- 7 Haziran 2014
- 3.630
- 5.578
- 198
İyi geceler kızlar,
Nerden nasıl başlasam bilmiyorum, içimde garip bir ürperti var.Umarım anlatacaklarımı düzgün toparlayıp uzatmadan aktarabilirim.Kendimi yeni yetme çocuk kız gibi hissediyorum.Birisinden galiba çok hoşlanıyorum.. Ben bazı şeylerin karşılıklı oldugunu düşünürken bugün çok kafam karıştı.Acaba ben mi yanlış anlamışım bunca zamandır,kendim mi öyle düşünmek istiyorum bilmiyorum..Benden gerçekten hoşlanıyor mu,yoksa dostça bir yaklaşım mı bilmiyorum.bilmek istiyorum.Herşeyi yazacağım.Biraz uzun kusura bakmayın derdimi kısa cümlelere sığdırmayı öğrenmeyi çok istiyorum bu arada.neyse...
1 ay önce yeni bir işe başladım.İlk başladığım gün birisi dikkatimi çeker gibi oldu.(sallıyorum adı Emre olsun) Başlarda bakışlarımız tesadüfen karşılaşıyormuş gibiydi ve saniyelik bakıp kafamızı çeviriyorduk.Aslında bu bakışma olayları benim için lisede kaldı,hala da çocukca gelir.Sonra hiç hazzetmediğim bişey var ki,düşünsenize yeni bir iş ortamına giriyorum.hiçkimseyi tanımıyorum,hiçkimse de beni tanımıyor ve hemen oradan birini ayarlama moduna giriyormuş gibi hissetmek istemedim kendimi.Sonra bakmayacagıma dair kendimce karar aldım.
Oryantasyon sürecinde ofis yöneticilerinin masasında oturdum çoğu zaman.Ofis çok da kalabalık değil bizim,çabuk kaynaşılıyor.Herkesle tanışıp hafiften muhabbete girmeye başladıkça ona denk geldiğim zamanlar bakıp gülümsemeye başladım.Zaten zamanla tanıdıkça birbirimize laf da atar olduk haliyle.Ama o ara Emre de bana pek bakmaz oldu.
Bir gün Emre işe yarım saat geç geldi.İçten içe onu nerde kaldıgını merak ettiğimi farkedince kendime kızdım hafiften.akşama doğru ofisten samimiyet kurduğum bir arkadaşım (adı dilber olsun) bir muhabbet sırasında ona;"Emre,dün akşam arkadaş (emrenin sevgilisini kastediyormuş) yaptıgın yemekleri begendi mi nasıl buldu? " diye sordu.O da "Yaptım bişeyler begenmiştir herhalde" dedi.
Kulaklarımın ısındığını farkettim yüzümde saçma ve laubali bir gülümsemeyle bakıyorum ikisine.Nasıl bozuldum anlatamam.Resmen içimde bişeyin patladıgını hissettim.Mors olmak nedir dibine kadar öğrendim.Sevgilisi vardı yani.Meğer birkaç gün önce dilbere ve başkalarına sormuş 'sevgilim gelicek sizce ne pişireyim' diye.
1 hafta sonra beni Emrenin karşısındaki masaya verdiler.Ben mahsustan 'dilberin yanında yer yok muydu ya' filan diye söylenir gibi yaptım.O da bana gülerek 'boşver,ofisteki en büyük 2 masa senin ve benimki.Hem benim karşımda oturacaksın işte ne güzel'dedi.Neden böyle söylediğine dair bir fikrim yok,yüzüm kızarmıştır eminim.Neyse ben oturmaya başladım kendi masama.o andan sonra,ne zaman ayağa kalksam,otursam,ofis dışına çıksam-içeri gelsem ya gözgöze geldik ya bana bakarken yakalayıp ben bakınca gözlerini kaçırdıgını gördüm ya da bakışlarını üzerimde hissettim.Birşey olmamış gibi davranarak arada ona laf atmaya ya da esprilerine karşılık vermeye devam ettim.Arife günü öncesi tamamen tesadüfi bir şekilde sevgilisinden ayrılmış olduğunu öğrendim.
Ve bugün geldi,çattı...
Haftasonları mesaimiz yok ama her cts. günü ofiste sırayla birileri nöbet tutuyor.Bugün Emre,ben ve bir arkadaşı yazmışlar,kız hasta olmuş gelemedi.Biz ikimiz 4 saat boyunca başbaşaydık.Saf ben birşeyler hissediyorsa bugün açılır bence bana diye içimden geçirdim.Bu süreç içerisinde ikimize kahvaltı aldı gidip,birlikte kahvaltı ettik.Hatta gitmeden önce benim telefonumu istedi,cafenin kahvaltısına bakarım,seni arayıp neler oldugunu söylerim,ne istersen onu alırım gibisinden bir bahaneyle.Gerçi beni aramadı gidince,dolayısıyla benim numaram onda var ama onunki bende yok.salak gibi de neden aramadın demedim sonra.Neyse Emre sürekli bana sohbet açmaya çalışıp sorular sordu,hatta yaşıma kadar. resmen beni tanımak istiyor gibiydi.Birimiz telefona cevap verdiğinde diğeri onu güldürmeye çalışıyordu.Konuşurken epey ortak noktalarımız oldugunu farkedip gülümsedik.Sohbetimiz birbirimizi uzun zamandır tanıyormuş gibi havasındaydı biraz.İçimdeki heyecan hiç bitmedi o anlarda.Bu arada Emre cok sıcakkanlı bir insan,firmanın büyük çoğunluğu tarafından da oldukça sevildiğini farkettim.Emrenin ofiste samimi oldugu bikaç hatun var,dilber de bunlardan birisi.gerçi bunların bazıları evli,bazısının da sevgilisi var.
Derken, birden ofise dilber çıkageldi.Bu arada dilber evli ve gördüğüm kadarıyla da kocasıyla çok mutlu.Hanımefendi bitiremediği işlerini halletmek için gelmiş.Emreyle samimi şekilde birbirlerine takılmaya başladılar.Emre dilberden bize kahve yapmasını istedi.O da yapmış getirmiş,hadi dedik fal kapatalım.Sonra ilk Emre falını açtı.Ben takıldım Emre sen anlar mıydın faldan ne çıkmış sana söyle bakayım diye.
Şöyle bi baktı fincana.bir kız ve bir erkek var dedi.baksanıza resmen dudak dudağalar,yanlarında da birisi dua ediyor dedi bir yandan da fincanı gösteriyor.O öyle geçti.sonra benimkisini açtım.şakayla karışık benim falıma da bakmasını istedim. (Ben de az değilim he... ). Yine aldı eline "Bir kız ve bir erkek var dedi.dilber gülmeye başlayınca ama baksana dilber gel bak sence bunlar ne?" diye savunmaya geçti.Sonra yanlarında birisi dua ediyor dedi.kendi falına söylediklerinin aynısını benim falıma söyledi. Şu telefona fal resmi atma programları var bilirsiniz, dilber onları atarken aralarında şöyle bir muhabbet geçti:
Dilber:-Emre doğum tarini söyler misin? Emre:- ......
Dilber:- Peki ilişki durumun?nişanlı mıydı? Emre: - Yok.hiçkimse yok.
Dilber:- Nasıl yani?Hani sen yemek yapmıştın noldu ona? (Bu arada dilberde arefe öncesi aynı gün benimle beraber emrenin kızdan ayrıldıgını öğrenmişti.ama burda neden hiç bilmiyormuş gibi davrandı bilmiyorum)
-Emre: -Yok yahu.bitti o,ama dilber her yemek yaptığım sevgilim mi olacak ne alaka.Yok kimse.(bu arada bana mı öyle geldi bilmiyorum emre bu kısım konuşulurken hafif rahatsız olmuş gibiydi sanki benim duymamdan rahatsız,bilemiyorum.)sonra uygulamadan fala cevap gelince emre hemen dilberin telefonunu kapıp kendisininkine baktı.sonra ona 2 defa benimkini sesli okur musun dedim o arada telefonu alıp bakacak durumda değildim.emre duydugu ve de dilber de söylemiş olmasına rağmen sesli okumadı.sonra "gelen cevap çok alakasız" deyip telefonu bana verdi.benimkini okudugunu gözümle gördüm ama...
En son öğle yemeği geldi.hep beraber yerken emre dilbere takılmaya başladı ve sohbet sırasında hep ona bakarak konuşmaya başladı.Ben burada kendimi biraz etkisiz hissettiğim için sustum.kıskandım da biraz galiba.yani,ben saçmalıyorum ama dilber evli olmasa emreye ilgisi olabilir mi diye paranoyaklaşabilirdim sanırım.Neden sonra dilber kocam merak eder ben gidiyorum artık deyip kalktı sofradan.O gidince emre, evlilik sıkıntılı ya diye laf attı bana.gülümsedim sadece.sustugumu görünce konuyu değiştirdi.sonra laf arasında yaş oldu 26 yaş geçiyor,artık evlilik zamanı falan diye mırıldanmaya başladı.ben de kızlardan sana da bulaşmış (birkaç bekar var ofiste evde kaldık diye espri yapıyolar sık sık) senin yok mu zaten sevgiline yemek pişirdiğini duydum ama dedim (ben az değilim cidden ya).gülmeye başladı,yok o iş bitti yürümedi dedi.sen bul bana dedi bana bakarak.sende bişeyler yok mu,hiç duymadık birşey senden diye ağzımı aradı.ben de siz bulun evlendirin diye güldüm geçtim.
Çıkma saati geldiğinde istesem emreye bay bay deyip çıkabilirdim.Ama sonuna kadar onun toparlanmasını bekledim,birlikte çıktık.çıkmadan bir arkadaşı aradı buluşmak için sözleştiler.işyerim mecidiyeköyde.Bana yemekte "aman işin yoksa şimdi şimdi bakırköye git bu kalabalıkta" demesinden ve gündüzki samimiyetten cesaret aldığım için akşamki buluşmasına içten içe beni de davet etmesini bekledim.aşağı kadar beraber indik bana sadece eve neyle gideceğimi ve leventte filan işim varsa bırakabileceğini söyledi.
Ne alaka leventte benim ne işim var?evim ters istikamette.bozuldum tabi.yok eve gideceğim leventte işim yok dedim.Öyle birbirimize iyi haftasonları diledik arabasına binip gitti.ben gerisin geri metrobüse..
Çok karışık duygular içindeyim.uzun zamandır hoşlanmadım kimseden.salak gibi telefonuma bakıyorum bişey yazar mı diye,kafamda kuruyorum,acaba ortamda bir hatun mu vardı neden davet almadım diye..Söyleyin bana ne olur,duygularım karşılıklı mı?yoksa kendimi mi kandırıyorum tecrübeli kk arkadaşlarım...Uzun yazdığım için özür dilerim ama başka türlü anlatamıyorum.
Nerden nasıl başlasam bilmiyorum, içimde garip bir ürperti var.Umarım anlatacaklarımı düzgün toparlayıp uzatmadan aktarabilirim.Kendimi yeni yetme çocuk kız gibi hissediyorum.Birisinden galiba çok hoşlanıyorum.. Ben bazı şeylerin karşılıklı oldugunu düşünürken bugün çok kafam karıştı.Acaba ben mi yanlış anlamışım bunca zamandır,kendim mi öyle düşünmek istiyorum bilmiyorum..Benden gerçekten hoşlanıyor mu,yoksa dostça bir yaklaşım mı bilmiyorum.bilmek istiyorum.Herşeyi yazacağım.Biraz uzun kusura bakmayın derdimi kısa cümlelere sığdırmayı öğrenmeyi çok istiyorum bu arada.neyse...
1 ay önce yeni bir işe başladım.İlk başladığım gün birisi dikkatimi çeker gibi oldu.(sallıyorum adı Emre olsun) Başlarda bakışlarımız tesadüfen karşılaşıyormuş gibiydi ve saniyelik bakıp kafamızı çeviriyorduk.Aslında bu bakışma olayları benim için lisede kaldı,hala da çocukca gelir.Sonra hiç hazzetmediğim bişey var ki,düşünsenize yeni bir iş ortamına giriyorum.hiçkimseyi tanımıyorum,hiçkimse de beni tanımıyor ve hemen oradan birini ayarlama moduna giriyormuş gibi hissetmek istemedim kendimi.Sonra bakmayacagıma dair kendimce karar aldım.
Oryantasyon sürecinde ofis yöneticilerinin masasında oturdum çoğu zaman.Ofis çok da kalabalık değil bizim,çabuk kaynaşılıyor.Herkesle tanışıp hafiften muhabbete girmeye başladıkça ona denk geldiğim zamanlar bakıp gülümsemeye başladım.Zaten zamanla tanıdıkça birbirimize laf da atar olduk haliyle.Ama o ara Emre de bana pek bakmaz oldu.
Bir gün Emre işe yarım saat geç geldi.İçten içe onu nerde kaldıgını merak ettiğimi farkedince kendime kızdım hafiften.akşama doğru ofisten samimiyet kurduğum bir arkadaşım (adı dilber olsun) bir muhabbet sırasında ona;"Emre,dün akşam arkadaş (emrenin sevgilisini kastediyormuş) yaptıgın yemekleri begendi mi nasıl buldu? " diye sordu.O da "Yaptım bişeyler begenmiştir herhalde" dedi.
Kulaklarımın ısındığını farkettim yüzümde saçma ve laubali bir gülümsemeyle bakıyorum ikisine.Nasıl bozuldum anlatamam.Resmen içimde bişeyin patladıgını hissettim.Mors olmak nedir dibine kadar öğrendim.Sevgilisi vardı yani.Meğer birkaç gün önce dilbere ve başkalarına sormuş 'sevgilim gelicek sizce ne pişireyim' diye.
1 hafta sonra beni Emrenin karşısındaki masaya verdiler.Ben mahsustan 'dilberin yanında yer yok muydu ya' filan diye söylenir gibi yaptım.O da bana gülerek 'boşver,ofisteki en büyük 2 masa senin ve benimki.Hem benim karşımda oturacaksın işte ne güzel'dedi.Neden böyle söylediğine dair bir fikrim yok,yüzüm kızarmıştır eminim.Neyse ben oturmaya başladım kendi masama.o andan sonra,ne zaman ayağa kalksam,otursam,ofis dışına çıksam-içeri gelsem ya gözgöze geldik ya bana bakarken yakalayıp ben bakınca gözlerini kaçırdıgını gördüm ya da bakışlarını üzerimde hissettim.Birşey olmamış gibi davranarak arada ona laf atmaya ya da esprilerine karşılık vermeye devam ettim.Arife günü öncesi tamamen tesadüfi bir şekilde sevgilisinden ayrılmış olduğunu öğrendim.
Ve bugün geldi,çattı...
Haftasonları mesaimiz yok ama her cts. günü ofiste sırayla birileri nöbet tutuyor.Bugün Emre,ben ve bir arkadaşı yazmışlar,kız hasta olmuş gelemedi.Biz ikimiz 4 saat boyunca başbaşaydık.Saf ben birşeyler hissediyorsa bugün açılır bence bana diye içimden geçirdim.Bu süreç içerisinde ikimize kahvaltı aldı gidip,birlikte kahvaltı ettik.Hatta gitmeden önce benim telefonumu istedi,cafenin kahvaltısına bakarım,seni arayıp neler oldugunu söylerim,ne istersen onu alırım gibisinden bir bahaneyle.Gerçi beni aramadı gidince,dolayısıyla benim numaram onda var ama onunki bende yok.salak gibi de neden aramadın demedim sonra.Neyse Emre sürekli bana sohbet açmaya çalışıp sorular sordu,hatta yaşıma kadar. resmen beni tanımak istiyor gibiydi.Birimiz telefona cevap verdiğinde diğeri onu güldürmeye çalışıyordu.Konuşurken epey ortak noktalarımız oldugunu farkedip gülümsedik.Sohbetimiz birbirimizi uzun zamandır tanıyormuş gibi havasındaydı biraz.İçimdeki heyecan hiç bitmedi o anlarda.Bu arada Emre cok sıcakkanlı bir insan,firmanın büyük çoğunluğu tarafından da oldukça sevildiğini farkettim.Emrenin ofiste samimi oldugu bikaç hatun var,dilber de bunlardan birisi.gerçi bunların bazıları evli,bazısının da sevgilisi var.
Derken, birden ofise dilber çıkageldi.Bu arada dilber evli ve gördüğüm kadarıyla da kocasıyla çok mutlu.Hanımefendi bitiremediği işlerini halletmek için gelmiş.Emreyle samimi şekilde birbirlerine takılmaya başladılar.Emre dilberden bize kahve yapmasını istedi.O da yapmış getirmiş,hadi dedik fal kapatalım.Sonra ilk Emre falını açtı.Ben takıldım Emre sen anlar mıydın faldan ne çıkmış sana söyle bakayım diye.
Şöyle bi baktı fincana.bir kız ve bir erkek var dedi.baksanıza resmen dudak dudağalar,yanlarında da birisi dua ediyor dedi bir yandan da fincanı gösteriyor.O öyle geçti.sonra benimkisini açtım.şakayla karışık benim falıma da bakmasını istedim. (Ben de az değilim he... ). Yine aldı eline "Bir kız ve bir erkek var dedi.dilber gülmeye başlayınca ama baksana dilber gel bak sence bunlar ne?" diye savunmaya geçti.Sonra yanlarında birisi dua ediyor dedi.kendi falına söylediklerinin aynısını benim falıma söyledi. Şu telefona fal resmi atma programları var bilirsiniz, dilber onları atarken aralarında şöyle bir muhabbet geçti:
Dilber:-Emre doğum tarini söyler misin? Emre:- ......
Dilber:- Peki ilişki durumun?nişanlı mıydı? Emre: - Yok.hiçkimse yok.
Dilber:- Nasıl yani?Hani sen yemek yapmıştın noldu ona? (Bu arada dilberde arefe öncesi aynı gün benimle beraber emrenin kızdan ayrıldıgını öğrenmişti.ama burda neden hiç bilmiyormuş gibi davrandı bilmiyorum)
-Emre: -Yok yahu.bitti o,ama dilber her yemek yaptığım sevgilim mi olacak ne alaka.Yok kimse.(bu arada bana mı öyle geldi bilmiyorum emre bu kısım konuşulurken hafif rahatsız olmuş gibiydi sanki benim duymamdan rahatsız,bilemiyorum.)sonra uygulamadan fala cevap gelince emre hemen dilberin telefonunu kapıp kendisininkine baktı.sonra ona 2 defa benimkini sesli okur musun dedim o arada telefonu alıp bakacak durumda değildim.emre duydugu ve de dilber de söylemiş olmasına rağmen sesli okumadı.sonra "gelen cevap çok alakasız" deyip telefonu bana verdi.benimkini okudugunu gözümle gördüm ama...
En son öğle yemeği geldi.hep beraber yerken emre dilbere takılmaya başladı ve sohbet sırasında hep ona bakarak konuşmaya başladı.Ben burada kendimi biraz etkisiz hissettiğim için sustum.kıskandım da biraz galiba.yani,ben saçmalıyorum ama dilber evli olmasa emreye ilgisi olabilir mi diye paranoyaklaşabilirdim sanırım.Neden sonra dilber kocam merak eder ben gidiyorum artık deyip kalktı sofradan.O gidince emre, evlilik sıkıntılı ya diye laf attı bana.gülümsedim sadece.sustugumu görünce konuyu değiştirdi.sonra laf arasında yaş oldu 26 yaş geçiyor,artık evlilik zamanı falan diye mırıldanmaya başladı.ben de kızlardan sana da bulaşmış (birkaç bekar var ofiste evde kaldık diye espri yapıyolar sık sık) senin yok mu zaten sevgiline yemek pişirdiğini duydum ama dedim (ben az değilim cidden ya).gülmeye başladı,yok o iş bitti yürümedi dedi.sen bul bana dedi bana bakarak.sende bişeyler yok mu,hiç duymadık birşey senden diye ağzımı aradı.ben de siz bulun evlendirin diye güldüm geçtim.
Çıkma saati geldiğinde istesem emreye bay bay deyip çıkabilirdim.Ama sonuna kadar onun toparlanmasını bekledim,birlikte çıktık.çıkmadan bir arkadaşı aradı buluşmak için sözleştiler.işyerim mecidiyeköyde.Bana yemekte "aman işin yoksa şimdi şimdi bakırköye git bu kalabalıkta" demesinden ve gündüzki samimiyetten cesaret aldığım için akşamki buluşmasına içten içe beni de davet etmesini bekledim.aşağı kadar beraber indik bana sadece eve neyle gideceğimi ve leventte filan işim varsa bırakabileceğini söyledi.
Ne alaka leventte benim ne işim var?evim ters istikamette.bozuldum tabi.yok eve gideceğim leventte işim yok dedim.Öyle birbirimize iyi haftasonları diledik arabasına binip gitti.ben gerisin geri metrobüse..
Çok karışık duygular içindeyim.uzun zamandır hoşlanmadım kimseden.salak gibi telefonuma bakıyorum bişey yazar mı diye,kafamda kuruyorum,acaba ortamda bir hatun mu vardı neden davet almadım diye..Söyleyin bana ne olur,duygularım karşılıklı mı?yoksa kendimi mi kandırıyorum tecrübeli kk arkadaşlarım...Uzun yazdığım için özür dilerim ama başka türlü anlatamıyorum.
Son düzenleme: