- 23 Temmuz 2014
- 6.315
- 17.795
Bu dönemde arkadaşlık kurmak ve iletişim zorlaştı evet. Bu da yine ekonomi şartlarının insanları agresifleştirmesi, kendi durumunu düşünürken misafir çağırmayı dert edinmesi vs. sıkıntılardan ortaya çıkabiliyor. Çıkar ilişkileri çoğalıyor, kimse kimsenin üzüntüsünü artık umursamıyor çünkü herkes dertli ve mutsuz. Ancak tüm bunlara rağmen iletişimin, sosyalleşmenin önemli ve etkili olduğunu düşünüyorum. İyi insanlarla da karşılaşıyorsun, sana güzel şeyler öğreten, muhabbet ederken stresini alanlarda var. Hele ki yurt dışına çıkıp çevre edinebiliyorsan tam bir terapi. Tamamen asosyal olmakta yıpratıyor insanı.O sosyalleşme falan filan hepsi laf, hepsi kofti şeyler. Eskidenmiş bunlar. Neyine sosyalleşeceksin bu sinir harbi ortamında. Aksine insanlardan soğuyorsun, anksiyete, depresyon, okb teşhisi almaya yaklaşıyorsun. Sanki ülkede herkes pembe baloncuk soluyor, herkes çok mutlu, insanlarla diyalog kurmak çok kolay..
ille sosyalleşeceksen gezerken sosyalleşirsin, milletin ağız kokusunu çekmeden, mutlu mutlu sosyalleşirsin hemde. Peh
Canım bence yarım günde olsa bi yerde çalış yoksa çok ama çok başın ağrır...Ben de üni mezunuyum ama bizim bölümde is oek yok. Benimde maddi açıdan ihtiyacım yoktu birde sosyal fobim vardı bu yüzden çalısmak istemedim ama inan işitmediğim hakaret kalmadı....Akrabalar mı dersin pislik ablalarım mı dersin...demedikleri kalmadı. Ki gerçekten çalışamadım ben. Bu laflardan sonra evden çalışmak istedim ona da annem istemedi evi kirlenirmiş falan filan... Allah'a havale ediyorum. En sonunda da hasta oldum çalısamıyorum ama sana söyleyeceğim şey yarım gün de olsa bi işin olsun yoksa çok yıpratıyor insanlarMerhaba kızlar.
Size bir sorum var. Ben üniversite mezunu bir kadınım. Mezun olduğum bölüm harici birkaç alanda daha bilgi sahibiyim, o alanlarda da çalıştığım oldu. Meslek sahibi olduğunu belirtmek istiyorum.
Hayatımın şu döneminde maddi anlamda çalışmama gerek yok. Düzenli ve bana yetecek kadar gelirim var. Sigortamı kendim ödüyorum (yasal değil, biliyorum ama bir yerde çalışan gösteriliyorum). Yani maddi anlamda ve geleceğim açısından şu an için çalışan bir kadından farkım yok. Buna rağmen çalışmak zorundaymış gibi hissediyorum. Günümüz çevre baskısı da etken olabilir buna. Aslında üretken de bir kadınım. Önümüzdeki günlerde bir kursa başlayacağım. Hobilerimle ilgileniyorum. Gezmeyi çok severim, evde oturmam. Bir şeylerle zamanımı geçiriyorum, evde oturup sıkılmıyorum yani. Bu imkanlara sahipken yine de çalışmam mı gerekiyor? İmkanlarım el veriyorken, çalışmamam mantıksız mı?
Sizin fikirlerinizi merak ediyorum.
bu dedigine katılıyorum. simdi hazinede para bitmis diye heralde geriye dönük seylere bakip duruyor sgk (iflas eden tüccar veresiye defterini acarmis hesabi)Yanlış anlamayın bilginiz olması dahilinde yazıyorum. Yaklaşık 4-5 yıl önce kendini sigortalı gösteren yakın akrabamı ve işverenini kinlenen biri şikayet etti. Geriye dönük tüm sigorta bedelleri cezası vs alındı sigorta günleri silindi. Tabi en yıpratıcı kısım olan sürekli sigortadan çağırılıp ifadeniz alınıp ikide bir mahkemeye çıkmaktı. Kendi adıma mahkeme olayları vs beni çok geriyor. Devlet sandığımızdan çok daha bu işin üstünde durup ceza yazabiliyor. Umarım sizin başınıza böyle bir durum gelmez tanıdıklara söylemeyin lütfen kimin ne yapacağı belli olmaz.
Ben üniversite mezunu bir kadınım. Mezun olduğum bölüm harici birkaç alanda daha bilgi sahibiyim, o alanlarda da çalıştığım oldu. Meslek sahibi olduğunu belirtmek istiyorum.
Hayatımın şu döneminde maddi anlamda çalışmama gerek yok. Düzenli ve bana yetecek kadar gelirim var.
Sigortamı kendim ödüyorum (yasal değil, biliyorum ama bir yerde çalışan gösteriliyorum).
Buna rağmen çalışmak zorundaymış gibi hissediyorum. Günümüz çevre baskısı da etken olabilir buna. Aslında üretken de bir kadınım.
İmkanlarım el veriyorken, çalışmamam mantıksız mı?
Sizin fikirlerinizi merak ediyorum.
Ya, evet. Nedense böyle bir algı var. Çalışmanın temel amacı para kazanmak değil mi? Kimse kimseyi kandırmasın. E benim maddi anlamda sıkıntım yok, çalışmama gerek yok deyince; ‘aaa olur muuu’ vs bu lafları duyunca acaba cidden sorun bende mi diyordum:)) Ne bileyim, tembel muamelesi yapılıyor gibi.
Bende bir süredir sigortalı bir işte çalışmıyorum. İnsan acaba mi diyor ama önceki işyerindeki çalışma koşullarını düşününce değmez ya diyorum. Evde geçirilen zamanın boş zaman olduğu algısı var. Hayır işte gecirilen zaman da boşa giden zaman aslında çok bir farkı yok. Başkası çok çok daha fazla para kazansın diye sen 8 5 orada bulunuyorsun. 8 5 orada bulunman satın alınıyor. Aslında kimse o kadar saat çalışmıyor verimli çalışmak olarak düşününce. Ama mecbursun işte ülke şartları belli.
Hayatın geri vitesi yok arkadaşların dediği gibi bugün bir daha yaşanmıyor. Çok iyi anlıyorum ama insan sadece çalışınca verimli bir insan olmuyor. Bize bu öğretildi bu işlendi bilinçaltımıza değiştirmesi zor yargılar.
Ben hiçbir etkinliğin işe gitmenin verdiği hissi ve disiplini verebileceğine inanmıyorum.2 gün yaparsın 3 gün yaparsın 4.gün sallamaya başlarsın.bugün biraz geç gideyim bugün erken bitireyim bugün gitmeyivereyim derken bir bakmışsın evden çıkasın gelmiyor.zaten 8 saatlik standart bir işte çalışılıyorsa işten sonra da dünya kadar vakit kalıyor.şimdi paranız varsa da ilerisi için güvence var mı o da önemli.ben yine de çalışırdım yani.iş ağır değilse tabi.Merhaba kızlar.
Size bir sorum var. Ben üniversite mezunu bir kadınım. Mezun olduğum bölüm harici birkaç alanda daha bilgi sahibiyim, o alanlarda da çalıştığım oldu. Meslek sahibi olduğunu belirtmek istiyorum.
Hayatımın şu döneminde maddi anlamda çalışmama gerek yok. Düzenli ve bana yetecek kadar gelirim var. Sigortamı kendim ödüyorum (yasal değil, biliyorum ama bir yerde çalışan gösteriliyorum). Yani maddi anlamda ve geleceğim açısından şu an için çalışan bir kadından farkım yok. Buna rağmen çalışmak zorundaymış gibi hissediyorum. Günümüz çevre baskısı da etken olabilir buna. Aslında üretken de bir kadınım. Önümüzdeki günlerde bir kursa başlayacağım. Hobilerimle ilgileniyorum. Gezmeyi çok severim, evde oturmam. Bir şeylerle zamanımı geçiriyorum, evde oturup sıkılmıyorum yani. Bu imkanlara sahipken yine de çalışmam mı gerekiyor? İmkanlarım el veriyorken, çalışmamam mantıksız mı?
Sizin fikirlerinizi merak ediyorum.
İşten sonrasına nasıl vakit kalıyor ya bir ben vakit yetiremiyorum herhalde 40 dakika en az trafikte geçiyor sonra duş alması yemek hazırlanıp yenmesi etrafın toplanması temizlik falan derken gün bitiyor 12 olunca da uykum geliyor yatıyorum sabaha anca kalkıp tekrar işe gidiyorum ben mi çok yorgunum acaba hem zaten her akşam dışarıda yiyip içip eğlensem maaştan asla birikim yapamam anca hafta sonu 1 gün falan eğlenmeye maddi olanaklarım ve zamanım oluyorBen hiçbir etkinliğin işe gitmenin verdiği hissi ve disiplini verebileceğine inanmıyorum.2 gün yaparsın 3 gün yaparsın 4.gün sallamaya başlarsın.bugün biraz geç gideyim bugün erken bitireyim bugün gitmeyivereyim derken bir bakmışsın evden çıkasın gelmiyor.zaten 8 saatlik standart bir işte çalışılıyorsa işten sonra da dünya kadar vakit kalıyor.şimdi paranız varsa da ilerisi için güvence var mı o da önemli.ben yine de çalışırdım yani.iş ağır değilse tabi.
Çalışmak zorunda değilsin. Böyle bir durumun varken toplumu baz alarak kendini zorunlu hissetmek zorunda değilsin. Nasıl mutlu isen öyle yaşa. Bunu mantığa indirmeye gerek yok. Hobilerin,gezmen vs.hepsi var. Yaşa gitsin. Sistemin kölesi olacağına kendi hayatini yaşa daha iyi. Kapital düzenden nefret eden biriyim. Mutlu yaşam diliyorum.Merhaba kızlar.
Size bir sorum var. Ben üniversite mezunu bir kadınım. Mezun olduğum bölüm harici birkaç alanda daha bilgi sahibiyim, o alanlarda da çalıştığım oldu. Meslek sahibi olduğunu belirtmek istiyorum.
Hayatımın şu döneminde maddi anlamda çalışmama gerek yok. Düzenli ve bana yetecek kadar gelirim var. Sigortamı kendim ödüyorum (yasal değil, biliyorum ama bir yerde çalışan gösteriliyorum). Yani maddi anlamda ve geleceğim açısından şu an için çalışan bir kadından farkım yok. Buna rağmen çalışmak zorundaymış gibi hissediyorum. Günümüz çevre baskısı da etken olabilir buna. Aslında üretken de bir kadınım. Önümüzdeki günlerde bir kursa başlayacağım. Hobilerimle ilgileniyorum. Gezmeyi çok severim, evde oturmam. Bir şeylerle zamanımı geçiriyorum, evde oturup sıkılmıyorum yani. Bu imkanlara sahipken yine de çalışmam mı gerekiyor? İmkanlarım el veriyorken, çalışmamam mantıksız mı?
Sizin fikirlerinizi merak ediyorum.
Sizi meslektaşınız olarak çok iyi anlıyorum. İş yaşamınızda da mutlulukları diliyorum.Isteğe bağlı çalışma lüksüne sahip olmak bence muhteşem birşey. 15 yıllık mühendisim, 3 yıldır freelance çalışıyorum sigortami da kendim ödüyorum. Şu şartlarda kurumsala dönmek istemiyorum çünkü bu sayede istediğim saatlerde dışarıda olabiliyorum...mesela şimdi oğlumu okuldan almaya geldim, kursa götüreceğim.. kantinde biseyler atistirirken bekliyorum.
Mevcut düzenim beni mutlu ediyor, sizde şartlarınızdan memnunsaniz çalışmayın ya da belki rahat bir is bakabilirsiniz.
Çok cok teşekkür ederim, bende siz ve tüm hemcinslerim için aynı şeyi diliyorum..kadınlar için ev, is, çocuk derken hayat çok çetin geçiyor.Sizi meslektaşınız olarak çok iyi anlıyorum. İş yaşamınızda da mutlulukları diliyorum.
Özel sektör beyaz yaka için konuşuyorum.
En kurumsal firmalar bile akşam 18.30 paydos etmiyor.
Servis kalkışı v.s 19.00
Eve varmak 20.00
Markete uğra ekmek al ıvır zıvır 20.30
Duş al sofra kur 21.30
Sofrayı topla ve bir sonraki günün yemeğini yap.. 23.00
Çocukların ödevleri banyosu eş kişisi ile yakınlaşmak .. 01.00
Sabah 05.00 kalkış. Kahvaltı hazırlama ortalığı toplama çocukları giydir ..
Cumartesi günü bile tam gün çalışılıyor pazartesiye hazırlık çok defa
Pazar günü ve dini resmi tatillerde yıllık izinlerde kayınvalidenin evine git orada da hizmet et..
Cehennem hayatı..ofisteki arkadaşlarım hep şunu derdi evlilik erkeğin menfaatine. Hem evde hem işte çalışıyorsun
Erkek en fazla evi süpürür
Çalışan kadınların eve yardımcı alınmasına bile müsade edilmiyor şaşırıyorum
Çalışan kadınların da ekonomik özgürlükleri yok maalesef. Maaş kartı kocasında olan öğretmen kızçeler gördü bu gözler
Bir erkeğe çocuk ver, yemek ver, ütülü elbise ver, temiz bir ev ver, yatakta ihtiyaçlarını karşıla, bayramda yıllık izinlerde kayınvalideye hizmet et, maaş kartını da eline ver.
Erkek ne verecek ? Bu işte bir dengesizlik yok mu ? Evliliğin yükü kadınların omzunda hiç adil değil.
Kadın ve erkek aynı anda işten eve gelir. Kadın mutfağa girer , er kişisi de elinde telefon kumanda..
Eşine çalışma hayatını direten modern aydın görünümlü Türk erkeği, ev işlerine sıra geldiğinde gelenekçi takılıyor.
Güçlü kadın diye diye erkekleri prensese çevirdiler damacanayı bile kadınlar kaldırıyor artık..kadınlar dişil enerjilerini kaybettiler maalesef ya bu doğanın kanununa aykırı
İlişkiler evlilik saçma sapan bir düzeye evrildi erkekler 40 yaş altı inanılmaz materyalist olmuş şaka gibi
Yazdıklarımdan kadının yeri evidir çalışmasın tüm gün evde kalsın kocasına muhtaç olsun anlamı çıkarılmasın lütfen
Gelir düzeyi yüksekse ve eğitimli ise çalışmamak kendi tercihidir.
Sigorta ödeniyorsa düzenli geliri varsa oh mis ne diye çalışacaksın ya elin adamının kahrını çekeceksin sabahın köründe yollara düşeceksin
çocuklar zaten orda burda büyüyor perişan halde hiç düşünmek istemiyorum onları
Türkiye de kadın olmak anne olmak acayip zor
Son kurumsal işimi dikkate alırsam; sabah 6 -6:30 kalkış, hazırlanma -->servise yetişmek, 8:30 iş başı, 18:00 çıkış, 19:30 eve varış ( yağmur, kar yagdiysa yolda kalma ihtimalini unutmamak lazımİşten sonrasına nasıl vakit kalıyor ya bir ben vakit yetiremiyorum herhalde 40 dakika en az trafikte geçiyor sonra duş alması yemek hazırlanıp yenmesi etrafın toplanması temizlik falan derken gün bitiyor 12 olunca da uykum geliyor yatıyorum sabaha anca kalkıp tekrar işe gidiyorum ben mi çok yorgunum acaba hem zaten her akşam dışarıda yiyip içip eğlensem maaştan asla birikim yapamam anca hafta sonu 1 gün falan eğlenmeye maddi olanaklarım ve zamanım oluyor
Ayrıca fabrikada çalışanlar için ne yazık ki açık ceza evi gibi. Söylediğiniz gibi gün yüzü görmeden fabrika ortamına girersin. Ortam da soğuktur zaten. Eklemlerin ısınmadan işe koyulursun. Saat 10 gibi normal insan dönersin. İşlerin bitse bile akşam bitiminde oturmak bile göze batar. Fiziksel olarak kadınlar zayıf. Bir müddet sonra bu psikolojiye yansıyor. Gidilen yol gözde büyür. Kendini kurbanlık koyunların sırada beklediği gibi hissedersin. Sistemin kölesi olursun.Son kurumsal işimi dikkate alırsam; sabah 6 -6:30 kalkış, hazırlanma -->servise yetişmek, 8:30 iş başı, 18:00 çıkış, 19:30 eve varış ( yağmur, kar yagdiysa yolda kalma ihtimalini unutmamak lazım)
Eve gel yemek yap, bulaşık, camasir çocuk vs vs derken nerede zaman kalıyor bende çok merak ediyorum. 8 saat çalışılan isleride ayrıca merak ediyorum vallahi
28 yaşındayım. Kendi işimi kurma düşüncem var aslında. Amacım kârdan ziyade meşgale olsun. O yüzden beni batıracak bir sektör olmamalı. Şöyle kendini çeviren bir yer. Tabi 3-5 de gelse mükemmel olur:))Konu sahibi ztn özel sektorden fazla gelirim var demiş. Hobi olarak çalışma kararı vermek çok zoriş disiplini farklı . Ben sizin yerinizde olsam kendi işimi kurardım neden başka insanın emri altına gireyim. Kaç yaşındasiniz bilmiyorum 20 30 yaş arası iseniz ve çok iş deneyimi yoksa, deneyim için çalışın farklı hayatlar farklı kültürler 35+ iseniz zorunda değilseniz hiç girmeyin derim. Ben şöyle düşünüyorum maaştan cebine ne kadar para kalıyor? Asıl kazancın o senin. Giderleri düş.
Kapitalizm öyle bir şey ki ben aylarca gelirden fazla gider çıkarttığım ve birikim yapmadığımı farkettigimde çalışmanın bir manası olmadığını anladım. Kazandığı tüm parayı yiyen insan Maalesef bu cenderenin esiri olur.