Eskiden bebek sahibi olmak istemeyen kadınlar için "fıtratları bozulmuş" derdim, o zamanki fikrimce kadın belli bir yaşa geldikten sonra içindeki biyolojik saat ötmeye başlardı ve kadınlar "ben de bebek istiyorum" diye istek duyarlardı, duymaları gerekirdi... Ama şimdi büyüdükçe, dünyayı gördükçe kimseyi sorgulamıyorum, yargılamıyorum, çünkü sorumluluk algılarım değişti. Bir bebeğe kendini verebilmek aslında bir yerde kendinden vazgeçmek gibi oluyor, o yüzden "biz bu hayatı kendimiz için yaşamak istiyoruz" diyenleri artık az çok anlayabiliyorum.
ınsanlar kendilerinin farkında olarak ve bilinçli bir şekilde kararlarının arkasında duruyorken kadınlara damızlık insan gözüyle bakan zihniyete de büyük öfke duyuyorum, ve bu fikirlerini dile getiriş yöntemleri de bunun dozunu artırıyor hep. Üzerlerine vazife olmayan şeylere karışan insanlara saygı duyamıyorum. Kaldı ki bu çok hassas bir konu "daha neyi bekliyorsunuz çocuk yapmak için?" diye resmen hesap sorulan çift uzun zamandır deniyor ve bebek sahibi olamıyor belki de.. ınsanlar nasıl bu kadar düşüncesiz olabiliyor bilmiyorum.
Evli arkadaşlarım var, sevdiğim iki insanın yavrusunun olması fikri benim içimi bir hoş yapıyor ama çocuk konusunu açan taraf asla ben olmam, kimsenin ne istediğini, ne yaşadığını tam olarak bilemem, hayırlısı ne ise o olsun derim. Yakın olduğum insanlara yaklaşımım böyleyken dış kapının mandallarının kadınları bu konuda resmen taciz etmesini terbiyesizlik olarak görüyorum, öyle bir şeye şahit olursam o soruları kibarca sahiplerinin ağzına tıkıyorum.
Bana gelecek olursak, çocuklara çok fazla düşkünüm. Hayat neleri getirir neleri götürür bilemiyorum ama şimdikine yakın hayat standartlarım olursa ben çocuk sahibi olmayı isterim. Ruhen buna hazırım, ama bakalım ona hak ettiği yaşamı sunabileceğim konusunda kendime güvenim de olacak mı o zaman, bunu şimdiden bilemiyorum.
Allah herkesin gönlüne göre versin. Bir de tabi herkese meraklı melahatlara tahammül etme gücü versin, o daha yıpratıcı olabiliyor biliyorum.