Çocukken Tacize Uğradığını Söyleyenlere İnanın Lütfen




16 yaşındaki bir çocugun çekincelerini anlıyorum ancak koca koca kadınların bahsettiginiz konuda kimseye anlatma şikayet etme 25 yaşına gelince o utanacak vb yorumlarını hiçbir zaman anlamayacagım.
Ne yazık ki konu kapandıgı için alıntılayamamıştım fakat kocaman kadınların geçmişte ne yaşamış olurlarsa olsunlar bir cocuga verdikleri öyle tavsiyelerine de bunu yazdıran korkaklıga da lanet olsun.

Sizin de bu konuyla ilgili hassasiyetinizi anlıyorum ancak şikayet et demek kolay derken ve size kızan akrabalarınızı anlatırken tam olarak verdiginiz tavsiye nedir?

Yani "konuşmayın, anlatmayın çünkü size hem inanmazlar hem de suçlandıgınızla kalırsınız" mı diyorsunuz?

Çcocuklarınıza inanın uyarınızı yerinde buluyorum. Ancak konu iceriğinde diğer yazdıklarınız ile bu uyarınızı birbiri ile çelişiyor ve maalesef konunuzda yanlış bir yönlendirme var.
İnternet çağındayız ve bu igrenclige maruz kalan bir cocuk arama yaparken konunuzu okudugunda "aman kimseye anlatmayayım ne de olsa inanmıyorlarmış" diye düşünmesini bir eğitimci olarak nasıl gözardı edersiniz?

Evet bazı insanlar iğrenç pislikler yapan caniler, bazı insanlar da bunlara çanak tutuyorlar. Fakat bu demek degildir ki her aile aynı tepkiyi verir.
Ailesi arkasında degilse öğretmenine gitsin. Konudaki gibi mesleginin geregini yerine getirmeyenler varsa onlar da şikayet edilsin.
Yalnız olmadıklarını söylemek için yazıyorum demişsiniz ancak yardımın ilk adımı bile çocugun anlatması işe başlayabilir. Cocugun gelişim çagındaki yaşayacagı sıkıntıları gidermek üzere izlenecek yöntemi belirlemeniz gerekiyor.

Şu çok net birşey bu konuyla ilgili mücadele susarak verilmez.
Şikayet edilmesin, olayların üstü kapatılsın da o sapıklar başka çocuklara da mı zarar versinler?

3 nesil aynı kisi tarafından cinsel şiddete maruz kalınan yaşanmış hikayeler var. Şikayet etmekten daha mı kolay bunların yaşanması?
Diğer yorumunuzun aksine yazdıklarınız geçmişte daha sık gördügümüz suçlanacagı endişesiyle yaşanılan korkuyu ve magdurların sindirilmesini güclendiriyor.

Bugun aileler cocuklarını korumak için ellerinden geleni yapıyor ve sapıkları çevrelerinde barındırmamak icin ugraşıyorlarsa bu, geçmişe nazaran taciz vakaları arttıgı için değil, daha bilinçli ebeveynler olması ve insanların artık susmaması ile ilgili bir değişim.

Tacizciler korkularınızdan ve suskunlugunuzdan beslenir.
Savaşmadan ne o sapıkları ayıklayabilirsiniz ne de sizi susturan suçlayıp onların rahatca gezmesine olanak saglayan insanları önleyebilirsiniz.
O yüzden zor da olsa yapılması gereken şey konuşmak ve bu insanların ceza almasını saglayıp cocuklarınız için güvenli bir ortam saglamaktır.
 

işte sen yabanisin suratsızsın halbuki onlar ne kadar doğal ne kadar samimi insanlar. ay beni yine bastılar.
 


Merhaba Stepanova,
Tacizle karşı karşıya kalan çocukları yanlış yönlendirdiğimi fark etmedim. Böyle olmasını hiç istemem. Çok haklısın. Çocukların da okuyabileceğini düşünmedim. Hep, annelere yönelik tavsiyelerde bulundum. Psikolog ya da pedagog değilim. Daha önce de belirttiğim gibi, bu konularda bilgi sahibi kişiler, paylaştığım konuya aydınlatıcı yorumlar getirirlerse çok iyi olur. Sadece kendi tecrübemi paylaştım.

Elbette tacize maruz kalan hiç kimse susmamalı. Ben, susmayı öğreten bir ailede yetiştiğim için sustum. İletişime açık bir ailede doğup, büyüyen çocuklar şanslılar. Benimki gibi çocuğuna değer vermeyen bir aileden gelen çocuklar ise, bu gibi trajik olayları öğretmenlerine ve mümkünse polise, jandarmaya anlatmalılar. Elbette ki susmamalılar. Az önce Erzurum'dan bir haber okudum. 15 yaşındaki genç kız, erkek arkadaşıyla yakınlaşmış. Erkek arkadaşı, mesajlaşmalarını babasına göstermekle tehdit ederek, kızdan çıplak fotoğraflar istemiş. Neyseki bu vakada kızın annesi bilinçliymiş ve hemen şikayet etmiş. 18 yaşından küçük bir kız çocuğu/genç kız kendi isteğiyle de olsa bir erkekle fiziksel yakınlık kurduysa, şikayet etme hakkına sahiptir. Kimse 18 yaşın altındaki bir bireye, karşılıklı rıza vardı gerekçesiyle dokunamaz. Şantaj zaten Türk Ceza Kanunu'nda yer alan apayrı bir suç.

Susmak konusunda yanlış yönlendirme yaptığımı düşünmüşsünüz. Çok haklısınız. Ama inanın, ben çocukken bunu yaşamış biri olarak bunun nasıl bir travma olduğunu bilirim. Çocuğa şiddet de suçtur. Peki kaç yetişkin, buna şahit olup, o çocuğun hakkını emniyet ya da adliyede arıyor? Aman aile içine karışamam, bana dokunmayan yılan bin yaşasın, babasıdır döver de sever de, öğretmenin vurduğu yerde gül biter, aman sen de.. gibi bencilce düşüce içindeki yetişkinler yüzünden çoğu çocuk her türlü kötü muameleye maruz kalıyor.

Çocuklar için konuşmak, hakkını aramak kolay değil.. Biz yetişkinler olarak onları sesi olmalıyız. Çocuklarımızı, ve meslektaşlarım için söylüyorum, öğrencilerimizi iyi gözlemlemeli ve onları dinlemeliyiz.

Çocukluğumda yaşadıklarım bana ders oldu. Sustukça kötülere daha çok fırsat verdiğimizi gördüm. Kötüler ifşa edilmedikçe daha da kötüleşiyorlar.

Buraya kadar okuduysanız, izninizle kendi tecrübelerimden bir örnek daha vermek isterim. İlk yazımda, boşanmış olduğumu söylemiştim. Boşandıktan bir yıl sonra atandım. Babamdan daha yaşlı olan okul müdürü, medeni durumumdan ve içime kapanıklığımdan cesaret alarak, onun suyuna gitmezsem meslekten atılabileceğimle ilgili tehditler ederek bir kaç defa bana sözlü tacizde bulundu. Bir kez de fiziksel tacizde bulundu. Bunu 22 yaşımda yaşadım. Okulda her gün ağlıyordum. Öğretmen arkadaşlara anlattığımda, sakın şikayet etme, sen stajyersin, o müdür. Olan sana olur. Onu görünce yolunu değiştir olsun bitsin gibi şeyler söylediler. Bu tavsiyeleri verenler, öğretmendi. Ama ben artık çocuk değildim. Bu duruma çok kısa bir süre katlandıktan sonra savcılığa suç duyurusunda bulundum. Sabıkası olmadığı için hapis cezası verilmedi kendisine. Ki elimde delil de yoktu. Elbette iftira attığımı söyledi. Kabul edecek hali yoktu. Ama en azından onu başka bir ilçeye gönderdiler. Elbette bu yeterli değildi ama ben hakkımı aramayı öğrendim en azından.

Ondan sonra tayinim çıktı, yeni bir yere taşındım, yeni arkadaşlar, yeni meslektaşlar, yeni komşular... Bir kişiye bile boşanmış olduğumu söylemedim. Herkese bekarım dedim. Kolay kadın diyemesinler diye.

Geçen yıl da bir arkadaşım tacize uğradı. Taciz eden kişi polisti. Evli ve çocukluydu. Benim dışımda herkes arkadaşıma şikayetçi olmamasını, eğer şikayet ederse tacizci şahsın evine gelip, bu kez daha kötü şeyler yapabileceğini söyleyerek arkadaşımı sindirdiler. Ama ben elinden tutup, karakola götürdüm. Kimi kime şikayet edeceksin gibi yorumlara rağmen arkadaşımın dilekçe vermesini sağladım. Dava duruşmasına da seyirci olarak katıldım. O şahıs da sabıkalı olmadığı için cezası ertelendi. Ama bundan sonra bir kadına zarar vermeyi düşündüğü an, mesleğini ve ailesini kaybetme korkusundan tir tir titreyecek. Bu da bir şeydir.
 

Öncelikle kendiniz ve arkadaşlarınızla ilgili olaylarda cesaretiniz icin tebrik ederim.
Bahsettiginiz gibi maalesef magdurlar icin olumsuz sonuclanan davalar var, ya da o aşamaya bile gelmeden suc duyurusunun işleme alınmadıgı durumlar.
Fakat olumlu sonuc alınanların yanı sıra böyle olumsuz örnekler de var diye pes edilmemeli.

Mesela önceki nesilde sanki sapıklık degilde tacize ugramak ayıpmış gibi magdurlar suclanmasıyla daha sık karşılaşıyorduk.
İnanmayan veya olayın üstünü kapatan aileler ya kendileri de böyle düşündügü icin ya da başkalarının düşüncelerinden korktukları icin sessiz kalıyorlar, ufacık cocukları problemlerin göbeginde yalnız bırakıyorlardı.
Bu durumun nesilden nesile degismesi duyarlı insanların sahip cıkması ve digerlerinin de bundan cesaret almasıyla ilgili.

Verdiginiz örneklerdeki gibi sonuc alınmayan durumlarda ise yine benzer bir cesaret gösterilip yargılanması icin mucadele edilmeli.
Şahsınız için söylemiyorum ancak "şikayet ettik de ne oldu" diyen insanların kaçı bunlar icin tepkisini her yerde gösteriyor?
Televizyonda haberi izleyip cekirdek citleyip sonra eglence programı açmakla birşey elde edecekleri zannediyorlarsa yanılıyorlar.
Bir de hiçbir şey yapmadıkları gibi bundan hareketle gencecik kız cocuguna aman konuşma anlatma tavsiyesi verenler var ki tiksiniyorum.
Emin olun korkmak yerine bir konunun üzerine gidildiginde bir şekilde sonuc alınıyor. Zaten tck'da da açıkça suç kapsamına giren haller bunlar.

Öğretmen oldugunuzu belirtmişsiniz bu yuzden özellikle vurgu yaptım gözardı ettiginiz noktanın ne kadar sakıncalı oldugunu.
Son yazdıgınız mesajdaki gibi zor da olsa konuşsunlar, son vermek icin susmasınlar elbette. Bugun sustugunda yarın da devamı gelir o yaşanılan igrencligin.

Her yaştan çocugun ailelerinden sonra tanıdıgı insanlar ögretmenleri.
Ve aile içi cinsel taciz durumunda ilk başvuracakları insanlardan biri de yine o öğretmenler.
Biri belki ilgisiz cıkar, belki vicdanı insanlıgı yoktur, görevini sadece ders anlatmaktan ibaret zanneden bencil karaktersiz biridir ama başta rehberlik ögretmenleri olmak üzere kesinlikle sizin gibi duyarlı bir ögretmeni ona el uzatacaktır.
Dediginiz gibi yalnız degiller. Korkmasınlar.
 
Ah ne kadar acı!Bir kızın öz abisi tarafından yıllarca sözlü ve elle tacize uğraması.Göğüslerine ilk defa onun dokunması öpmesi.Allahım ben bu acıya nasıl dayandım.Nasıl evlendim.<nasıl onun yüzüne baktım.Bu konuyu ben de gördüm ama görmezden geldim.Sadece acı hatıralar var içimde,ben ölünce bitecek.Anlatılmaz yaşanır derler ya.Ben artık daha cesurum 11 yaşında değilim.Sadece çok acı diyebilirim.Çok derinlerde bir acı.Daha acısı ben kendimi yıllarca o......u zannettim biliyor musunuz?Öyle olmadığımı yıllar sonra 25 yaş civarı anladım.Hayır ben öyle değilim dedim.
Ben de okudum çok şükür mesleğim var,üniversite bitirdim.Yüzüne de vurdum.Bana "sana rahat batıyor" dedi.Çok müslüman şimdi.5 vakit namazlar filan.O gitsin cennete ben cehennemin dibine giderim.Benim hikayem çok uzun.
Mesajı yazmamın nedeni taciz anlatan kişiyi sakın yargılamayın,ahkam kesmeyin.Akıl vermeyin şöyle yapsaydın,böyle yapsaydın şeklinde.Söyleyeceğiniz en ufak yanlış bir söz onları bir girdaba iter,depresyona sokar.Sakınnnn.Ateşle oynama derler ya bu öyle bir konu.
 
giremeyeceği cennet için çabalasın dursun alçak kadın.umarım yataklara düşer.
tacize genç biri olarak soruyorum ruhunuzdaki yaraları nasıl tamir ettiniz?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…