltı ettik.Hatta gitmeden önce benim telefonumu istedi,cafenin kahvaltısına bakarım,seni arayıp neler oldugunu söylerim,ne istersen onu alırım gibisinden bir bahaneyle.Gerçi beni aramadı gidince,dolayısıyla benim numaram onda var ama onunki bende yok.salak gibi de neden aramadın demedim sonra.Neyse Emre sürekli bana sohbet açmaya çalışıp sorular sordu,hatta yaşıma kadar. resmen beni tanımak istiyor gibiydi.Birimiz telefona cevap verdiğinde diğeri onu güldürmeye çalışıyordu.Konuşurken epey ortak noktalarımız oldugunu farkedip gülümsedik.Sohbetimiz birbirimizi uzun zamandır tanıyormuş gibi havasındaydı biraz.İçimdeki heyecan hiç bitmedi o anlarda.Bu arada Emre cok sıcakkanlı bir insan,firmanın büyük çoğunluğu tarafından da oldukça sevildiğini farkettim.Emrenin ofiste samimi oldugu bikaç hatun var,dilber de bunlardan birisi.gerçi bunların bazıları evli,bazısının da sevgilisi var.
Derken, birden ofise dilber çıkageldi.Bu arada dilber evli ve gördüğüm kadarıyla da kocasıyla çok mutlu.Hanımefendi bitiremediği işlerini halletmek için gelmiş.Emreyle samimi şekilde birbirlerine takılmaya başladılar.Emre dilberden bize kahve yapmasını istedi.O da yapmış getirmiş,hadi dedik fal kapatalım.Sonra ilk Emre falını açtı.Ben takıldım Emre sen anlar mıydın faldan ne çıkmış sana söyle bakayım diye.
Şöyle bi baktı fincana.bir kız ve bir erkek var dedi.baksanıza resmen dudak dudağalar,yanlarında da birisi dua ediyor dedi bir yandan da fincanı gösteriyor.O öyle geçti.sonra benimkisini açtım.şakayla karışık benim falıma da bakmasını istedim. (Ben de az değilim he... ). Yine aldı eline "Bir kız ve bir erkek var dedi.dilber gülmeye başlayınca ama baksana dilber gel bak sence bunlar ne?" diye savunmaya geçti.Sonra yanlarında birisi dua ediyor dedi.kendi falına söylediklerinin aynısını benim falıma söyledi. Şu telefona fal resmi atma programları var bilirsiniz, dilber onları atarken aralarında şöyle bir muhabbet geçti:
Dilber:-Emre doğum tarini söyler misin? Emre:- ......
Dilber:- Peki ilişki durumun?nişanlı mıydı? Emre: - Yok.hiçkimse yok.
Dilber:- Nasıl yani?Hani sen yemek yapmıştın noldu ona? (Bu arada dilberde arefe öncesi aynı gün benimle beraber emrenin kızdan ayrıldıgını öğrenmişti.ama burda neden hiç bilmiyormuş gibi davrandı bilmiyorum)
-Emre: -Yok yahu.bitti o,ama dilber her yemek yaptığım sevgilim mi olacak ne alaka.Yok kimse.(bu arada bana mı öyle geldi bilmiyorum emre bu kısım konuşulurken hafif rahatsız olmuş gibiydi sanki benim duymamdan rahatsız,bilemiyorum.)sonra uygulamadan fala cevap gelince emre hemen dilberin telefonunu kapıp kendisininkine baktı.sonra ona 2 defa benimkini sesli okur musun dedim o arada telefonu alıp bakacak durumda değildim.emre duydugu ve de dilber de söylemiş olmasına rağmen sesli okumadı.sonra "gelen cevap çok alakasız" deyip telefonu bana verdi.benimkini okudugunu gözümle gördüm ama...
En son öğle yemeği geldi.hep beraber yerken emre dilbere takılmaya başladı ve sohbet sırasında hep ona bakarak konuşmaya başladı.Ben burada kendimi biraz etkisiz hissettiğim için sustum.kıskandım da biraz galiba.yani,ben saçmalıyorum ama dilber evli olmasa emreye ilgisi olabilir mi diye paranoyaklaşabilirdim sanırım.Neden sonra dilber kocam merak eder ben gidiyorum artık deyip kalktı sofradan.O gidince emre, evlilik sıkıntılı ya diye laf attı bana.gülümsedim sadece.sustugumu görünce konuyu değiştirdi.sonra laf arasında yaş oldu 26 yaş geçiyor,artık evlilik zamanı falan diye mırıldanmaya başladı.ben de kızlardan sana da bulaşmış (birkaç bekar var ofiste evde kaldık diye espri yapıyolar sık sık) senin yok mu zaten sevgiline yemek pişirdiğini duydum ama dedim (ben az değilim cidden ya).gülmeye başladı,yok o iş bitti yürümedi dedi.sen bul bana dedi bana bakarak.sende bişeyler yok mu,hiç duymadık birşey senden diye ağzımı aradı.ben de siz bulun evlendirin diye güldüm geçtim.
Çıkma saati geldiğinde istesem emreye bay bay deyip çıkabilirdim.Ama sonuna kadar onun toparlanmasını bekledim,birlikte çıktık.çıkmadan bir arkadaşı aradı buluşmak için sözleştiler.işyerim mecidiyeköyde.Bana yemekte "aman işin yoksa şimdi şimdi bakırköye git bu kalabalıkta" demesinden ve gündüzki samimiyetten cesaret aldığım için akşamki buluşmasına içten içe beni de davet etmesini bekledim.aşağı kadar beraber indik bana sadece eve neyle gideceğimi ve leventte filan işim varsa bırakabileceğini söyledi.
Ne alaka leventte benim ne işim var?evim ters istikamette.bozuldum tabi.yok eve gideceğim leventte işim yok dedim.Öyle birbirimize iyi haftasonları diledik arabasına binip gitti.ben gerisin geri metrobüse..
Çok karışık duygular içindeyim.uzun zamandır hoşlanmadım kimseden.salak gibi telefonuma bakıyorum bişey yazar mı diye,kafamda kuruyorum,acaba ortamda bir hatun mu vardı neden davet almadım diye..Söyleyin bana ne olur,duygularım karşılıklı mı?yoksa kendimi mi kandırıyorum tecrübeli kk arkadaşlarım...Uzun yazdığım için özür dilerim ama başka türlü anlatamıyorum.

Genişletmek için tıkla...

soulfly_eu .!.:

Köküne kibrit benimki dahil
Hareketlerinin arkasinda duramayan zavalli iste bazıları.

Kelebek'e katiliyorum. Senin sorularina verecek mantikli mantiksiz herhangi bir cevabi bile yoktu düşün. O k adar gerzek
Bak benim koca bey gece gece hamile halimle gicik etti. Kurekle girisecektim agzina agzina. Neyse ki salon kadini cizgimden kaymadim
Kurbaganin prense dönüşeni bile arada sorun cikarabiliyor. Muhim olan bu sorunlari en az derecede çıkarması.Emreyi bu sebepten eliyoruz sansina kussun

Genişletmek için tıkla...

thalix .!.:

cok tatli durumlar varrrr aranizdaa :) ama bence biraz daha zaman var cok oturmamis bisiler var beklemek gerek sanirsam


ay ben tüm yazilari okumadim ters giden bisiler olmus galiba

Genişletmek için tıkla...