- 9 Eylül 2011
- 7.563
- 4.578
- 448
Merhaba arkadaşlar. Bu aralar bunalıyorum. belki küçük şeyler ama gözüme inanılmaz büyük geliyor.
Eşimle tartışmalarımızdan bahsedeceğim. geçen haftalarda eşim rahatsızlandı raporluydu, bende işimden izin aldım eşime bakmak için. 2-3 gün uyumadan geçirdim. eşim ateşler içindeydi, baktım hep. şikayet etmedim, çok seviyorum onu. o hasta yatarken uyuyamazdım. hasta olduğu günden itibaren her gün k.valide uğruyordu eve. rapor ve izin işlemlerini yaptığım gün eşim hasta diye eve gitti. k.validemde mutfağımı toplamış, 2-3 bardak ve teflon tavamı yıkamış sağolsun. ama tavam sizlere ömür. sürtülmüş. üzüldüm. görünce (k.validem evde değildi) "aa bozulmuş dedim" çok laf etmedim. sustum. her gün geldiğinde eşimin üstünü değiştirmeye çalışıyordu çocuk gibi. değiştirsin annesi dedim. en son eşim yatak odasına terlediği için üstünü değiştirme gittik. ona yardım ediyorum. anneside damladı yatak odamıza. seslenmedim, sustum. 3-4 gün devam etti. eşim gece dedi ki annemler yarın gelince şunu dersin gibilerinden (neydi konu hatırlamıyorum). bende yarında mı gelecekler dedim, sadece. hayretle. "sen benim ailemi sevmiyorsun" diye başlayıp devam etti. çarşambaydı o gün ve ağlayarak uyudum. ertesi gün, artık bende hastalandım, gribi kapmıştım iyice. çok kötü hissediyorudum. k.valide aradı. teyzesi merak etti geleceğiz diye. bende çok hasta olduğumu söyledim. (gelmelerini istemedim gerçekten çok kötüydüm) gelmeyinde demedim. ama olsun geleceğiz dedi, tamam buyurun dedim. sürekli o gün öksürüyordum zaten ve astım hastası olduğum için ilaçlarım yetmedi ve acilde aldık soluğu. acile gitmeden eşim, annemi istemedin, sinirlendin ve hasta oldun dedi, unutmadım. giderken annesini aradı gelmeyin, acile gidiyoruz diye. daha sonra acilden geldik. eşimi merak ettiği için bir arkadaşı ziyarete gelmeyi istedi. çok halsiz ve kötüydüm. eşim çay hazırlamamı istedi. hasta olduğumu bildiği halde. o halimle hazırladım. ve yattıyorum dedim, gittim, yattım. arkadaşı gidince. tartışma çıkardım (çok siniriydim). tartışma da bana bağırmaya başladı. ağlarken tıkandım, kaldım. nefes alamadım. çok kötüydü. eşimde ağlamaya başladı. korktu. ben koltuğa yığılmışım, hatırlamıyorum. su verdi, ilacımı verdi kendime çok zor geldim. o hafta içimde kaldı benim.
dünde ondan önceki günde tartıştık. hergün ağla ağla. pazar günü; eşimin benden gizlediğini düşündüğüm banka hesabını hatırladım. evin ödemesinde k.validenin yanında getirdiği banka cüzdanlardan biri eşime ait olduğunu öğrenmiştim. daha yeni, içindeki beğlağı sordum 7-8 bin dedi. gizlemediğini hesabı hatırlamadığını söyledi. sonra "farz etki biliyordum, ne olacak yani, önemli değil" dedi. çok sinirlendim. kızdım bağırdım ağladım....
dün kü konuda kıskançlık krizine girdim. eşimin iş yemeği fotosunu gördüm. yanında bir bayan vardı, merak ettim. kim o dedim. oradaki bayanı görmedim nerde gibi birşey söyledi. halbuki yüzü ona dönüktü. hayırlı olsun demiştir. tanımıyorum dedi. kızdım. sonra herşeye kızıyorsun. diye başladı. uzun süre oda kızdı. güvenmediğimden, sürekli kızmak için bahane aradığımdan, çocukmuş gibi hesap sorduğumdan dert yandı.
belki haklı bilmiyorum. sürekli kullandığım ilaçlarda var, endişe ve kaygı düzeyim arttı. doktoruma maille sordum. ondanda cevap bekliyeceğim.
sizin yorumlarınızıda almak istedim. çok yoruldum ben. hergün ağlamak istemiyorum. yukarıda anlattıklarımdan yola çıkarsanız, gerçekten sorunlumuyum. (inşallah derdimi anlatabilmişimdir. ellerim ve içim titriyor şimdi.)
Eşimle tartışmalarımızdan bahsedeceğim. geçen haftalarda eşim rahatsızlandı raporluydu, bende işimden izin aldım eşime bakmak için. 2-3 gün uyumadan geçirdim. eşim ateşler içindeydi, baktım hep. şikayet etmedim, çok seviyorum onu. o hasta yatarken uyuyamazdım. hasta olduğu günden itibaren her gün k.valide uğruyordu eve. rapor ve izin işlemlerini yaptığım gün eşim hasta diye eve gitti. k.validemde mutfağımı toplamış, 2-3 bardak ve teflon tavamı yıkamış sağolsun. ama tavam sizlere ömür. sürtülmüş. üzüldüm. görünce (k.validem evde değildi) "aa bozulmuş dedim" çok laf etmedim. sustum. her gün geldiğinde eşimin üstünü değiştirmeye çalışıyordu çocuk gibi. değiştirsin annesi dedim. en son eşim yatak odasına terlediği için üstünü değiştirme gittik. ona yardım ediyorum. anneside damladı yatak odamıza. seslenmedim, sustum. 3-4 gün devam etti. eşim gece dedi ki annemler yarın gelince şunu dersin gibilerinden (neydi konu hatırlamıyorum). bende yarında mı gelecekler dedim, sadece. hayretle. "sen benim ailemi sevmiyorsun" diye başlayıp devam etti. çarşambaydı o gün ve ağlayarak uyudum. ertesi gün, artık bende hastalandım, gribi kapmıştım iyice. çok kötü hissediyorudum. k.valide aradı. teyzesi merak etti geleceğiz diye. bende çok hasta olduğumu söyledim. (gelmelerini istemedim gerçekten çok kötüydüm) gelmeyinde demedim. ama olsun geleceğiz dedi, tamam buyurun dedim. sürekli o gün öksürüyordum zaten ve astım hastası olduğum için ilaçlarım yetmedi ve acilde aldık soluğu. acile gitmeden eşim, annemi istemedin, sinirlendin ve hasta oldun dedi, unutmadım. giderken annesini aradı gelmeyin, acile gidiyoruz diye. daha sonra acilden geldik. eşimi merak ettiği için bir arkadaşı ziyarete gelmeyi istedi. çok halsiz ve kötüydüm. eşim çay hazırlamamı istedi. hasta olduğumu bildiği halde. o halimle hazırladım. ve yattıyorum dedim, gittim, yattım. arkadaşı gidince. tartışma çıkardım (çok siniriydim). tartışma da bana bağırmaya başladı. ağlarken tıkandım, kaldım. nefes alamadım. çok kötüydü. eşimde ağlamaya başladı. korktu. ben koltuğa yığılmışım, hatırlamıyorum. su verdi, ilacımı verdi kendime çok zor geldim. o hafta içimde kaldı benim.
dünde ondan önceki günde tartıştık. hergün ağla ağla. pazar günü; eşimin benden gizlediğini düşündüğüm banka hesabını hatırladım. evin ödemesinde k.validenin yanında getirdiği banka cüzdanlardan biri eşime ait olduğunu öğrenmiştim. daha yeni, içindeki beğlağı sordum 7-8 bin dedi. gizlemediğini hesabı hatırlamadığını söyledi. sonra "farz etki biliyordum, ne olacak yani, önemli değil" dedi. çok sinirlendim. kızdım bağırdım ağladım....
dün kü konuda kıskançlık krizine girdim. eşimin iş yemeği fotosunu gördüm. yanında bir bayan vardı, merak ettim. kim o dedim. oradaki bayanı görmedim nerde gibi birşey söyledi. halbuki yüzü ona dönüktü. hayırlı olsun demiştir. tanımıyorum dedi. kızdım. sonra herşeye kızıyorsun. diye başladı. uzun süre oda kızdı. güvenmediğimden, sürekli kızmak için bahane aradığımdan, çocukmuş gibi hesap sorduğumdan dert yandı.
belki haklı bilmiyorum. sürekli kullandığım ilaçlarda var, endişe ve kaygı düzeyim arttı. doktoruma maille sordum. ondanda cevap bekliyeceğim.
sizin yorumlarınızıda almak istedim. çok yoruldum ben. hergün ağlamak istemiyorum. yukarıda anlattıklarımdan yola çıkarsanız, gerçekten sorunlumuyum. (inşallah derdimi anlatabilmişimdir. ellerim ve içim titriyor şimdi.)