• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Cinnet geçirmekten korkuyorum. İyi değilim...

Kesinlikle bir an önce destek almalı idrak. Daha erken deme. Ne kadar erken o kadar iyi. Zaten teşhis falan koyulmaz merak etme. Oğlunun davranış sorunları üzerinden yola çıkarak sosyallestirme kres oyun gruplari gibi faaliyetlere yönlendirirler sizi. En azindan iyi bir pedagoga götürsen nasıl davranman gerektiğini öğrenirsin.
 
Son düzenleme:
İki yaş sendromu diyen arkadaşlar olmuş.

2 yaş sendromu doğar doğmaz başlamaz, kadın doğduğundan beri eve kapandım kendimden vazgeçtim diyor.

Allah yardımcınız olsun, kapsamlı bir araştırma ile sorun yoksa da teyit ettirin. Herkesin dediği gibi çocuk büyüdükçe sorunları da büyüyor. O zamana biraz sabır kalmalı size yazık..
 
Erkek Kardeşime ilkokulda zeka geriliği teşhisi koymuştu sınıf öğretmeni ama annem ve baban kale almadılar yurtdışında olduğumuzdan yabancı düşmanlığı yaptıklarını sandı annem ve babam ama teşhis doğruydu annem kardeşimle ilgilenmedi şimdi yaşlılıkta bunun sorumsuzluğu çekiyor bence bir uzmana gidin danışın
 
Korkuyorum ben pedagoga gitmekten. İstemediğim bir şey duymaktan. Garip evet ama korkuyorum işte.

Korkma, esas keşke demekten kork. Zaten çok küçük sadece davranış sorunlarından yola çıkarak teşhis koymazlar merak etme. Sadece ne yapman nasıl davranman gerektiğini açıklarlar. Araba konusundaki takıntıları ve kendini kapaması bunlar biraz endişe veriyor.
 
Dedemin cenazesine girmiştim sadece 1 gece kalabildim. Kuzenimin düğününe gittik ayni yaşta baska kuzenimim kizi dolaşırken biz oturmadık.o zaman 2 yaşındaydı simdi 4 belki dsha rahatiz ama biz yine deliriyoruz yeni yeni olaylar. Ne yazık ki tahammül azalıyor. Sesler yükseliyor evde bazen cok çaresiz hissediyorum.
 
İdrak Allah kolaylık versin, çok zor. Bu tarif ettiğinin %70ini yaşadım yaklaşık 2 senede ve tek başıma olsam yeminle cinnete kalırdım.

Oğlundan önce, bence bir an evvel senin desteğe ihtiyacın var; bu psikolojik bir destekten öte canlı kanlı fiziksel bir destek olmalı. Ayarlayabilir misin böyle bir şey? Evde seninle birlikte aynı anda bir bakıcı daha olması gerektiğini düşünüyorum. Kimi çocuklar 10 çocuğa bedel oluyor, hatırlarsın, kendimden örnek vermiştim. Annem yanımda olsa da anlatıverse benden çektiğini. Bir taksici olayımız var "Taksi" deyince aklıma geldi, park görüp "Park" diye tutturmuşum yarım saat. Güya geziye çıkmış kadın, aileler gezisine arkadaşları ile buluşacak. Arabanın içini yıkmışım park da park. Taksici demiş "Olmaz böyle siz bilmiyorsunuz işi, biraz korkutmak lazım" diye ve bağırmış bana, taksici bağırınca daha beter çığrınmaya başlamışım ve "Abla ben böyle çocuk görmedim vallahi" diye susmuş; gidecekleri yere kadar bağırmışım arabanın içinde tepinmişim yerlere yatmışım, bu en basit örneklerden biri... Benim akıllanıp uslanmam okula başlayana kadar sürdü 8-9 yaşımı buldu, çok zor bir çocukmuşum ki annem denk geldikçe dile getirir bunu. Kendisi yardım almadan büyütmüş ama şimdi dökülüyor, şeker hastası, sinir hastası, her tarafı ayrı ağrıyan sıkıntıya gelemeyen bir kadın oldu çıktı.

Sen lütfen kendini ihmal etme, tek başına sırtlanmak zorunda değilsin. Maddi durumunuz nedir bilmiyorum ama gerekirse biraz kısın ama seni rahatlatmanın, yükünü gün içinde paylaştırmanın bir yoluna bakın. Yorumlayan arkadaşlar da demişler, bir rahatsızlığı olabilir bir pedagog-psikologa daha mı danışsan diye; ihmal etme, korksan da ihmal etme bir sor, soruştur. İnşallah endişelerin yersizdir, ama bir kez daha danışmakta fayda olduğunu düşünüyorum kuzum, ne olur ne olmaz. Allah sabır versin, umarım bu sabrının mükafatını alırsın.
 
Ben pedagogdan yardim alacagim yani sızın çocuğunuz kadar değil ama yinede kendini kapatmak, asla asla karşısındaki aciklama yaparken dinlemiyor o kendi dediğini söylüyor siz orda konusuyorsunuz üst üste biniyor söylenenler, sonra malasef ses yükseliyor. Ha yükselince düzeliyor mu. Asla ama dayanamiyor insan
 
Arkadaşlar hepinize teşekkür ederim. Her yorumu okudum lakin tek tek cevap veremiyorum yorgunluk ve kalabalıktan. Okuduğum ve aklımda kalan her yorumu cevaplayayım biraz sakinleşmişken.

Milana22 Milana22 yazmış sağolsun, ben oğlumu yaklaşık 8 ay önce pedagoga görürdüm. Otizm olmadığını, hiperaktivite veya üstün zeka olma durumunun olabileceğini, ancak bu teşhisi en doğru şekilde koyabilmek için bazı testler yapılması gerektiğini, bunun için de 3 yaşını beklemem gerektiğini söyledi. Bana çeşitli önerilerde bulundu. Bunun dışında arkadaşım olan bir başka uzmana daha görürdüm. Aynı şeyleri söyledi o da. Benim çocukluğumda, geçmişimde üstün zeka teşhisi var olduğundan bu durumun genetik olabileceğini, her çocuğun farklı tepki verebildiğini söyledi. Ben de 5 yaşında ikinci sınıftan başlamıştım sınavlı geçişle. Ancak asla böyle bir çocuk olmadım. Farklı sorunlarım vardı. Uzmanlar, oğlumun da aynı durumda olma ihtimalinin olduğunu, ancak farklı reaksiyon gösterdiğini söylediler. 36 ayı beklemeyip tekrar götüreceğim uzmana. Bir arkadaş otizm korkusu ile götürmediğimi söylemiş. Hayır ben üstün zekalı olmasını da istemiyorum. Korkum sadece otizm değil.

Bir başka konu, hiç mi bağırmadın dövmedin konusu. Elbette bağırıyorum, bazen öyle an geliyor ki sesimin tonundan ben korkuyorum. Ancak bir etki oluşturmuyor. Asla korkmuyor ve daha da hırçınlaşıyor. Bir iki kez kolunu hafifçe sıktım çok zor anlarda. Sonrasında aşırı üzüldüm. Vurmuyorum oğluma. Zaten etkilenmiyor hiçbir hareketimden.

Otizm, evet duymayı istediğim bir teşhis değil. Ben de çocuk gelişimi okudum. Bittabi bir pedagog kadar tecrübeli değilim lakin oğlum pek belirtilere uymuyor. Göz teması konusunda asla sıkıntımız olmadı. Seslere verdiği tepkiler olağan. Kendini tekrarlayan hareketleri yok. Oyuncakları doğru şekilde kullanıyor. Öğrenme ve konsantre olma konusunda sıkıntısı yok. Dil gelişimi geriden geliyor. İki aydır kendini anlayacağımız şekilde ifade etmeye başladı. Uzun cümleler kurmuyor ancak, kelimeleri bir araya getirip derdini anlatıyor.

Bu aynı kelimeyi sürekli tekrar edip inat etme durumu sadece arabalar söz konusu olduğunda gerçekleşiyor. Diğer istekleri için yapmıyor. He yine de otizm ihtimali var mı, elbette var. Zira otizm çok yönlü ele alınması gereken bir durum. Dereceleri bile farklılık gösteriyor. Bu hususta önemli bir adım atmama sebebim maddiyat ve çevremde bu teşhisi yanlışlıkla almış çocuklarla karşılaşmış olmam. Gerçekten işinin ehli bir doktora götürmek istiyorum yıpranmamak adına, o da benim 3 ay sonra çalışma hayatına başlamamla mümkün olacak.

Bana ve aile yapıma dönecek olursam, evet oğlum bana yapışık büyüdü biraz. Bu yüzden çok belli etmese de, daha doğrusu hırçınlıkla gösterse de bana düşkün. Zaten bu kadar zıvanadan çıkması genellikle daha az ilgi gördüğü ya da benim sosyalleşme çabamın olduğu zamanlarda oluyor.

Yani oğlumla başbaşa iken, onun istediği ortamda iken ve ben kalabalıkla başa çıkmaya çalışmıyorken elbette daha sakin bir çocuk. Her daim hareketli ama daha sakin. Çok uzun oldu devam edeceğim bir sonraki cevapta :)
 
Son düzenleme:
Düzeni ve rutini seviyor oğlum. Her zaman yemek yediği yerde yemek istiyor. Her zaman alıştığı şekilde uyumak istiyor. Bunlar aksayınca bu hale geliyor. Ancak takdir edersiniz ki üç yıldır işimi, arkadaşlarımı, hatta eşimle ilişkimi askıya almışken artık çok bunaldım. İnsan görmek istiyorum.

Şımartma, dediğini yapma mevzusuna gelince. Asla şımartan bir anne olmadım. Evdeyken kendini de parçalasa, evi de yıksa dediğini yapmıyorum boş ve anlamsız bir istekse. Bir müddet sonra vazgeçiyor istediğinden. Lakin sosyal hayatta bu kriz bitmiyor. İlgi ve sevgi azlığı demiş birkaç arkadaş. Fazlasıyla ilgi ve sevgi gösteriyorum ama belki onun ihtiyacı olan farklı şekillerde sevgiyi hissetmektir bunu bilemiyorum. Tüm ezberlerim bozuldu zaten oğlumla...

Hepinizin ortak fikri uzmana gitmesi gerektiği. Bunu anladım artık :)
 
Arkadaşlar hepinize teşekkür ederim. Her yorumu okudum lakin tek tek cevap veremiyorum yorgunluk ve kalabalıktan. Okuduğum ve aklımda kalan her yorumu cevaplayayım biraz sakinleşmişken.

Milana22 Milana22 yazmış sağolsun, ben oğlumu yaklaşık 8 ay önce pedagoga görürdüm. Otizm olmadığını, hiperaktivite veya üstün zeka olma durumunun olabileceğini, ancak bu teşhisi en doğru şekilde koyabilmek için bazı testler yapılması gerektiğini, bunun için de 3 yaşını beklemem gerektiğini söyledi. Bana çeşitli önerilerde bulundu. Bunun dışında arkadaşım olan bir başka uzmana daha görürdüm. Aynı şeyleri söyledi o da. Benim çocukluğumda, geçmişimde üstün zeka teşhisi var olduğundan bu durumun genetik olabileceğini, her çocuğun farklı tepki verebildiğini söyledi. Ben de 5 yaşında ikinci sınıftan başlamıştım sınavlı geçişle. Ancak asla böyle bir çocuk olmadım. Farklı sorunlarım vardı. Uzmanlar, oğlumun da aynı durumda olma ihtimalinin olduğunu, ancak farklı reaksiyon gösterdiğini söylediler. 36 ayı beklemeyip tekrar götüreceğim uzmana. Bir arkadaş otizm korkusu ile götürmediğimi söylemiş. Hayır ben üstün zekalı olmasını da istemiyorum. Korkum sadece otizm değil.

Bir başka konu, hiç mi bağırmadın dövmedin konusu. Elbette bağırıyorum, bazen öyle an geliyor ki sesimin tonundan ben korkuyorum. Ancak bir etki oluşturmuyor. Asla korkmuyor ve daha da hırçınlaşıyor. Bir iki kez kolunu hafifçe sıktım çok zor anlarda. Sonrasında aşırı üzüldüm. Vurmuyorum oğluma. Zaten etkilenmiyor hiçbir hareketimden.

Otizm, evet duymayı istediğim bir teşhis değil. Ben de çocuk gelişimi okudum. Bittabi bir pedagog kadar tecrübeli değilim lakin oğlum pek belirtilere uymuyor. Göz teması konusunda asla sıkıntımız olmadı. Seslere verdiği tepkiler olağan. Kendini tekrarlayan hareketleri yok. Oyuncakları doğru şekilde kullanıyor. Öğrenme ve konsantre olma konusunda sıkıntısı yok. Dil gelişimi geriden geliyor. İki aydır kendini anlayacağımız şekilde ifade etmeye başladı. Uzun cümleler kurmuyor ancak, kelimeleri bir araya getirip derdini anlatıyor.

Bu aynı kelimeyi sürekli tekrar edip inat etme durumu sadece arabalar ama konusu olduğunda gerçekleşiyor. Diğer istekleri için yapmıyor. He yine de otizm ihtimali var mı, elbette var. Zira otizm çok yönlü ele alınması gereken bir durum. Dereceleri bile farklılık gösteriyor. Bu hususta önemli bir adım atmama sebebim maddiyat ve çevremde bu teşhisi yanlışlıkla almış çocuklarla karşılaşmış olmam. Gerçekten işinin ehli bir doktora götürmek istiyorum yıpranmamak adına, o da benim 3 ay sonra çalışma hayatına başlamamla mümkün olacak.

Bana ve aile yapıma dönecek olursam, evet oğlum bana yapışık büyüdü biraz. Bu yüzden çok belli etmese de, daha doğrusu hırçınlıkla gösterse de bana düşkün. Zaten bu kadar zıvanadan çıkması genellikle daha az ilgi gördüğü ya da benim sosyalleşme çabamın olduğu zamanlarda oluyor.

Yani oğlumla başbaşa iken, onun istediği ortamda iken ve ben kalabalıkla başa çıkmaya çalışmıyorken elbette daha sakin bir çocuk. Her daim hareketli ama daha sakin. Çok uzun oldu devam edeceğim bir sonraki cevapta :)

İdrak, senin oğlanı kendi çocukluğuma benzetiyorum, annemin aktarımıyla.
Bana iq testi 20 yaşında yapıldı ve üstün zeka çıktım. Bu bipolar teşhisi konulduğu sırada (Bilirsin genetik yatkınlıkla ortaya çıkan bir rahatsızlıktır ve umarım kapınızdan dahi geçmez Allah yaşatmasın) yapılan rutin bir taramada ortaya çıktı. Faydalanman için aleni yazıyorum. Bu olası bir "Duygu-durum bozukluğuna" yol olmasın, sen önce kendini dinlendirmenin bir yolunu bulmalısın, enerjin çocuğuna güzel yansısın.

Bu günler geçecek, hep bu zamanda kalmayacaksın; oğluşun büyüyecek, laftan sözden daha güzel anlayacak. Eşinle de konuşun, öncelik esasen sensin, senin yıpranmışlığını tamir olmalı ki enerjin ailen üzerine güzel yansımalı.
 
Düzeni ve rutini seviyor oğlum. Her zaman yemek yediği yerde yemek istiyor. Her zaman alıştığı şekilde uyumak istiyor. Bunlar aksayınca bu hale geliyor. Ancak takdir edersiniz ki üç yıldır işimi, arkadaşlarımı, hatta eşimle ilişkimi askıya almışken artık çok bunaldım. İnsan görmek istiyorum.

Şımartma, dediğini yapma mevzusuna gelince. Asla şımartan bir anne olmadım. Evdeyken kendini de parçalasa, evi de yıksa dediğini yapmıyorum boş ve anlamsız bir istekse. Bir müddet sonra vazgeçiyor istediğinden. Lakin sosyal hayatta bu kriz bitmiyor. İlgi ve sevgi azlığı demiş birkaç arkadaş. Fazlasıyla ilgi ve sevgi gösteriyorum ama belki onun ihtiyacı olan farklı şekillerde sevgiyi hissetmektir bunu bilemiyorum. Tüm ezberlerim bozuldu zaten oğlumla...

Hepinizin ortak fikri uzmana gitmesi gerektiği. Bunu anladım artık :)

Aynı şehirde olsak bir gün kuzuya ben bakayım, sen bi gez dolaş diyeceğim ama. Değiliz galiba. Resmen sıkıntını buradan hissettim, kolaylıklar dilerim. Bi an önce geçsin bitsin, büyüsün, efendi, uslu bi delikanlı olsun kuzucuk.
 
İdrak, senin oğlanı kendi çocukluğuma benzetiyorum, annemin aktarımıyla.
Bana iq testi 20 yaşında yapıldı ve üstün zeka çıktım. Bu bipolar teşhisi konulduğu sırada (Bilirsin genetik yatkınlıkla ortaya çıkan bir rahatsızlıktır ve umarım kapınızdan dahi geçmez Allah yaşatmasın) yapılan rutin bir taramada ortaya çıktı. Faydalanman için aleni yazıyorum. Bu olası bir "Duygu-durum bozukluğuna" yol olmasın, sen önce kendini dinlendirmenin bir yolunu bulmalısın, enerjin çocuğuna güzel yansısın.

Bu günler geçecek, hep bu zamanda kalmayacaksın; oğluşun büyüyecek, laftan sözden daha güzel anlayacak. Eşinle de konuşun, öncelik esasen sensin, senin yıpranmışlığını tamir olmalı ki enerjin ailen üzerine güzel yansımalı.

Ah be gangsta öyle çok korkuyorum ki oğlumun benim yaşadığım süreçleri yaşamasından. Benim test 5 yaşındayken yapıldı da ne oldu. Aynen senin gibi 20 yaşında ben de aldım duygu durum bozukluğu teşhisini. Bir avuç ilaç, berbat dönemler. Allah bir daha yaşatmasın. Sonra bir başka uzman, senin duygu durum bozukluğun kalıcı değil dönemsel dedi. Tam olarak sana bipolar diyemiyorum dedi. Sonra yine bir sürü teşhis. Düşününce bile daralıyorum bıraktım artık o işleri. Gitmiyorum uzmana, ilaç da kullanmıyorum. Bir şey değişmiyor çünkü...

Ben pek yazmadım kendi durumumu. Belki başka konularda yardım olsun diye yazmışımdır bilmiyorum. İnsanımız biraz tuhaf çünkü. Benim travma yaşadığım konuları, böbürlenme olarak algılıyorlar. Bu yüzden de ben asla çocuğum üstün zekalı ya da farklı olsun istemiyorum. Belki bu yüzden kaçıyorum testlerden.

En nihayetinde teşhisi ne olursa olsun o benim oğlum. Olduğu gibi kabul edip, çözüm bulmalıyım. Tabi gücümü toparlayabilirsem.

Ve evet anlattığın kadarıyla oğlum senin çocukluğunun aynısı. Tuhaf olan, benim de ekstrem bir durumum olduğu halde oldukça sakin ve sessiz bir çocukluk geçirmiş olmam. Resim yapar, yazı yazardım. Kendi halimde bir bebeydim. Bu niye böyle oldu ki :\
 
Aynı şehirde olsak bir gün kuzuya ben bakayım, sen bi gez dolaş diyeceğim ama. Değiliz galiba. Resmen sıkıntını buradan hissettim, kolaylıklar dilerim. Bi an önce geçsin bitsin, büyüsün, efendi, uslu bi delikanlı olsun kuzucuk.

Çok teşekkür ederim keşke herkes sadece beni anlamakla yetinse. Bazen sadece anlaşılmak bile yetiyor insana.
 
Cocuk psikologu degilim ama psikoloji dersi aldim
Cocugunuz hayir i cevap kabul etmiyorsa buyuk ihtimal su sekilde davranis gosterdiniz daha kucukken biseyler yapmanizi/ almanizi istedi ve sizde once hayir dediyseniz o da aglama krizlerine basladiysa sizde dayanmayip ya da sussun diye dedigini yaptiysaniz aglayarak cozebilecegini anlamis maalesef bunu da cok siddetli sekilde uyguluyor
Ikinci secenekse baba ve annenin birbiriyle uyumlu degilde soylediklerinizin tutarsiz olmasiyla ilgili olabilir
Suan sizi bir otorite gibi gormuyor ve her istedigini bu yollari kullanarak yaptirabilecegini anlamis
Cok zor gercekten Allah yardimciniz olsun oldukca da sabirliymissiniz basina gelmeyen konusur ama ben dayanamazdim sanirim
Ben bikac kez oglumun eline vurdum veya sinirlenjnce bisey firlattim oglum aynen oyle davraniyor ve bunun suclusu benim maalesef
Bakarsaniz psikoloji gormus bir anneyim ama bazen cidden uygulamak cok zor
Allahtan bol bol sabir diliyorum tum annelere
 
Çok zor bir durum:/ Allah yardımcınız olsun.
Masaj yapmayı deneseniz oğlunuza. Kulak arkasına yapılan masaj acayip rahatlatıyor insanı..başka bölgeler de olabilir ama kulak arkası gerçekten anlamlı bir rahatlama sağlıyor
 
bu rutinlerin disina ciktiginda saldirganlasiyor mu? tepkileri nasil oluyor?

Yok ilk etapta saldırgan davranmıyor. Yemek yemeyi reddediyor ya da yemek için oturmuyor. Sürekli hareket ediyor. Ya da uyumak istemiyor. Uzun süre aç kalınca ben yemesi için ısrar ediyorum. O noktada saldırgan tutum sergiliyor.

Uyku konusunda da evde ben yanına uzanır, masal okur saçını okşarım. O da elimle oynar öyle uyur. Ancak başka bir yerde kalıyorsak uygun ortam olmayabiliyor ve bu uyku düzeni aksıyor. Bu sefer uyumamak için sonuna kadar direniyor. Bir müddet sonra haliyle ben çok geriliyorum ve oğlumda saldırgan haller başlıyor.

Yani oğlum istiyor ki ben onunla her durumda, her koşulda yumuşak konuşayım. Sakin kalayım. İnat etme süresi uzadıkça benim sukunetim son buluyor. Sonra gelsin zıvanadan çıkmış bir canavar.
 
Back
X