Kızlar gel gitlerle kafayı yiyeceğim lütfen bana bişeyler söyleyin. Evliliğimin tüm özetini yazacağım buraya umuyorum ki kafanızda bir fikir oluşur. Uzun olacak ama lütfen okuyun. 27 yaşındayım 2 senedir evliydim çocuğum yok dün anlaşmalı boşanma davamız görüldü ve boşanmamıza karar verildi. Evlilikten önce 4 senelik ilişkimiz vardı. Eşim sinirli bir insandır ama bana karşı olabildiğince naifti. Evlenmeme bir kaç ay kala bana karşı öfke nöbetlerini farkettim ama böyle bi insan değildi o dönemde yaşadığımız sıkıntı ve stresten kaynaklıdır diye düşündüm. Etrafımdaki herkes imrenirdi üzerine titriyor sana çok değer veriyor diye. Annem seni idare ederse o eder çok olgun diyordu bi tartışmamız olduğunda benim onun çok üzerine gittiğimi söylerdi. Çok severdi güvenirdi eşime.
Neyse evlendik ve bu adam bi canavara dönüştü. İlk aylarımızda çok kavgalarımız oldu birbirimize girdik anne babasını eve çağırırdı ben istemediğim halde. Ben sütten çıkma ak kaşık değilim bir huyum var sinirlenince tartışma esnasında ağzımı tutamıyorum hakaret ediyorum bu da karşı tarafı çıldırtıyor. Fakat çabuk pişman olan hatasının da çabuk farkına varan ve telafi etmesini bilen biriyimdir aynı zamanda. Fakat karşı tarafın öfkesinin dinmesi kininin geçmesi uzun zaman alıyordu. Günlerce küser, evi terkeder ailesine gider kalır, arayıp gel yüz yüze oturalım konuşalım böyle yapma diyen ben olurdum evliliğimin ilk aylarında. Anne babasını yanına alıp gelirdi ve onların yanında tartıştığımızda saygısız olan ben olurdum onların gözünde.
Daha sonra babamı kaybettim. Bi kaç hafta sonrasıydı ailesi ile ilgili bi sorun yaşadım. Onlara hakkımı helal etmediğimi söyledim. Yaptıklarım zehir zıkkım olsun dedim. Ailesine asla toz kondurmaz bana karşı hep onları savunur. Büyüdü tartışma. Bana defol git annenin evine istemiyorum seni dedi. Sonra getirdi elime boşanma dilekçesi verdi imzala diye. Annemin evinde 2 ay kaldım acıma ortak olmadı o dönem . Bu yüzden içimde onu hala affedebilmiş değilim. En zor zamanımda yanımda olmadı. 2 ay sonra araya birilerini soktular ve bizi barıştırdılar. Bu kişi uzaktan akrabaları. Ailesi asla devreye girmedi beni de bir kez olsun aramadılar. Ben hemen dönmedim 3 ay daha kaldım annemlerde ve toplam 5 ay ayrılıktan sonra evime döndüm.
Sonra yine kavgalarımız tartışmalarımız oldu. Ailesiyle görüşmüyordum. Bayramda bana geleceksin ellerini öpeceksin diye tutturdu. Bende gitmek istemedim. Aylarca beni arayıp sormamış insanlar beni adam yerine koymuyorlar zaten. Gitmezsen yemin ederim seni boşarım dedi. Yine gitmedim ama olmadı üzüntümden resmen hastalandım günlerce yataktan çıkmadım. Baktım böyle olmuyor ben kendime çeki düzen vereyim biraz daha sakin olayım biraz daha kendimi törpüleyim herkes nasıl geçiniyor bizde geçiniriz diye ona ayak uydurmaya ne isterse yapmaya başladım. Taki yeni bir kıyamete kadar.
Geçtiğimiz Ağustos ayında işe başladım. Eşim üniversite mezunu mesleği var ama emir altında çalışmam diyip çiftlik gibi bi yer kurdu köpek alıp satıyor. Bunun ticaretini yapıyor. Ve yakın çevremde herkes bugüne kadar yadırgadı. Haram diyorlar haramını helalini geçtim pis iş diyorlar niye tertemiz bi iş güç yapmıyor diyorlar. Dolayısıyla çekindim ve aslında ne iş yaptığını insanlardan gizledim. Bugüne kadar asla onu aşağılamadım. Sırf sevdiğimden üstüne başına siniyordu banyo yapsa da çıkmıyordu o iğrenç kokuya bile dayandım bir kez olsun ses etmedim. Kıyafetlerini elde sudan geçirip öyle makineye atmak zorunda kalırdım. Durumumuz çok iyi değildi ama yiyemediysem yemedim giyemediysem giymedim yaranamadım yine de.
Birgün beni iş yerime bırakacaktı araba pislik içindeydi yine köpek taşımış üstü başı da pisti ve iş yerimin önünde bırakmasını istemedim yolda inerim dedim. Kıyametler koptu. Benden utanıyorsun dedi. Ekmeksiz nankör dedi. Annen baban bile bu işi bırak diyorlar haram diyolar onaylamıyorlar dedim sen haramı helali çok mu biliyorsun g*tün başın açık geziyorsun dedi (kapalı olmadığım için) tutamadım kendimi “ş…..z” dedim sen beni neyle itham ediyorsun dedim ve eve benim param haramsa yeme diyip bir çöp dahi almadı 1 ay boyunca. Sonra yine önüme boşanma dilekçesi getirdi , evden kovdu gitmedim ve sonra yine evi terketti 1 ay .
Aslında bu evden kovulmalar boşanma dilekçeleri hep blöfmüş beni korkutma çabasıymış ben şimdi anlıyorum. Bu sefer o dilekçeyi imzaladım verdim eline. Bi kaç hafta sonra da eşyalarımı toparlayıp evi terketmeye karar verdim. Gideceğim gün geldi saatlerce dil döktü. İşini bana kabul ettirmeye çalışıyor. Derdini anlatıyor saatlerce. Ben anlatıyorum asla anlamıyor. Bana gitme diyemedi. Son sözü bana bıraktı. Gidemem zannetti. Ben kafama koymuştum ertesi gün çıktım gittim.
6 aydır küsüz annemin evine geleli de 4 ay oluyor. 4 aydır yaptığı tek şey evde sinirlenip ortalıktan kaldırdığım fotoğrafları albümleri vs geri ortalığa dizmekti. Bundan 1 buçuk ay önce evime gidip bi kaç parça eşyamı almak zorunda kaldım. Fotografları orda öyle görünce sinirlenip ortalığa attım hepsini. İşte o gün aylar sonra ilk defa beni aradı. Sürekli aradı açmadım mesajlarına cevap vermedim. Günler sonra da beni artık aramasını istemediğimi yakında boşanma davası açacağımı söyledim. Tekrar deneyelim yapmayalım etmeyelim vs dedi ben yüz vermeyince sen benden utandın sen bana ş….z dedin diye suçlamaya başladı yine . Bir kaç kez yolda dışarda karşılaştık arabayla yanımdan geçti durup benimle konuşmadı. Bulaşık makinesi nasıl çalışıyor gibi saçma sapan mesajlar attı günlerce. Deprem günü çıktı geldi iyi misin diye git ben başımın çaresine bakarım dedim gitti.
Geçtiğimiz hafta da bu güne kadar bana defalarca yaşattığı şeyi yaşattım ona. Eve boşanma dilekçesi bıraktım mesaj attım imzala diye. Yine tekrar deneyelim dedi hatalarımızdan ders alırsak düzelir dedi vs ben hangi yüzle böyle bişey söylüyorsun dedim yine beni suçladı şöyle yaptın böyle yaptın diye çıldırdım yine hakaretler ettim akabinde 1 saat içinde imzalayıp getirdi dilekçeyi elime verdi tek kelime etmedi. 3 gün sonra mesaj attı uzun bi mesaj. Tekrar deneyelim hatalarımızdan ders alırsak düzelir onca senemiz sevgimiz emeğimiz var birgün çok pişman oluruz bütün bunlar unutulur geçer vs. Ben ise cevap olarak ona mahkeme gününü bildirdim. Bi umut mahkeme gününe kadar bekledim artık son nokta hani çıkar kapıma gelir mi herşey istediğin gibi olsun der mi af diler mi diye ama yapmadı.
Mahkeme günü geldi çattı. Bir kez olsun suratıma bakmadı o gün. Ben gözlerinin içine baktım sürekli ama hiç bi pişmanlık, tereddüt, çaresizlik göremedim. Tam tersi oldukça kasıntıydı. Çok öfkeliydi belli ki zoruna gitmiş sen misin beni boşayan al sana der gibi bir tavrı vardı. Oysa onun bana defalarca kez yapmaya kalkıştığı şeyi ben ilk ve son kez ona yaşattım. Hakim genel sordu boşanmak istiyor musunuz diye. Benden önce evet diye atladı. Sonra ben evet dedim. Bişey imzaladık . Işık hızıyla çıktı gitti. Sanırım önümüzdeki haftadan sonra bişey daha imzalayacağız ondan sonra kesinleşecekmiş. O hali tavrı bir kez daha sarstı beni salondan çıkınca sandalyeye yığıldım kaldım. Mahkemede görevli olanlardan bir kişi yanıma geldi üzülme belki barışırsınız hiçbişey bitmiş değil sen vazgeçmeye pek meyilli değilsen hemen atma imzayı gerekirse 2 ay sonra at o zamana kadar boşanmış olmayacaksınız falan dedi.
Şuan o kadar canım yanıyor ki ne yerdeyim ne gökte. Son bi kez konuşsa mıydım fikri içime dert oldu. Son zamanlarda az bi çabası oldu bende hep tersledim yüz vermedim muhattap olmadım biraz açık kapı bıraksa mıydım ya da acele mi karar verdim biraz daha beklese miydim bi veda etse miydim düşünceleri beni yiyip bitiriyor. Psikolojim allak bullak oldu dengesizlikleriyle. Ben ne yaşıyorum bilmiyorum bu neyin sızısı neyin acısı bilmiyorum aslında bizden bi cacık olmayacağına aklım da kalbim de o kadar kanaat getirmiş durumda ki. Biliyorum dışardan bakınca çok çirkin bi evlilik görünüyor ama diyorum ya kafam allak . Şuan bile hala çok geç değil bi şansımız daha olabilir son bi kez konuşsam mı düşünceleri içindeyim . Sanki konuşsam ne değişecek. Boşanma çok çabuk gerçekleşti herşey 1 hafta içinde oldu bitti belki bu beni sarstı. Lütfen bana bi yol gösterin beni kendime getirecek bişeyler söyleyin çok çok zor bi süreç Allah kimsenin başına vermesin. Çok mutsuzum .
Neyse evlendik ve bu adam bi canavara dönüştü. İlk aylarımızda çok kavgalarımız oldu birbirimize girdik anne babasını eve çağırırdı ben istemediğim halde. Ben sütten çıkma ak kaşık değilim bir huyum var sinirlenince tartışma esnasında ağzımı tutamıyorum hakaret ediyorum bu da karşı tarafı çıldırtıyor. Fakat çabuk pişman olan hatasının da çabuk farkına varan ve telafi etmesini bilen biriyimdir aynı zamanda. Fakat karşı tarafın öfkesinin dinmesi kininin geçmesi uzun zaman alıyordu. Günlerce küser, evi terkeder ailesine gider kalır, arayıp gel yüz yüze oturalım konuşalım böyle yapma diyen ben olurdum evliliğimin ilk aylarında. Anne babasını yanına alıp gelirdi ve onların yanında tartıştığımızda saygısız olan ben olurdum onların gözünde.
Daha sonra babamı kaybettim. Bi kaç hafta sonrasıydı ailesi ile ilgili bi sorun yaşadım. Onlara hakkımı helal etmediğimi söyledim. Yaptıklarım zehir zıkkım olsun dedim. Ailesine asla toz kondurmaz bana karşı hep onları savunur. Büyüdü tartışma. Bana defol git annenin evine istemiyorum seni dedi. Sonra getirdi elime boşanma dilekçesi verdi imzala diye. Annemin evinde 2 ay kaldım acıma ortak olmadı o dönem . Bu yüzden içimde onu hala affedebilmiş değilim. En zor zamanımda yanımda olmadı. 2 ay sonra araya birilerini soktular ve bizi barıştırdılar. Bu kişi uzaktan akrabaları. Ailesi asla devreye girmedi beni de bir kez olsun aramadılar. Ben hemen dönmedim 3 ay daha kaldım annemlerde ve toplam 5 ay ayrılıktan sonra evime döndüm.
Sonra yine kavgalarımız tartışmalarımız oldu. Ailesiyle görüşmüyordum. Bayramda bana geleceksin ellerini öpeceksin diye tutturdu. Bende gitmek istemedim. Aylarca beni arayıp sormamış insanlar beni adam yerine koymuyorlar zaten. Gitmezsen yemin ederim seni boşarım dedi. Yine gitmedim ama olmadı üzüntümden resmen hastalandım günlerce yataktan çıkmadım. Baktım böyle olmuyor ben kendime çeki düzen vereyim biraz daha sakin olayım biraz daha kendimi törpüleyim herkes nasıl geçiniyor bizde geçiniriz diye ona ayak uydurmaya ne isterse yapmaya başladım. Taki yeni bir kıyamete kadar.
Geçtiğimiz Ağustos ayında işe başladım. Eşim üniversite mezunu mesleği var ama emir altında çalışmam diyip çiftlik gibi bi yer kurdu köpek alıp satıyor. Bunun ticaretini yapıyor. Ve yakın çevremde herkes bugüne kadar yadırgadı. Haram diyorlar haramını helalini geçtim pis iş diyorlar niye tertemiz bi iş güç yapmıyor diyorlar. Dolayısıyla çekindim ve aslında ne iş yaptığını insanlardan gizledim. Bugüne kadar asla onu aşağılamadım. Sırf sevdiğimden üstüne başına siniyordu banyo yapsa da çıkmıyordu o iğrenç kokuya bile dayandım bir kez olsun ses etmedim. Kıyafetlerini elde sudan geçirip öyle makineye atmak zorunda kalırdım. Durumumuz çok iyi değildi ama yiyemediysem yemedim giyemediysem giymedim yaranamadım yine de.
Birgün beni iş yerime bırakacaktı araba pislik içindeydi yine köpek taşımış üstü başı da pisti ve iş yerimin önünde bırakmasını istemedim yolda inerim dedim. Kıyametler koptu. Benden utanıyorsun dedi. Ekmeksiz nankör dedi. Annen baban bile bu işi bırak diyorlar haram diyolar onaylamıyorlar dedim sen haramı helali çok mu biliyorsun g*tün başın açık geziyorsun dedi (kapalı olmadığım için) tutamadım kendimi “ş…..z” dedim sen beni neyle itham ediyorsun dedim ve eve benim param haramsa yeme diyip bir çöp dahi almadı 1 ay boyunca. Sonra yine önüme boşanma dilekçesi getirdi , evden kovdu gitmedim ve sonra yine evi terketti 1 ay .
Aslında bu evden kovulmalar boşanma dilekçeleri hep blöfmüş beni korkutma çabasıymış ben şimdi anlıyorum. Bu sefer o dilekçeyi imzaladım verdim eline. Bi kaç hafta sonra da eşyalarımı toparlayıp evi terketmeye karar verdim. Gideceğim gün geldi saatlerce dil döktü. İşini bana kabul ettirmeye çalışıyor. Derdini anlatıyor saatlerce. Ben anlatıyorum asla anlamıyor. Bana gitme diyemedi. Son sözü bana bıraktı. Gidemem zannetti. Ben kafama koymuştum ertesi gün çıktım gittim.
6 aydır küsüz annemin evine geleli de 4 ay oluyor. 4 aydır yaptığı tek şey evde sinirlenip ortalıktan kaldırdığım fotoğrafları albümleri vs geri ortalığa dizmekti. Bundan 1 buçuk ay önce evime gidip bi kaç parça eşyamı almak zorunda kaldım. Fotografları orda öyle görünce sinirlenip ortalığa attım hepsini. İşte o gün aylar sonra ilk defa beni aradı. Sürekli aradı açmadım mesajlarına cevap vermedim. Günler sonra da beni artık aramasını istemediğimi yakında boşanma davası açacağımı söyledim. Tekrar deneyelim yapmayalım etmeyelim vs dedi ben yüz vermeyince sen benden utandın sen bana ş….z dedin diye suçlamaya başladı yine . Bir kaç kez yolda dışarda karşılaştık arabayla yanımdan geçti durup benimle konuşmadı. Bulaşık makinesi nasıl çalışıyor gibi saçma sapan mesajlar attı günlerce. Deprem günü çıktı geldi iyi misin diye git ben başımın çaresine bakarım dedim gitti.
Geçtiğimiz hafta da bu güne kadar bana defalarca yaşattığı şeyi yaşattım ona. Eve boşanma dilekçesi bıraktım mesaj attım imzala diye. Yine tekrar deneyelim dedi hatalarımızdan ders alırsak düzelir dedi vs ben hangi yüzle böyle bişey söylüyorsun dedim yine beni suçladı şöyle yaptın böyle yaptın diye çıldırdım yine hakaretler ettim akabinde 1 saat içinde imzalayıp getirdi dilekçeyi elime verdi tek kelime etmedi. 3 gün sonra mesaj attı uzun bi mesaj. Tekrar deneyelim hatalarımızdan ders alırsak düzelir onca senemiz sevgimiz emeğimiz var birgün çok pişman oluruz bütün bunlar unutulur geçer vs. Ben ise cevap olarak ona mahkeme gününü bildirdim. Bi umut mahkeme gününe kadar bekledim artık son nokta hani çıkar kapıma gelir mi herşey istediğin gibi olsun der mi af diler mi diye ama yapmadı.
Mahkeme günü geldi çattı. Bir kez olsun suratıma bakmadı o gün. Ben gözlerinin içine baktım sürekli ama hiç bi pişmanlık, tereddüt, çaresizlik göremedim. Tam tersi oldukça kasıntıydı. Çok öfkeliydi belli ki zoruna gitmiş sen misin beni boşayan al sana der gibi bir tavrı vardı. Oysa onun bana defalarca kez yapmaya kalkıştığı şeyi ben ilk ve son kez ona yaşattım. Hakim genel sordu boşanmak istiyor musunuz diye. Benden önce evet diye atladı. Sonra ben evet dedim. Bişey imzaladık . Işık hızıyla çıktı gitti. Sanırım önümüzdeki haftadan sonra bişey daha imzalayacağız ondan sonra kesinleşecekmiş. O hali tavrı bir kez daha sarstı beni salondan çıkınca sandalyeye yığıldım kaldım. Mahkemede görevli olanlardan bir kişi yanıma geldi üzülme belki barışırsınız hiçbişey bitmiş değil sen vazgeçmeye pek meyilli değilsen hemen atma imzayı gerekirse 2 ay sonra at o zamana kadar boşanmış olmayacaksınız falan dedi.
Şuan o kadar canım yanıyor ki ne yerdeyim ne gökte. Son bi kez konuşsa mıydım fikri içime dert oldu. Son zamanlarda az bi çabası oldu bende hep tersledim yüz vermedim muhattap olmadım biraz açık kapı bıraksa mıydım ya da acele mi karar verdim biraz daha beklese miydim bi veda etse miydim düşünceleri beni yiyip bitiriyor. Psikolojim allak bullak oldu dengesizlikleriyle. Ben ne yaşıyorum bilmiyorum bu neyin sızısı neyin acısı bilmiyorum aslında bizden bi cacık olmayacağına aklım da kalbim de o kadar kanaat getirmiş durumda ki. Biliyorum dışardan bakınca çok çirkin bi evlilik görünüyor ama diyorum ya kafam allak . Şuan bile hala çok geç değil bi şansımız daha olabilir son bi kez konuşsam mı düşünceleri içindeyim . Sanki konuşsam ne değişecek. Boşanma çok çabuk gerçekleşti herşey 1 hafta içinde oldu bitti belki bu beni sarstı. Lütfen bana bi yol gösterin beni kendime getirecek bişeyler söyleyin çok çok zor bi süreç Allah kimsenin başına vermesin. Çok mutsuzum .