• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Çalışan anneler ve kreş

Ama kendi ailemden görüyorum,çocuk üç yasinda bile değil sadece 2,5.Anne evde ama çocuğu kreşe gidiyor

şimdi bu süreçte olsaydı gönderir miydim bilmiyorum ama 25 aylık oğlumu kreşe gönderdim

kendim de evde otururken

neden mi gönderdim

çünkü ben çocuğu profesyonel olarak hayata hazırlayamıyordum

çok korumacı bir babası var parkta dahi yalnız bırakmıyordu, attığı her adımda onay bekler halde idi

bizden başka kimseyi görmediği için insan ilişkisi yoktu bakın zayıf değil yoktu zira sadece bizimle dışarı çıktığı kısıtlı anda birilerini "uzaktan" görüyordu

şimdi pandemi de bunlar daha da arttı

çocukları dışarı çıkartsan "orayı elleme, buraya dokunma" yapılacak

ben kazık kadar oğluma bile "elini yıkadın mı!!" diyorum

bu nedenle çocukların gelişimi sekteye uğruyor, konuşmaları gecikiyor, akran öğrenmesi zaten yok da bir başka çocuğu görünce kaçmaya başlıyor vs vs

bu ortamda gerekli önlemleri alan okulda sosyalleşmesi denetimsiz bir şekilde benim kısıtlamamla yaşamasından bence daha uygun

bu durumda "keyfi okula gönderen veli " kategorisine girmeyi de kabul ederim

ama derseniz ki evde şüpheli hasta varken kendi de evde iken çocuğu karantinaya almak yerine okula gönderdi, işte orada durmak lazım, bu davranışın savunulacak yeri yok

lakin HES kodu ile de her öğrencinin takibi yapılmalı ki bu da okul idaresinin en önemli görevi bence bu süreçte
 
Niye alsin ücretsiz izin hanimefendi. Kimi ilgilendirir insanların istifa etmesi veya ücretsiz izin alması. Ne haddinize. Herkes yoruluyor. Cekemeyecegi çocuğunu dünyaya getirmesin kimse. İnsan evladından yorulup da okul açılsın okula gitsin diye başından atar mi. Aklı başında olan bir insan çalışmıyorsa bile eğitim alsın diye okulöncesi eğitim kurumlarina başvurur. Okulöncesi başlı başi Ana bilim dalıdır. Eğitim hizmeti verir. Ogretmenler 4 yıl bunun için eğitim alir. Eğer ki bakım istiyorsa kreşler zaten acik. Arkadaş çok haklı. Pandemi de üniversiteler bile uzaktan. Durum çok vahim. Keşke bunu bı idrak etseniz. Başına gelen anlıyor ancak bunu. Tanıdığım bir ogretmen okuldan virüs kapıp ailesine bulastirdi. Arka arkaya anne babasını kaybetti. Tabi ki keyfi okula gönderen veliye hakkını helal etmez. Ötesi var mı anne babasını kaybetti. Biraz empati lutfen
Bu süreçte teorik konularda üniversite öğrencisi uzaktan eğitim alabilir, 3 yaşındaki bebekle 20 yaşındaki adam aynı değildir.

Ben okulların açılması gerektiğini savunuyorum. Yaş ve sağlık açısından riskli öğretmenler ücretli izne çıkarılmalı. Ama bunun dışında da bakanlığın önlemlerini yeterli bulmayan öğretmenler olabilir. Bu durumda da endişeli öğretmenlerin de zorla çalıştırılmamasını, haklarının kullandırılması gerektiğini düşünüyorum. Sorununuzu gerçekten anlayamıyorum. Bence okul öncesi ve 1.-2. sınıflar açılmalı. Ne diyeyim, açılsın öğretmenler de zorla çalıştırılsın desem mi hoşunuza giderdi?
 
Yazık değil mi o öğretmenlere....

peki doktorlara, hemşirelere, eczane çalışanlarına, polislere, askeriye çalışanlarına, hakimlere, vergi dairesi çalışanları, cezaevinde çalışanlara, her türlü işte çalışan işçilere, aa bakın market çalışanlarını da unuttuk, fırınlar, aaaa AVM değil mi aralıksız çalışan kapalı havada onlarca insan

onlara yazık değil mi

ya da şöyle söyleyelim

hasta oldum hastaneye gittim bugün doktor ve hemşireler yok dediler

neden dedim anaokulları kapalı, çocuklarını bırakacak yerleri yok, hepsi izin aldılar dediler

ama isterseniz online muayene yapılıyor, hemşire de tarif ediyor kendi iğnenizi yapıyorsunuz diye bir teklif geldi

videosunu da çekip atabilirmişiz

sizce kabul edilebilir bir durum mu

sözüm asla bir açılıp bir kapanan anaokulu öğretmenlerine değil

ama eğitimi, okulu temel ihtiyaç görmeyip AVM yi temel ihtiyaç gören yaşamımıza

öğretmenin risk altında olduğu gibi risk altında olan milyonlarca çalışan varken neden aslında toplumun genelinin aldığı tek kamu hizmeti olan eğitim ilk sekteye uğrayan diyoruz
 
Bir de şunu anlasak; uzaktan, ancak öğretim yapılabilir eğitim değil.
Eğitim, çocuğa/bireye sadece bilgi aktarmak değildir o nedenle uzaktan/online yapılamaz.
Uzaktan öğretim de 15 yaş ve üzeri için uygundur.
Eba, online ders, canlı ders adına ne derseniz deyin
okul öncesi, ilkokul hatta ortaokul kademesi için uygun değil.
Zorunluluk nedeniyle yapılmaya çalışılıyor o ayrı.
Ne kadar verimli oluyor? O apayrı...

Şu ‘hakkımı helal etmiyorum’ mevzusunu ben de anlamıyorum.
Ortalık pandemiden kırılıyor bizim söylemimiz ‘hakkımı helal etmiyorum.’
Etmeyen etmesin, bunu ilan edince ne geçiyor elimize?
Hak ölçer icat edildi de bizim mi haberimiz yok?
Ayrıca kimin hakkı kime geçiyor?
Bu da tartışılır ve bunun kesin cevabını ancak
-inanıyorsanız- öbür dünyada alırsınız.
 
Dün bir arkadaş yarım gün hizmet veren bağımsız resmi anaokulları da açılacak mı? Diye sormuştu.
Kim olduğunu hatırlayamadım kusura bakmasın lütfen.
Sene başında kulüp için onay almayan ve yarım gün-ikili eğitim yapan resmi-devlet anaokulları kapalıymış.
Ben sormuştum. Cevap için teşekkür ederim.
 
şimdi bu süreçte olsaydı gönderir miydim bilmiyorum ama 25 aylık oğlumu kreşe gönderdim

kendim de evde otururken

neden mi gönderdim

çünkü ben çocuğu profesyonel olarak hayata hazırlayamıyordum

çok korumacı bir babası var parkta dahi yalnız bırakmıyordu, attığı her adımda onay bekler halde idi

bizden başka kimseyi görmediği için insan ilişkisi yoktu bakın zayıf değil yoktu zira sadece bizimle dışarı çıktığı kısıtlı anda birilerini "uzaktan" görüyordu

şimdi pandemi de bunlar daha da arttı

çocukları dışarı çıkartsan "orayı elleme, buraya dokunma" yapılacak

ben kazık kadar oğluma bile "elini yıkadın mı!!" diyorum

bu nedenle çocukların gelişimi sekteye uğruyor, konuşmaları gecikiyor, akran öğrenmesi zaten yok da bir başka çocuğu görünce kaçmaya başlıyor vs vs

bu ortamda gerekli önlemleri alan okulda sosyalleşmesi denetimsiz bir şekilde benim kısıtlamamla yaşamasından bence daha uygun

bu durumda "keyfi okula gönderen veli " kategorisine girmeyi de kabul ederim

ama derseniz ki evde şüpheli hasta varken kendi de evde iken çocuğu karantinaya almak yerine okula gönderdi, işte orada durmak lazım, bu davranışın savunulacak yeri yok

lakin HES kodu ile de her öğrencinin takibi yapılmalı ki bu da okul idaresinin en önemli görevi bence bu süreçte
Göndermezdim.Zira aylardır eve kapalıyız.Ailem İstanbul'da yaşıyor ben onlara 3 saat mesafede ve git gel yapmiyoruz hem onların yaşı hem kurallara uyabilmek icin.Uc sene önce verem atlattım.8 ay tedavi gördüm.Ne kendimi ne kimseyi tehlikeye atmak istemediğim için dikkat ediyorum.Esim kamuda,ayrı bir odası var ve iş yerlerinde de maskeliler.Bunlar bizim uyup sağlık sistemini kendi adımıza korumaya calisma şeklimiz.Katiliyorum dediklerinize.En azından biz derdimizi anlatabiliyoruz.Cocuklar daha da içlerine kapanıyor.Kizim arkadaş nedir bilmiyor ve çok üzülüyorum.Ama kimseyi davet edipte sosyallessin de diyemem bu süreçte.Kreslerde eminim kurallara daha sıkı uyulup dışarıdan daha güvenli hale getiriyorlar.Sonuc aynı yere bağlanıyor.Egitimde uzaktan olmaz mesela.Ne kadar cekebilirsin çocukları derse,herkeste olanak mi var canlı ders için.Her yer açık,okullar kapalı,kreşler açık.Sacma buluyorum.Her anne çocuğu için en doğru kararı verir muhakkak.Kolayliklar dilerim.
Düzeltme:Mesajınızı yanlış anlamış olabilirim,o şekil cevapladim ama ilk cümledeki soruyu bana sordunuz diye düşünmüştüm.14 aylık bir bebekle kafa da kalmıyor evet. :)
 
Arkadaşlar herkesin atladığı bi konu var, eğer veli evde çocuğuna tahammülde zorlanıyorsa zaten en önce o çocuk kreşe gitsin, evde öfke kontrolü olmayan adak adamayı düşünen anneyle olmaktansa günün sekiz saatini lütfen kreşte geçirsin. O probemli yetiştirilen çocuk uzun vadede çocuklarımızın iş arkadaşı, hayat arkadaşı ya da komşusu ne bileyim herhangi bi yakını olacak. Ben çocuklarımın hayatına kötü insan/kişilik bozukluğu olan bireyler girecek diye gerçekten korkuyorum ve bu anlamda bol bol dua bile ediyorum. Şu eskilerin “ Allah iyi insanlarla karşılaştırsın “ sözü inanılmaz doğru.

Benim kızım özel okuldaydı hiç sorun yaşamadık salgın anlamında, gerekli önlemler alındığı sürece yollanabilir, benim bebeğim 21 aylık ben evdeyim zaten benim tuzum kuru , açıklama yaparken kendimi de kayırmıyorum yani.
 
Başına gelen anlıyor ancak bunu. Tanıdığım bir ogretmen okuldan virüs kapıp ailesine bulastirdi. Arka arkaya anne babasını kaybetti. Tabi ki keyfi okula gönderen veliye hakkını helal etmez. Ötesi var mı anne babasını kaybetti. Biraz empati lutfen

Keşke biraz empati kelimesinin altını doldursanız. Pandemi başından beri çalışmanın devam ettiği, Türkiye'nin en büyük adliyelerinden birinde çalışıyorum. Dönüşümlü bile çalışamayan çünkü iş yoğunluğu olan bir yazı işleri müdürümüz iş yerinden virüs kapıp ailesine götürdü, babaannesini, dedesini, babasını kaybetti. O kime hakkını helal etmesin?

Siz eğitimcisiniz çok değerlisiniz evet başka insanlar değersiz mi? Şu evrende sadece öğretmenler mi virüsü ailesine taşıyor? Sadece öğrenciler mi virüs yayıyor?

Empati kelimesini kullanmadan önce sözlükten anlamına bakın.
 
Gerçekten bu tartışma sinir bozucu bir hal almaya başladı. Bir işe başlıyorsun, maaşını alıyorsun, sigortan yatıyor ama o işin en temel şartı olan işe gitmekten imtina ediyorsun. Ben gerçekten bu zihniyeti anlamıyorum.Bir de insanların ücretsiz iznine karışmak ne haddinize denmiş gerçekten keşke herkes haddini bilse! Bir kesim kendini resmen dev aynasında görüyor. Çocuklar önemsiz, eğitim zaten önemsiz önemli olan tek siz ve yakınlarınız zaten. Gören sadece pandemi öğretmenlere var zanneder.

Lütfen bir öğretmenin canının neden bir mühendisten, bir işçiden, bir fırıncıdan (bakın sağlık çalışanlarını sayamıyorum bile çünkü normal çalışma şartlarını o insanlarla kıyaslamaya utanırım) daha üstün olduğunu bana açıklayabilir misiniz?

Milli Eğitim Bakanı öğretmen maaşları üzerimize yük deyince çok yadırgamıştım ama bu ben maaşımı alayım, rahatımı edeyim kim ne yaparsa yapsın tayfanın eğitim camiasına fayda değil yük olduğuna artık bende ikna oldum. Hep söylüyorum işini hakkıyla yapan eğitimciler lütfen bu sözlerime alınmasın.
 
Gerçekten bu tartışma sinir bozucu bir hal almaya başladı. Bir işe başlıyorsun, maaşını alıyorsun, sigortan yatıyor ama o işin en temel şartı olan işe gitmekten imtina ediyorsun. Ben gerçekten bu zihniyeti anlamıyorum.Bir de insanların ücretsiz iznine karışmak ne haddinize denmiş gerçekten keşke herkes haddini bilse! Bir kesim kendini resmen dev aynasında görüyor. Çocuklar önemsiz, eğitim zaten önemsiz önemli olan tek siz ve yakınlarınız zaten. Gören sadece pandemi öğretmenlere var zanneder.

Lütfen bir öğretmenin canının neden bir mühendisten, bir işçiden, bir fırıncıdan (bakın sağlık çalışanlarını sayamıyorum bile çünkü normal çalışma şartlarını o insanlarla kıyaslamaya utanırım) daha üstün olduğunu bana açıklayabilir misiniz?

Milli Eğitim Bakanı öğretmen maaşları üzerimize yük deyince çok yadırgamıştım ama bu ben maaşımı alayım, rahatımı edeyim kim ne yaparsa yapsın tayfanın eğitim camiasına fayda değil yük olduğuna artık bende ikna oldum. Hep söylüyorum işini hakkıyla yapan eğitimciler lütfen bu sözlerime alınmasın.
Ücretsiz izin yazmam zaten hakaret olarak algılanıyor neredeyse. Ben de 2 yıl kullandım. Şartlar öyle gerektirdi. Farklı olduğum da düşünülmesin, BİZ devlet memurlarının kazandığı her kuruşun hesabını sormak tüm vatandaşlarımızın haddinedir.
 
Gerçekten bu tartışma sinir bozucu bir hal almaya başladı. Bir işe başlıyorsun, maaşını alıyorsun, sigortan yatıyor ama o işin en temel şartı olan işe gitmekten imtina ediyorsun. Ben gerçekten bu zihniyeti anlamıyorum.Bir de insanların ücretsiz iznine karışmak ne haddinize denmiş gerçekten keşke herkes haddini bilse! Bir kesim kendini resmen dev aynasında görüyor. Çocuklar önemsiz, eğitim zaten önemsiz önemli olan tek siz ve yakınlarınız zaten. Gören sadece pandemi öğretmenlere var zanneder.

Lütfen bir öğretmenin canının neden bir mühendisten, bir işçiden, bir fırıncıdan (bakın sağlık çalışanlarını sayamıyorum bile çünkü normal çalışma şartlarını o insanlarla kıyaslamaya utanırım) daha üstün olduğunu bana açıklayabilir misiniz?

Milli Eğitim Bakanı öğretmen maaşları üzerimize yük deyince çok yadırgamıştım ama bu ben maaşımı alayım, rahatımı edeyim kim ne yaparsa yapsın tayfanın eğitim camiasına fayda değil yük olduğuna artık bende ikna oldum. Hep söylüyorum işini hakkıyla yapan eğitimciler lütfen bu sözlerime alınmasın.
Birazdan gelir ‘hiç uğraşamam size anlatmaya, zaten anlamazsınız’ ve ‘biz bakıcı değiliz’ tayfası meslektaşlarım.
Az bekleyin.
Beğendim’e basan basana bu mesajınıza😂
 
Ücretsiz izin yazmam zaten hakaret olarak algılanıyor neredeyse. Ben de 2 yıl kullandım. Şartlar öyle gerektirdi. Farklı olduğum da düşünülmesin, BİZ devlet memurlarının kazandığı her kuruşun hesabını sormak tüm vatandaşlarımızın haddinedir.
Ne iş yaparsa yapsın, herkes ekmeğini kazandığı işin hakkını vermek zorundadır. Bunun tartışmaya açık bir noktası olduğunu kesinlikle düşünmüyorum.

Herkes çalışmayı sevmeyebilir, zora gelemeyebilir ona da eyvallah ama o zaman iş hayatına atılmayacaksınız. Hem pastam dursun, hem karnım doysun ne ala memleket.
 
Birazdan gelir ‘hiç uğraşamam size anlatmaya, zaten anlamazsınız’ ve ‘biz bakıcı değiliz’ tayfası meslektaşlarım.
Az bekleyin.
Beğendim’e basan basana bu mesajınıza😂
Anlayamam hocam ben gerçekten anlayamam. Ben meslek seçerken bu işin hakkını verebilir miyim, bu işte başarılı ve mutlu olabilir miyim diye düşünerek seçtim. Nasıl kolay para kazanırım, nasıl kaytarırım diye düşünerek iş yapanları ben 40 yıl dinlesem anlamam. Onlar da beni anlamayacak biliyorum ama mevzu çocuk olunca dayanamıyorum.
 
Bu konunun nesi konuşuluyor ben hala anlamıyorum. Ne isteniyor kapansın mı kreşler?
Kreşle açıksa da riski alan ister keyfinden gönderir ister zorunluluktan. Sizi bağlayan bir şey yok.
Şeye döndü bu konu, markete zorunlu ihtiyaç harici gelenlere hakkını helal etmeyen üye gibi. Çekirdek almayacakmışız, çocuğumuzu göndermeyecekmişiz, başka istekleriniz var mı cidden :D
 
Bu konunun nesi konuşuluyor ben hala anlamıyorum. Ne isteniyor kapansın mı kreşler?
Kreşle açıksa da riski alan ister keyfinden gönderir ister zorunluluktan. Sizi bağlayan bir şey yok.
Şeye döndü bu konu, markete zorunlu ihtiyaç harici gelenlere hakkını helal etmeyen üye gibi. Çekirdek almayacakmışız, çocuğumuzu göndermeyecekmişiz, başka istekleriniz var mı cidden :KK70:
Bu arkadaşın çekirdeğin serotonin-mutluluk hormonu salgılattığından ve psikoloik iyiliğe/bağışıklığa katkı sağladığından haberi yok belli ki.
Benim için pandemi döneminde en az beden sağlığı kadar önemli ruh sağlığım.
Her akşam çayın yanında bir kase çekirdek yiyorum.
O nedenle çekirdek benim için zaruri ihtiyaç.

Kreş-anaokulu konularında defalarca yazdım.
Ne öğretmenleri zorla çalıştırıyoruz
ne de velileri kayıt yaptırmaya zorluyoruz.
Hatta ‘bir iki ay ara vereceğim sonra gönderirim belki diyene ‘olur, nasıl isterseniz’ diyoruz.
Alan memnun, veren memnun.
Devletteki öğretmen arkadaşlar ve destekçileri bunu niye dert ediyor? Onu hiç anlamıyorum.

Biz ÖZEL KREŞ VE ANAOKULLARI’ndaki öğretmenler ve idareciler tam zamanlı mesai yaparak çalışıyoruz hatırlatırım.
 
Arkadaşlar saçmalamayın okullar bize virüs bulaşmasın diye kapanmadı, çocuklar birbirine bulaştırmasın diye kapandı.
Dramatize etmeyelim, gerçekten dışarıdan bakınca şımarıkça geliyor.
çok şımardık hocam ya... Dışardan değil bizzat konuya dahil olursanız burdaki esas derdin ne olduğunu anlayacağınızdan eminim. zira meslektaşlarınızın helal etmeyen hakları havalarda uçuşuyor... Dramatize?
 
peki doktorlara, hemşirelere, eczane çalışanlarına, polislere, askeriye çalışanlarına, hakimlere, vergi dairesi çalışanları, cezaevinde çalışanlara, her türlü işte çalışan işçilere, aa bakın market çalışanlarını da unuttuk, fırınlar, aaaa AVM değil mi aralıksız çalışan kapalı havada onlarca insan

onlara yazık değil mi

ya da şöyle söyleyelim

hasta oldum hastaneye gittim bugün doktor ve hemşireler yok dediler

neden dedim anaokulları kapalı, çocuklarını bırakacak yerleri yok, hepsi izin aldılar dediler

ama isterseniz online muayene yapılıyor, hemşire de tarif ediyor kendi iğnenizi yapıyorsunuz diye bir teklif geldi

videosunu da çekip atabilirmişiz

sizce kabul edilebilir bir durum mu

sözüm asla bir açılıp bir kapanan anaokulu öğretmenlerine değil

ama eğitimi, okulu temel ihtiyaç görmeyip AVM yi temel ihtiyaç gören yaşamımıza

öğretmenin risk altında olduğu gibi risk altında olan milyonlarca çalışan varken neden aslında toplumun genelinin aldığı tek kamu hizmeti olan eğitim ilk sekteye uğrayan diyoruz
Arkadaşım sen de haklısın ama göremediğin bir nokta var. Eczaneye gidiyorsun 1 metreden fazla yaklaştırmıyorlar. Hastaneye gidiyorsun doktora 2 metre mesafeden konuşuyorsun. Bankaya gidiyorsun bağıra bağıra derdini anlatıyorsun. Ben avm ye gitmiyorum oraları bilemem. Ama okulda öğrencileri düşünün. Benim sınıflarım 44 kişi. 11 sınıfa dersim var. Ne kadar mesafe koyabilirsin. Ayrıca anaokulunda çocuklar asla kurallara riayet edemeyecektir. Bence mecbur olnayanlar yollamasın şu anda sadece mecbur olanlar yollasın. Benim fikrim bu. Ben evden dersimi yapıyorum o yüzden de yollamıyorum. Mecbur kalmadıkça da yollamayacağım.
 
Back