Ben şaşırmadım çünkü genelleme olarak görülmesin, bu mesleği yapanlar üzerlerine alınmasınlar ama ebeveyn-çocuk ilişkisinde çocuğunun vicdanına oynayanlar, çocuklarını hor görüp eli kendine yakın bulanlar çoğunlukla iyi eğitimli insanlar, birkaç üye daha vardı böyle anne veya babasıyla sıkıntıları olan, bir tanesinin annesi aynı babanız gibi psikoloji okumuştu, sanırım onun annesi yetişkin psikoloğuydu, danışanlarının memnun olduğu ama iş kendi çocuğuna gelince taa çocukluktan itibaren travmalar yaşatan bir ebeveyndi, bir tanesinin de babası yanılmıyorsam profesördü ama mesleği ne’ydi hatırlamıyorum o da kızını hep yetersiz hissettiriyordu ve ne hikmetse hepsi de iyi anne babalık yapmamışlar ama evlatlarından sürekli beklenti içine girmişler.
Bilmiyorum yanlış bir tespit mi olur ama bazı insanların karakteri de müsaitse meslekleri egolarını daha bir şişiriyor, mükemmel görünme arzularıyla çocuklarını çok rahat el aleme harcayabiliyorlar, özür dilerim babanızdır ama gerçekten çok bencil ve düşüncesiz bir insan, belki de dediğim gibi mesleğindeki başarısı çevrenin iltifatları egosunu fazlaca şişirdiğindendir ya da karakteri böyledir ama insan hayatı paylaştığı eşine bir yemek için küsmez, kalkar kendisi yapar veya kızına sırf onun istediği gibi davranmadı diye tavır yapmaz, hele de psikoloji okumuş bir insansa, demek ki mesleği sadece okumuş olmak için okumuş bu işten iyi para kazanırım demiş psikolojinin ruhunu özümsememiş.
Insanin kendini ve kök ailesini çözmesi çok zor. Bu mesleginizden bagimsiz birsey
Hem zaten Turkiyede birkac yontem disinda psikoloji ve psikiyatri alaninda kendilerinin terapiden gecme zorunlulugu yok. Siz benden daha iyi bilirsiniz. Bu sitede konu sahiplerinin kendi konularda caresizlik yasarken, aynı baskasina amaaan, dik dur diye tavsiyeleri var. Bir de ilkokul öğretmeni, çocuk doktoru gibi mesleklerde cocuksulasma çok sık görülür.
Ben sezgileri kuvvetli biriyim. Dediklerim de çoğunlukla çıkar. Ama annem kv ile tanışınca dönüp "kizim bu nasıl kendi halinde kadın, resmen içinde depremler oluyor demisti". Çünkü ben eşimin gözüyle bakmak istemiştim. Belki ayrılmayalım isteğiyle.
Ya da ilkokuldan itibaren ekol okullarda okumuş ekonomi üzerine sosyoloji yüksek lisans yapmış sefimizin şube değişikliği karşısında delirmiş gibi sevindik. Aslında çok özverili, herkes gelişsin diye uğraşan bir kadındı. Ama o kadar diktatör, kaba bir insandı ki. Goremiyordu kendini.
Ben bu anlamda sitenin çok yararlı olduğunu düşünüyorum. Yazı dili kişiyi daha çok belli ediyor sanırım.