- 11 Şubat 2011
- 1.946
- 1.072
bir süredir depresyondaydım. aşırı kaygı vardı üzerimde. tombalak'a yani kedime hep söylüyordum "bak senin yüzünden oluyor ben de felç olacağım" diye. her an ona bir şey olacak endişesi taşıyordum. psikiyatristim ilaç verdi anksiteye için. aşmam gerekiyor diye makaleler okudum. rahat bırakacaktım buydu özü.
olay aslında daha detaylı. tombalak yani benim güzel kedimin başka bir ailesi daha vardı. tombi 4 yaşında bir kedi. son bir senedir bana gelip gidiyordu. geceleri diğer evinde kalıyordu 3 senedir onlarınmış. bazı geceler kaçamak yapıp benimle kalıyordu. hasta bir yaşlı kadının kedisiymiş. kadın aniden felç oluyor. ama tombi onu da bırakmıyor, evdeki tüm diğer kediler gitmiş. bakıcı tutuyorlar. kedi, yaşlı kadın ve bakıcı yaşıyorlar. tombi sokağa çıkıp eve dönen bir kedi. tuvalet için falan sokağı tercih ediyor.
o sırada biz karşılaşıyoruz oğlumla. aşık oluyoruz birbirimize. her an peşimde her an yanımda. başta o evini boşluyor. sonra ikiye bölüyor ilgisini.
bir senedir hayatımın en mutlu günlerini yaşıyordum onunla. sokakta da evde de her an ilgisi inanılmaz üzerimde, sarı güzel bir kedi. bana benziyormuş tipi hep öyle derlerdi. doğru benziyoruz da. en iyi arkadaşım olmuştu. birbirimizi koklayınca rahatlıyorduk.
dünden önceki gün bana geldi yine, akşamüzeri iş çıkışı. koynumda uyudu. burnunu elime getirdi beni kokladı.
içimden sokağa çıkarmak gelmedi ama ağlamaya başladı sokağa cıkacağım diye. tuvaletini de sokağa yapıyor bu arada evde kumu olmasına rağmen. o yüzden iki evden de mecbur cıkarıyorduk.
anneme kediyi sen dışarı çıkar dedim, tombi'ye dönüp "bak ben il dışı gezilere gideceğim beni göremeyeceksin. son kez bak dedim" baktı. öptüm. çıktılar annemle.
ben yatağa yattım uyumak için. o sırada bir şey dürttü. pijamamla çıktım dışarıya.
apartmandan çıktım. annem orada hala.
tombi uzakta.
birlikte tombiye el salladık. anahtarı salladı annem kedim severdi anahtar sesine gelirdi. gelmedi. hoplayıp zıplıyor. şirinlik yapıyor uzakta bir bahçede.
bir an bir şey oldu
o ileri doğru yürümeye başladı uzaklaşıyor bizden. ben pijamamla çıktım sokağa ona doğru yürüyorum.
annem arkamdan bağrıyor nereye gidiyosun bu kılıkta diye.
bir şey beni çağırdı.
gittim beş apartman falan aşağı indik sokakta
ve o kendini yola attı. hızla geçen bir araba da ona vurdu ve gitti.
o ses kulağımdan gitmiyor.
tombi sürünerek kaldırıma çıktı. koştum karşıya geçip aldım onu kucağımda bağıra bağıra koştum.
insanlar vardı. insanların yardım etmemesi de aklımdan çıkmıyor.
en son bir yerde durduk. kedinin bakıcısı çıktı dışarıya annem geldi vs derken kedim o sıra ölmüştü zaten. 15 saniye falan yaşatabildim kucağımda. dayan annecim dedim ama dayanamadı. acı çekmemiştir değil mi?
en sevdiği şey, en sevdiği yer benim kucağımdı... uykuya dalmış gibi olmuştur değil mi kucağımda?
googleda ararken burada buldum, öldüğümde kedimle aynı yere gider miyim başlığını... bir sonraki hayatta onu görürüm değil mi? asla koynumdan çıkarmayacağım.
bir dakika bile kötü davranmadım. küsmedim. her dediğini yaptım. her an onu çok sevdiğimi söyledim. seni çok seviyorum tombalak ben işe gidiyorum şimdi. akşam beşte gel diyerek vedalaştım hep.
son vedamızda da annemle el sallamış olduk arkasından.
anksiyete sanmışlardı, hissetmekmiş meğer.
deliriyorum. bağıra bağıra ağlamak istiyorum gözümde yaş bitti. küçümsemek isteyenler olur anlattıklarımı. babamı kaybettim. teyzemi, ninelerimi, dedelerimi, bütün büyük ailemi kaybettim. annem ben ve o vardık. şimdi o yok. deliriyorum. nolur delireyim de hissetmeyeyim. bu acıyla nasıl durulur kestiremiyorum. ben cenazelerde hep metanetli durabilirdim. acıyı paylaşmaktandı belki. şimdi tek başına acı çekiyorum deliriyorum. lütfen olsun çünkü delireyim.
olay aslında daha detaylı. tombalak yani benim güzel kedimin başka bir ailesi daha vardı. tombi 4 yaşında bir kedi. son bir senedir bana gelip gidiyordu. geceleri diğer evinde kalıyordu 3 senedir onlarınmış. bazı geceler kaçamak yapıp benimle kalıyordu. hasta bir yaşlı kadının kedisiymiş. kadın aniden felç oluyor. ama tombi onu da bırakmıyor, evdeki tüm diğer kediler gitmiş. bakıcı tutuyorlar. kedi, yaşlı kadın ve bakıcı yaşıyorlar. tombi sokağa çıkıp eve dönen bir kedi. tuvalet için falan sokağı tercih ediyor.
o sırada biz karşılaşıyoruz oğlumla. aşık oluyoruz birbirimize. her an peşimde her an yanımda. başta o evini boşluyor. sonra ikiye bölüyor ilgisini.
bir senedir hayatımın en mutlu günlerini yaşıyordum onunla. sokakta da evde de her an ilgisi inanılmaz üzerimde, sarı güzel bir kedi. bana benziyormuş tipi hep öyle derlerdi. doğru benziyoruz da. en iyi arkadaşım olmuştu. birbirimizi koklayınca rahatlıyorduk.
dünden önceki gün bana geldi yine, akşamüzeri iş çıkışı. koynumda uyudu. burnunu elime getirdi beni kokladı.
içimden sokağa çıkarmak gelmedi ama ağlamaya başladı sokağa cıkacağım diye. tuvaletini de sokağa yapıyor bu arada evde kumu olmasına rağmen. o yüzden iki evden de mecbur cıkarıyorduk.
anneme kediyi sen dışarı çıkar dedim, tombi'ye dönüp "bak ben il dışı gezilere gideceğim beni göremeyeceksin. son kez bak dedim" baktı. öptüm. çıktılar annemle.
ben yatağa yattım uyumak için. o sırada bir şey dürttü. pijamamla çıktım dışarıya.
apartmandan çıktım. annem orada hala.
tombi uzakta.
birlikte tombiye el salladık. anahtarı salladı annem kedim severdi anahtar sesine gelirdi. gelmedi. hoplayıp zıplıyor. şirinlik yapıyor uzakta bir bahçede.
bir an bir şey oldu
o ileri doğru yürümeye başladı uzaklaşıyor bizden. ben pijamamla çıktım sokağa ona doğru yürüyorum.
annem arkamdan bağrıyor nereye gidiyosun bu kılıkta diye.
bir şey beni çağırdı.
gittim beş apartman falan aşağı indik sokakta
ve o kendini yola attı. hızla geçen bir araba da ona vurdu ve gitti.
o ses kulağımdan gitmiyor.
tombi sürünerek kaldırıma çıktı. koştum karşıya geçip aldım onu kucağımda bağıra bağıra koştum.
insanlar vardı. insanların yardım etmemesi de aklımdan çıkmıyor.
en son bir yerde durduk. kedinin bakıcısı çıktı dışarıya annem geldi vs derken kedim o sıra ölmüştü zaten. 15 saniye falan yaşatabildim kucağımda. dayan annecim dedim ama dayanamadı. acı çekmemiştir değil mi?
en sevdiği şey, en sevdiği yer benim kucağımdı... uykuya dalmış gibi olmuştur değil mi kucağımda?
googleda ararken burada buldum, öldüğümde kedimle aynı yere gider miyim başlığını... bir sonraki hayatta onu görürüm değil mi? asla koynumdan çıkarmayacağım.
bir dakika bile kötü davranmadım. küsmedim. her dediğini yaptım. her an onu çok sevdiğimi söyledim. seni çok seviyorum tombalak ben işe gidiyorum şimdi. akşam beşte gel diyerek vedalaştım hep.
son vedamızda da annemle el sallamış olduk arkasından.
anksiyete sanmışlardı, hissetmekmiş meğer.
deliriyorum. bağıra bağıra ağlamak istiyorum gözümde yaş bitti. küçümsemek isteyenler olur anlattıklarımı. babamı kaybettim. teyzemi, ninelerimi, dedelerimi, bütün büyük ailemi kaybettim. annem ben ve o vardık. şimdi o yok. deliriyorum. nolur delireyim de hissetmeyeyim. bu acıyla nasıl durulur kestiremiyorum. ben cenazelerde hep metanetli durabilirdim. acıyı paylaşmaktandı belki. şimdi tek başına acı çekiyorum deliriyorum. lütfen olsun çünkü delireyim.