canım kedim öldü

Ben sizi hatırlıyorum kedi sizin sanmıştınız meğer kedi aynı zamanda başkasının evinde kalıyormuş çok alıştım falan demiştiniz. Çok üzüldüm kıyamam.
 
bu ay başında benim kedime de araba çarptı ve öldü. ben de inanamadım. onu arıyorduk, daha bir kaç saat olmuştu dışarı çıkalı. ne kadar üzüldüğünü çok iyi anlıyorum. ağlamamı durdurmam günlerce sürmüştü. bir daha kedi almam dedim. bütün eşyalarını ya attım ya arkadaşıma verdim. ama yokluğuna alışmak çok zordu.

şu anda evde 2 kedi var, sahipleri izine gittiler. ben de onlara bakıcılık yapıyorum. onlar geldiğinden beri daha iyiyim.
 
Hayvanları çok severim ama hiç bir hayvan sahiplenmedim. Bu bağ nasıldır bilemediğim halde yüreğime dokundu yazdıklarınız.. sizin ve kedicik için çok üzüldüm
 
Sizi çok iyi anlıyorum. Benim de bir kedi oğlum var evimde o benim her şeyim ona bir şey olursa ne yaparım diye aklım çıkıyor bazen. Ama her canlı ölümü tadacak bu bir gerçek. Sonra en azından yaşayabileceği kadar uzun, sağlıklı ve mutlu yaşatabileyim en azından diyorum. Sizin kedişiniz de sizinle çok mutlu bir ömür geçirmiş. Çok şanslı bir kediymiş. Kollarınızda uğurlamışsınız onu. Yapabileceğiniz her şeyi yapmışsınız onun için daha fazlası gelemezdi elinizden emin olun. Üzmeyin kendinizi. Yeni bir patiliye şans verebilirsiniz biraz zaman geçince..
 

Neredeyse 8 yıl olacak oğlum öleli, 7 yıl bir kediyi sahiplenmedim, canımın acısı dinmedi dinmedi.... Şimdi bir kızım var, onun yerini tutar mı asla ben oğlumda kaldım öylece yani yenisi unutturmuyor bir şeyleri. Ölümünde tek avuntum yanında olabilmekti, hep sevdiği gibi koynumda yumdu gözlerini....
 
Konuyu gece okudum ama cevap yazamadım çok üzüldüm. Yazdıklarınızı ağlamadan okumak mümkün değil gerçekten.

İnsan sevdiklerini kaybedince hep düşünüyor “eğer böyle olsaydı ölmeyecekti, gitme deseydim, şunu yapsaydım gidip ölmezdi, acaba şu yaşansaydı hala yaşıyor olur muydu” diye. İster istemez bunları düşünüyoruz hepimiz. Aslında çok saçma. Bir şey olacaksa oluyor ve kimse engelleyemiyor. Olayın etkisiyle başta herkes kendini suçluyor içten içe. Üstünden aylar geçince anlıyorsunuz aslında yapabileceğiniz bir şey olmadığını.

Kedimin gözümün önünde can çekişmesini asla görmek istemezdim diye düşündüm yazınızı ilk okuduğumda. Keşke olaya şahit olmasaymış zavallı kadın dedim. Ama sonra düşününce... Kedimin yalnız başına sokakta ölmesini istemem. Son nefesinde yanında olduğumu bilsin sarılayım isterim. Evet çok üzülürüm belki bu sahne hayatım boyunca aklımdan çıkmaz ama yine de yanında olmak isterim.

Acaba yanında olsaydım kurtarabilir miydim? Ölürken uzun süre can çekişti mi? Çok acı çekti mi? Beni yanında istemiş midir? Sizin kafanıza bu sorulardan hiçbiri takılmayacak. Kazanın bir anda gerçekleştiğini yavrucağın daha ne olduğunu fark etmeden acı hissini yaşamadan yanında sevdiği bir insanın olduğunu bilerek gözlerini yumduğunu gördünüz. Şans mı denir tesadüf mü kader mi bilmiyorum ama son anlarında yanında olmanız minnoş için ne kadar iyi olmuştur düşünsenize.

Önceki konunuzu okurken çok gülmüştüm. Kedinizin iki evi olduğunu öğrenmiştiniz. Canı istediği gibi doyasıya yaşadı. İstediğinde evde uyudu, istediğinde sokakta koştu, canı sevgi isteyince kucağınıza yattı, eeh yeterince sevildim deyince ev değiştirdi, dur benim diğer insanım ne yapıyor ya dedi yanınıza geldi, istediği yemeği yedi yani yaşamını çok güzel geçirmesini sağladınız. Birlikte güzel anılar biriktirdiniz. Gittiği yerde o da sizi düşünüyor bence. Şimdi bu kendine de bakamaz sokakta kim gezdirecek benim sarı insanımı diyordur.

Bir gün sarı olmasa da bir kedi bulacak sizi yine. Kıyamayacaksınız ve siz farkına bile varmadan gelip hayatınızın orta yerine kurulacak. Ölen kedinizi unutmanız imkansız ama çektiğiniz acı hafifleyecek zamanla.

O arabayı kullanan yaratığa da konuyu okuduğumdan beri beddua ediyorum.

Kusura bakmayın çok uzun yazmışım farkında olmadan.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…