- 17 Nisan 2012
- 30.413
- 65.399
Istakozların hikayesini bilir misiniz? Videoyu eklemeye çalışacağım bence ondan bir ders çıkarmalıyız. Afrika’da yani suyun bulunmadığı yerlerde neden bu hastalıklar yok? Çünkü temizlik hastalığı olması için imkan gerekiyor? ! Ya da onları uyarıcı şeyler olduğu için mi?Ya arkadaşlar böbürlenmek falan nedir?
Yok su savaşları, yok su israfı..
Bu bir HASTALIK! Şeker hastalığı gibi, karaciğer sirozu gibi ne bileyim koah gibi.. tıpta yeri ve adı olan, tedavisi olan ama zor olan bir hastalık. Öyle ileri boyutları var ki, saatlerce banyo yapan, bir türlü temizlendiğine inanmayan insanlar var. Bir yerde okumuştum, bu insanlara soruluyor, sen banyodayken bir katil gelse, ya banyodan çık, ya da çocuğunu öldürürüm dese ne yaparsın diye, yine de çıkmam banyodan diyenler var. Sırf evlerine gelmek isterler ve evi kirletirler diye arkadaş edinmekten kaçınan insanlar var. Bu durumda olmayı kimse istemez ki. Kim ister durmadan temizlik ile uğraşıp başka şeylere zaman ayıramamayı? Ama kendilerini durduramıyorlar. Bizim de başımıza gelebilirdi, bundan sonra da gelebilir. Bu hayatta her şey mümkün. Lütfen empati kurmaya çalışalım. Suçlar şekilde konuşulması beni rahatsız etti.
Benim bir üst komşum vardı, çok titizdi ama kendine.. Ben çalıştığım dönemlerde evdeki nevreaim, sofra bezi, minder, halı vs.. Ne varsa benim balkonumun , camlarımınüstünden silkelermiş diğer komşular uyarmasına rağmen..Ben asıl neye kızıyorum biliyor musunuz?
Türkiye'de çok var öyle kadın, çok önemli evinin temizliği onun için, sabah akşam evi temizler, cam siler. Kendisi gibi temizlik yapmayanı eleştirir pis der. Amaaa gelin görün ki, dişini fırçalamaktan acizdir, ağzı leş gibi kokar. Dişlerinin üstü tortu olmuştur artık. Duşa girmez her daim ter kokar. Kıyafetleri kokar. Ayakları kokar.. ama gelir sana uzun tırnakların var diye laf eder. Kendi kişisel temizliğine asla önem vermez, onun için varsa yoksa evinin temizliği.
Övünmüş müyüm? Kusura bakmayın ama hergün iki makina çamaşır yıkamaya bayılmıyorum. Biriktiririsem ne olur haftasonu 10 makina beni bekliyor olur. Hay Allahım yaaaaa :)
Az önce,dün kazağımın içine giydiğim ve bir kaç saat dışarıda gezdiğim kolsuz bluzu kokladım vallahi hala deterjan kokuyor.en ufak bir ter kokusu yok.leke de olmadıktan sonra ben onu bir iki defa daha giyerim.Keza pantolon da bir kaç kez kullanırım.yaz olur ter kokar vs anlarım ama onun haricinde bir kez giydiğini doğru kirli sepetine atmak bana çok da mantıklı gelmiyor.her gün duş alıp her duşda üç kere şampuanlanıp sonra da o vücuda bir defa değen kıyafeti kirli saymak hiçççç normal değil.ya o vücutta kir mi kalır.biri de demiş ki denemek için giydiğim kıyafeti bile tenimden kirlenmiştir diye kirli sepetine atarım diye.Ya vücudunuz çamura mı belenmiş ya da ter makinası falan mı.
Farkındayım. Tek takıldığım bu çamaşır işi. Çok temizlik düzen hastası değilim. Çocuğun kıyafetleri konusunda yapabileceğim bir şey Yok okula gittiği için ama diğerlerinde kendimi telkin etmeye, düzeltmeye çalışıyorum.Oh oh masallah
Aynı mesajları size de yazacagım
Hergün makina calıstırırsaniz bundan birkac yıl sonra dünya olarak popo yıkamaya bile su bulamayacagız
Tükenen. Doğal kaynaklar küresel ısınma diye birsey var
Biraz duyarlı olun
Evet buna da katılıyorum. Kadınlarımızın çoğunda bu hastalık mevcut ama su bolluğundan yani imkandan ziyade kültürle alakalı olduğunu düşünüyorum.Istakozların hikayesini bilir misiniz? Videoyu eklemeye çalışacağım bence ondan bir ders çıkarmalıyız. Afrika’da yani suyun bulunmadığı yerlerde neden bu hastalıklar yok? Çünkü temizlik hastalığı olması için imkan gerekiyor? ! Ya da onları uyarıcı şeyler olduğu için mi?
Videoda şu söz çok etkili:
“Istakozların büyüyebilmesi için gerekli olan uyarıcı şey, onun rahatsızlık duymasıdır.”
Herkesin izlemesini tavsiye ederim.
Neyse derken?Neyse...
Çok güzel bir paylaşım olmuş teşekkürlerIstakozların hikayesini bilir misiniz? Videoyu eklemeye çalışacağım bence ondan bir ders çıkarmalıyız. Afrika’da yani suyun bulunmadığı yerlerde neden bu hastalıklar yok? Çünkü temizlik hastalığı olması için imkan gerekiyor? ! Ya da onları uyarıcı şeyler olduğu için mi?
Videoda şu söz çok etkili:
“Istakozların büyüyebilmesi için gerekli olan uyarıcı şey, onun rahatsızlık duymasıdır.”
Herkesin izlemesini tavsiye ederim.
Evet siz zaten durumunuzdan rahatsızsınız ve bunun icin konu açmışsınız.zaten burda eleştirilerin bir çoğu bu tür davranışları normal görenlere ,size davranışların normal sen pür pak bir kadınsın ben de aynı böyleyim diyenlere geldiKonuyu ben actigim için bütün kotu eleştirileri üzerime alınmıyorum. Tek obsesyonum kıyafet konusu değil maalesef. Bu konuda hayatımın bilinçsiz olarak ne kadar kısıtlandığını tahmin edemezsiniz.
Evet israf konularında doğa ve çevre konularında çok haklisiniz. Hayatımın her alanında bu konulara azami ölçüde dikkat ediyorum. Kullandığım deterjanlar çamaşır suyu hariç organiktir. Boşa Akan suya tahammulum yoktur, ya da hayatım boyunca çok nadirdir çöpe yemek döktüğüm, sokaklarda onlarca kedi kopek ve kuş besliyorum yemek artıklarımla.
Yani sunu demek istiyorum. Asla övünerek açmadım bu konuyu. Fikir almak istedim ve iyi ki açmışım bu konuyu. Hayatımı ciddi anlamda "özgürleşmek için " kısıtlamaya karar verdim.
"Özgürleşmek için kısıtlanmak " tamamen beni yansıtan bir düşünce.
Ben de biliyorum su kaynaklarımızın azaldığını, doğadaki canlılara ne kadar büyük zarar verdiğimin farkındayım. Afrikadaki çocukların susuzluktan öldüğünü biliyorum. Çok acı çekiyorum vicdan azabı çekiyorum ama kendimi kontrol edemiyorum.
Yorum yapan iyi ya da kötü herkese tesekkur ederim. Ben görüşlerden , desteklerden , eleştirilerden çok faydalandim.
Burda yazılıp çizilene kadar inanın bana çok normal geliyordu bu yaşantım. Ve sorun temizlik yapmam değil dağınıklikla başa cikamamamdi. Şuan en büyük sorunumun temizlik kaygısı olduğunu anladım.
Bu arada bu konuda psikologa da gittim ama psikolog dedi çok direnclisin diye. İlaç tedavisine başlayamam çünkü gebelik düşünüyorum bir kaç ay sonra.
Seviyorum hepinizi
Konuyu ben actigim için bütün kotu eleştirileri üzerime alınmıyorum. Tek obsesyonum kıyafet konusu değil maalesef. Bu konuda hayatımın bilinçsiz olarak ne kadar kısıtlandığını tahmin edemezsiniz.
Evet israf konularında doğa ve çevre konularında çok haklisiniz. Hayatımın her alanında bu konulara azami ölçüde dikkat ediyorum. Kullandığım deterjanlar çamaşır suyu hariç organiktir. Boşa Akan suya tahammulum yoktur, ya da hayatım boyunca çok nadirdir çöpe yemek döktüğüm, sokaklarda onlarca kedi kopek ve kuş besliyorum yemek artıklarımla.
Yani sunu demek istiyorum. Asla övünerek açmadım bu konuyu. Fikir almak istedim ve iyi ki açmışım bu konuyu. Hayatımı ciddi anlamda "özgürleşmek için " kısıtlamaya karar verdim.
"Özgürleşmek için kısıtlanmak " tamamen beni yansıtan bir düşünce.
Ben de biliyorum su kaynaklarımızın azaldığını, doğadaki canlılara ne kadar büyük zarar verdiğimin farkındayım. Afrikadaki çocukların susuzluktan öldüğünü biliyorum. Çok acı çekiyorum vicdan azabı çekiyorum ama kendimi kontrol edemiyorum.
Yorum yapan iyi ya da kötü herkese tesekkur ederim. Ben görüşlerden , desteklerden , eleştirilerden çok faydalandim.
Burda yazılıp çizilene kadar inanın bana çok normal geliyordu bu yaşantım. Ve sorun temizlik yapmam değil dağınıklikla başa cikamamamdi. Şuan en büyük sorunumun temizlik kaygısı olduğunu anladım.
Bu arada bu konuda psikologa da gittim ama psikolog dedi çok direnclisin diye. İlaç tedavisine başlayamam çünkü gebelik düşünüyorum bir kaç ay sonra.
Seviyorum hepinizi
Öncelikle makinam 4kg ve 2 tane oğlum olduğunu belirteyim. Hergün iç çamaşırı, çorap, okul tişörtü, açık renk eşofman, spor havlusu vs derken bazı günler 1 makina dan bile fazla çıkıyor. İç çamaşırları ayrı yıkadığım için onların birikmesi gün aşırı oluyor.Merak ettim günde 1 makine renkli birikebilir ama beyazdan kasıt iç çamaşırı sanırım , nasıl doluyor?
Bana normal gelmedi. Eşinin günde 3 çorabı da normal gelmedi. Her gün duş alırım dolayısıyla iç çamaşırı da her gün değişir, evde giydiklerim de ama bu kadar çok kıyafet-çamaşır değiştirilmesi takıntı gibi.normal değil mi bu durumum ? Ya da normali nedir siz nasıl yapıyorsunuz
Lorentz, nlp tekniği'ni psikologuna bir sormanı, biraz araştırmanı tavsiye ediyorum. Ben kendi kendime yaptım hafızam şaka gibidir yani, ama sen bunu psikologunla bir istişare et derim.
Benim obsesyonum yok ancak ilaç gerektiren bir duygulanım bozukluğum mevcut(tu diyebilirim). Hamileliğimi ilaçsız geçirdim kendimi telkinle, belki de avantajım dirençli olduğum kadar, kendimi yenmeyi, kendi direncimi aşmayı da dirençli bir istekle arzuluyor ve sürekli bu alanda araştırıya devam ediyor olmamdı.
Sen de kendini anlamak, aşmak için kendini araştırmaya başlamışsın görüyorum ki. Kendine söylediğin yalanları hatırladıkça (Kendi kendini inandırdığın şeyler içinde hapissin çünkü) tek tek kapıların açılıyor. Umarım özgürleşirsin.