• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Çok korkuyorum...

SUN_A

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
14 Nisan 2011
9
0
36
Diğer
Eşimde yolunda giden bir evliliğimiz vardı. 1 yıl önce başlayan tartışmalar güvensizlikler ve ihanet şüpheleri bizi birbirimizden gittikçe uzaklaştırdı ve sonunda aile olarak bir arada kalmanın bizi daha çok yıprattığını düşünerek oğlumu da alıp ailemin olduğu şehre geldim ve ailemle yaşamaya başladım. Başlarda çok zorlanmıştım, kendi düzeninizi bozup anneniz bile olsa başka birinin evinde yaşamak güçtü. Oğlumun okul düzeni kendi iş düzenim derken bir şekilde her şey yoluna girmeye başladı. Bu arada eşim benim gidişimle öfke dolu sözlerle bana saldırdı sonra boşanma davası açtı sonrasında ise boşanma davasını geri çekti.
Yaklaşık 4 ay kadar önce karşılıklı oturup konuşmaya başladık. 15 yıllık bir evlilikte biriktirdiğiniz anılar çok oluyor ,bir çırpıda kesip atamıyorsunuz. Nerde yanlışlar yaptık, birbirimizi nasıl kırdık nasıl yoksaydık hepsini konuştuk, terapiste gittik ve tekrar denemeye karar verdik. İkimiz de birgün gelip yaşlanacağımızı biliyorduk ve yaşlılığımızda birbirimizin yanında olmak istiyorduk. Benim için geçerli bir sebep daha vardı. Eşim şuan maddi olarak iyi kazanmaya başladı belki yanlış düşünüyorum ama bu adamın yokluk zamanlarını ben çektim varlık zamanlarında da yanında olmak benim ve oğlumun hakkıydı. Ayrıca oğluma sağlayabileceğim hayat standartları evliliğimizin devam etmesiyle artacaktı. Çok zor oldu tekrar güvenebilmek, ne kadar kabul etmese de size ihanet eden bir insana inanabilmek ona doğru bir adım atabilmek… İki ay önce ailemin olduğu şehirdeki düzenimi dondurdum, bir süreliğine her şeyi askıya aldım ve eşimle yaşamaya başladım. İkimiz de hatalarımızı hayatımızı sıfırlayıp yeni bir başlangıç yaptık. Kaliteli zamanlar geçirip birbirimizi mutlu etmek için çabaladık… İtiraf edeyim onu ilk günkü kadar çok sevdiğimi hissettim, iyi ki geri döndüm iyi ki benden vazgeçmedi dedim… 1 Hafta kadar önce işten yorgun geldiği bir akşamdı, yemeğimizi yedikten sonra biraz sohbet edip uyuya kaldı. Çok çalıştığı için bu konuda hiç üstüne gitmedim, dinlenmesi için hep elimden geleni yaptım. Ben de yatmak üzereyken cep telefonunun açık olduğunu gördüm. Hassas bir dönemde olduğumuz için bu konuyu hiç açmamıştım ama cep telefonunun hep cebinde olması, yatarken kapatması beni rahatsız ediyordu. İçimde bu konuda garip bir his vardı. Ve şeytana uydum telefonunu biraz kurcaladım. -Şu an yazarken bile ellerim titriyor- bir bayandan mesaj vardı. Mesajı aynen yazıyorum “Napayım panpişim, sen yemeğini yedin mi?” Ve rehberde kadının adının yanında doğum günü vardı… Ertesi gün biraz araştırınca kadının evli ve iş yerinden arkadaş olduklarını öğrendim. Öncesinde planlı bir şehir dışı seyahatim vardı. Eşyalarımı hazırladım, bir daha da geri dönmeyi düşünmüyordum. Akşam gelince yüzümden, konuşmamdan anladı bir şeyler olduğunu ve hep sordu neyin var diye… Dayanamadım ve anlattım. Sonrasında öğrendiklerim içimi mi ferahlatmalı yoksa canımı mı yakmalı bilemiyorum. Bayanla normal iş arkadaşlarıymış, öyle bir mesaj yazması dengesizlikmiş ben haklıymışım bu kadar çabayı küçücük bir şey uğruna heba ediyormuşum… Hayatta benden başkasını düşünemezmiş bile vs vs bir sürü şey….
Şuan ailemin yanındayım, buradaki iş düzenimi 6 aylığına dondurmuştum. Bu süre bitince kesin bir karar vermek zorundayım hangi şehirde yaşayacağımla ilgili…. Ama kafamda bir sürü soru var...
Neden bayanın ismi rehbere doğum günüyle kayıtlıydı, ve o mesajı atacak samimiyetleri nereden geliyor? Ben paranoyak mıyım, güvensizlik için sürekli sebepler mi üretiyorum? Gitmek mi daha doğru kalıp mücadele etmek mi? Artık çok korkuyorum….
 
Rahatsız olmakta sonuna kadar haklısınız. Ancak bir karar vermeden tekrar ailenizin yanına gitmeseydiniz.
Biraz süre tanıyın madem geri döndünüz.
Belki bu bir uyarı olacaktır eşiniz için. Ailesini kaybetmemek için kendine çeki düzen verecektir.
Sakin kalın ve gözlemleyin.
Ve sonrasında verin kararınızı.
 
“Napayım panpişim, sen yemeğini yedin mi?”

cümlesi bana ilk öncesinde eşinizin ona mesaj attığı izlenimini verdi..
 
Bence biraz daha sabredin ve aklınızdaki soru işaretlerine cevaplar bulun ama bunu paranoya şeklinde yapmanyın. sükunetinizi koruyun belli bir süre daha kontrol altında tutun eşinizi ve eşinizin msjla ilgili yaptığı açıklama hiç mantıklı değil. Telefonu falan kapatması sonuçta hayatınız için kesin bir karar vermek üzeresiniz ve en doğrusunu seçebilmeniz için elinizden geleni yapınız. Eşinizden tam emin olmadığınız sürece eşinizle hayat kurma planları yapmayınız ki daha sonra çok hayal kırıklığı ve hüsrana uğramayınız.
 
şahsen ben bir erkeğin iş arkadaşıyla dahi bu kadar samimi olmasını son derece sakıncalı buluyorum!!!
 
Son düzenleme:
Eşimde yolunda giden bir evliliğimiz vardı. 1 yıl önce başlayan tartışmalar güvensizlikler ve ihanet şüpheleri bizi birbirimizden gittikçe uzaklaştırdı ve sonunda aile olarak bir arada kalmanın bizi daha çok yıprattığını düşünerek oğlumu da alıp ailemin olduğu şehre geldim ve ailemle yaşamaya başladım. Başlarda çok zorlanmıştım, kendi düzeninizi bozup anneniz bile olsa başka birinin evinde yaşamak güçtü. Oğlumun okul düzeni kendi iş düzenim derken bir şekilde her şey yoluna girmeye başladı. Bu arada eşim benim gidişimle öfke dolu sözlerle bana saldırdı sonra boşanma davası açtı sonrasında ise boşanma davasını geri çekti.
Yaklaşık 4 ay kadar önce karşılıklı oturup konuşmaya başladık. 15 yıllık bir evlilikte biriktirdiğiniz anılar çok oluyor ,bir çırpıda kesip atamıyorsunuz. Nerde yanlışlar yaptık, birbirimizi nasıl kırdık nasıl yoksaydık hepsini konuştuk, terapiste gittik ve tekrar denemeye karar verdik. İkimiz de birgün gelip yaşlanacağımızı biliyorduk ve yaşlılığımızda birbirimizin yanında olmak istiyorduk. Benim için geçerli bir sebep daha vardı. Eşim şuan maddi olarak iyi kazanmaya başladı belki yanlış düşünüyorum ama bu adamın yokluk zamanlarını ben çektim varlık zamanlarında da yanında olmak benim ve oğlumun hakkıydı. Ayrıca oğluma sağlayabileceğim hayat standartları evliliğimizin devam etmesiyle artacaktı. Çok zor oldu tekrar güvenebilmek, ne kadar kabul etmese de size ihanet eden bir insana inanabilmek ona doğru bir adım atabilmek… İki ay önce ailemin olduğu şehirdeki düzenimi dondurdum, bir süreliğine her şeyi askıya aldım ve eşimle yaşamaya başladım. İkimiz de hatalarımızı hayatımızı sıfırlayıp yeni bir başlangıç yaptık. Kaliteli zamanlar geçirip birbirimizi mutlu etmek için çabaladık… İtiraf edeyim onu ilk günkü kadar çok sevdiğimi hissettim, iyi ki geri döndüm iyi ki benden vazgeçmedi dedim… 1 Hafta kadar önce işten yorgun geldiği bir akşamdı, yemeğimizi yedikten sonra biraz sohbet edip uyuya kaldı. Çok çalıştığı için bu konuda hiç üstüne gitmedim, dinlenmesi için hep elimden geleni yaptım. Ben de yatmak üzereyken cep telefonunun açık olduğunu gördüm. Hassas bir dönemde olduğumuz için bu konuyu hiç açmamıştım ama cep telefonunun hep cebinde olması, yatarken kapatması beni rahatsız ediyordu. İçimde bu konuda garip bir his vardı. Ve şeytana uydum telefonunu biraz kurcaladım. -Şu an yazarken bile ellerim titriyor- bir bayandan mesaj vardı. Mesajı aynen yazıyorum “Napayım panpişim, sen yemeğini yedin mi?” Ve rehberde kadının adının yanında doğum günü vardı… Ertesi gün biraz araştırınca kadının evli ve iş yerinden arkadaş olduklarını öğrendim. Öncesinde planlı bir şehir dışı seyahatim vardı. Eşyalarımı hazırladım, bir daha da geri dönmeyi düşünmüyordum. Akşam gelince yüzümden, konuşmamdan anladı bir şeyler olduğunu ve hep sordu neyin var diye… Dayanamadım ve anlattım. Sonrasında öğrendiklerim içimi mi ferahlatmalı yoksa canımı mı yakmalı bilemiyorum. Bayanla normal iş arkadaşlarıymış, öyle bir mesaj yazması dengesizlikmiş ben haklıymışım bu kadar çabayı küçücük bir şey uğruna heba ediyormuşum… Hayatta benden başkasını düşünemezmiş bile vs vs bir sürü şey….
Şuan ailemin yanındayım, buradaki iş düzenimi 6 aylığına dondurmuştum. Bu süre bitince kesin bir karar vermek zorundayım hangi şehirde yaşayacağımla ilgili…. Ama kafamda bir sürü soru var...
Neden bayanın ismi rehbere doğum günüyle kayıtlıydı, ve o mesajı atacak samimiyetleri nereden geliyor? Ben paranoyak mıyım, güvensizlik için sürekli sebepler mi üretiyorum? Gitmek mi daha doğru kalıp mücadele etmek mi? Artık çok korkuyorum….

Eşinizden alacağınız nafaka ile oğlunuza güzel bir yaşam sunabilirdiniz. Sonuç itibariyle o da babası. Sizin kadar düşünür herhalde cocugunun geleceğini.

Seviyordunuz ve affettiniz ama eşinizin şuanda biriyle görüştüğü aşikar. Sevgili olmalarına gerek yok, flört ediyorlar besbelli. Hangimizin iş arkadaşı "panpişim" der? Bu nasıl bi laçkalık anlamadım ben.
 
Gerçekten zor bir durum. Yaş itibari ile sizden küçük biri olarak nacizane fikrimi söylemek isterim.
Annem ve babam 31 yılı aşkın zamandır evliler, onlar da hayatlarında bir çok çalkantılı dönem geçirmekle birlikte, babam da malesef "aldatan" bir erkek oldu.
Bilirsiniz kızlar için babaları en önemli varlıktır... o yüzden bunu söylemek benim için biraz rahatsızlık verici bir durum. Hala konduramıyorum...

Bunlardan bahsetmemin sebebi, ben ilk okul yıllarımdayken annem ve babam bir ayrılık süreci geçirdiler, sonraki yıllarda yine bunlar yinelendi.
Yaş itibari ile o zamanlar çok anlayamıyordum sorunların ne olduğunu ama yaş ilerledikçe (tek evlat olduğum da göz önüne alınırsa) annem sıkıntılarını benimle de paylaşmaya başladı.
Durumun iç yüzünü gördükten sonra, bazen diyorum "keşke boşansalardı, ikisi de istemedikleri bir hayatın kölesi olmaktansa, seçtikleri hayatın - iyi ya da kötü - sahibi olurlardı".
Aradan onca yıllar geçmesine rağmen annem ve babam hala evliler, ama bir birlerinin arasında kocaman beton duvarlar var.
Bu tarz evliliklerde - kendim yaşadığım için biliyorum - en çok çocuklar etkileniyor. Anne her zaman düşünen, kafa yoran ve bu gibi durumlarda en çok acıyı çeken taraf oluyor malesef ki.
Erkek kendince belki bu durumların sıkıntısını, üzüntüsünü yaşıyordur bilemem, ama gözlemlediğim kadarı ile yine bir şekilde hayatını idame ettiriyor.
En çok zararlı çıkanlar anne ve çocuk oluyor.

Sözün özü, bakıyorsunuz ki bunun değişeceği yok, bence öncelikle kendinizi ve çocuğunuzu düşünün.
Sürükleyerek ve zorlayarak olmuyor birşeyler, giden zamanı ve duyguları da kimse geri getiremiyor malesef.

Nacizane paylaşmak istedim. İnşallah herşey gönlünüzce olur ve en doğru şekilde kararlarınızı verirsiniz.
 
eşinizi takip etmenizi öneririm. gözünüzle görmediğiniz sürece içinizde her zaman kuşku olacak. öğlen tatilinde ve akşam mesailerinin bitme saatinde o civarlarda olun. hatta dışarda işiniz olduğunu ve akşam eve geç geleceğinizi söyleyin. eğer görüşüyorlarsa eve geç geleceğinizi düşünerek bunu fırsat adledecektir. siz de kolaylıkla takip edebilirsiniz.

emin olana kadar her şey yolundaymış gibi davranın. olay soğuduktan sonra onun iş yerine arada bir uğrayın, o kadının sizin varlığınızdan rahatsız olup olmadığını kontrol edin.

içinizde kuşku kalmasın, bu sizi çok yıpratır.
 
Öncelikle derdime ortak olduğunuz için teşekkür edeyorum.

Evet eşim yazmış ilk mesajı nedeni de ertesi gün banka işleri varmış o bayanla... Bu kısım daha da can sıkıcı benim açımdan... Bayan için -bizim görüşmediğimiz dönemde- bankadan kredi çekmiş. Ödemeleri düzenli olarak bayan yapıyormuş. Şimdi ise bayan krediyi kapatmak istemiş ve kendi başvurmuş eşim de ona kefil olmuş... Benim rahatsız olma nedenlerimden biri de bu; aralarındaki samimiyet.... Ailemin şuan durumdan haberleri yok, benim normal bir ziyarete geldiğimi düşünüyorlar, eşim ise açıklamayı yapmış ve konuyu kapatmış durumda anlayacağınız şuanda ben boş yere kuruntu yapan kadın pozisyonundayım ama içim hiç rahat değil, ne yapmam gerektiğine karar veremiyorum. Bir kuruntu uğruna mı 15 yıllık evliliği ve onca çabayı atıyorum, yoksa olanlara göz yumup aptal konumuna mı düşüyorum? Arada kalmış durumdayım...
 
bu erkeklere ne oldu arkadaslar hep mi böyleydi bunlar .. kavun değilki koklayasın ama şuda bir gerçek bunlar erkek erkeğe yapmıyor bizlerden birileriyle yapıyorlar bu çapkınlıkları... hatta genelde evli ve cocuklu bayanlarla oluyor... ne diyeceğimi bilmiyorum artık ben

arkadasım senin durumunda olsam hemen annemlere dönmezdim biraz daha gözlemlerdim emin olmadan yapmazdım bi şekilde telefonunun ekstresine kredi kartının ekstresine ulaşmaya çalışırdım ... hakkınızda hayırlısı olsun ama PANPİŞİM kelimesi hiç arkadaşça değil çünkü bu insanlar liseli talebeler değiller
 
eşinizin ilk yazdığı mesaj nedir peki?

yani napayım panpişim sen yemeğini yedinmi ? diye bir cevap atmış kadın.
neden yemek yediğini sorsun yani böyle farklı hava sezdim ben üzgünüm.içinize kurt düşürmek istemem aralarında birşey yoksa bile bukadar samimiyet bile fazla.

anlıyamıyorum bu erkekler niye böyle?veya böyle kadınlar?...evlilikler nereye gidiyor...güvensizlik almış başını gidiyor.
eşinizle tekrar barışsanız bile içinizi kemiren bi duygu olacaksa bu çok zordur eminim önce bunu törpüleyin öyle gidin bence yoksa hayat zindan olur.
sonuçta günün yarısını o kadınla birlikte ayın işte geçiriyor.
 
insanoğlu bir şeyi bir kere deneyince ne yazık ki aynı şeyi tekrar deneme ihtiyacı duyuyor...
özellikle erkekler....
bu her durum için geçerli,bir kere tokat atarsan sonra gene atar...
bir kere küfür ederse ne yazık ki arkası gene gelir....
gibi gibi örneklendirirsek örnekler bitmez...
15 yıllık evliliğinizi düşünemeyerek haraket eden eşinize
en güzel cevab onu terk etmek olur....
 
zor belkıde cok zor bı karar ama ona geri dönmezdim dönemezdim güvenım sarsılmıssa ihanet girmişse araya ona bır daha dokuanamazdım belkı yapı meselesı ama ben yoklugu gördüm ama varlıgınıda göreyım dusuncesi ile kurmus oldugum hayatı ona guvenıp bozamazdım. eşiniz ona bence mesaj atmıs bence görüşüyolar sezgilerim böle sölüyor insallah hakkınızda hayırlısı olur. sizin ve evladınız ıcın.
 
panpiş kanka anlamında kullanılan bir kelime
aralarında ilişki düzeyinde birşey olmadığı kesin
yakın ve gereksiz bir arkadaşlık sadece belli ki
 
panpiş kanka anlamında kullanılan bir kelime
aralarında ilişki düzeyinde birşey olmadığı kesin
yakın ve gereksiz bir arkadaşlık sadece belli ki

Panpa=Kanka :D
Panpiş=Hilal Cebeci, Ciciş kardeşler :D
 
Back