evet ziyaretime gelecektir ama ellerine pnakartt tutuşturmak çok farklı olsa gerek.
bir çocuk 9 yaşında anlamını bile bilmeden sevişirim evlenmem hamile kalırım doğurmam diyor, bir çocuk ayyaş koca istemiyorum diyor bir çocuk,ağacım da ağacım diyor... Örnekler uzar gider ufak tefek farklar olur kimine annesi tutuşturur kimisi para karşılığı gelir ama önemli bir ortak nokta ideolojilerde çocukların kullanılmasıdır.
şeyyy ama benim amacım iyiydiyle bu işler yurumez. Bırak ileride buna o karar verrsin değil mi.
Paralı ya parasız olması da çok önemli değil haa ne olur ilerde parayla yine beynini satar.
Bir insanin, velev ki bir cocugun icinde agac sevgisi olmasi icin beynini para ile satmasi gerekmiyor. Onu agacin kesilmesi icin pankart actiran olursa soyleyin.
Olayları,cevap vermek istediğin gibi anlayıp kafanda kurduğun cevaba göre yorumluyorsun.
Ben parayla bu işler yaptırılırsa ileride bunu öğrendiği için yetişkin olduğunda da bunu yapar diyorum.
Ayrıca parayla yapılmasa bile bu tür konularda çocuklar kullanılmamalı diyorum.
Olayları,cevap vermek istediğin gibi anlayıp kafanda kurduğun cevaba göre yorumluyorsun.
Ben parayla bu işler yaptırılırsa ileride bunu öğrendiği için yetişkin olduğunda da bunu yapar diyorum.
Ayrıca parayla yapılmasa bile bu tür konularda çocuklar kullanılmamalı diyorum.
Birincisi: Bu cocuklarin para karsiligi agaclari korumak icin pankart actigini Weiss ve senden baska iddia eden yok. Kanitiniz da yok.
Ikincisi: Bugun agaci korumak icin pankart acan bu cocuk, yarin buyudugunde de acsin. Itiraziniz mi var? Atam bir agac icin koca kosku cektirip yerini degistirmisti. O cocuk bir pankart acmis, cok mu?
Yahu hala agac icin diyorsunuz?
Gercekten anlamak mi istemiyorsunuz?
OTDÜ ile Devlet arasinda bu yolun yapilmasi karari 1994 te verilmis hanimefendi!
Anlatabildim mi?
Yani simdiki bir karar degil, yillar önce henüz AKP bile ortada yokken verilmis bu karar!
Simdi kalkip agac icin mi diyorsunuz bu eylemler!
O zaman OTDÜ ögrencileri yönetim ile karsi karsiya gelmeli, cünkü OTDÜ coktan "okey" vermis bu yol yapimina.
Taaa 1994 yilinda kabul etmis, yani artik yok demek gibi bir hakki yok anlatabildim mi?
Mune ben herhangi bir konu açılıp açılmamasından değil isteyen açsın elbette ama
Böyle bir konuyu güzelce tartışamamaktan yakınıyorum aslında. Olması gerektiği gibi olmuyor. Böyle bir konu ideolojinin dışında tutulmalıydı. Ve konu çocuklar olunca çok çok hassaslaşıyorum, bari bu konuda böyle olmasaydı.
Kaldi ki OTDÜ nün basinda ki isimlerde aciklama yapti " bu yolun gerekli oldugunu biliyoruz, bizim yol yapimina bir itirazimiz yok" diye..
Siz neyi savunuyorsunuz?
...................................................................... ODTÜNÜN KABUL ETMEDİĞİ YOL ODTÜ arazisinden geçmesi istenilen iki ayrı yol vardır. Medyaya yansıyan tartışmalarda bu iki yolun karıştırıldığı anlaşılmaktadır. ODTÜ, Anadolu Bulvarının devamı olan yolun doğu sınır bölgesinden geçmesine 1994 yılından itibaren onay vermiştir. ODTÜnün kabul etmediği yol, Ankara BŞB tarafından 2007 tarihinde Ankara Nazım Planı 2023 önerisine eklenen ikinci bir yoldur. Bu ikinci yol, ODTÜ Kampusunun Bilkent (YÖK) Yolu üzerindeki kapısından girerek Kampusu doğu-batı yönünde ikiye bölecek bir hemzemin yol olarak tasarlanmıştır (Bkz. Ekli harita, Yol 2). ODTÜ, Kampusunu ikiye ayıracak, eğitim ve araştırma binalarına ve altyapısına zarar verecek, can ve mal riski yaratacak ve doğal sit alanlarını tahrip edecek bu hemzemin yol önerisine itiraz etmiştir. Ankara BŞBnin hemzemin yol üzerinde ısrar etmesi üzerine, ODTÜ 2007 yılında iptal davası açmıştır. Dava ilk önce bölge mahkemesinde ve Ankara BŞBnin mahkeme kararını temyiz etmesi üzerine de Danıştayda ODTÜ lehine sonuçlanmış ve Kampusu ikiye bölecek olan bu ikinci yol önerisi iptal edilmiştir. ODTÜ, Ankaranın ulaşım planı için önemi ve katkısı da tartışmalı olan bu yolun ancak tünel olarak yapılması halinde kabul edilebileceğini yaklaşık 10 yıldır ifade etmiştir............. ...............................................................................................................................................................................................................................................YOL İNŞAATINDAN ETKİLENECEK AĞAÇLAR ODTÜ öğretim üyeleri, Anadolu Bulvarının devamı olan yolun Eskişehir Yolu ile bağlantısını çözmek için son altı ay içinde 27 farklı kavşak çözümü üzerinde çalışmıştır. Benimsenen çözüm, doğal çevreyi en az düzeyde etkileyecek ve ulaşım ihtiyacını en iyi şekilde karşılayacak tasarımdır. Bu çalışmalara ve söz konusu bölgede 30 yıldır ağaçlandırma yapılmamasına rağmen, ODTÜ arazisi içinde yaklaşık 3.000 ağacın yol yapımından etkilenmesi söz konusudur. Toplam 629 ibreli ağacın nakledilmesi; 292 adedi çam, 133 adedi dişbudak, 916 adedi ahlat, 293 adedi badem, 58 adedi kavak ve 696 adedi diğer yapraklılar olmak üzere toplam 2.388 ağacın kesilmesi gerekecektir............................................................................................................................................................................... SAĞLIKLI KENTLEŞME VE ULAŞIM SİSTEMLERİ ODTÜ olarak, Ankaralıların ulaşım ihtiyacını düşünerek Anadolu Bulvarının devamı olan yola ve tünel olarak yapılması koşuluyla doğu-batı yönündeki yola itiraz etmemekle birlikte, bu yolların kentin ulaşım sorununa uzun vadeli çözüm olmayacağını vurgulamak istiyoruz. Ankaranın sağlıklı kentleşmesi, arazi ve ulaşım ihtiyaçlarının planlı şekilde karşılanmasına ve bu kapsamda toplu taşıma sistemlerinin bir an önce yeterli düzeye getirilmesine bağlıdır. Benzer ölçekli kentlerle karşılaştırıldığında, Ankaranın ulaşım altyapısının ve özellikle raylı sistemler başta olmak üzere toplu taşıma olanaklarının çok yetersiz olduğu açıkça görülmektedir. Bugün nüfusu beş milyona yaklaşan Başkentimizde, ulaşım ihtiyacının etkili raylı sistemler olmadan karşılanması mümkün değildir. Bu yetersizlik giderilmediği sürece, sürekli olarak yeni yolların açılması Ankaranın ulaşım ihtiyacını karşılamayacak; kentin sosyal dokusu ve zaten kısıtlı olan yeşil alanları yollara kaybedilecektir. Eskişehir Yolu boyunca, kentin batı koridorunda görülen çok hızlı yapılaşmanın yarattığı yoğun ulaşım talebinin, sürekli yeni yollar açılsa da karşılanamayacağı ve çözüm için toplu taşıma sistemlerine büyük ihtiyaç duyulduğu ortadadır.............................................................................................................................................................................. ODTÜ 5 eylül .......................................................................................................................Ankara Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin, Bayram tatilinin sürdüğü 18 Ekim 2013 Cuma günü saat 21.15 civarında bir gece baskını ile çitlerimizi yıkarak yerleşkemize girmesi, onaylanan plana yasal itiraz süresi tamamlanmadan bir oldu-bitti ile yol inşaatına başlayarak güzergah üzerindeki 3.000den fazla ağacı bir gecede yok etmesi art niyetli bir davranış ve hukuksuzluk örneğidir. Üniversitemizin hak ve hukukunu hiçe sayarak yapılan bu tecavüz, koruma amaçlı imar planının kesinleşmesi sürecini ciddi şekilde sekteye uğratmış ve muhatap olduğumuz kurumların inandırıcılıklarını zedelemiştir. Bu tutumu sergileyen bir kurumun bundan sonraki ilişkilerimizde de, iyi niyet ve hukuk kuralları içinde hareket edeceği konusundaki ümitlerimiz de ortadan kalkmıştır........................................................................................................................... ODTÜ 23 ekim.............................................................................................................. demek ki neymiş 94 yılında alınmış bir karar deyip kesilip atılan sığ bir düşünce değilmiş odtü direnişi..Yahu hala agac icin diyorsunuz? Gercekten anlamak mi istemiyorsunuz? OTDÜ ile Devlet arasinda bu yolun yapilmasi karari 1994 te verilmis hanimefendi! Anlatabildim mi? Yani simdiki bir karar degil, yillar önce henüz AKP bile ortada yokken verilmis bu karar! Simdi kalkip agac icin mi diyorsunuz bu eylemler! O zaman OTDÜ ögrencileri yönetim ile karsi karsiya gelmeli, cünkü OTDÜ coktan "okey" vermis bu yol yapimina. Taaa 1994 yilinda kabul etmis, yani artik yok demek gibi bir hakki yok anlatabildim mi?
Haklısın Mune. Ben zaten tarafsız değilim. Taraf dediğim yanlış anlaşılmasın elbette.Rengina,
aslında neden böyle oluyor açıkça ve dürüstçe eleştireyim mi? Hatta direk kendi üzerimden örnek vererek anlatacağım ki kimse kırılıp gücenmesin, bu arada weiss konunuza dalıp duruyorum kusuruma bakmayın lütfen.
Siyaset bölümünde açılan pekçok konuyu ben açsaydım, benimle aynı düşüncede olmayan insanların bir bölümü de dahil, benim tarafsızlığıma emin olan birçok insan benle paralel yorumlar yapacaktı, arada farklı düşünenler ya da benim düşünce tarzımı bilmeyenler karşı yorum yapacaktı ama hepsi o.
Malesef burda hangi ideoloji savunulursa savunulsun birçok insana önyargıyla yaklaşıyoruz, sadece bu konuda değil, şu bölümde açılan içinde eylem, ağaç, giyim, parti geçen konuların hepsinde bu var. Konuyu açan a veya b kişi olsun, a konu açtığında b karşı fikrini yazıyor, a gibi düşünenler giriyor topiğe, sonra b gibi düşünenler, konu çığrından çıkıyor, fikir dayatmasına gidiyor, sorarsanız hepimiz düşünce özgürlüğünden bahsediyoruz ama karşı fikrimizi ortaya koyarken bizim gibi düşünmeyeni baskılamaya çalışıyoruz.
Bunların dışındaki konular bildiğiniz öksüz yetim gibi çünkü içinde yukarıda saydıklarım yok, bakın bölüme en çok yorum alan konulara bir bakın, birde üç beş yorumla kendi haline bırakılan konulara bakın, o üç beş yorumlu konularda çok önemli ama biz fikir baskısı yapmayı yeğliyoruz.
Giyim baskısı, siyasi ideoloji baskısı, bu böyle gider, oysa ağaçlar mı konu benim düşüncem net, ben ağaç kesimine karşıyım, orda kestim ama burda şu kadar diktim demek bana 100 çocuğu kestim ama yerine 1000 tane çocuk verdim demek gibi geliyor, çünkü onlar canlı, onlar çiçek açıyor, onlar meyve veriyor, senin benim kadar canlı, insan olmadıkları için önemsiz görülmelerini anlamıyorum, ki ben tek bir çam ağacı için ortalığı ayağa kaldırmış biriyim, ben çocukların istismar edilmesine de karşıyım, amaç ne olursa olsun, bizler kocaman insanlarız, belki fikirlerimiz kirli biz çocuklar kadar masum değiliz ki, onların masumiyetlerini kullanmayı hak görmüyorum kendimde.
Kimsenin benim gibi düşünmesini beklemiyorum fakat önyargılı olmayı da anlamıyorum, hep geniş bakın sözünü kullanırım, biz geniş bakamıyoruz, o yüzden hep bir tarafta olmamız gerekiyormuş gibi hissediyoruz.
Anliyorum Mune Hanim.Lakin bu forumda bazilari samimiyetsiz gercekten.Gercekten hak verdigi bir konu olsada, sirf baska gorusten diye, o insana hak vermezler, linc ederler birlik olupda, hemen hergun goruyoruz bunu.Nedense ortak algilarin olusturabilecegi nice yorumlara sirf bu nedenle hakli gormezler.Bu samimiyetsizlik de nedir?Bir insan yuzde yuz kusurlu olmaz.
Allah askina hangi biriniz cocugunuza 5-10 kurus cebine sikistirip, belli amaclara hizmet etmesine riza gosterir.Cocuk sahibi olan fakir muhtacda olsa bir anne istemez bunu.Burdakilerin cogu bekar sanirim, yorumlar o kadar acimasiz ki, ne olacak yani diyende var.Kullanilan cocuklara sanmiyorum ki hak verilecek bir yan olsun, ideolojiler gozunu karartmis derim. Ancak ya gercegi goremiyor ya da gormemezlikten geliyor, isine haline oyle elverdigi icin.Hak verenin ben kalbinden suphe duyarim.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?