anneye pis de, o mal, öküz" diye tembihleyen bir şahsiyettir kendi evlatları ona öyle birşey yapsa mutlu olucakmı acaba
helal olsun sana ki içindekini söyleyebiliyosun,ben desem 1 söyler 1000 işitirim
kendi evlatlarından da çekiyor zaten...bu köyde herkes küfürlü konuşur. geçen herkesin içinde bana eşimi şikayet ediyor.annesine sövmüş.
"senin yetiştirdiin çocuk, babası söver miydi?evet,senin zaten küfürsüz cümlen yok,senin 1 saat içinde ettiğin küfürleri 24 senede annemden duymadım. oğlundan ne bekliyorsun ki?" dedim. sustu kaldı. valla eşim,kayınlar hep vardı.herkes hak verdi
evet, bu hareketi bir kere gördüm, "anne bir daha sakın yapma, ben kendi yüzümü bile çekiyorum hemen mikrop kapmasın diye, kalbini kırarım, bir daha olmasın" dedim.
tatlım 24 senelik ömrümde öğrendiğim en iyi şey bu:
kendini ne kadar ezdirirsen o kadar tepene çıkarla
-eşim kendi köyünde öğretmen-
canım kaynanacığım,
yarın anneler günü...
*evlendiğim hafta her sabah 6da gelip "anne hayırdır?" diye soran eşime "hiiiiç yoklayım dedim" dediğin ve o en güzel uykumuzu mahvettiğin için,
*bana gelip eltilrimi kötülediğin ve ben yorum yapınca da naklen yayın yaparak onlara yetiştirdiğin için,
*eşimi her "bensiz" yakaladığında 'gelinler bana bakmıyor, acımdan ölüyorum' diye ağladığın ve hamile halimle eşimden azar işitmeme sebep olduğun için,
*eşimin evde olmadığı ender günlerde sobalı evimin tek sıcak odasında kişisel temizlik yapmak istdiğimden 'anne müsait değilim' demiş ve sebebini anlatmıştım ya, sen de hemen kaynıma gidip "gelin beni eve koymuyor" dediğin için,
*ilk evlendiğimde ilaç kullanmam gerekiyordu, hamile kalmamalydım hani, "ben tedavi anlamam, en geç 3 ay sonra torun isterim" deyip ilaçlarımı bırakmama sebep olduğun için,
*korunmamamıza rağmen stresten hamile kalamıyordum hani, bebek beklediğim 6 ay boyunca regl günlerimi benden iyi takip edip o haftaya girince her sabah eve gelip "hastalandın mı" diye sorduğun için,
*hamile kalamayınca "gelinin bir sorunu mu var " diye tüm kayseriye yaydığın için,
*hamile kaldığımda ilk 3 ay mide bulantılarım olunca eşime " bu uşağı besleyemez, kendi yemiyor, küçük olur bununki" , sonra iştahım açılınca da "böyle yiyon ya, doğuraman s...n" diye harika yorumlar yaptığın için,
*eltim kız bebek doğurunca kızın yüzüne "erkek olsa hastaneye çiçek gönderirdim" dediğin için,
*hani Allahtan 7 aylık hamileyken annemlere gittim doğuma, 40ım çıkana kadar orada kaldım, eve geldiğimizde oğlumun kilosunu beğenmeyip "ben bir uşahlar doğururdum" deyip eski subayların askerlik anıları gibi kendi doğum anılarını anlattığın için,
*oğlumun her huysuzluğunu "acep doymuyor mu" diye benim sütüme bağladığın için,
*her sabah 7de arayıp eşimi ve oğlumu, gece nasıl uyuduğunu sorduğun, uyumadığını öğrenince yine "acep doymuyor mu" dediğin için,
*hani eşim, sen ben sofradaydık, bana öyle bir iftira attın ki her zaman seni savunan eşime bile "anne o kadar da değil" dedirttiiğin için,
*her fırsatta yalan söylediğin için,
*doğum çatlaklarımız yüzünden tüm gelinlerini beğenmediğin, "benim karnım hala kız karnı gibi" diye hava attığın için,
*her geldiğinde oğlum uyuyor hani, denk geliyor.sen sorunca da ben "anne uyuyor" dediğimde , gidip kayınlarıma, eşime "gelin oğlanı sevdirmiyor, beni eve koymuyor" dediğin için,
* oğlum yatarken kollarını sararım o da çıkarmaya çalışır sağa sola dönerek, bunu her gördüğünde "bu çocuğun kulağı ağırıyor" dediğin ve tüm açıklamalarıma rağmen anlamadığın için,
* 4,5 aylık ve 7 kilo olan oğluma nazar değmesin diye her sorana "5 kilo var yok" deyip beni kötü gösterdiğin için,
*hassasiyetimi bile bile dişleri kaşınan oğluma her fırsatta yüzünü yedirmeye çalıştığın için,
*hassasiyetimi bile bile ağzı burnu akan hasta elti çocuklarını güya bebek sevmeye diye her Allahın günü benim evime postaladığın için,
*her Allahın günü "ne yediniz " diye sorarak oğluna iyi bakıp bakmadığımı kontrol ettiğin için,
*hiç bir yemeğimi beğenmeyip, olur da dişine hoş gelen bir şey olunca da "artık öğreniyor" diye güya beni takdir ettiğin için
* zavallı annemle babam evlendikten sonra ilk defa köye beni ziyarete gelmişti hani, taaa çanakkaleden, burada durdukları 1 hafta boyunca her sabah gelip gittiğimiz her yerde peşimize takılıp, her akşam yatma vaktine kadar bizle oturup anneciğimle dertleşecek 1 dakika vermediğin için,
* dış kapıyı her aralı gördüğünde -kim bilir ne zamandır--orada bekleyip içeriyi dinlediğin, ben açıp yakalayanca da arsız arsız sırıttığın için,
* telefonum çalıp diğer odaya geçtiğimde arkamdan gelip dinlediğin ve her yakalayışımda inkar ettiğin için,
..........
sana teşekkürü borç bilirim.
ve sevgili oğlum,
*babanene hiç pas vermediğin, onun kucağına gidince yüzüne bakmadığın, uzun kalınca ağladığın,gözlerini benden ayırmadığın için, babanene "tüm torunlarım bana aşık olur, sen niye anana bakıyorsun" dedirttiğin, "daha benim kokumu almadı, bir alsa senin yüzüne bakmaz" diye hırsından çatlattığın için
sana da teşekkürü borç bilirim...
kendi yaşadıklarını gelinide yaşasın istiyor demekki,sen zaten cevabını veriyormuşsun,istediği kadar kötü öğütlemeye çalışsın çocukları..
Ay biz bebeği öpmeyi bile sevmeyiz elini öperiz çok öpeceksek
Millet nasıl yüzünü veriyor hayret cahillik mi yoksa mikrop kapsın diye bilerek mi bilemiycem de
Sen bence uzaklara geç otur..
Yanlış hatırlamıyorsam İzmir'de yaşıyordun orada kiralar daha uygun,dip dibe yaşamak gerekmez
sus sus nereye kadar!!!
haksız yere konuşmam,onlar gibi ara bozmak için ş çevirmem.ama yeri gelince eşim bile olsa ağzının payını veririm.
dün gece eşimgeldi, eltimin kızı hastaymış. biz öğretmeniz ya, böyle işlere koşarız. gocunmam da...gündüzden yoklamıştım, kaynanam ateşli çocuğu yorganlara sarmış, açıp uyarmıştım. "havale geçirtirsin, yapma" diye.gece gittik, ateşi 39 derece, çocuk sayıklıyor, üstünde kalınca bir yorgan...kızdım "ben sana demedim mi" dedim. soydum, ılık suyla yıkayın demiştim, banyo suyu ortadaydı.resmen sıcak...ateşini düşürttüm, ilaç bıraktım, her şeyi anlattım, "38i görene kadar ince bir örtüyle yatsın, geçerse soyun, şu saatte şunu içirin diye...gece takip edin ateşini dedim. "nasıl yatacaz" diyor...eim bile "bunlar takip falan etmez" dedi..o arada kazık kadar kaynım da çocuğun hastalığını geçmiş, eşime televizyon yaptırmaya çalışıyor.adam yorgun argın gelmiş, sırf çocuk hasta diye. "tamir etmeden gitme" dşyor. benim kucağımda bebeğim...sinirlendim. kalktım giyindim, oğlumu da aldım. "hadi bey, yeternce yoruldun, yapılacak her şeyi anlattım.televizyonu abim de yapar.uzay motoru değil ya" dedim.kalktık geldik.kendi de lise mezunu...kabloyu cihaza sokmaya üşeniyor...
o arada bir meselede eşim benim dediğimi beğenmeyecek oldu anasını savunacaktı "sen nereden bileceksin, kadın kaç tane doğurmuş" dedi. "O ZAMAN BENİ NİYE ÇAĞIRDIN, O BAKSAYDI" dedim...gıkı çıkmadı.
sonunda beni de delirttiler...
Canim ellerini saglık bu kadar guZel anlatılabilir bı kaynana farklı bı modelide bende var
Sabrini takdir ediyorum
Ben kaynanam sayesinde evlilikten korkmaya başladım yazdıklarının bı kısmını nisanliyken yaşadığım icin cokta haksız sayılmam aslındasenin guZel anlatımınla gelecegimi okudum sanki
sus sus nereye kadar!!!
haksız yere konuşmam,onlar gibi ara bozmak için ş çevirmem.ama yeri gelince eşim bile olsa ağzının payını veririm.
dün gece eşimgeldi, eltimin kızı hastaymış. biz öğretmeniz ya, böyle işlere koşarız. gocunmam da...gündüzden yoklamıştım, kaynanam ateşli çocuğu yorganlara sarmış, açıp uyarmıştım. "havale geçirtirsin, yapma" diye.gece gittik, ateşi 39 derece, çocuk sayıklıyor, üstünde kalınca bir yorgan...kızdım "ben sana demedim mi" dedim. soydum, ılık suyla yıkayın demiştim, banyo suyu ortadaydı.resmen sıcak...ateşini düşürttüm, ilaç bıraktım, her şeyi anlattım, "38i görene kadar ince bir örtüyle yatsın, geçerse soyun, şu saatte şunu içirin diye...gece takip edin ateşini dedim. "nasıl yatacaz" diyor...eim bile "bunlar takip falan etmez" dedi..o arada kazık kadar kaynım da çocuğun hastalığını geçmiş, eşime televizyon yaptırmaya çalışıyor.adam yorgun argın gelmiş, sırf çocuk hasta diye. "tamir etmeden gitme" dşyor. benim kucağımda bebeğim...sinirlendim. kalktım giyindim, oğlumu da aldım. "hadi bey, yeternce yoruldun, yapılacak her şeyi anlattım.televizyonu abim de yapar.uzay motoru değil ya" dedim.kalktık geldik.kendi de lise mezunu...kabloyu cihaza sokmaya üşeniyor...
o arada bir meselede eşim benim dediğimi beğenmeyecek oldu anasını savunacaktı "sen nereden bileceksin, kadın kaç tane doğurmuş" dedi. "O ZAMAN BENİ NİYE ÇAĞIRDIN, O BAKSAYDI" dedim...gıkı çıkmadı.
sonunda beni de delirttiler...
böyle insanlarla beraber yaşamak insanın sinirlerini yıpratıyor işte...
saygı sınırları içinde, kendinizi ezdirmeyin..biliyorum ki herkes cevap vermek ister ama eşinden çekinir..
ben bununla iftihar etmiyorum ama bu yüzden eşimden hamileyken şiddet gören biriyim. o zamanlar derdimi buraya yazdım da herkes bana gerizekalı muamelesi yaptı, boşan dedi. konum kapandı hatta..ama işte direndim. şirretlikse şirretlik..ahan da size sizin gibi gelin dedim. bak herif bile hak veriyor şimdi. çünkü biliyor ki ben boşuna kızmam, boşuna azarlamam...
*hamile kalamayınca "gelinin bir sorunu mu var " diye tüm kayseriye yaydığın için,
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?