- 31 Ekim 2015
- 331
- 613
-
- Konu Sahibi geldikgidiyoruz
- #21
Eğilimi var çok çabuk sinirlenir öfkelenir artık her şeyi beklerim. Yakın zamanda kızım kreşte arkadaşının ayakkabısını giyerek gelmiş yanlışlıkla ertesi gün evden çıkarken kızımın kendi ayakkabısını giydirmek istedim arkadaşının ayakkabısını da poşete koyup okula göndereyim diye düşünüyordum. Eşim ''ne gerek var giysin gitsin arkadaşının ayakkabısını öyle gitsin'' diye söylenmeye başladı ''işte sen çok ince düşüncelisin ne gerek var bu kadar inceliğe'' deyip söylenmeye bir taraftan da kızıma ayakkabıyı giydirmeye çalışırken bende öyle olmaz poşetle gönderilim dediğim esnada burnumu öyle bir şiddetle ve nefretle sıktı ki burnumun ucu mosmor oldu ben neye uğradığımı şaşırdım çünkü ortada bunu yapmasını gerektirecek bir şey yoktu işe gidecektim izin aldım gidemedim. Bir de burnumu sıktıktan sonra bana haksızsın hakkettin deyip bağırmaya devam etti. Sonra tabi aynı senaryo özürler dileyip tutulmayan sözler vermeler.
Daha çok gençsiniz, mesleğiniz de var en önemlisi. Ailenize de tıpkı buraya yazdığınız gibi, aslında dışarıdan göründüğü gibi muhteşem bir evlilik olmadığını söylersiniz. Kimseyi ikna etmek gibi bir zorunluluğunuz yok.Herkese merhaba! Benim şuanda içinden çıkamadığım ya da cesaret edipte adım atamadığım bir konu hakkında yardımlarınıza ihtiyacım var.
Konu evliliğim ilgili. Ben 29 yaşındayım eşim benden 8 yaş büyük. 7 yıllık evliyiz ve bir kızımız var. İkimizde kamudayız ve aynı kurumda çalışıyoruz. Benim iş alanım daha yoğun o daha sakin bir pozisyonda. Çevremizde çift olarak sevilir sayılır hatta örnek olarak gösteriliriz. Ama tabi evliliğimizin iç yüzünü ailem dahil kimse bilmiyor.
Benim eşim en ufak şeye sinirlenip kavga çıkartan biri. Kendi inandığını veya o an düşündüğünü benimde inanmam için sürekli diretir ve haklı olsam da sanki yanlış ve hatalı davranan benmişim gibi hissettirir. Ben tartışma büyümesin diye başka odaya geçerim o peşimden gelir dırdır konuşmaya devam eder ta ki sonunda evet sen haklısın dedirtebilmek ve üste çıkmak için. Sonra sakinleşir özür diler sarılır öper yeniden başlayalım her şeye bunlar yaşanmamış gibi devam edelim der. Kimi zaman bana hak verir kendimi düzelteceğim söz bir daha anlamadan dinlemeden sinirlenmeyeceğim seni kırmayacağım seni kaybetmek istemiyorum der. Belli bir sürede böyle devam eder. Ama yine çok basit bir olaydan dolayı beni kırmaktan ve üzmekten çekinmez ve en çok üzüldüğüm yer de bunu kızıma da yapar.
Kızıma dün bir kumbara almış bozuk paralarını içine atmasını söyledi kızımda tüm paralarını attıktan sonra sevinerek kumbarayı sallamaya başladı sese tahammülü olmadığı için bu sefer kızıma kızdı ses çıkartma o oyuncak değil para oldukça atacaksın elinde gezdirmeyeceksin diye kızımın tüm sevincini kursağında bıraktı gözleri doldu ağlamaklı oldu. Kızımın o hali beni mahvetti. Bu dün yaşadığımız en ufak bir örnekti. Ben artık boğuluyorum bu evlilikte nefes alamıyorum. Ömür boyu bunu yaşayacak olma düşüncesi beni delirtiyor akıl sağlığımı kaybetmek istemiyorum. Ve kızımın da bunları yaşamasını istemiyorum. Öncelikle Kızım için bu evliliği devam ettirmek istemiyorum. Ama ne yapacağımı nasıl adım atacağımı bilmiyorum sanırım cesaret de edemiyorum. Çünkü ailelerimize göre bile muhteşem sevgi dolu bir evliliğimiz var. Bana yazacağınız tüm önerilere açığım. Teşekkür ederim.
Oha bu olaydan sonra boşansaydınız yaEğilimi var çok çabuk sinirlenir öfkelenir artık her şeyi beklerim. Yakın zamanda kızım kreşte arkadaşının ayakkabısını giyerek gelmiş yanlışlıkla ertesi gün evden çıkarken kızımın kendi ayakkabısını giydirmek istedim arkadaşının ayakkabısını da poşete koyup okula göndereyim diye düşünüyordum. Eşim ''ne gerek var giysin gitsin arkadaşının ayakkabısını öyle gitsin'' diye söylenmeye başladı ''işte sen çok ince düşüncelisin ne gerek var bu kadar inceliğe'' deyip söylenmeye bir taraftan da kızıma ayakkabıyı giydirmeye çalışırken bende öyle olmaz poşetle gönderilim dediğim esnada burnumu öyle bir şiddetle ve nefretle sıktı ki burnumun ucu mosmor oldu ben neye uğradığımı şaşırdım çünkü ortada bunu yapmasını gerektirecek bir şey yoktu işe gidecektim izin aldım gidemedim. Bir de burnumu sıktıktan sonra bana haksızsın hakkettin deyip bağırmaya devam etti. Sonra tabi aynı senaryo özürler dileyip tutulmayan sözler vermeler.
Herkesin ne dediğini bosver. Ayrıca kadınlarin kendine yaptığı kötülüğe ben anlam veremiyorum bizler erkekleri alttan almak zorunda değiliz .Herkese merhaba! Benim şuanda içinden çıkamadığım ya da cesaret edipte adım atamadığım bir konu hakkında yardımlarınıza ihtiyacım var.
Konu evliliğim ilgili. Ben 29 yaşındayım eşim benden 8 yaş büyük. 7 yıllık evliyiz ve bir kızımız var. İkimizde kamudayız ve aynı kurumda çalışıyoruz. Benim iş alanım daha yoğun o daha sakin bir pozisyonda. Çevremizde çift olarak sevilir sayılır hatta örnek olarak gösteriliriz. Ama tabi evliliğimizin iç yüzünü ailem dahil kimse bilmiyor.
Benim eşim en ufak şeye sinirlenip kavga çıkartan biri. Kendi inandığını veya o an düşündüğünü benimde inanmam için sürekli diretir ve haklı olsam da sanki yanlış ve hatalı davranan benmişim gibi hissettirir. Ben tartışma büyümesin diye başka odaya geçerim o peşimden gelir dırdır konuşmaya devam eder ta ki sonunda evet sen haklısın dedirtebilmek ve üste çıkmak için. Sonra sakinleşir özür diler sarılır öper yeniden başlayalım her şeye bunlar yaşanmamış gibi devam edelim der. Kimi zaman bana hak verir kendimi düzelteceğim söz bir daha anlamadan dinlemeden sinirlenmeyeceğim seni kırmayacağım seni kaybetmek istemiyorum der. Belli bir sürede böyle devam eder. Ama yine çok basit bir olaydan dolayı beni kırmaktan ve üzmekten çekinmez ve en çok üzüldüğüm yer de bunu kızıma da yapar.
Kızıma dün bir kumbara almış bozuk paralarını içine atmasını söyledi kızımda tüm paralarını attıktan sonra sevinerek kumbarayı sallamaya başladı sese tahammülü olmadığı için bu sefer kızıma kızdı ses çıkartma o oyuncak değil para oldukça atacaksın elinde gezdirmeyeceksin diye kızımın tüm sevincini kursağında bıraktı gözleri doldu ağlamaklı oldu. Kızımın o hali beni mahvetti. Bu dün yaşadığımız en ufak bir örnekti. Ben artık boğuluyorum bu evlilikte nefes alamıyorum. Ömür boyu bunu yaşayacak olma düşüncesi beni delirtiyor akıl sağlığımı kaybetmek istemiyorum. Ve kızımın da bunları yaşamasını istemiyorum. Öncelikle Kızım için bu evliliği devam ettirmek istemiyorum. Ama ne yapacağımı nasıl adım atacağımı bilmiyorum sanırım cesaret de edemiyorum. Çünkü ailelerimize göre bile muhteşem sevgi dolu bir evliliğimiz var. Bana yazacağınız tüm önerilere açığım. Teşekkür ederim.
22yasindayken bu 30yasindaki hanzoyu koca olarak kabul edecek ne yaşadınız ? Siz kendi seçimlerinizi bedelini istediğiniz kadar ödeyin ama çocuğunuza bunu yapmaya hakkınız yok, kendi paranizi kendiniz kazanıyorsunuz kendi kendinize de gecinirsiniz bosanin eğer korkuyorum derseniz de önce bir avukattan danışmanlık alın yolunuzu ona göre seçin.Herkese merhaba! Benim şuanda içinden çıkamadığım ya da cesaret edipte adım atamadığım bir konu hakkında yardımlarınıza ihtiyacım var.
Konu evliliğim ilgili. Ben 29 yaşındayım eşim benden 8 yaş büyük. 7 yıllık evliyiz ve bir kızımız var. İkimizde kamudayız ve aynı kurumda çalışıyoruz. Benim iş alanım daha yoğun o daha sakin bir pozisyonda. Çevremizde çift olarak sevilir sayılır hatta örnek olarak gösteriliriz. Ama tabi evliliğimizin iç yüzünü ailem dahil kimse bilmiyor.
Benim eşim en ufak şeye sinirlenip kavga çıkartan biri. Kendi inandığını veya o an düşündüğünü benimde inanmam için sürekli diretir ve haklı olsam da sanki yanlış ve hatalı davranan benmişim gibi hissettirir. Ben tartışma büyümesin diye başka odaya geçerim o peşimden gelir dırdır konuşmaya devam eder ta ki sonunda evet sen haklısın dedirtebilmek ve üste çıkmak için. Sonra sakinleşir özür diler sarılır öper yeniden başlayalım her şeye bunlar yaşanmamış gibi devam edelim der. Kimi zaman bana hak verir kendimi düzelteceğim söz bir daha anlamadan dinlemeden sinirlenmeyeceğim seni kırmayacağım seni kaybetmek istemiyorum der. Belli bir sürede böyle devam eder. Ama yine çok basit bir olaydan dolayı beni kırmaktan ve üzmekten çekinmez ve en çok üzüldüğüm yer de bunu kızıma da yapar.
Kızıma dün bir kumbara almış bozuk paralarını içine atmasını söyledi kızımda tüm paralarını attıktan sonra sevinerek kumbarayı sallamaya başladı sese tahammülü olmadığı için bu sefer kızıma kızdı ses çıkartma o oyuncak değil para oldukça atacaksın elinde gezdirmeyeceksin diye kızımın tüm sevincini kursağında bıraktı gözleri doldu ağlamaklı oldu. Kızımın o hali beni mahvetti. Bu dün yaşadığımız en ufak bir örnekti. Ben artık boğuluyorum bu evlilikte nefes alamıyorum. Ömür boyu bunu yaşayacak olma düşüncesi beni delirtiyor akıl sağlığımı kaybetmek istemiyorum. Ve kızımın da bunları yaşamasını istemiyorum. Öncelikle Kızım için bu evliliği devam ettirmek istemiyorum. Ama ne yapacağımı nasıl adım atacağımı bilmiyorum sanırım cesaret de edemiyorum. Çünkü ailelerimize göre bile muhteşem sevgi dolu bir evliliğimiz var. Bana yazacağınız tüm önerilere açığım. Teşekkür ederim.
Şimdi herkes şiddet meyillisi sanacak ama gerçekten de çocuğuna hiçbir şekilde bağırmayan anne baba varmı acaba?? Nekadar büyümüş bağırma mevzusu. Kimse durduk yere bağırmaz ama insanız ya Bukadar dram yapılacak durum değiladam nasıl tepki verdi bağırdı mı sesini mi yükseltti bu kısmı bilmiyoruz
Son zamanlarda şunu gördum. Benımde çevrende var sabredıolar sabredıolar sonra bı anda karar verıolar. Belkıde fazla sevgıden duzelır umudu ile. Ama kımse duzelmıyor malesef. Ben kımseye boşan demem ama istersen oncelıklı olarak bı çift terapistını deneyın. Diğer şeyler nasıl? Sana yardım edıomu? Cinsel hayat? Çocukla ılgılenıoöu? Dısarda zaman gecırıemısınız? Yanı hepsını tartıp düşünmen gerekıoHerkese merhaba! Benim şuanda içinden çıkamadığım ya da cesaret edipte adım atamadığım bir konu hakkında yardımlarınıza ihtiyacım var.
Konu evliliğim ilgili. Ben 29 yaşındayım eşim benden 8 yaş büyük. 7 yıllık evliyiz ve bir kızımız var. İkimizde kamudayız ve aynı kurumda çalışıyoruz. Benim iş alanım daha yoğun o daha sakin bir pozisyonda. Çevremizde çift olarak sevilir sayılır hatta örnek olarak gösteriliriz. Ama tabi evliliğimizin iç yüzünü ailem dahil kimse bilmiyor.
Benim eşim en ufak şeye sinirlenip kavga çıkartan biri. Kendi inandığını veya o an düşündüğünü benimde inanmam için sürekli diretir ve haklı olsam da sanki yanlış ve hatalı davranan benmişim gibi hissettirir. Ben tartışma büyümesin diye başka odaya geçerim o peşimden gelir dırdır konuşmaya devam eder ta ki sonunda evet sen haklısın dedirtebilmek ve üste çıkmak için. Sonra sakinleşir özür diler sarılır öper yeniden başlayalım her şeye bunlar yaşanmamış gibi devam edelim der. Kimi zaman bana hak verir kendimi düzelteceğim söz bir daha anlamadan dinlemeden sinirlenmeyeceğim seni kırmayacağım seni kaybetmek istemiyorum der. Belli bir sürede böyle devam eder. Ama yine çok basit bir olaydan dolayı beni kırmaktan ve üzmekten çekinmez ve en çok üzüldüğüm yer de bunu kızıma da yapar.
Kızıma dün bir kumbara almış bozuk paralarını içine atmasını söyledi kızımda tüm paralarını attıktan sonra sevinerek kumbarayı sallamaya başladı sese tahammülü olmadığı için bu sefer kızıma kızdı ses çıkartma o oyuncak değil para oldukça atacaksın elinde gezdirmeyeceksin diye kızımın tüm sevincini kursağında bıraktı gözleri doldu ağlamaklı oldu. Kızımın o hali beni mahvetti. Bu dün yaşadığımız en ufak bir örnekti. Ben artık boğuluyorum bu evlilikte nefes alamıyorum. Ömür boyu bunu yaşayacak olma düşüncesi beni delirtiyor akıl sağlığımı kaybetmek istemiyorum. Ve kızımın da bunları yaşamasını istemiyorum. Öncelikle Kızım için bu evliliği devam ettirmek istemiyorum. Ama ne yapacağımı nasıl adım atacağımı bilmiyorum sanırım cesaret de edemiyorum. Çünkü ailelerimize göre bile muhteşem sevgi dolu bir evliliğimiz var. Bana yazacağınız tüm önerilere açığım. Teşekkür ederim.
ilk eşime çok benziyor. Dışarda melek gibi, herkesin sevdiği, imrendiği, eşine çocuklarına bağlı harika bir adamdı. Ama evde bir felaketti. Çok üst düzey psikolojik şiddeti vardı. Asla ve asla susmayan biriydi bizimkin de birde aşırı kıskançlık paranoya vardı. Hergün çantamı karıştırır, telefonumu didik didik eder google arama geçmişime bile bakardı acaba gün içinde nelere bakıyorum diye. Bırakın bir arkadaşla görüşmek kız kardeşimle kahve içmeye bile hiç bir zaman gidemedim. Nereye gidiyorsak peşimize takılır gelirdi. Çok seviyorum, ayrı duramıyorum derdi tabi yersek...O kadar çok konuşurdu ki onun susması için herşeyi verebilir herşeyi yapabilirdim. Birde beni çok sindirmişti. Cesaretsizdim boşanmak istesem bile ondan kurtulamayacağımı düşünürdüm. Benim 2 oğlum var en son onlarında psikolojilerinin baya bir bozulduğunu görünce cesaret ettim ve kararlı durdum boşandım. Bir gün bile pişman olmadım, acaba düzelirmiydik hiç demedim. Bir kez bile özlemedim. 11 sene evli kaldık son 3 senesinde hiç bir lafına kırılmaz ya da kızmazdım ne derse desin o kadar kayıtsızlık olmuştu bende. Sadece susmasını isterdim. 3 seneye yaklaşıyor boşanalı hala peşimde seni çok seviyorum, unutamıyorum falan diyor ki tekrar evlenmiş olmama rağmen. Bir erkek nasıl bu kadar çok konuşur aklım hayalim almıyor hala...Herkese merhaba! Benim şuanda içinden çıkamadığım ya da cesaret edipte adım atamadığım bir konu hakkında yardımlarınıza ihtiyacım var.
Konu evliliğim ilgili. Ben 29 yaşındayım eşim benden 8 yaş büyük. 7 yıllık evliyiz ve bir kızımız var. İkimizde kamudayız ve aynı kurumda çalışıyoruz. Benim iş alanım daha yoğun o daha sakin bir pozisyonda. Çevremizde çift olarak sevilir sayılır hatta örnek olarak gösteriliriz. Ama tabi evliliğimizin iç yüzünü ailem dahil kimse bilmiyor.
Benim eşim en ufak şeye sinirlenip kavga çıkartan biri. Kendi inandığını veya o an düşündüğünü benimde inanmam için sürekli diretir ve haklı olsam da sanki yanlış ve hatalı davranan benmişim gibi hissettirir. Ben tartışma büyümesin diye başka odaya geçerim o peşimden gelir dırdır konuşmaya devam eder ta ki sonunda evet sen haklısın dedirtebilmek ve üste çıkmak için. Sonra sakinleşir özür diler sarılır öper yeniden başlayalım her şeye bunlar yaşanmamış gibi devam edelim der. Kimi zaman bana hak verir kendimi düzelteceğim söz bir daha anlamadan dinlemeden sinirlenmeyeceğim seni kırmayacağım seni kaybetmek istemiyorum der. Belli bir sürede böyle devam eder. Ama yine çok basit bir olaydan dolayı beni kırmaktan ve üzmekten çekinmez ve en çok üzüldüğüm yer de bunu kızıma da yapar.
Kızıma dün bir kumbara almış bozuk paralarını içine atmasını söyledi kızımda tüm paralarını attıktan sonra sevinerek kumbarayı sallamaya başladı sese tahammülü olmadığı için bu sefer kızıma kızdı ses çıkartma o oyuncak değil para oldukça atacaksın elinde gezdirmeyeceksin diye kızımın tüm sevincini kursağında bıraktı gözleri doldu ağlamaklı oldu. Kızımın o hali beni mahvetti. Bu dün yaşadığımız en ufak bir örnekti. Ben artık boğuluyorum bu evlilikte nefes alamıyorum. Ömür boyu bunu yaşayacak olma düşüncesi beni delirtiyor akıl sağlığımı kaybetmek istemiyorum. Ve kızımın da bunları yaşamasını istemiyorum. Öncelikle Kızım için bu evliliği devam ettirmek istemiyorum. Ama ne yapacağımı nasıl adım atacağımı bilmiyorum sanırım cesaret de edemiyorum. Çünkü ailelerimize göre bile muhteşem sevgi dolu bir evliliğimiz var. Bana yazacağınız tüm önerilere açığım. Teşekkür ederim.
Bakın bu normal bir bağırma değil. Aldığı kumbarayı elinden çekip masanın üstüne vura vura bağırdı yani sanki tüm hıncını çıkartmak ister gibi. Ben sadece çok basit bir şey için çocuğun nasıl kalbini kırdığını anlatmaya çalıştım. Ve bunu sürekli yapıyor. Neden bağırdığını kızdığını bile anlamadı çocuk. Mantıklı bir açıklaması yok bunun.Şimdi herkes şiddet meyillisi sanacak ama gerçekten de çocuğuna hiçbir şekilde bağırmayan anne baba varmı acaba?? Nekadar büyümüş bağırma mevzusu. Kimse durduk yere bağırmaz ama insanız ya Bukadar dram yapılacak durum değilAdamın ben ben demesi sadece kendisi haklı gibi olması tabiki de çok saçma.
Çok fazla soru soruyor muydu tüm ayrıntılarıyla?ilk eşime çok benziyor. Dışarda melek gibi, herkesin sevdiği, imrendiği, eşine çocuklarına bağlı harika bir adamdı. Ama evde bir felaketti. Çok üst düzey psikolojik şiddeti vardı. Asla ve asla susmayan biriydi bizimkin de birde aşırı kıskançlık paranoya vardı. Hergün çantamı karıştırır, telefonumu didik didik eder google arama geçmişime bile bakardı acaba gün içinde nelere bakıyorum diye. Bırakın bir arkadaşla görüşmek kız kardeşimle kahve içmeye bile hiç bir zaman gidemedim. Nereye gidiyorsak peşimize takılır gelirdi. Çok seviyorum, ayrı duramıyorum derdi tabi yersek...O kadar çok konuşurdu ki onun susması için herşeyi verebilir herşeyi yapabilirdim. Birde beni çok sindirmişti. Cesaretsizdim boşanmak istesem bile ondan kurtulamayacağımı düşünürdüm. Benim 2 oğlum var en son onlarında psikolojilerinin baya bir bozulduğunu görünce cesaret ettim ve kararlı durdum boşandım. Bir gün bile pişman olmadım, acaba düzelirmiydik hiç demedim. Bir kez bile özlemedim. 11 sene evli kaldık son 3 senesinde hiç bir lafına kırılmaz ya da kızmazdım ne derse desin o kadar kayıtsızlık olmuştu bende. Sadece susmasını isterdim. 3 seneye yaklaşıyor boşanalı hala peşimde seni çok seviyorum, unutamıyorum falan diyor ki tekrar evlenmiş olmama rağmen. Bir erkek nasıl bu kadar çok konuşur aklım hayalim almıyor hala...
Bence boşan arkana da bakma...
Öyle olmamalı tabiki de oyuncak değil sallama gürültü yapma tarzında olabilir ama korkutmak ayrı bir boyutBakın bu normal bir bağırma değil. Aldığı kumbarayı elinden çekip masanın üstüne vura vura bağırdı yani sanki tüm hıncını çıkartmak ister gibi. Ben sadece çok basit bir şey için çocuğun nasıl kalbini kırdığını anlatmaya çalıştım. Ve bunu sürekli yapıyor. Neden bağırdığını kızdığını bile anlamadı çocuk. Mantıklı bir açıklaması yok bunun.
Evlenmiş olmamıza rağmen seviyorum demesi ne Cesaret. Okadar konuşacak ne buluyordu onca yıl iyi dayanmışsınızilk eşime çok benziyor. Dışarda melek gibi, herkesin sevdiği, imrendiği, eşine çocuklarına bağlı harika bir adamdı. Ama evde bir felaketti. Çok üst düzey psikolojik şiddeti vardı. Asla ve asla susmayan biriydi bizimkin de birde aşırı kıskançlık paranoya vardı. Hergün çantamı karıştırır, telefonumu didik didik eder google arama geçmişime bile bakardı acaba gün içinde nelere bakıyorum diye. Bırakın bir arkadaşla görüşmek kız kardeşimle kahve içmeye bile hiç bir zaman gidemedim. Nereye gidiyorsak peşimize takılır gelirdi. Çok seviyorum, ayrı duramıyorum derdi tabi yersek...O kadar çok konuşurdu ki onun susması için herşeyi verebilir herşeyi yapabilirdim. Birde beni çok sindirmişti. Cesaretsizdim boşanmak istesem bile ondan kurtulamayacağımı düşünürdüm. Benim 2 oğlum var en son onlarında psikolojilerinin baya bir bozulduğunu görünce cesaret ettim ve kararlı durdum boşandım. Bir gün bile pişman olmadım, acaba düzelirmiydik hiç demedim. Bir kez bile özlemedim. 11 sene evli kaldık son 3 senesinde hiç bir lafına kırılmaz ya da kızmazdım ne derse desin o kadar kayıtsızlık olmuştu bende. Sadece susmasını isterdim. 3 seneye yaklaşıyor boşanalı hala peşimde seni çok seviyorum, unutamıyorum falan diyor ki tekrar evlenmiş olmama rağmen. Bir erkek nasıl bu kadar çok konuşur aklım hayalim almıyor hala...
Bence boşan arkana da bakma...