canım kaynanam!

kızlar son olanları paylaşmak istiyorum.

biliyorsunuz kaynanamla aram limoniydi. dün eşimle bize geldi. ben de vallahi hoşgeldin demeyi unuttum. ne yaayım yani, bilinçaltı demek ki.. bu her zaman baş köşeye oturup oğlumu kucağına alırdı. dün kapının kıyısına oturdu. eltimin kızı da yanında, çocuk oğlumu sevecek, engelliyor."gel gel, yengen kızar sevme bebeği" bu arada eşim de yanında... ben "anneeeee" dedim, "vallahi oğlum ben buna çok içerliyom, bana uşağı sevdirmiyor. geldim mi uyuyor deyip geri yolluyor. ben kaynanayım. bunu başka gelinler yapsa neler ederdim ama buna gücüm yetmiyor" dedi.

sustum...

eşim geri geldiğinde benimle konuşmadı. okula girdi, eve gelmedi. dağa azık götürecekti, eve gelince de hemen çıkmak istedi. olayı kapatmadım, deştim. ne dese? "bana kadın çok ama anam tek" dedi. "o zaman ben gideyim" dedim. tamam dedi... zaten aklına estikçe git diyordu. kendi blöf yaıyordu ama ben ciddiydim. babamı aradım. gelin alın dedim. anlattım. babam da "senin kaynanaın huyu belli" dedi. meğer bizde de çocuğu zorla babamın kucağından almış. "sen kocanla iyice konuş " dedi.

geldi dalga geçiyor " sen hala burada mısın" dedi. "babamı aradım" dedim. "gerçekten gitmemi istiyor musun" dedim. evet deyince aradım babamı yanında, "gelebilirsiniz biz konuştuk" dedim. babamlar da kaynanamı aramış bu kıızdan ne istiyorsunuz dert ne diye" bunlar beni sahipsiz sandı anacım...

baktım kaynana yola düşmüş geliyor..tutuştu tabi kocamı neredeyse dövecekti. bana da "gidip şu bebekten nasıl ayrılacaksın" demez miiiiiiii "senin dünyadan haberin yok. mahkeme bebeği belli bir yaşa kadar anneye veriyor. asıl siz ayrılacaksınız. al doya doya tut torununu." dedim. iyice tutuştu... bu arada babam da eşime "bu hafta müfettişler geliyor. ben gelemem. amcası geli alacak hazırlansın" demiş. eşim de işin ciddiyetini anladı. yumuşadı hemen. dışarı çıktı babamla konuşmaya. geldi, annesini gönderdi. resmen gönderdi. dış kapıyı açtı, "anne hava kararmadan sen eve git" dedi. kaynanam giderken "kızım ben bir cahillik ettim sen de etme hemen yuva bozulmaz" dedi gitti.

eşim ne dese beğenirsiniz? "her kavga ayrılık mı getirecek, biraz da küs kalalım..niye hemen gitmeye kalkıyorsun, ben seni seviyorum" dedi...
 

şimdi iyiyim canım..eşim tanınma ihtimalinden dolayı internet olayını sevmiyor. bu yüzden hikayemi gizli paylaşıyorum...şiddete gelince, uygulamıyor deyip geçeyim..göz doktoru "darbe alırsa kör olur" demişti gözümde retina dejenerasyonu var da..belki o yüzden belki akıllandı bilmiyorum. şimdi mutluyuz..biz birbirimizin sivri yerleri törpüleye törüleye bu güne geldik..artık gerçekten aşığız, bunu anlayabiliyorum.

Buarada söylemeden edemeyeceğim maşallah oğluşunuz çok tatlı

Allah sağlık,uzun ömür versin

sağol teyzesiiii
 
yok canim isim vermeye gerek yok
kesinlikle sakli kalsin
her sairin, sanatcinin hayati dort dortluk gececek hali yok

ben sadece senin eski konuna takildim
cok kisi sana kizmisti bende sana kizdim ne yalan soyliyim
bu kadar rahat yetismis ailesinin gozbebegi bir kiz nasil bu kadar
boyun eger
boylesi yasam sartlarini nasil kabul eder demistim
meslegin oldugu halde
ailen arkanda oldugu halde
esini cok seviyor ve cok sabirli bir insansin demekki
ayrica esin duzeldiyse siddet uygulamiyorsa ('ki lutfen uygulamasina izin verme olursa)
sende esinin yaninda mutluysan sorun yok

bu son olayina gelince cok guzel yaptin
arkanda ailenin oldugunu
ve bazi seyleri kabul etmisse esine olan sevginden kabul ettigini
arada bir hatirlatacaksin
küs kalmak kimi zaman heyecan katar kimi zaman dinlendirir ciftleri
bunun icin kalp kirmaya gerek yok
annenin yeri ayri esin yeri ayri bunu bir zahmet ogrensin
 
birde sok oldum
kadindaki ozguvene bak :)
"evladindan nasil ayrilacaksin" diyor
kadin nasil kuruyorsa kafasinda gelinler giderse gider cocuklar babada kalir diye
bir dusuncesi vardi sanirim
sanki cocugu birakip giden varmis gibi
 

küs kalmada sorun bende. ben hemen barışmak istiyorum. o gerilimi artık kaldıramıyorum. onun sorumluluğu çok fazla anlıyorum ama bana da zaman ayırmak zorunda.istediklerim de basit. mesela o yazı yazmak için hep okulda kalır. okulla lojman aynı binada. giriş kapıları farklı sadece. arada bir duvar var ama ben aynı yerde olalım istiyorum. yani gel evdeki bilgisayarda yaz değil mi...o süreyi de kaçırırsam yatmadan yatmaya görüşüyoruz sadece. gündüz okulda. sonra dağa kayınlarıma yemek götürüyor. gelince yazmak için yine okula geçiyor...vs...
 
birde sok oldum
kadindaki ozguvene bak :)
"evladindan nasil ayrilacaksin" diyor
kadin nasil kuruyorsa kafasinda gelinler giderse gider cocuklar babada kalir diye
bir dusuncesi vardi sanirim
sanki cocugu birakip giden varmis gibi

tatlım burası dünyadan tecrit edilmiş bir yer...öyle sanması normal..burada bir gelin babaevine gitse, çocuğu ona vermezler o garibin de aklına dava açmak gelmez...zaten çoğu yeni resmi nikah yaptırıyor...
 
Canım, yazım tarzından anladığım kadarıyla sen iyi bir eğitim almışsın..Akıllı ve becerikli bir insansın..

Lütfen bu yazdıklarımı yanlış anlama ama bence eşin seni kaybetmemek için ne gerekiyorsa yapmalı..Bırak git demeyi, sana en ufak bir şekilde surat yapmaya bile hakkı yok..

Zor şartlarda yaşıyorsun, bebeğini büyütüyorsun, evine, eşine bakıyorsun..Bir de kaynana kahrı çekiyorsun..Muhakkak her evlat annesini sever ama olanlara da göz yummak sana büyük haksızlık olur..
Bence aileni arayıp doğru olanı yapmışsın..Senin ciddiyetini anlarlarsa bir daha çok daha dikkatli olurlar..Ailenin yanında olması çok büyük şans..
Eşinin seni çok sevdiğine eminim ama sanıyorum o da baskı altında kalıyor..Allah seni, eşini, bebeğini hiç ayırmasın..Evinize huzur versin..

Bu arada ben avatarını hakikaten avatar sanmıştım..Senin bebeğin olduğunu bilmiyordum..Maşallah ona
 

sağol teyzesiiii, kaynanam görse kalp krizi geçirir. "uşağa nazar değdireceksin" diye

ben türkçe öğretmenliğinden mezunum... eşimden önce şairdim, bir evde iki şair olmaz dedi düz yazıya geçtim:)
 

ben kesın gıderdım babamlara arkamda olduktan sonra .....
ayrılmazdım sadece ders verırdımm
 

Eğitim cehaleti alır; eşşeklik bakii kalır demişler...
Arkadaşım kusuruma bakma,burası eleştirel bir platform sen de buradan bizlere derdini açtığına göre eleştiriyi kabul ediyorsun demektir.
Senin eşin koca bir eşşek. Erkek biraz ana eviyle; karı evinin sınırını çizmeyi bilmeli.Yoksa Türk adetlerinde yetişmiş her erkek annesinin,çok eğitimli kültürlü olsa bile çocuğunun evine karışma potansiyeli var dolayısıyla bunun sınırını çizip dur demeyi bilecek olan kişi kocandır.Sen el kızısın onlara göre ne desen batar; ama eşin onların canı; et tırnaktan ayrılmaz,o ne dese sorun olmaz!

Bunu benim eşim hep kendisi söyler ben sinirlendiğimde. Sen müdahale etme ne isteyip ne istemediğini bana söyle, ben kendi fikrim gibi aktarır kabul ettiririm; bana kimse sorgu sual edemez de tavırda yapamaz ama sen ne kadar sevilsen sayılsan da el kızısın der.
Çokta doğru...

Daha önceki yazılarını konularını bilmiyorum ama bu konunun geçmişinden anladığım kadarıyla sorunlu bir evliliğin varmış; yeni düzelmeye başlamış; pek düzelmiş gibi de gözükmüyor da... Eğitimli,kültürlü,iletişimi kuvvetli bir kızcağızsın, belli standartların var belli ki; şiddet falan da gördüm sanki bir yerlerde, neden bunu yaptığını kendine anlayamadım açıkçası, çelişkiler mevcut hayatında. Bu kadar standartı yüksek bir kadın böyle bir hayata ve bu kadar kütük bir adama neden tahammül eder. Yeni de bebeğin var, böyle bir evliliğe neden çocuk verir...

Allah hakkında hayırlısını versin.Duygular, hissiyatlar çok önemli tabiki evlilikte ama madem artık bir de çocuğun var biraz da mantıkla bakmayı dene yaşananlara.
Hakkında hayırlısı olsun.Sevgiler..
..
 


canım, tabii ki eleştiriler olacak ki zaten insan buraya olaylara farklı açılardan da bakabilmek için yazıyor.
bunu ben de çok düşündüm. ama inan, cahillik mi, aşk mı, heves mi bilmiyorum...ben eşime tanıştığımız ilk gün( evet tanıştıktan bir kaç saat sonra evlenme teklifi etti) evet derken "bizi nasıl bir hayat bekliyor" diye sormadım hiç. oysa kendi köyünde öğretmen olduğunu biliyordum ama ben hiç köy görmemiştim ki.... benim köy bilgim reşat nuri'nin çalıkuşu romanından ibarettir. ama gelince kendimi yakup kadri'nin yaban romanında buldum...

uyaran çok oldu. gitme yapamazsın diyen... dinlemedim. hayatı bilmeden, görmeden, aşkı filmlerdeki gibi sanarak, daha okurken nişanlandım, mezun olunca evlendim...

velhasılı kelam, kendim ettim kendim buldum...

ha şimdi pişman mıyım?

şu an 2 odacıktan oluşan bir öğretmen lojmanındayım, kuş kadar mutfağım, bir gömme dolabın içine sığan banyom var... ama yanımda beşikte dünya güzeli bir melek uyuyor ve ne kadar birbirimizi yesek de akşam eve aşık olduğum adam gelecek. tüm gün bin tane insanın derdiyle yorulup sinirlenen ama ışıklar kapanınca zırhı düşüp limanıma sığınan adam... "beni senden başka kimse sevmiyor, sakın beni sevmekten vazgeçme" diyen adam...

pişman değilim..
 

güzellllllll. Budur işteee...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…