- 14 Ağustos 2009
- 53.296
- 42.837
- 898
Çocuk yurdu: Evlenmesi iyiliğine
Mesut Hasan Benli
15 yaşında, 24 yaşındaki adamın istismarı sonucu hamile kaldı. Ailesinden baskı ve şiddet gördüğünü söyleyip yurda sığındı. Yurt raporu ‘Bebeğin babasıyla evlenmesi iyiliğine olur’ dedi
ERKEK arkadaşının cinsel istismarı sonucu hamile kalarak bir bebek dünyaya getiren 16 yaşındaki lise öğrencisi Ş.A., ailesinin baskı ve şiddeti nedeniyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı olan Atatürk Çocuk Destek Merkezi’ne sığındı. Ş.A., kendisini istismar eden H.M.D. ile evlenilmesine izin verilmesi için dava açtı. Dava dosyasına göre, ailesiyle birlikte Ankara Yenimahalle’de yaşayan Ş.A., 9. sınıftayken arabasıyla bir parkta bulunan H.M.D. isimli arkadaşının yanına gitti. Genç kız arabaya bindikten bir süre sonra bayıldı. Ş.A. savcılığa verdiği ilk ifadesinde yaşadıklarını şöyle aktardı: “Kendime geldiğimde arabanın arka koltuğundaydım, yatıyordum. Ben vücudumda bir farklılık hissetmedim. H.M.D. bana bir şey yapmıştır. Ben geçen gün evde tuvalete girdiğimde tuvalete bir şey düştü. Bağırıp annemi çağırdım. Doğum yapmışım.”
yurt şartlarında yaşamaya mahkûm edilmiştir. Çocuğun babası istediği zamanlarda kızını görememektir. Ş.A. ve H.M.D. bir an önce evlenip düzenlerini kurmak istemektedir. Evlenmelerine izin talep etmekteyiz.”
‘KURUM GÖZ YUMUYOR’
Ş.A.’nın avukatları, iddialarını güçlendirmek için Atatürk Çocuk Destek Merkezi Müdürlüğü’nde görevli sosyal çalışmacının hazırladığı “durum değerlendirme” raporunu da dava dosyasına sundu. Dosyaya konulan raporda, Ş.A.’nın anne ve babasının kızlarının H.M.D. ile evlenmesine karşı çıktığı, yapıcı bir tutum sergilemediği savunularak şöyle denildi: “Bu durum gerek Ş.A.’nın kurum bakım sürecinde kurduğumuz ilişkiye gerekse bebeğin gelişimine olumsuz anlamda etkide bulunmuştur. Bu durumun gerek gencimizin ruhi sürecine olumsuz etkilerine gerekse bebeğin ebeveyn yoksunluğu ile büyümesine yol açmasının kaçınılmaz oluşu göz önünde bulundurulduğundan evlilik akdinin tarafların iyilik haline katkı sağlayacağı kanaati oluşmuştur.”
10 Ekim tarihinde davanın ikinci celsesinde Ankara 4. Aile Mahkemesi Hâkimi Dursun Genel, dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı Koordinatörü Avukat Şahin Antakyalıoğlu, evliliğe izin davasının Anayasa ve çocuk haklarına ilişkin uluslararası sözleşmeler dikkate alınarak reddine karar verilmesini istedi. Avukat Antakyalıoğlu, Hürriyet’e, “Kurumca çocuğun evlenilmesine göz yumuluyor. Ayrıca sadece şikâyetçi olup olmadığı sorularak takipsizlik kararı verilemez. Savcının çocuğun işlenen fiilinin hukuki anlam ve sonuçlarının kavrayıp kavrayamadığına dair bir rapor alması gerekir” dedi.
ANNE: İZİN VERİLMESİN
Anne Filiz A., Hürriyet’e, şunları söyledi: “Evliliklerine iznim yok. Çünkü kızım henüz 16 yaşında. Kızım okuyordu. Şimdi ise sonunun ne olacağını bilmiyorum. Güvenmiyorum karşı tarafa. Kızımı vermek istemiyorum. Zaten bir cahillik yapmış, bir duruma düşmüş. Daha fazla ziyan olmasını istemiyorum. Kızım baskı altında şikâyetini çekmiştir. Benim şikâyetim de halen devam ediyor. Yuvadan dolayı çok değişti. Mahkeme kızımın evlenmesine izin vermesin. Okumasını istiyorum.”
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/cocuk-yurdu-evlenmesi-iyiligine-40984333
Mesut Hasan Benli
15 yaşında, 24 yaşındaki adamın istismarı sonucu hamile kaldı. Ailesinden baskı ve şiddet gördüğünü söyleyip yurda sığındı. Yurt raporu ‘Bebeğin babasıyla evlenmesi iyiliğine olur’ dedi
ERKEK arkadaşının cinsel istismarı sonucu hamile kalarak bir bebek dünyaya getiren 16 yaşındaki lise öğrencisi Ş.A., ailesinin baskı ve şiddeti nedeniyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı olan Atatürk Çocuk Destek Merkezi’ne sığındı. Ş.A., kendisini istismar eden H.M.D. ile evlenilmesine izin verilmesi için dava açtı. Dava dosyasına göre, ailesiyle birlikte Ankara Yenimahalle’de yaşayan Ş.A., 9. sınıftayken arabasıyla bir parkta bulunan H.M.D. isimli arkadaşının yanına gitti. Genç kız arabaya bindikten bir süre sonra bayıldı. Ş.A. savcılığa verdiği ilk ifadesinde yaşadıklarını şöyle aktardı: “Kendime geldiğimde arabanın arka koltuğundaydım, yatıyordum. Ben vücudumda bir farklılık hissetmedim. H.M.D. bana bir şey yapmıştır. Ben geçen gün evde tuvalete girdiğimde tuvalete bir şey düştü. Bağırıp annemi çağırdım. Doğum yapmışım.”
yurt şartlarında yaşamaya mahkûm edilmiştir. Çocuğun babası istediği zamanlarda kızını görememektir. Ş.A. ve H.M.D. bir an önce evlenip düzenlerini kurmak istemektedir. Evlenmelerine izin talep etmekteyiz.”
‘KURUM GÖZ YUMUYOR’
Ş.A.’nın avukatları, iddialarını güçlendirmek için Atatürk Çocuk Destek Merkezi Müdürlüğü’nde görevli sosyal çalışmacının hazırladığı “durum değerlendirme” raporunu da dava dosyasına sundu. Dosyaya konulan raporda, Ş.A.’nın anne ve babasının kızlarının H.M.D. ile evlenmesine karşı çıktığı, yapıcı bir tutum sergilemediği savunularak şöyle denildi: “Bu durum gerek Ş.A.’nın kurum bakım sürecinde kurduğumuz ilişkiye gerekse bebeğin gelişimine olumsuz anlamda etkide bulunmuştur. Bu durumun gerek gencimizin ruhi sürecine olumsuz etkilerine gerekse bebeğin ebeveyn yoksunluğu ile büyümesine yol açmasının kaçınılmaz oluşu göz önünde bulundurulduğundan evlilik akdinin tarafların iyilik haline katkı sağlayacağı kanaati oluşmuştur.”
10 Ekim tarihinde davanın ikinci celsesinde Ankara 4. Aile Mahkemesi Hâkimi Dursun Genel, dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı Koordinatörü Avukat Şahin Antakyalıoğlu, evliliğe izin davasının Anayasa ve çocuk haklarına ilişkin uluslararası sözleşmeler dikkate alınarak reddine karar verilmesini istedi. Avukat Antakyalıoğlu, Hürriyet’e, “Kurumca çocuğun evlenilmesine göz yumuluyor. Ayrıca sadece şikâyetçi olup olmadığı sorularak takipsizlik kararı verilemez. Savcının çocuğun işlenen fiilinin hukuki anlam ve sonuçlarının kavrayıp kavrayamadığına dair bir rapor alması gerekir” dedi.
ANNE: İZİN VERİLMESİN
Anne Filiz A., Hürriyet’e, şunları söyledi: “Evliliklerine iznim yok. Çünkü kızım henüz 16 yaşında. Kızım okuyordu. Şimdi ise sonunun ne olacağını bilmiyorum. Güvenmiyorum karşı tarafa. Kızımı vermek istemiyorum. Zaten bir cahillik yapmış, bir duruma düşmüş. Daha fazla ziyan olmasını istemiyorum. Kızım baskı altında şikâyetini çekmiştir. Benim şikâyetim de halen devam ediyor. Yuvadan dolayı çok değişti. Mahkeme kızımın evlenmesine izin vermesin. Okumasını istiyorum.”
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/cocuk-yurdu-evlenmesi-iyiligine-40984333