Çamaşır konusu

Kurutma makinesinde su tankı var
Çamaşırdan çıkan suyu oraya atıyor
Her yıkama sonrası boşaltmak gerekiyor zaten

Benimkisi kurutmalı çamaşır makinesi, sanırım o yüzden tank yok :/ servis öyle bir şey anlatmadı çünkü vakti zamanında... yine de teşekkürler...
 
Dikkat edin normal değilsiniz. Hayatınızı, suları israf ediyorsunuz. Ve bunların hesabı var. Gelecek nesillerin hepsinin hakkına giriyorsunuz. Mesela geçen sene burada insanlar sebze yiyemedi. Neden? Çünkü sulayamadılar. Ayrıca temizliğe aşırı gidenler yaşlanınca maalesef aşırı pislikle gidiyorlar. Daha geçen böyle bir hanım çöp evde vefat etti. Yaşlanıncada temizlik yapmaya enerji bırakın kendinizde.SULARIMIZI da israf etmeyin. Kul hakkına girmeyin. Su savaşları çıkacak. Haberiniz var mı? Maharet değil yaptığınız.
TEMİZLİK İMANDANDAN, TİTİZLİK HASTALIKTANZ der çekilirim.
 
Mesajını aynen paylasacağım
Okumayanların okuması ve faydali olması adına

Bugun günde iki kere camasır yıkıyorum diye böbürlenen insanlar
İleride tuvalet ihtiyacından snr popolarıni yıkamaya su bulamayacaklar
Sanirim hic okumuyor bu insanlar yoksa bunun bilincinde olsalar gelip burda boburlenemezler , tamamen bilincsizlik

Dunyada son 100 yil petrol savaslari yasandi ve gelecekteki 100 yilda SU savaslari yasanacak , su bu kadar onemli bir mevzu , bilincli tuketilmesi icin kamu spotu bile yayinlaniyor ama kimin umurunda

En basit ornek , eger suriye ile senelerdir suren anlasmazligimiz ile ilgili kitap okursaniz sorunun SU oldugunu gorursunuz
Su bitiyor , cocuklarimiz icin az tuketin allah askina okuyun okuyun okuyun
 
Ya arkadaşlar böbürlenmek falan nedir?
Yok su savaşları, yok su israfı..
Bu bir HASTALIK! Şeker hastalığı gibi, karaciğer sirozu gibi ne bileyim koah gibi.. tıpta yeri ve adı olan, tedavisi olan ama zor olan bir hastalık. Öyle ileri boyutları var ki, saatlerce banyo yapan, bir türlü temizlendiğine inanmayan insanlar var. Bir yerde okumuştum, bu insanlara soruluyor, sen banyodayken bir katil gelse, ya banyodan çık, ya da çocuğunu öldürürüm dese ne yaparsın diye, yine de çıkmam banyodan diyenler var. Sırf evlerine gelmek isterler ve evi kirletirler diye arkadaş edinmekten kaçınan insanlar var. Bu durumda olmayı kimse istemez ki. Kim ister durmadan temizlik ile uğraşıp başka şeylere zaman ayıramamayı? Ama kendilerini durduramıyorlar. Bizim de başımıza gelebilirdi, bundan sonra da gelebilir. Bu hayatta her şey mümkün. Lütfen empati kurmaya çalışalım. Suçlar şekilde konuşulması beni rahatsız etti.
 
Mesajını aynen paylasacağım
Okumayanların okuması ve faydali olması adına

Bugun günde iki kere camasır yıkıyorum diye böbürlenen insanlar
İleride tuvalet ihtiyacından snr popolarıni yıkamaya su bulamayacaklar

Bizim millet icin bir kayip olacagina inanmiyorum, zira ne tuvalette ne de tuvaletten sonra bir yerlerini yikamadiklarina eminim.. bunun icin herhangi bir avm nin tuvaletinde on dakika durmak yeterli.. kimse el falan yikamiyor, dahasi haftada 1 bile yikanmiyor insanlar.. bunun da en buyuk ornegi haziran ayinda metrobus mesela.. o yuzden bizde su kolay kolay bitmez, ha bir gun savas cikarsa bu benim gibi her gun dus alan insanlari etkiler, o da bir avuc gibi bir nufus zaten..

buradan kamu spotumu da yapayim; arkadaslar dus alin, simdi yaz geliyor lutfen her gun dus alin.. almiyorsaniz insan icine karismayin.. tesekkurler..
 
Küresel ısınma var
Bunları marifet gibi yazmıssınız ama bundan birkac sene sonra haftada bir camasır yıkayabilsem su olsa diye sevineceğiz
Bizde olmasa bile cocuklarımız bunları yasayacak
Hergün iki kere camasır makinası calıstırmak övünülecek birsey değil
Biraz dünyayı cevreyi geleceği de düşünün
Biriktirin öyle yıkayın
Övünmüş müyüm? Kusura bakmayın ama hergün iki makina çamaşır yıkamaya bayılmıyorum. Biriktiririsem ne olur haftasonu 10 makina beni bekliyor olur. Hay Allahım yaaaaa :)
 
Bu hisle ilgili birşey...Yani şöyle düşünmüyorum "Ay mikrop kapicam" . Aklimin ucundan ismini belirttiginiz bakteriler gecmiyor. Sadece kirli ve nemli oldugunu düşünüyorum. Kullanılmıştır sonuçta. Eşimle ilgili bir durum değildir bu. Eş, kardeş, anne- baba farketmez. Kimsenin banyo havlusunu kullanamam. Diş fırçası nasılsa banyo havlusu da öyledir benim için...El yüz havlusunu tolere edebilirim ama..
Bakteri olmayan ortam ‘steril’ dir. Çok az bakteri olan ortam da ‘dezenfekte’dir . Yani kirlilik dediğiniz şey mikroorganizmalarla olur. Bu şekilde düşünürseniz daha rahat edersiniz. Diş fırçası ile banyo havlusu aynı şey değil; çünkü diş fırçalarken mukozayı zedeleyebilir ve fırçadaki bakterilerin kana karışmasına sebep olabilirsiniz (en kötü senaryo) ama vücut sağlam bir bariyerdir içeriye kolay kolay birşey giremez.. Aşırı titizliğimiz ve fazla deterjan tüketimimiz yüzünden gittikçe tedavi edilemez mikroplarla karşı karşıya kalıyoruz. En güzeli titizliği bile olması gereken seviyede tutmak. (Amaç kararlarınızı sorgulamak değil, sayenizde bunu okuyan birçok insana aşırı titizliğin hiç de matah birşey olmadığını anlatmaya çalışmak)
 
Dikkat edin normal değilsiniz. Hayatınızı, suları israf ediyorsunuz. Ve bunların hesabı var. Gelecek nesillerin hepsinin hakkına giriyorsunuz. Mesela geçen sene burada insanlar sebze yiyemedi. Neden? Çünkü sulayamadılar. Ayrıca temizliğe aşırı gidenler yaşlanınca maalesef aşırı pislikle gidiyorlar. Daha geçen böyle bir hanım çöp evde vefat etti. Yaşlanıncada temizlik yapmaya enerji bırakın kendinizde.SULARIMIZI da israf etmeyin. Kul hakkına girmeyin. Su savaşları çıkacak. Haberiniz var mı? Maharet değil yaptığınız.
TEMİZLİK İMANDANDAN, TİTİZLİK HASTALIKTANZ der çekilirim.

:KK9::KK9::KK9:
 
Ya arkadaşlar böbürlenmek falan nedir?
Yok su savaşları, yok su israfı..
Bu bir HASTALIK! Şeker hastalığı gibi, karaciğer sirozu gibi ne bileyim koah gibi.. tıpta yeri ve adı olan, tedavisi olan ama zor olan bir hastalık. Öyle ileri boyutları var ki, saatlerce banyo yapan, bir türlü temizlendiğine inanmayan insanlar var. Bir yerde okumuştum, bu insanlara soruluyor, sen banyodayken bir katil gelse, ya banyodan çık, ya da çocuğunu öldürürüm dese ne yaparsın diye, yine de çıkmam banyodan diyenler var. Sırf evlerine gelmek isterler ve evi kirletirler diye arkadaş edinmekten kaçınan insanlar var. Bu durumda olmayı kimse istemez ki. Kim ister durmadan temizlik ile uğraşıp başka şeylere zaman ayıramamayı? Ama kendilerini durduramıyorlar. Bizim de başımıza gelebilirdi, bundan sonra da gelebilir. Bu hayatta her şey mümkün. Lütfen empati kurmaya çalışalım. Suçlar şekilde konuşulması beni rahatsız etti.
Hasta olup tedaviyi reddedip hastalığı ile övünenler ile empati yapmak zor oluyor.
 
Denk gelmişken bi daha yorum yapacağım, su israfına çok değinildi-değindik; benzer yorum geldi mi kaçırdım mı bilmiyorum ama ben "Deterjan" üzerine de çok duruyorum, ilk yorumumda üstü kapalı geçtim, biraz açmak istiyorum.

Her deterjan, maalesef toprakla tam uyumlu değil, bugün gıda malzemelerimiz dahi sentetik unsurlar barındırırken, bu kadar yapaylığa maruz kalırken, deterjanlarımızın organik kalmasını beklemek elbette fazla iyimser, safça bir düşünce olarak kalırdı. O tuvaletleri her gün yıkadığınız, o makinelerin her gün dolup boşalttığı, lavabolardan, giderlerden akan deterjanlı sular ne oluyor? Nereye gidiyor?

Toprağı çoraklaştırmaya gidiyor, yeraltı sularına karışıp, kalitelerini düşürmeye gidiyor, denizlere karışıp çeşitli canlılarda birikiyor... Biz o deterjanları bugün giderlerden akıtarak temizlendiğimizi zannederken, aslında vücudumuzun içini deterjan ile dolduruyoruz. Bu tam manasıyla kirlenmek.

Evlerimizi steril(!) hale getirdik zannederken, deterjan yiyoruz, içiyoruz.
Kanser vakaları çok arttı, bu salt yediklerimizin, sigara gibi zararlı bağımlılıklarımızın bir sonucu değil.
Ben 3 günde bir pantolon değiştiriyorum dediğimde garip geldi bir çoğunuza, dışarı pantolonum onlar, eve girince asar çıkarır, koltuklarıma o pantolonlarla oturmam dedim, askıda havalandırır tekrar giyerim çünkü bedenim temiz, her gün duş alıyorum bu yeterli; terleyecek bir aktivite de yapmıyorum "Boyamaya" gidiyorum diye açıklama yaptım. Kıyafetlerin ne kadar sürede kirlendiği, şehrin kirliliği ile de ilintili ama belli bir "Dışarı-içeri" ayırımı ile evler daha uzun süre temiz kalabiliyor.

Bu zincirleme bir kirleniş-tüketim-israf halini alıyorsa, salt kendinizin değil, herkesin hakkından, hayatından çalıyorsunuz demek. Biliyor musunuz, geri dönüşümcüler, kimyacılar, bu bilim insanları çağımızın adına ne diyor:
"Plastik çağı" :)

İçimiz dışımız, gezegenimiz sürekli plastik ile yığılıp duruyor...
En çok da plastik deterjan kutuları ile.
 
Ya arkadaşlar böbürlenmek falan nedir?
Yok su savaşları, yok su israfı..
Bu bir HASTALIK! Şeker hastalığı gibi, karaciğer sirozu gibi ne bileyim koah gibi.. tıpta yeri ve adı olan, tedavisi olan ama zor olan bir hastalık. Öyle ileri boyutları var ki, saatlerce banyo yapan, bir türlü temizlendiğine inanmayan insanlar var. Bir yerde okumuştum, bu insanlara soruluyor, sen banyodayken bir katil gelse, ya banyodan çık, ya da çocuğunu öldürürüm dese ne yaparsın diye, yine de çıkmam banyodan diyenler var. Sırf evlerine gelmek isterler ve evi kirletirler diye arkadaş edinmekten kaçınan insanlar var. Bu durumda olmayı kimse istemez ki. Kim ister durmadan temizlik ile uğraşıp başka şeylere zaman ayıramamayı? Ama kendilerini durduramıyorlar. Bizim de başımıza gelebilirdi, bundan sonra da gelebilir. Bu hayatta her şey mümkün. Lütfen empati kurmaya çalışalım. Suçlar şekilde konuşulması beni rahatsız etti.
Ama iyi de bu durumunun hastalık olduğunun farkında olup rahatsız olana bir şey diyen yok.hatta tedavi olun dedi herkes.Bunu normalleştirip yapmayanı nerdeyse pasaklı ilan eden günde bilmem kaç kere çamaşır makinesi çalıştırmakla övünenlere asıl tepki.
 
Hasta olup tedaviyi reddedip hastalığı ile övünenler ile empati yapmak zor oluyor.
Evet ben de önceki mesajımda zaten yardım alın psikoloğa gidip diye yazmıştım ama ne olursa olsun çok suçlayıcı şeyler yazılmış, buna üzüldüm sadece. Tedavisi bile çok uzun sürüyor. En zor rahatsızlıklar psikolojik olanlar malesef. Bir tane ağrı kesici atıp ağrının kesilmesine benzemiyor tedavisi.
 
Ben asıl neye kızıyorum biliyor musunuz?
Türkiye'de çok var öyle kadın, çok önemli evinin temizliği onun için, sabah akşam evi temizler, cam siler. Kendisi gibi temizlik yapmayanı eleştirir pis der. Amaaa gelin görün ki, dişini fırçalamaktan acizdir, ağzı leş gibi kokar. Dişlerinin üstü tortu olmuştur artık. Duşa girmez her daim ter kokar. Kıyafetleri kokar. Ayakları kokar.. ama gelir sana uzun tırnakların var diye laf eder. Kendi kişisel temizliğine asla önem vermez, onun için varsa yoksa evinin temizliği.
 
Ben galiba baya pis bir insanım. Ama hayatımda hiç grip olmadım mikroplarla kanka mıyız ne :KK200:
 
Az önce,dün kazağımın içine giydiğim ve bir kaç saat dışarıda gezdiğim kolsuz bluzu kokladım vallahi hala deterjan kokuyor.en ufak bir ter kokusu yok.leke de olmadıktan sonra ben onu bir iki defa daha giyerim.Keza pantolon da bir kaç kez kullanırım.yaz olur ter kokar vs anlarım ama onun haricinde bir kez giydiğini doğru kirli sepetine atmak bana çok da mantıklı gelmiyor.her gün duş alıp her duşda üç kere şampuanlanıp sonra da o vücuda bir defa değen kıyafeti kirli saymak hiçççç normal değil.ya o vücutta kir mi kalır.biri de demiş ki denemek için giydiğim kıyafeti bile tenimden kirlenmiştir diye kirli sepetine atarım diye.Ya vücudunuz çamura mı belenmiş ya da ter makinası falan mı.
 
Denk gelmişken bi daha yorum yapacağım, su israfına çok değinildi-değindik; benzer yorum geldi mi kaçırdım mı bilmiyorum ama ben "Deterjan" üzerine de çok duruyorum, ilk yorumumda üstü kapalı geçtim, biraz açmak istiyorum.

Her deterjan, maalesef toprakla tam uyumlu değil, bugün gıda malzemelerimiz dahi sentetik unsurlar barındırırken, bu kadar yapaylığa maruz kalırken, deterjanlarımızın organik kalmasını beklemek elbette fazla iyimser, safça bir düşünce olarak kalırdı. O tuvaletleri her gün yıkadığınız, o makinelerin her gün dolup boşalttığı, lavabolardan, giderlerden akan deterjanlı sular ne oluyor? Nereye gidiyor?

Toprağı çoraklaştırmaya gidiyor, yeraltı sularına karışıp, kalitelerini düşürmeye gidiyor, denizlere karışıp çeşitli canlılarda birikiyor... Biz o deterjanları bugün giderlerden akıtarak temizlendiğimizi zannederken, aslında vücudumuzun içini deterjan ile dolduruyoruz. Bu tam manasıyla kirlenmek.

Evlerimizi steril(!) hale getirdik zannederken, deterjan yiyoruz, içiyoruz.
Kanser vakaları çok arttı, bu salt yediklerimizin, sigara gibi zararlı bağımlılıklarımızın bir sonucu değil.
Ben 3 günde bir pantolon değiştiriyorum dediğimde garip geldi bir çoğunuza, dışarı pantolonum onlar, eve girince asar çıkarır, koltuklarıma o pantolonlarla oturmam dedim, askıda havalandırır tekrar giyerim çünkü bedenim temiz, her gün duş alıyorum bu yeterli; terleyecek bir aktivite de yapmıyorum "Boyamaya" gidiyorum diye açıklama yaptım. Kıyafetlerin ne kadar sürede kirlendiği, şehrin kirliliği ile de ilintili ama belli bir "Dışarı-içeri" ayırımı ile evler daha uzun süre temiz kalabiliyor.

Bu zincirleme bir kirleniş-tüketim-israf halini alıyorsa, salt kendinizin değil, herkesin hakkından, hayatından çalıyorsunuz demek. Biliyor musunuz, geri dönüşümcüler, kimyacılar, bu bilim insanları çağımızın adına ne diyor:
"Plastik çağı" :)

İçimiz dışımız, gezegenimiz sürekli plastik ile yığılıp duruyor...
En çok da plastik deterjan kutuları ile.

Çok güzel dediniz. Üstelik sadece toprakları kimyasala boğup çoraklaştırmakla kalmıyor, evi mikroplardan arındırdım zannederken dezenfektanlara dirençli mikroorganizmalar oluşturuyoruz...
 
Çok güzel dediniz. Üstelik sadece toprakları kimyasala boğup çoraklaştırmakla kalmıyor, evi mikroplardan arındırdım zannederken dezenfektanlara dirençli mikroorganizmalar oluşturuyoruz...

Kesinlikle katılıyorum.

Ve bu kısır döngü kırılmıyor, kırılamıyor. Bugün İngilterenin bile (Bile diyorum, gelişmiş ülke olduğu için) %60ı temizlik bağımlısı. Buzullar eriyor deyince "Buralara gelmez" zannediliyor ya, onun gibi bir şey sanırım. Yeraltı suları kirleniyor, toprak bitiyor, sebzeler, meyveler, hayvanlar hepsinin içi deterjan dolu deyince ütopik geliyor. Bağırıyorlar "Plastik çağı bitince, silikon çağı geliyor hazır olun" diye. Ne hastalıklar beraberinde gelecek kim bilir, ne kadar dirençli organizmalar üreyecek, insan ne yiyecek, yediği meyve meyve mi olacak?

Daha çok yazılır üzerine...
 
Oh oh masallah
Aynı mesajları size de yazacagım
Hergün makina calıstırırsaniz bundan birkac yıl sonra dünya olarak popo yıkamaya bile su bulamayacagız
Tükenen. Doğal kaynaklar küresel ısınma diye birsey var
Biraz duyarlı olun
Kış mevsiminin bahar gibi geçmesine şaşırmamak gerekir, kar yağmadı, mikroplar ölmedi hasta olacağız diyoruz...
Doğa, insanlara sinyal veriyor oysa "bana iyi davranın, size verdiklerimi dikkatli kullanın "diye..
 
X