Artık küçük düşmek istemiyorum. Bayaa baya düştüm zaten. Umrunda da değilimdir tabi. O özür bile dilemiyorken ben ona affettim temalı mesajlar atarak saçmalarım demi? Sadece bir gün bunu yapmadığım için pişman hissetmekten korkuyorumBence mesaj atmayın.umrunda olsanız başkasına gitmezdi
Kendinizi küçük düşünürsünüz nolur yazmayın
O kadar haklısınız ki... Yaşım da 25 şu abartılı acılar için büyük bir yaş sanki. Yani ciddi manada psikolojim bozuldu ve psikiyatriye de gidiyorum. Ama kendimi iyileştirmek yine benim elimde anladım. Artık hiçbir şey yapmamak ve sadece iyileşmeye çalışmak en iyisi sanırım.Atmayın mesaj.
Her türlü iletişimi kesin.
Biliyorum, söylemesi kolay ama bunu yapmak zorundasınız.
Uzman desteği almanızı öneririm, ya da sıkça dostlarınızla dertleşmeyi.
Anladığım kadarıyla gençsiniz ve o yaşlara dönebilmek ve çektiğiniz acıyı çekebilmek için neler feda etmezdim, bir bilseniz...
Öyle de yaşlı falan değilim 31 yaşımdayım ama hayat akıp gidiyor, tutamıyoruz.
Son zamanlarda kendimde sıkça gördüğüm şeyler var, mesela sevgisizlik.
Yaş ilerledikçe insan donuklaşıyor, o coşku kalmıyor.
Ayrıca eski fotoğraflarıma bakıyorum, gençliğin güzelliği diye bir şey varmış.
Bedendeki güç ise bambaşka, her şeye olan cesaret de.
Bunun gibi sayamadığım nice şeyi, haketmeyen biri uğruna feda etmeyin.
Hiçbiri geri gelmeyen şeyler, anı yaşayın.
Acı çekseniz de acı çekebiliyor olmanın duygusallığından tat alın.
Kendinizle kalmayın bu sürede.
Her yalnız kaldıpınızda kitap okuyun, dizi izleyin.
Sürükleyici bir şeyler yapın, yeni hobiler edinin.
Hayatınızda ona ayırdığınız zamanı ve gücünüzü motivasyon olarak kullanıp baöbaşka şeylere yönelin.
Ne kadar doldurursanız kendinizi, o adam o kadar azalacak hayatınızda.
Ve bir gün bakacaksınız ki kalmamış, tatlı bir yara izi gibi görünce hafid gülümseten bir anı olarak sizinle yaşayacak sadece.
Evet bunu da düşündüm. Bir ay sonra neden yaptım ki gayet de hak ediyor bile diyebilirim. Hep anlık duygularımla düşüncesizce arıyorum adımlarımı. O yüzden yapmadan önce buraya sordum. Bir tane bile atma mesajı görsem atmayacaktım ki yazanlar da hep atma demiş zaten.Asla atmayın. Zaman zaman ruhumuzu bir duygu sarıyor. O duygunun etkisindeyken hep öyle kalacağız sanıp birşeyler yapıyoruz. Birgün birşey hatırlayıp yine kızacaksınız yine kahredecek yine lanet okuyacaksınız belki. Kendinize zaman tanıyın. Devlet hastanesinden bir psikiyatri randevusu birkaç minik ilaca bakar normale dönmeniz. Hayır hepsi uyutmuyor ve gerçekten iyi geliyor.
İntihar fikrine girmiyorum bile. Beş yıl sonra esamesi bile okunmayacak kalbinizde. Ama kalan 50 yılınızı da yanınıza alıp gitmek mi? Evet bencilce. O anneye yazık günah.
Kibirlenmese bile bir ay sonra unutacak zaten.. Varken yok sayan için ölmüşüm ne fark eder. Ben kendime, beni sevenlerime, ahiretime yaparım yapacağımı. Artık böyle bir şey düşünmek bile istemiyorum.Atmayın. Emin olun siz onu affetseniz de, affetmeseniz de o bunu hisseder, etkileri bir şekilde hayatına yansır; ama şu an böyle bir mesaj onun ruhuna değil egosuna dokunur. Gerek yok. Siz kendinize odaklanın artık.
Ölme ihtimalinizi bile ona bağlı düşünüyorsunuz. Bu bir süreç ve geçecek, bunu unutmayın. Bana bir psikoloğum şunu demişti; yakınını kaybeden insanlarla çok çalışmış ve intihar vakaları o uğruna intihar edilen insanda suçluluk ve üzüntüden çok uğruma intihar etti gibi bir kibir yaratıyormuş aslında, bunu da hatırlatın kendinize. Ve lütfen böyle hisler yaşadığınızda bunun sonsuza dek sürmeyeceğini hatırlayın. Geçecek, farazi değil yaşadıklarıma dayanarak bunu söylüyorum.
Şuan yaşadıklarınızı hayatımın bir döneminde yaşadım, o sebeple daha kolay empati yapabiliyorum.O kadar haklısınız ki... Yaşım da 25 şu abartılı acılar için büyük bir yaş sanki. Yani ciddi manada psikolojim bozuldu ve psikiyatriye de gidiyorum. Ama kendimi iyileştirmek yine benim elimde anladım. Artık hiçbir şey yapmamak ve sadece iyileşmeye çalışmak en iyisi sanırım.
Üzüldüm.. Öylesi severken şimdi o hislerden eser yok diyorsunuz. Çok dizi izledim, çok roman okudum işin hep romantik kısmında takılı kaldım. Ama gerçekler böylesi sanırım. Sevgi de önünde sonunda bitiyor. Yani evlenip yaşamak daha kötü tabi. Hayırlısının böyle olduğuna da çok inanıyorum. Ama hala sevgim olduğu için yokluğuna üzülüyorum. Sevgim bitse de kurtulsam ben de..Şuan yaşadıklarınızı hayatımın bir döneminde yaşadım, o sebeple daha kolay empati yapabiliyorum.
Benim hayalim okulumun bitmesi ve bir sajil kasabasına yerleşip dalış ile ilgili bir şeyler yapmaktı.
Su altında, bambaşka bir dünyada yaşamak.
O kadar kabuğuma çekilmişim ki, insan iletişimini kesen hayallerin peşindeydim.
Her araba sürüşümde acaba bugün kaza yapar ölür müyüm diye geçerdim direksiyona, ardından hayal kurar cenazemde ağlıyor diye görürdüm.
Ne büyük aptallıkmış.
Biliyor musunuz, ben o adamla evliyim ve 2 çocuğum var.
Kendim bile şaşırıyorum nasıl sevmişim, ne aptalmışım diye.
İşte gençlik, duygular fora.
Kendim bile inanamıyorum yazdığım mektuplara, o hislerimden eser yok.
Sanki ben artık başka biriyim, o derece yaş aldıkça değişiylr insan.
Ve onun başkasıyla oluşu sizi derinden yaralayan şey aslında.
Hayırlısı buymuş, sizin için iyi olan olmuş diyelim.
Ve bir zaman sonra tekrar nefes almaya başladığınızda siz de tam benim şuanki halim gibi hissedecek ‘ben deliymişim’ diyeceksiniz.
Sizin aydınlanmanız ayrılık acısı, benimki evlilik belası.
Ama ne şanslısınız, gençsiniz yahu.
Daha ne güzel bir ömür var önünüzde inşallah, tanışılmamış insanlar, gezilmemiş yerler, ortaya çıkmayo bekleyen aşklar, kazanılmamış başarılar...
Hepsi sizi bekliyor.
Dram, romantik vb türevlerden uzak durun.Üzüldüm.. Öylesi severken şimdi o hislerden eser yok diyorsunuz. Çok dizi izledim, çok roman okudum işin hep romantik kısmında takılı kaldım. Ama gerçekler böylesi sanırım. Sevgi de önünde sonunda bitiyor. Yani evlenip yaşamak daha kötü tabi. Hayırlısının böyle olduğuna da çok inanıyorum. Ama hala sevgim olduğu için yokluğuna üzülüyorum. Sevgim bitse de kurtulsam ben de..
Evet bunu da düşündüm. Bir ay sonra neden yaptım ki gayet de hak ediyor bile diyebilirim. Hep anlık duygularımla düşüncesizce arıyorum adımlarımı. O yüzden yapmadan önce buraya sordum. Bir tane bile atma mesajı görsem atmayacaktım ki yazanlar da hep atma demiş zaten.
Aslında 7 aydır ilaç da kullanıyorum. Çok düzelmediği gibi kötüleşiyorum da. Ama bu benle ilgili. Onu takip ettiğim, uzak kalmadığım için. Engel olamadım yani. Merak napıyır beni unuttu mu derken baktım ki başkası bile var şimdi de o kız kim ki diye bakarken kendimi tüketip durdum.
Yaşayacağım ya.büyük saçmaladım.
Doğru diyorsunuz. Ama benim şu an elim gitmiyor ondan kalanları atmaya. Denedim çok canım yandı yapamadım... Kaldırdım bi kenarda bekliyor. Yine atamayacağım galibaDram, romantik vb türevlerden uzak durun.
Bolca polisiye, kişisel gelişim, hatta komedi türlerine yönelin hem kitap hem dizi seçeneklerinizde.
Kendinizle kaliteli zaman geçirmenin başlangıcıdır bu.
Onu hatırlatan her şey ile son kez yüzleşin, en sevdiğiniz mekan, şarkınız, hediyeler vs.
Ve atın gitsin, hepsine ağlayarak veda edin.
Aynı bir ölüm gibi, ayrılın bedenen o anılardan ama gerekirse göğüre böğüre ağlayarak.
Sonrası daha kolay, sevgi denen şey çok koşullı bir duygu.
Anne sevgisine karşılıksız derler ama inanmam, herkes kendi evladını sever.
Öyle olmasa idi, başkasının çocuğunu da aynı severlerdi.
Herkes kendi doğurduğunu ya da evlat edindiğine adıyorsa hayatını, anne sevgisi bile ‘kendinin olana koşullu’ ise, sizin sevginizin bitmemesi olanaksız.
Rahat olun, bitecek.
Aynısı bende de var. Tek fark cocugum yok. Nasıl bir insanmışım nasıl görmemişim acaba diyorum ve bu bir kac aydır bunu düşünüyorum.Şuan yaşadıklarınızı hayatımın bir döneminde yaşadım, o sebeple daha kolay empati yapabiliyorum.
Benim hayalim okulumun bitmesi ve bir sajil kasabasına yerleşip dalış ile ilgili bir şeyler yapmaktı.
Su altında, bambaşka bir dünyada yaşamak.
O kadar kabuğuma çekilmişim ki, insan iletişimini kesen hayallerin peşindeydim.
Her araba sürüşümde acaba bugün kaza yapar ölür müyüm diye geçerdim direksiyona, ardından hayal kurar cenazemde ağlıyor diye görürdüm.
Ne büyük aptallıkmış.
Biliyor musunuz, ben o adamla evliyim ve 2 çocuğum var.
Kendim bile şaşırıyorum nasıl sevmişim, ne aptalmışım diye.
İşte gençlik, duygular fora.
Kendim bile inanamıyorum yazdığım mektuplara, o hislerimden eser yok.
Sanki ben artık başka biriyim, o derece yaş aldıkça değişiylr insan.
Ve onun başkasıyla oluşu sizi derinden yaralayan şey aslında.
Hayırlısı buymuş, sizin için iyi olan olmuş diyelim.
Ve bir zaman sonra tekrar nefes almaya başladığınızda siz de tam benim şuanki halim gibi hissedecek ‘ben deliymişim’ diyeceksiniz.
Sizin aydınlanmanız ayrılık acısı, benimki evlilik belası.
Ama ne şanslısınız, gençsiniz yahu.
Daha ne güzel bir ömür var önünüzde inşallah, tanışılmamış insanlar, gezilmemiş yerler, ortaya çıkmayo bekleyen aşklar, kazanılmamış başarılar...
Hepsi sizi bekliyor.