Ah Deryacım. Babam o kadar şahsına münhasır, akıllı, itibarı için yaşayan bir adamdı ki ondan sonra yaşadıklarım cehennem gibi. Babam aslında sözel olarak vasiyetini söyledi ama uygulayan olmadı. Anneme oturdukları evde yaşamaya devam etmesini, kendine yatılı bir yardımcı tutmasını, babamın özel şöförünün işine devam etmesini, her gün annemi ofise götürmesini vasiyet etti. Oteli bir kaç kere satmaya yeltendi ama kararsızdı. Babam yaşarken 2 sene ben otelde kaldım ama o zaman müdür vardı. Ben çok işlere karışmıyordum. Babam benim ısrarla Antalya'da kalmamı istiyordu. İstanbul'da yalnız yaşarken başım beladan kurtulmamıştı. Son senelerde babam sağlık sorunlarıyla uğraştı. Bizi düşünecek mecali yoktu. Allah yine ondan razı olsun. Matematik öğretmenliğinden hiç istifa etmeye bilirdi de. Belki öylesi daha iyi olurdu. Kendini bu kadar yıpratmazdı. Yattığı yer incitmesin. Mekanı cennet olsun
Nihal'cim babanı sevdiğini biliyorum- her ne kadar 18'imde tokat attı ben de gittim evlendim desen de babana çok hürmet ediyorsun. onun otoriter tutucu yanını ergenlik zamanındaki tartışmalarda bırakmışsın... sonra hep işleri iyiye gitmiş çünkü. e adam da tabii dar gelirden memurluktan gelip size güzel imkanlar bırakmış. çok hoş. esela babamın böyle ticari bir kafası olsaydı çok isterdim. hep eleştirdiğim asla adım attıramadım bir konudur. şöyle yapalım diye uğraşırım asla yapmaz.
fakat, mesela 3 kızsınız hiç biriniz tam olarak hiç bir teknik işten ya da finans yönetiminden vs.. anlamıyorsunuz. ne biliyim birinizi otele birinizi fabrikaya yetiştirebilirdi. (biliyorum ilk eşinle siz fabrikaya emek vermişisiniz. ama bu ilk eşinin alandan, mühendis olup bilmesiyle alakalı olmuş. ilk eşin şu anki eşin gibi mekan işletmecisi olsa o fabrikaya bir şey yapamayacaktı).
bu oldukça tuhaf. annen zaten hiç iş çevirebilecek yönetebilecek birisi değil. e zaten hiç değilmiş ki.
e eşi değil. kızları değil. damat da ayrılmıştınız zaten baban sağken. yani demem o ki bu işlerin böyle olacağı az çok belii.
ha annen böyle bilinçli kötülük yapınca daha fena ve hızlı gelişiyor bu süreç, orası ayrı. kıyafeti başka kakmak nedir. çok çirkin....
annen de baban ölünce sahip olduğu otoriteyi, gücü belki ne biliyim bir takım duyguları sevmiş olabilir. ki zaten sen bir tık daha serbest yaşayan bir kızdın diye seni ideal zaten görmemiş..küçük kızla arasındaki ilişki türü anneni tatmin ediyor olabilir. bilmiyoruz. (sen zaten hep babanın kızıydın, ha baban da öldü, şimdi benden çekeceğin var diyor kadın, çok enteresan)
eşinden vuruluyorsun biliyorum. oysa 40 yaşında ve eşin seni çok isteyerek evlendiğini. çocuk yapmak istiyor olduğunu vs. böyle şeyleri atlıyor insanlar.
eşin seni ikna etmiş öyle evlenmişsin. ama madden yükün sende olacağını zaten biliyordun.
ben de tam 40 yaşında ve çocuksuz bir kadın olarak bir noktada geldiğin yeri anlayabiliyorum. yani ne yapalım. çok donanımlı ya da çok maddi gücü olan bir kadın da olsan karşına %100 doğru insan çıkmayabiliyor.
çıkmıyor hanımlar, herkes sizin kadar şanslı değil. olmayınca olmuyor işte. çocuklarını yetiştirmeye çalışan bir kadın var karşınızda. eşi ile olacağına dair bir inancı umudu olmasa da zaten evlenmez çocuk yapmazdı değil mi? olmuş artık. ha ileride hiç olmuyosa bakar o zaman. yani artık bu ilişkiyi sorgulayıp durmanın ne faydası oluyor bilmiyorum....
boşanmak her zaman mümkün. fakat ortada bir mal para imkan bir şey kalmayacak böyle giderse. kadının bir kök ailesi de kalmayacak nerdeyse. hani farz edin ki eşiyle ilişkisini şu anda buzdolabına koymuş zamanı gelince çıkartır bakar duruma. diğer konusu daha öncelikli ve aksiyon gerektiriyor. her 2 durumu yönetecek bir enerjisi yokmuş kadının yoksa yoktur?
annesi de gittin bir beceriksiz adamla evlendin boşan, malımı ona yedirmem demiyor ki?
kıyafeti başka kakan bir kadın derdi o olsa bunu şimdiye kadar 2335036054 kere laf sokmaz mıydı sizce?
ben şeyi de anlamıyorım. böyle giderse kardeşlerinin de maddi kaybı büyük. otel özellikle yönetilemiyormuş. bundan neden korkmuyorlar?