Ebru hanım . Ben yanlış bir şey söylemiyorum. Birde bu yönden bakın. İnsanların yaşadıklarına bir de vicdan penceresinden bakalım.
Biz ölümlü insanlarız. Ölüp de Allah'a hesap vermeye gidiyoruz. Bir sözle ne olur demeyin.
Anlatayım.
Geçen Eylül'de çocuğum 1 aylıktı. Eşimle tartışırken içimden ben bu bebeği istemiyorum ya istemiyorum dedim. 15 dk geçti yattık uyuyacaz. Ben Bir anda acıdan sağa sola kıvranmaya başladım. Eşime hemen söyledim.
Kadir, ben şuan kendimi istenmeyen biri gibi hissediyorum. Çok acı çekiyorum şuan. Az önce bebeğe bunu söylemiştim. Çocuk anlamış içimde üzülmüş. Onun hisleri 15 dk sonra bana hormonlarla geçti demek ki.
Ebru hanım. Bir çocuğa annesi onu istemediğini söyler mi? Söylese o çocuk napar nereye gider
Benim eserim 1 santimetrelik çocuğa bunu yapmak oldu.
Bir arkadaşın maddi durumum iyi değil. 2 çocuğu var. 3.ye hamile olunca gidelim aldıralım demişler. Şimdi siz söyleyin. Akıllarından geçmemesi gereken şeyi icraate dökeceklermiş.
Çocuğu aldırmamışlar ama Allah onları öyle bir çarpmış ki, çocuk içe dönük ayakla doğmuş.
Fakirlik korkusuyla aldıracakları çocuğa bir ton hastane masrafı gitmiş.
Allah ne büyük değil mi?
Her söz söylenmez. Anadolu'da bir söz var.
Öyle deme Allah'ın gücüne gider derler.


Çok üzgünüm çok. Ben çok perişanım. Bitabım. Çaresiz gibiyim. Sanki bu kadar büyük konuştum diye bir daha çocuğum olmayacak gibi. Kalbim paramparça




13 Nisan'da 40 ım çıkıyor. Birinci adetim bitiyor bu günlerde .
Yumurtlama günüm 8.gündür. doktoru o güne denk getirip ultrasonda bakar doktor. Yumurta tüplerden çıkmış ilerliyor mu diye görür zaten. Bir emin olalım tam gününden yine. Doğumdan sonra belki değişir.
Mayısta da ikinci adetim görüp bebek düşünecez inşallah
Roman yazdım. Okuyanlara teşekkürler
