• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Cinnet geçirmekten korkuyorum. İyi değilim...

Idrak hanim cocugunuzu pedagoga degil "çocuk psikyatristine" götürmelisiniz. Mümkünse iyi bir psikiyatrist olmalı. Çünkü bu konularda daha iyi olduklarını biliyorum. Dikkat eksikliği hareket bozukluğu mu otizm mi zeka geriliği mi ne olduğunu onlar daha doğru bir şekilde tespit edebilirler. Eğitim Araştırma hastanesi varsa ordaki proflardan ya da hocalardan randevu almanızı tavsiye ederim.

Allah kolaylık versin. Ama bu önerimi deneyin mutlaka lütfen ihmal etmeyin.

Çocuğunuzda tıbbi bir problem varsa bunun takibini tıp doktorları yapmalı. Gerekirse ilaç ya da davranış terapileriyle mevcut tabloyu daha yumuşatabilirler. Lütfen bunu ihmal etmeyin. Cocugunuzun yasam kalitesi icin cok onemli
 
Son düzenleme:
Evet yine ve yeniden konu oğlum. Benim artık söyleyecek sözüm kalmadı. Elim ayağım titriyor, sol kolum uyuştu. Sinirden mi yoksa artık vücuduma mı vurdu bilmiyorum. Şu an düğün evinde insanlardan uzak karanlık bir odada oğlumu sallarken ağlayarak yazıyorum.

Şehir dışında kuzenimin düğünü var. Gitmesem küseceği için, halamın da bende çok emeği olduğu için oğluma rağmen geldim düğüne. Sabah uyanınca başladı delirtmeye. Uyanır uyanmaz sırf cam tencere kapağını fırlatmasına izin vermediğim için sinirlenip bir bardak suyu modemin üzerine boşalttı. Hırsı geçmedi bardağı fırlatıp kırdı. Dolapları boşalttı vs. O bunları yaparken ben yolculuk için çanta hazırlamaya çalışıyordum.

Güç bela çıktık evden. Taksiye bindik ve taksiden inmemek için iki saat yolun ortasında ağlayarak kendini yerlere attı ne yapsam, ne konuşsam fayda etmedi. Ağzında tek cümle "sarı taksi" üç saat boyunca sadece bunu söyledi. Sonra otobüsü beklerken deli dana gibi etrafa saldırdı. Bizim binmeyeceğimiz otobüse binmek için kendini parçaladı. İnsanlar acıyarak bakıyor bana. "Allah sana sabır versin" diyerek. Dişlerimi o kadar sıktım ki dişim kırıldı. Ağzında yine tek cümle "mor otobüs". Kendini tamamen kapatıyor ve bunu tekrarlıyor. Iki saat de böyle geçti.

Sonra terminalden kardeşim beni almaya geldi. Bu arada kusura bakmayın hala titriyorum karışık yazabilirim. Kardeşimin arabasıyla düğün evine geldik. Insanlar eğleniyor, yiyor içiyor. Akrabalar benimle konuşmak istiyor falan. Avazı çıktığı kadar bağırıp kendini yerlere atmaya başladı yine. Bu sefer yeni cümle "dayının arabası". Dikkatini dağıtmaya çalışıyorum, konuşuyorum, oynuyorum. Düğünden falan geçtim yeter ki dursun sussun... Aynı cümle tekrarlanıyor sadece "dayının arabası" başka cevap yok. Başka iletişim yok, sadece bu cümle. Herkes "bu çocuk engelli mi" diye soruyor daha çok geriliyorum. 30 tane çocuk var ortamda o sadece dayının arabası diye bir taraflarını yırtıyor.

İstediği olmayınca yemek yiyen bir teyzenin önündeki tabağı alıp fırlattı. Bardakların dolu olduğu leğeni fırlattı. Hepsi kırıldı. Zaten sürekli her şeyi fırlatıyor. Yine acıyan gözler. Allah sana sabır versin biz böyle çocuk görmedik cümleleri. Bir sorunu mu var normal değil bu çocuk demeler.

Belki de gerçekten normal değildir. Belki de teşhisi falan koyulmamış bir ruh hastalığı vardır iki buçuk yaşındaki bir çocuğun.
Anormal diyenler bir yandan da her boku çok hızlı öğrenmesine bakıp "zekadan yapıyor bunları" demeye başladılar. Ya ben sadece normal bir çocuk istiyorum. Zeki olmasın ya olmasın. Normal, sabit durabilen bir çocuk. Çok mu şey istiyorum ben ya.

Şimdi karanlık bir odada uyutmaya çalışıyorum. Ve gerçekten bir gün gözümün kararmasından korkuyorum. Bugün dövmediysem bir daha dövmem heralde ama ölmek istiyorum ben. Gerçekten bu şımarıklık falan değil. Abartıyorsun diyenler cevap bile yazmasın. Yeterince bozuk sinirlerim. Düğün evinde 40 kişi var ve hepsi anne. Hepsi de böyle bir çocuk görmedik dedi. Yani abartıyorum ben. Benim hayatım bitti bunu biliyorum sadece.

Düzelecek, geçecek demeyin. İçine şeytan kaçmış gibi davranan bir çocuk düzelmez. Artık öyle bir raddedeyim ki annelik yapmak istemiyorum. Onu çok fazla seviyorum. Asla üzülsün zarar görsün istemiyorum. Ama ben yapamıyorum artık gerçekten. Tam iki saattir uyutmaya çalışıyorum. İnadına uyumuyor. Gözleri kapanırken açıp ekmek istiyor. Çünkü delirmedim daha delirmek lazım. Aç falan da değil. Direniyor sadece.

Ne yapayım ben evden hiç çıkmayayım mı. Sanırım en doğrusu bu. Ağlamamı durdurabilirsem insanların yanına geçeceğim. Lütfen bana dua edin, fikir verin ne bileyim bir şeyler söyleyin. Çünkü yarın yine aynı şeyleri yaşayacağım ve yarın düğün de var.
Canım benimki de 26 aylık, ama senin anlattığının yanından geçmez, durdan hayırdan anlar, biraz mızıldar sonra da normale döneriz. Seninki evet normal değil ama çözümsüz de değil, anne oğul birlikte çocuk gelişim uzmanına gideceksiniz, senin ve oğlunun davranışlarını birlikte değerlendirmesi lazım, pedagog çocuk psikoloğu artık araştır hangisi en iyi en uygunu ise seni yönlendirsin.
Kendine de eziyet etme, geçecektir diyim ne diyim bilemedim sen yazarken ben üzüldüm resmen
 
Bazı yorumları hayretle okudum. Çocuklusunda şiddet gören arkadaşlarım, belki sizlerin kalbinde çok derin yaralar açılmamıştır ama her gün televizyonda tiksinerek baktığımız o katiller, çocuk tecavüzcüleri işte bu kavga gürültünün olduğu, bağırmanın, şiddetin normal kabul edildiği evlerden çıkıyor. Zor zamanlarında en çok güvendiği kişi annesinden anlayış değil, şiddet gören çocuk şiddet göstermeyi öğreniyor.

Sevgili Idrakyollariiltihabi Idrakyollariiltihabi öncelikle çok iyi bir çocuk psikiyatristine gidip bir problem olup olmadığından emin olmalısın. Bunun dışında ben inanıyorum ki yaşadığın zorluklar geçici. Gün gelecek evladın senin sırdaşın, arkadaşın olacak. Sana düşen geçirdiği bu süreçte ona maksimum anlayışı göstermek. Bağırmadan, asla vurmadan.

Peki ne yapayım dersen, istemediğin davranışları sana zorla yaptırmasına izin verme. Diyelim ki bir oyuncak için ağlamaya, tepinmeye başladı. Umursama etrafı bağırsın. Alacağın varsa da alma. Etraftaki insanlar ayıplasın, cık cıklasın, boşver. Onlar çocuğunun ruhunda açılacak yaralardan önemli değiller. Büyük kriz anını atlatıp iç çekmeler başlayınca al çocuğunu çık. Çocuğun dinlemeye hazır olduğunda sakince konuş anlat. Sonra da "beni anladığın için teşekkür ederim" diyip o an istemediği ama sevdiği bir şeyi yap. Gibi gibi... Küçük bir örnek vermek istedim. Bir anda düzelme olmayacaktır. Ama sabırla çok güzel bir ilişki kuracağınıza eminim. O 9 ay senin kanınla canınla beslendi, o aslında sensin :)
 
Yasadiginiz yeri,kosullari bilmiyorum ama evlerin içine hapsolmuş ,hayatı 115 metrekare burut alandan ibaret çocukların 2 yaş sendromu daha da zor geçiyor diyebilirim.Yasadigim yer doğayla iç içe ve bir nebze de olsa korunaklı.8 yaşındaki kızım bile saat 4 e kadar gergin,hırçın,negatifken dışarıda çocuk sesi duyduğu andan itibaren yüzünde gülücükler açan ,olumlu birisine dönüşüyor.
 
Siz normal bi cocuktan bahsediyorsunuz ama. Sari taksi diye aglayip milletin tabagini alip yerlere firlatan çırım çırım bi cocuga sarilip haklisin derseniz ellerinizle canavar yaratmis olursunuz
Eskiden var miydi boyle bi sey anne bi yan gozle bakinca susar yerimize otururduk cok dayak yedik diye mi hayir aksine ben bi fiske bile yemedim ama ben kendimi yerlere atarken annem bana aman paşam haklisin paşam yapsaydi o zaman ne halde olurdim acaba
Evet, çok doğru, normal çocuktan bahsediyorum. Aksi takdirde çok daha fazla şefkate muhtaç demektir.
 
Bilmiyorum gorduklerim gayet sevgi dolu gorunuyordu. Gerek vucut dili, gerek sozleri karsidan izleyen insani sinir edecek kadar yumusak ve sabirliydi ama ise yaramiyordu. Artik nerede yanlis var bilemicem.
Çocuklar en temiz kalpli insanlardır. İçten ve içten olmayan yapmacık tavirlarimizi da en iyi onlar ayırdeder.
 
Canım annelik o yüzden kiymetli o yüzden cennet annelerin ayağı altında.
Anlıyorum çok zor çok acı bir durum. Ama bunlar geçici bana ınan.
2 yas sonrası çocuk tepkileri kendini kanıtlamak göstermek tüm ilgiyi alakayi üzerine toplamak...

Çocuğun senin dikkatini çekmek ve başka şeylerle ilgilenmene mani olmak için bunları yapıyor.
Sen ona kizsan bile o şunu düşünüyor
Annemin dikkatini cekmeyi başardım.

Malesef en zor olan tavsiyede bulunacağım kötü davranışlarını görmezden gelmek iyi davranışlarını görüp onunla ilgilenip alkışlar yapıp ına sarılmak.
Bebeğin güzel davranışları yeterince pekistirilmedigi için kötü davranışlara kendisini iteklemis.
Sen bu yolun yanlış bir yol olduğunu gostereceksin.
Mesela biraz orneklendirelim.
Evin içindesiniz.
Bir şeyleri dağıtıyor. Orayi terk et diğer odaya git müzik ac ya da başka bir etkinlik o senin değil Sen onun dikkatini cekmelisin.
Senin olduğun odaya geldiğinde
Ilk adımı gecmissin demektir.
Sonra oyuna dönüştür
Seninle her oynamasında onu sev tesekkur et. Şunu yapalım degil de ne yapmak istersin anneyle de.
Onunla is birliği yapmayı başardığın an ipler senin eline geçecek.

Şu an sen onu değil o seni yönetiyor.
Sen onun değil o senin dikkatini çekiyor.
Işte bunu tersine çevirmek senin elinde.

Sabırla inançla sevgiyle ve geçecek bunlar düşüncesiyle...

Geleceğe sağlam karakterli bir birey bırakmak istiyorsan bu sözlerimi kulak ardı etme.
Allah yardimcin olsun inşallah her şey gönlünce olur...
 
Evet yine ve yeniden konu oğlum. Benim artık söyleyecek sözüm kalmadı. Elim ayağım titriyor, sol kolum uyuştu. Sinirden mi yoksa artık vücuduma mı vurdu bilmiyorum. Şu an düğün evinde insanlardan uzak karanlık bir odada oğlumu sallarken ağlayarak yazıyorum.

Şehir dışında kuzenimin düğünü var. Gitmesem küseceği için, halamın da bende çok emeği olduğu için oğluma rağmen geldim düğüne. Sabah uyanınca başladı delirtmeye. Uyanır uyanmaz sırf cam tencere kapağını fırlatmasına izin vermediğim için sinirlenip bir bardak suyu modemin üzerine boşalttı. Hırsı geçmedi bardağı fırlatıp kırdı. Dolapları boşalttı vs. O bunları yaparken ben yolculuk için çanta hazırlamaya çalışıyordum.

Güç bela çıktık evden. Taksiye bindik ve taksiden inmemek için iki saat yolun ortasında ağlayarak kendini yerlere attı ne yapsam, ne konuşsam fayda etmedi. Ağzında tek cümle "sarı taksi" üç saat boyunca sadece bunu söyledi. Sonra otobüsü beklerken deli dana gibi etrafa saldırdı. Bizim binmeyeceğimiz otobüse binmek için kendini parçaladı. İnsanlar acıyarak bakıyor bana. "Allah sana sabır versin" diyerek. Dişlerimi o kadar sıktım ki dişim kırıldı. Ağzında yine tek cümle "mor otobüs". Kendini tamamen kapatıyor ve bunu tekrarlıyor. Iki saat de böyle geçti.

Sonra terminalden kardeşim beni almaya geldi. Bu arada kusura bakmayın hala titriyorum karışık yazabilirim. Kardeşimin arabasıyla düğün evine geldik. Insanlar eğleniyor, yiyor içiyor. Akrabalar benimle konuşmak istiyor falan. Avazı çıktığı kadar bağırıp kendini yerlere atmaya başladı yine. Bu sefer yeni cümle "dayının arabası". Dikkatini dağıtmaya çalışıyorum, konuşuyorum, oynuyorum. Düğünden falan geçtim yeter ki dursun sussun... Aynı cümle tekrarlanıyor sadece "dayının arabası" başka cevap yok. Başka iletişim yok, sadece bu cümle. Herkes "bu çocuk engelli mi" diye soruyor daha çok geriliyorum. 30 tane çocuk var ortamda o sadece dayının arabası diye bir taraflarını yırtıyor.

İstediği olmayınca yemek yiyen bir teyzenin önündeki tabağı alıp fırlattı. Bardakların dolu olduğu leğeni fırlattı. Hepsi kırıldı. Zaten sürekli her şeyi fırlatıyor. Yine acıyan gözler. Allah sana sabır versin biz böyle çocuk görmedik cümleleri. Bir sorunu mu var normal değil bu çocuk demeler.

Belki de gerçekten normal değildir. Belki de teşhisi falan koyulmamış bir ruh hastalığı vardır iki buçuk yaşındaki bir çocuğun.
Anormal diyenler bir yandan da her boku çok hızlı öğrenmesine bakıp "zekadan yapıyor bunları" demeye başladılar. Ya ben sadece normal bir çocuk istiyorum. Zeki olmasın ya olmasın. Normal, sabit durabilen bir çocuk. Çok mu şey istiyorum ben ya.

Şimdi karanlık bir odada uyutmaya çalışıyorum. Ve gerçekten bir gün gözümün kararmasından korkuyorum. Bugün dövmediysem bir daha dövmem heralde ama ölmek istiyorum ben. Gerçekten bu şımarıklık falan değil. Abartıyorsun diyenler cevap bile yazmasın. Yeterince bozuk sinirlerim. Düğün evinde 40 kişi var ve hepsi anne. Hepsi de böyle bir çocuk görmedik dedi. Yani abartıyorum ben. Benim hayatım bitti bunu biliyorum sadece.

Düzelecek, geçecek demeyin. İçine şeytan kaçmış gibi davranan bir çocuk düzelmez. Artık öyle bir raddedeyim ki annelik yapmak istemiyorum. Onu çok fazla seviyorum. Asla üzülsün zarar görsün istemiyorum. Ama ben yapamıyorum artık gerçekten. Tam iki saattir uyutmaya çalışıyorum. İnadına uyumuyor. Gözleri kapanırken açıp ekmek istiyor. Çünkü delirmedim daha delirmek lazım. Aç falan da değil. Direniyor sadece.

Ne yapayım ben evden hiç çıkmayayım mı. Sanırım en doğrusu bu. Ağlamamı durdurabilirsem insanların yanına geçeceğim. Lütfen bana dua edin, fikir verin ne bileyim bir şeyler söyleyin. Çünkü yarın yine aynı şeyleri yaşayacağım ve yarın düğün de var.
Otizm olabilir mi acaba yorumları okumadım ama otizmi anımsattı bana. Bugüne kadar uzman desteği aldınız mı?
 
Bence çocuk takıntılı. Bu kadar agresif olması dışarı çıktığınız için olabilir. 2 yas sendromu bu kadar agir geciren var midir acaba, merak ettim.Gerçekten problemli gibi geldi. Yani ben muhtemelen dövmüştüm. Ben okurken geleyim bir tane patlatayim istedim hatta. Allah sabır versin. Ancak sakın kalabilmeniz gerçekten müthiş tebrik ederim. İnşallah bu sakinliginizin meyvelerini en kısa zamanda toplarsınız. Şiddet aslında sizi geçici olarak rahatlatıp, çocuk tarafında sorunu büyütüp sonra da size vicdan azabı yükler. O yüzden madem bu kadar dayanmissiniz dayanmaya devam edin bugün de. Allah kolaylık versin.
 
Şiddet çocuğu egitmez daha da delirtir.
Bazıları şiddet doğru bir şeymiş gibi yorum yapmış gerçekten üzüldüm.

Bazen anneyi mağdur olarak görürüZ çünkü çok net görünen o.
Ama bu çocuk neden böyle yapıyor altında yatan sebepler ne olabilir bu çocuğun nasıl bir yardıma ihtiyacı var ki bu şekilde çağrıda bulunuyor önce bunlar araştırılmalı iyi bir psikolog gözetiminde olmalı .

Bazen çocuktan çok etrafin yorumları insanları yoruyor.

Yorum yaparken bu yorum karsidakine zarar mi verir fayda mi sağlar diye düşünerek Yorum yaparsa herkes iste o zaman dünya da anlaşmazlık diye bir sey olmaz.
 
0CBCB8B0-B13D-43F5-8983-9A5097043306.webp

Umarım ingilizce biliyorsundur....
Yada nolur artık su kitabı çevirsinler.

Yaşadın mı bilmiyorum, hani hamilelikte falan kokuya aşırı duyarlı olunan bir donem olur ya...
O duyarlılığı aklının bir kösesinde tut,
Ve çocuğunun hemen bütün duyularının böyle olduğunu hayal et...
Kimi çocuk böyle. Ya harekete duyarlı, ya sese, ya kalabalığa, ya duygusal değişimlere, ya dokunmaya, ya gördüğü bir şeye yada her şeye.
Tüm mesajları okumadım, otizm geçmiştir mutlaka, evet otizmli bireylerde de bu duyarlılıklar vardır. Ama her bu duyarlılığı olan otizmli değildir.
Bazen böyle yansır çocuklara.
Öfke nöbetleri, ağlama krizleri, uykusuzluklar, inatlaşmalar... biri, bir kaçı, yada hepsi.
Çok zordur..
Ve size acıyarak, kınayarak bakan;
Anneliğinizi yada çocuğunuzu eleştiren,
Çocuğa çeşitli etiketler yapıştıran insanlarla daha da zor.
Kimse bir şey demese bile bir kere bizim kendimizde var, ayıp oluyor, rahatsızlık veriyorum anlayışı.
Alabildiğiniz kadar yardım alın.
Kendinize mutlaka zaman yaratın.
Her şey beklesin, hiç bir şey mükemmel olmasın, siz iyi olun.
Biraz destek verin, biraz kendi haline bırakın. Biraz destek alın, oyun terapisi, duyusal terapi, duyu bütünleme gibi şeyleri araştırın.. faydası olacaktır diye umuyorum.
 
Çocuğunuz aynı kardeşimin bebeklik zamanı gibi Allah sabır versin derlerdi bize de.dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ve takıntılı kişiliği var.okula başlamadan kontrol altına almanız gerekiyor yoksa çok kötü şeyler yaşayabilirsiniz bizim gibi.
 
Eki Görüntüle 2163765

Umarım ingilizce biliyorsundur....
Yada nolur artık su kitabı çevirsinler.

Yaşadın mı bilmiyorum, hani hamilelikte falan kokuya aşırı duyarlı olunan bir donem olur ya...
O duyarlılığı aklının bir kösesinde tut,
Ve çocuğunun hemen bütün duyularının böyle olduğunu hayal et...
Kimi çocuk böyle. Ya harekete duyarlı, ya sese, ya kalabalığa, ya duygusal değişimlere, ya dokunmaya, ya gördüğü bir şeye yada her şeye.
Tüm mesajları okumadım, otizm geçmiştir mutlaka, evet otizmli bireylerde de bu duyarlılıklar vardır. Ama her bu duyarlılığı olan otizmli değildir.
Bazen böyle yansır çocuklara.
Öfke nöbetleri, ağlama krizleri, uykusuzluklar, inatlaşmalar... biri, bir kaçı, yada hepsi.
Çok zordur..
Ve size acıyarak, kınayarak bakan;
Anneliğinizi yada çocuğunuzu eleştiren,
Çocuğa çeşitli etiketler yapıştıran insanlarla daha da zor.
Kimse bir şey demese bile bir kere bizim kendimizde var, ayıp oluyor, rahatsızlık veriyorum anlayışı.
Alabildiğiniz kadar yardım alın.
Kendinize mutlaka zaman yaratın.
Her şey beklesin, hiç bir şey mükemmel olmasın, siz iyi olun.
Biraz destek verin, biraz kendi haline bırakın. Biraz destek alın, oyun terapisi, duyusal terapi, duyu bütünleme gibi şeyleri araştırın.. faydası olacaktır diye umuyorum.

:KK68:
 
Evet yine ve yeniden konu oğlum. Benim artık söyleyecek sözüm kalmadı. Elim ayağım titriyor, sol kolum uyuştu. Sinirden mi yoksa artık vücuduma mı vurdu bilmiyorum. Şu an düğün evinde insanlardan uzak karanlık bir odada oğlumu sallarken ağlayarak yazıyorum.

Şehir dışında kuzenimin düğünü var. Gitmesem küseceği için, halamın da bende çok emeği olduğu için oğluma rağmen geldim düğüne. Sabah uyanınca başladı delirtmeye. Uyanır uyanmaz sırf cam tencere kapağını fırlatmasına izin vermediğim için sinirlenip bir bardak suyu modemin üzerine boşalttı. Hırsı geçmedi bardağı fırlatıp kırdı. Dolapları boşalttı vs. O bunları yaparken ben yolculuk için çanta hazırlamaya çalışıyordum.

Güç bela çıktık evden. Taksiye bindik ve taksiden inmemek için iki saat yolun ortasında ağlayarak kendini yerlere attı ne yapsam, ne konuşsam fayda etmedi. Ağzında tek cümle "sarı taksi" üç saat boyunca sadece bunu söyledi. Sonra otobüsü beklerken deli dana gibi etrafa saldırdı. Bizim binmeyeceğimiz otobüse binmek için kendini parçaladı. İnsanlar acıyarak bakıyor bana. "Allah sana sabır versin" diyerek. Dişlerimi o kadar sıktım ki dişim kırıldı. Ağzında yine tek cümle "mor otobüs". Kendini tamamen kapatıyor ve bunu tekrarlıyor. Iki saat de böyle geçti.

Sonra terminalden kardeşim beni almaya geldi. Bu arada kusura bakmayın hala titriyorum karışık yazabilirim. Kardeşimin arabasıyla düğün evine geldik. Insanlar eğleniyor, yiyor içiyor. Akrabalar benimle konuşmak istiyor falan. Avazı çıktığı kadar bağırıp kendini yerlere atmaya başladı yine. Bu sefer yeni cümle "dayının arabası". Dikkatini dağıtmaya çalışıyorum, konuşuyorum, oynuyorum. Düğünden falan geçtim yeter ki dursun sussun... Aynı cümle tekrarlanıyor sadece "dayının arabası" başka cevap yok. Başka iletişim yok, sadece bu cümle. Herkes "bu çocuk engelli mi" diye soruyor daha çok geriliyorum. 30 tane çocuk var ortamda o sadece dayının arabası diye bir taraflarını yırtıyor.

İstediği olmayınca yemek yiyen bir teyzenin önündeki tabağı alıp fırlattı. Bardakların dolu olduğu leğeni fırlattı. Hepsi kırıldı. Zaten sürekli her şeyi fırlatıyor. Yine acıyan gözler. Allah sana sabır versin biz böyle çocuk görmedik cümleleri. Bir sorunu mu var normal değil bu çocuk demeler.

Belki de gerçekten normal değildir. Belki de teşhisi falan koyulmamış bir ruh hastalığı vardır iki buçuk yaşındaki bir çocuğun.
Anormal diyenler bir yandan da her boku çok hızlı öğrenmesine bakıp "zekadan yapıyor bunları" demeye başladılar. Ya ben sadece normal bir çocuk istiyorum. Zeki olmasın ya olmasın. Normal, sabit durabilen bir çocuk. Çok mu şey istiyorum ben ya.

Şimdi karanlık bir odada uyutmaya çalışıyorum. Ve gerçekten bir gün gözümün kararmasından korkuyorum. Bugün dövmediysem bir daha dövmem heralde ama ölmek istiyorum ben. Gerçekten bu şımarıklık falan değil. Abartıyorsun diyenler cevap bile yazmasın. Yeterince bozuk sinirlerim. Düğün evinde 40 kişi var ve hepsi anne. Hepsi de böyle bir çocuk görmedik dedi. Yani abartıyorum ben. Benim hayatım bitti bunu biliyorum sadece.

Düzelecek, geçecek demeyin. İçine şeytan kaçmış gibi davranan bir çocuk düzelmez. Artık öyle bir raddedeyim ki annelik yapmak istemiyorum. Onu çok fazla seviyorum. Asla üzülsün zarar görsün istemiyorum. Ama ben yapamıyorum artık gerçekten. Tam iki saattir uyutmaya çalışıyorum. İnadına uyumuyor. Gözleri kapanırken açıp ekmek istiyor. Çünkü delirmedim daha delirmek lazım. Aç falan da değil. Direniyor sadece.

Ne yapayım ben evden hiç çıkmayayım mı. Sanırım en doğrusu bu. Ağlamamı durdurabilirsem insanların yanına geçeceğim. Lütfen bana dua edin, fikir verin ne bileyim bir şeyler söyleyin. Çünkü yarın yine aynı şeyleri yaşayacağım ve yarın düğün de var.
Bu durumun ismi 2 yaş sendromuymuş canim bizde geçen hafta öğrendik ismini.benimkide 2 yaşinda ve ortalikta ruh hastasi gibi çaki gibi dolanirken araştirdik.2 yaş sendromuymuş.bizde bi yere gidince yemeğe eğlenmeye vs.rezil oluyoruz.ya ben yiyorum ya eşim yiyor digerimizde çakinin istedigi yöne gidiyor.çok zor bende sinirden ağliyorum artik.bizim değil onun istedigi olucak tamam ama azda uslu ol azda otur dimi.bu arada yollarda yerlere oturup ağlamamiz meşhurdur
 
Öncelikle Allah yardımcınız olsun, yavrunuza da sakınlık versin inşallah. sizi anlayabiliyorum annelik çok zor evlat nasıl olursa olsun çekiliyor ama kendi içimize düşüyoruz. bence dönüşte arkadaşların da dediği gibi pedagog ile görüşün. belki oyun grupları da çocuğunuzu sakinleştirmeye yarayabilir belki sıkıntıdan yapıyordur
 
Merak etmeyin ilgi ve sevgi açlığı değil bu
Daha öncede konu açmıştınız bir pedegog veya çocuk psikoloğu ile görüşün
Sonuçta çevredekiler de anne ve görüyorlar çocuğun durumunu sizi de çok yıpratıyorsa olumsuz bir durum var ve bunu yardım alarak çözebilirsiniz
Allah kolaylık versin
 
Bir cocuk gelisimi mezunu anne olarak yaziyorum size,cocugunuz sizi cok zorluyor yipratiyor anliyorum.Ancak bir cocuk dogustan bir rahatsizlikla dogmasiysa mutlaka ama mutlaka bu davranisin altinda yatan bi sebebi vardir.tekrarlayan davranislar ayni cumleyi tekrarlamak anlamsiz hareketler yapmak cocukta bir soruna isaret ediyor Lutfen ama lutfen cok iyi bir cocuk psikologu bulun.cocuk davranislari yetiskinlerin elinde sekillenir,tum sevginizi sefkatinizi verin,sizin gergin ve mutsuz oldugunuzu hissetikce kendisini degersiz hisseder hircinlasir.hic birsey cocugunuz ve sizden daha onemli degil,baskalarinin sozlerine takilmayin onlar soyler gecer.hic bir cocuk dayakla terbiye edilmez ,boyle tavsiyelerde bulunanlari asla anlamayacagim!

Ayrica 2 yas sendromu bu degil ,2 yas cocugun bireysellesme cabasindan kaynaklanir aglamalar artabilir fakat bu anormal derecede degildir.Ortada mutsuz bir cocuk varsa yetiskinler sorunu derinlemesine dusunmeli
 
Back
X