çıkan suyu tertemiz olduğu için yer temizlemede kullanıyoruz.
Kurutma makinesinde su tankı varBunu hep merak etmişimdir, suyu nasıl toplayabiliyorsunuz? Çok verimli ve israfı önleyen bir çözüm, o yüzden bilmek istedim
Kurutma makinesinde su tankı var
Çamaşırdan çıkan suyu oraya atıyor
Her yıkama sonrası boşaltmak gerekiyor zaten
Sanirim hic okumuyor bu insanlar yoksa bunun bilincinde olsalar gelip burda boburlenemezler , tamamen bilincsizlikMesajını aynen paylasacağım
Okumayanların okuması ve faydali olması adına
Bugun günde iki kere camasır yıkıyorum diye böbürlenen insanlar
İleride tuvalet ihtiyacından snr popolarıni yıkamaya su bulamayacaklar
Mesajını aynen paylasacağım
Okumayanların okuması ve faydali olması adına
Bugun günde iki kere camasır yıkıyorum diye böbürlenen insanlar
İleride tuvalet ihtiyacından snr popolarıni yıkamaya su bulamayacaklar
Övünmüş müyüm? Kusura bakmayın ama hergün iki makina çamaşır yıkamaya bayılmıyorum. Biriktiririsem ne olur haftasonu 10 makina beni bekliyor olur. Hay Allahım yaaaaa :)Küresel ısınma var
Bunları marifet gibi yazmıssınız ama bundan birkac sene sonra haftada bir camasır yıkayabilsem su olsa diye sevineceğiz
Bizde olmasa bile cocuklarımız bunları yasayacak
Hergün iki kere camasır makinası calıstırmak övünülecek birsey değil
Biraz dünyayı cevreyi geleceği de düşünün
Biriktirin öyle yıkayın
Bakteri olmayan ortam ‘steril’ dir. Çok az bakteri olan ortam da ‘dezenfekte’dir . Yani kirlilik dediğiniz şey mikroorganizmalarla olur. Bu şekilde düşünürseniz daha rahat edersiniz. Diş fırçası ile banyo havlusu aynı şey değil; çünkü diş fırçalarken mukozayı zedeleyebilir ve fırçadaki bakterilerin kana karışmasına sebep olabilirsiniz (en kötü senaryo) ama vücut sağlam bir bariyerdir içeriye kolay kolay birşey giremez.. Aşırı titizliğimiz ve fazla deterjan tüketimimiz yüzünden gittikçe tedavi edilemez mikroplarla karşı karşıya kalıyoruz. En güzeli titizliği bile olması gereken seviyede tutmak. (Amaç kararlarınızı sorgulamak değil, sayenizde bunu okuyan birçok insana aşırı titizliğin hiç de matah birşey olmadığını anlatmaya çalışmak)Bu hisle ilgili birşey...Yani şöyle düşünmüyorum "Ay mikrop kapicam" . Aklimin ucundan ismini belirttiginiz bakteriler gecmiyor. Sadece kirli ve nemli oldugunu düşünüyorum. Kullanılmıştır sonuçta. Eşimle ilgili bir durum değildir bu. Eş, kardeş, anne- baba farketmez. Kimsenin banyo havlusunu kullanamam. Diş fırçası nasılsa banyo havlusu da öyledir benim için...El yüz havlusunu tolere edebilirim ama..
Dikkat edin normal değilsiniz. Hayatınızı, suları israf ediyorsunuz. Ve bunların hesabı var. Gelecek nesillerin hepsinin hakkına giriyorsunuz. Mesela geçen sene burada insanlar sebze yiyemedi. Neden? Çünkü sulayamadılar. Ayrıca temizliğe aşırı gidenler yaşlanınca maalesef aşırı pislikle gidiyorlar. Daha geçen böyle bir hanım çöp evde vefat etti. Yaşlanıncada temizlik yapmaya enerji bırakın kendinizde.SULARIMIZI da israf etmeyin. Kul hakkına girmeyin. Su savaşları çıkacak. Haberiniz var mı? Maharet değil yaptığınız.
TEMİZLİK İMANDANDAN, TİTİZLİK HASTALIKTANZ der çekilirim.
Hasta olup tedaviyi reddedip hastalığı ile övünenler ile empati yapmak zor oluyor.Ya arkadaşlar böbürlenmek falan nedir?
Yok su savaşları, yok su israfı..
Bu bir HASTALIK! Şeker hastalığı gibi, karaciğer sirozu gibi ne bileyim koah gibi.. tıpta yeri ve adı olan, tedavisi olan ama zor olan bir hastalık. Öyle ileri boyutları var ki, saatlerce banyo yapan, bir türlü temizlendiğine inanmayan insanlar var. Bir yerde okumuştum, bu insanlara soruluyor, sen banyodayken bir katil gelse, ya banyodan çık, ya da çocuğunu öldürürüm dese ne yaparsın diye, yine de çıkmam banyodan diyenler var. Sırf evlerine gelmek isterler ve evi kirletirler diye arkadaş edinmekten kaçınan insanlar var. Bu durumda olmayı kimse istemez ki. Kim ister durmadan temizlik ile uğraşıp başka şeylere zaman ayıramamayı? Ama kendilerini durduramıyorlar. Bizim de başımıza gelebilirdi, bundan sonra da gelebilir. Bu hayatta her şey mümkün. Lütfen empati kurmaya çalışalım. Suçlar şekilde konuşulması beni rahatsız etti.
Ama iyi de bu durumunun hastalık olduğunun farkında olup rahatsız olana bir şey diyen yok.hatta tedavi olun dedi herkes.Bunu normalleştirip yapmayanı nerdeyse pasaklı ilan eden günde bilmem kaç kere çamaşır makinesi çalıştırmakla övünenlere asıl tepki.Ya arkadaşlar böbürlenmek falan nedir?
Yok su savaşları, yok su israfı..
Bu bir HASTALIK! Şeker hastalığı gibi, karaciğer sirozu gibi ne bileyim koah gibi.. tıpta yeri ve adı olan, tedavisi olan ama zor olan bir hastalık. Öyle ileri boyutları var ki, saatlerce banyo yapan, bir türlü temizlendiğine inanmayan insanlar var. Bir yerde okumuştum, bu insanlara soruluyor, sen banyodayken bir katil gelse, ya banyodan çık, ya da çocuğunu öldürürüm dese ne yaparsın diye, yine de çıkmam banyodan diyenler var. Sırf evlerine gelmek isterler ve evi kirletirler diye arkadaş edinmekten kaçınan insanlar var. Bu durumda olmayı kimse istemez ki. Kim ister durmadan temizlik ile uğraşıp başka şeylere zaman ayıramamayı? Ama kendilerini durduramıyorlar. Bizim de başımıza gelebilirdi, bundan sonra da gelebilir. Bu hayatta her şey mümkün. Lütfen empati kurmaya çalışalım. Suçlar şekilde konuşulması beni rahatsız etti.
Evet ben de önceki mesajımda zaten yardım alın psikoloğa gidip diye yazmıştım ama ne olursa olsun çok suçlayıcı şeyler yazılmış, buna üzüldüm sadece. Tedavisi bile çok uzun sürüyor. En zor rahatsızlıklar psikolojik olanlar malesef. Bir tane ağrı kesici atıp ağrının kesilmesine benzemiyor tedavisi.Hasta olup tedaviyi reddedip hastalığı ile övünenler ile empati yapmak zor oluyor.
Denk gelmişken bi daha yorum yapacağım, su israfına çok değinildi-değindik; benzer yorum geldi mi kaçırdım mı bilmiyorum ama ben "Deterjan" üzerine de çok duruyorum, ilk yorumumda üstü kapalı geçtim, biraz açmak istiyorum.
Her deterjan, maalesef toprakla tam uyumlu değil, bugün gıda malzemelerimiz dahi sentetik unsurlar barındırırken, bu kadar yapaylığa maruz kalırken, deterjanlarımızın organik kalmasını beklemek elbette fazla iyimser, safça bir düşünce olarak kalırdı. O tuvaletleri her gün yıkadığınız, o makinelerin her gün dolup boşalttığı, lavabolardan, giderlerden akan deterjanlı sular ne oluyor? Nereye gidiyor?
Toprağı çoraklaştırmaya gidiyor, yeraltı sularına karışıp, kalitelerini düşürmeye gidiyor, denizlere karışıp çeşitli canlılarda birikiyor... Biz o deterjanları bugün giderlerden akıtarak temizlendiğimizi zannederken, aslında vücudumuzun içini deterjan ile dolduruyoruz. Bu tam manasıyla kirlenmek.
Evlerimizi steril(!) hale getirdik zannederken, deterjan yiyoruz, içiyoruz.
Kanser vakaları çok arttı, bu salt yediklerimizin, sigara gibi zararlı bağımlılıklarımızın bir sonucu değil.
Ben 3 günde bir pantolon değiştiriyorum dediğimde garip geldi bir çoğunuza, dışarı pantolonum onlar, eve girince asar çıkarır, koltuklarıma o pantolonlarla oturmam dedim, askıda havalandırır tekrar giyerim çünkü bedenim temiz, her gün duş alıyorum bu yeterli; terleyecek bir aktivite de yapmıyorum "Boyamaya" gidiyorum diye açıklama yaptım. Kıyafetlerin ne kadar sürede kirlendiği, şehrin kirliliği ile de ilintili ama belli bir "Dışarı-içeri" ayırımı ile evler daha uzun süre temiz kalabiliyor.
Bu zincirleme bir kirleniş-tüketim-israf halini alıyorsa, salt kendinizin değil, herkesin hakkından, hayatından çalıyorsunuz demek. Biliyor musunuz, geri dönüşümcüler, kimyacılar, bu bilim insanları çağımızın adına ne diyor:
"Plastik çağı" :)
İçimiz dışımız, gezegenimiz sürekli plastik ile yığılıp duruyor...
En çok da plastik deterjan kutuları ile.
Çok güzel dediniz. Üstelik sadece toprakları kimyasala boğup çoraklaştırmakla kalmıyor, evi mikroplardan arındırdım zannederken dezenfektanlara dirençli mikroorganizmalar oluşturuyoruz...
Kış mevsiminin bahar gibi geçmesine şaşırmamak gerekir, kar yağmadı, mikroplar ölmedi hasta olacağız diyoruz...Oh oh masallah
Aynı mesajları size de yazacagım
Hergün makina calıstırırsaniz bundan birkac yıl sonra dünya olarak popo yıkamaya bile su bulamayacagız
Tükenen. Doğal kaynaklar küresel ısınma diye birsey var
Biraz duyarlı olun