- 14 Ağustos 2024
- 1.585
- 3.238
- 48
Bu saydıkların evlenmeden önce herkesin yapması gereken ya da yaptığı şeyler. Kaldı ki balayının büyük bir kısmını bile sen ödemişsin. Evin kirası 50'yi geçince düşünemiyorum. Hele sen elini eteğini çek o zaman göreceğim onun gerçek yüzünü.Kızlar bu adam benim için ne yaptı
Mobilyalarımızı aldı
Beyaz eşyalarımızı, işte halı perde avize vs.
Bunları sanıyorum ki %80’inini eşim ödedi. Borçların büyük çoğunluğunun buradan geldiğini düşünüyorum.
5 adet 14 ayar bilezik takıldı. Benim ailem 9 adet 22 ayar burma taktı oradan hesap edebilirsiniz. (Kolyesi küpesi onları saymıyorum)
Evimizi tuttu, kira ödüyor. Evimiz güzel bir semtte lüks bir daire. Onu da kavga kıyamet tutturdum, bana gösterdiği evlerde oturmam diye kavga çıkarmıştım. Şu an 35 kira ödüyoruz tahminim kontrat yenilenince 50’yi geçecek.
Onun dışında balayına gittik. Yurtdışına çıktık. Balayının %60’ını ben ödedim.
He bi de nişan bohçası oluyor ya. O dönem işte aldığı makyaj çamaşır kıyafet zart zurt ne varsa. Ama inanın o dönem Lancome’lar Nars’lar Guess çantalar havada uçuşuyordu işte ben buna kızıyorum. Ses etmedi o dönem. Ne seçtiysem tamam dedi kızlar.
Bak canım benim kv çocuklarına aşırı düşkündür. Adeta onları yaşıyor. Ama kendisini çook severim. (Bu ayrı mesele) Çocukları da ona düşkün. Evi bana çok yakın. Yürüme ile 15. Dk. Buna rağmen bile hiç ama hiç bana gelmez. Gerekli durumlarda. Hastalıkta vs,misafir gelecekse vs gelir. Onun dışında biz hep ona gideriz. Her hafta 1-2 hep gideriz. Sohbet ederiz. Keyif alırız. Ama eşim 1 gün bile bak 1 gün diyorum benim ailem de benim evime gelsin niye gelmiyor demedi. Demez. Çünkü zaten biz gidiyoruz. Yani ne gerek var illa illa gelsinler demesi. Yaaa gerçekten çok garip. Evin müsait değilse zorlaması da ayrı bir garip. Korkmasın ailesinden olmaz. Nasıl kafa ile yaşıyor bu insanlar yaaa.Ay evet benim de eksiklerini kapattığım çok oldu. Nişanda saç makyajın parasını ben verdim ne o sordu ne de ben söyledim
Kızlar peki her ailesini çağırmak istediğinde ben hayır dediğimde “evime ailemi de çağıramaz oldum. Tamam oldu biz kimseyle görüşmeyelim kimse evimize gelmesin” diye zırlamasına ne diyorsunuz
Aynısını yaşadim misafir sevmeyen gelin oldu adım. Onun o fikri değişmez maalsef söz konusu kendi ailesi olunca her şeye evet demek lazım bu tiplere. Smdi sen çağır ailesini bir kere hayır de yine aynısını dicek sana.Ay evet benim de eksiklerini kapattığım çok oldu. Nişanda saç makyajın parasını ben verdim ne o sordu ne de ben söyledim
Kızlar peki her ailesini çağırmak istediğinde ben hayır dediğimde “evime ailemi de çağıramaz oldum. Tamam oldu biz kimseyle görüşmeyelim kimse evimize gelmesin” diye zırlamasına ne diyorsunuz
Bu dediği insanların standartları belli normal. O zaman sana bir örnek vermek istiyorum Ophelia: Benim çok yakın bir dostum var. Kendisi öğretmen. Eşi çok zengin. Harbi zengin. Lüks evde oturuyor. Lüks arabaya biniyor. Ne yapalım. Şimdi ona gel standart eve otur mu diyelim. Maddi gücü neyse ona göre yaşıyor. Maddi gücü olan insanı mı sorgulayalım yani? Çok saçma. Tabii ki manipüle ediyor. Sen değerini bilmiyor değil. Onu görüp yaşadığın için o standati yakalamak istiyorsun. O bunu çok iyi biliyor ama işine gelmiyor. Seni bastırıp bir daha istememeni sağlamaya çalışıyor. Düşün ya benim arkadaşın altında en son model BMW var ya huu. Kocası demiyor ki benim sayemde. Az aklın başında olsun.Bir de şöyle bir argümanı da var.
“İnsanların çoğu standart hayatlar yaşıyor. Normal evlerde, normal eşyaları var. Senin her şeyin son model ve lüks. Elindeki şeylerin değerini bilmiyorsun.” diyor ve manipüle mi ediyor anlamıyorum.
Evet diyorum herkes 4+1 ya da sıfır dairede oturamıyor. Ama ben niye öyle düşünüp kendimden fedakarlık yapmalıyım?
Yani nerden baksanız iki ucu b*klu değnek ya
Malesef öyle.. maddi durumunu bilipte evlenmiş olabilir böyle kişiler ..,maddi rahatlık olmasın bakalım o evlilikte geçinceme olur muydu şimdiye kadar..? Babası yardım etmese kesin kavga gürültü geçimsizlik olurdu.. damatta sessiz sakin her denileni yapıyor gel dedim mi geliyo,git dedimmi gidiyor ,kızın ailesi de bu yönden avucunun içinde döndürüyo.. herşey karşılıklı..Artık erkekler laf lafı açınca kadınlar paraya bakıyor hiç demesinler böyle şeyleri okumak bile sinirimi bozuyor. Artık kadınların üzerinden geçiniyorlar
Bence de adam bir garip.Hani diyecem ki sen lüks duskunusun ama adama zaten ayak uydurmaya da calismissin ve centilmenlik görmek istediğini anladım ve gorememissin yani konu para değil aslında.Sana değer vermediğini hissetmek seni üzmüş gibi aslında anlatmak istediğin.Mesela parası yoksa bile düşünüp birseyler yapmasını beklemissin ama karşılığını gormemissin mesela kendi için mont alicagi sırada bunu önemsemiyor ama senin için almak istemiyor gibi yani fedakarlık olmadığını düşünüyorsun ve cok haklısın.Bence iliskide en önemli şey güven sadakat ve fedakarlık bazen kavgalar parasızlık elbette olabilir ama o 3 şey çok önemli ve yoksa zamanını boşa harcamaHerkese yorumları için çok teşekkür ederim 15. sayfada bazı konulara cevaplar verdim kızlarım
İyi akşamlar hanımlar,
Sırf birilerine içimi dökmek, fikir sormak için yıllardır kullanmadığım hesabıma girdim. Evlilikteki sorunları anne babaya arkadaşa anlatmamak gerekirmiş o yüzden konuşabilecek kimsem kalmadı ama ben o kadar bunaldım ki.
26 yaşındayım. 6 ay önce evlendim. Eşim benden 5 yaş büyük. Her şey masal gibi ilerledi. Beni ilk gördüğü an “ben bu kızla evlenicem” diyip yanıma gelmiş. 1 sene kadar flört ettik. Bir erkekte aradığım her şey onda vardı. Dürüst, erkeksi, korumacı, ailesine düşkün, bana da çok aşıktı. Benim ailem biraz katıdır. Onunla sevgiliyken aileme söyleyemedim. Sürekli görüşemiyorduk ya da akşam geç olmadan eve dönmem gerekiyordu. Bu şekilde zorlandığımız için ve birlikte daha çok zaman geçirebilmek için evlenmek istedik. O zaten en başından beri ciddiydi. 1 sene sonunda aileme söyledim, aileler tanıştı, anlaştı. Her şey harika gitmeye devam ediyordu. Ailemin de içine sindiği için 7-8 ay içinde düğünümüzü yaptık ve evlendik.
Yalnız şöyle, benim ailemin maddi durumu çok iyi diyebilirim. Özel okullarda okudum, güzel bir üniversiteden mezun oldum ve kurumsal bir firmada 3 senedir çalışıyorum. Maaşım da iyi sayılır. Kıdemli olduğum zaman piyasanın çok daha üstünü görürüm.
Ailem bekarken evimi arabamı aldı sağ olsun. Bu yaşıma kadar aile evinde kaldım, tek çocuğum ve maaşımı istediğim gibi harcamak bi yana ailem üstüne para veriyordu. Bunları neden anlatıyorum? Eşimin argümanlarından biri “sen hayatta hiçbir zorluk yaşamadan büyümüşsün” olması.
Evet maddi olarak gerçekten olanaklarım vardı ama benim de annemle babam ayrı. İkisi de katı ve muhafazakar insanlar. Bu yaşıma kadar ne giyeceğim, hangi bölümü okuyacağım, nerede ne yapacağıma kadar her şey planlı ve zorunluydu. Başarısız olmak gibi bir şansım yoktu, ve hiçbir zaman yeterli ve hayırlı bir evlat olamadım onların gözünde. Ama yine de ne istesem anında alırlar bu iki konu bence birbirinden çok farklı.
Eşim ise gayet standart bir ailede büyümüş, hatta maddi zorluklarla çok yaşamış, bazen aç yatmış, ama okumuş kendini yetiştirmiş biri. Ailesi ona, o ailesine çok düşkün. Her gün belki 5-6 kere telefonda konuşur, geri kalan sürede mesajlaşır, her adımlarından haberdar olurlar. Belki de kendi ailemde görmediğim sıcaklığı onlarda gördüm. Başta ailesini çok sevdim. Maddi durumlarını gözüm hiç görmedi.
Eşim de yıllardır çalışıyor ama malum bu şartlarda maaşla sıfırdan ne ev ne araba almak mümkün. Ailesi zamanında bir araba almış onu da eşime vermişler. Onun dışında bir varlığı yok.
Ben ilk tanıştığımızda bunları bilmiyordum. Kendini geliştirmiş ve yeme içme eğlenmeye gayet vakit ayıran biri gibiydi. Sevgililiğimizin ilk ayları hep lüks mekanlara gittik, ama ben de hiçbir zaman hesabı ona ödetmedim. Bir ben ödedim bir o.
Benim için önemli olan malı varlığı değildi. Eğlenmeyi biliyor mu, gezip görmüş mü bu önemliydi. Çünkü benim ailem çok baskıcı olduğu için para kazansam bile başka bir şehre gitmeme bile izin vermediler. Benim de gezmek görmek içimde çok ukte kaldı. Eşim de Türkiye’nin her yerini gezmiş. Bu tavırlarından çok etkilendim.
Çok korumacı ve yerine göre kıskanmasını da çok sevdim. Kıyafet konusunda çok ölçülüydü, romantikti, sürekli güzel şeyler yazıyor söylüyor ayaklarımı yerden kesiyordu.
Gel zaman git zaman düğün zamanı bazı şeyler dikkatimi çekmeye başladı. Altın alınırken çok çok az alabildiler, ben ailemi ikna ettim. Eşyalar alınırken bazı eşyaları sonra alırız dediler. Düğün fotoğrafçısı tutulmadı mesela. Böyle böyle bazı durumlar oldu ama telafi edemeyeceğim şeyler değildi.
Bir de kızlar benim makyaj ve cilt malzemelerine çok düşkünlüğüm var. Yani bunlara para verirken içim yanmaz. Ya da bakımıma çok dikkat ederim bunları da biliyordu hatta babam bile sordu kızım masraflı bir kızdır kabul ediyor musun diye.
Ve evlendik. İlk birkaç hafta harikaydı. Ne zaman gerçek hayata döndük gerçekler beni vurmaya başladı. Market alışverişi yaparken bazı şeyleri bıraktırdı, ya da ucuza kaçmaya başladı. Dışarıda yemek yemek istediğimde evde yapalım demeye başladı. Bir baktım düğün zamanından bir sürü borcu var (haberim yoktu ailesi alıyor sanıyordum) altınlarımı verdim bozdurdu ama yok o borçlar kapanmıyor. Öyle olunca ondan para saklamaya başladım çünkü ne kadar versem kara deliğe gider gibi borcu asla bitmiyor. Kredi çektim eline verdim. 3 aydır onu ödüyorum ama borcu hala bitmedi. Eve bir şey almak istiyorum mesela, atıyorum bir biblo alınacak. Asla kendi almıyor, evin bir eksiği varsa ben almak zorundayım. Mutfağa dolap aldık mesela ihtiyaç vardı çünkü, ben aldım çünkü ondan isteyemiyorum param yok diyor. Artık bir şey istemeye korkar oldum. Kendi maaşım olduğu için canım bir şey çekerse alabiliyorum ama örneğin bir konsere gitmek istiyorum. Biletleri ben alırsam gidebiliriz almazsam gidemeyiz. Ailem bir yandan yardım ediyor ama benim standartlarım inanılmaz düştü. İster istemez mutsuz oluyorum sürekli hesap kitap yapmak zorundayım. Ben kira ödüyorum diyip duruyor kızlar onu da ben ödeyeceğim ya? (Ailemin bana verdiği ev uzak ve küçük olduğu için orada oturmuyoruz kirasını alıyoruz)
Bilerek ortak hesap oluşturmadım çünkü bence birbirimize her şeyin hesabını vermemeliyiz. Hemen hemen aynı kazanıyoruz. O kirayı ödüyorsa faturaları, marketi ve diğer üst baş yeme içme her şeyi ben ödüyorum. Evlendiğimizden beri eve herhangi bir eşya almadı. (Sonradan alırız denilen hiçbir eşya da alınamadı haliyle. Örneğin evde ayna yok, bazı halılar yok vs vs)
Adamın gezme anlayışı boş şekilde avm gezmek ve ailesine gitmek. Yürüyüş yapmak. Yani mesela canım bir kahve çekiyor onu söylemeye çekiniyorum. Ben alırsam bir şey demiyor ama. Gelip içiyor hatta kahvedenama mesela gel bir kahve içelim sana üst baş alalım falan demiyor. Kahve içsek desem dışarda masraf yapmayalım diyor. Dışarda yemek yemeyelim diye ailesinde yemek istiyor. Kendi oturuyor ben bulaşık yıkıyorum.
Ailesine çok düşkün. Ama bana fazla geliyor. Haftada 1 gitmezsek küsüyorlar ve bu evliliğin ilk haftasından beri böyle. Her telefonla konuştuklarında benimle konuşmak istiyorlar. Ne zaman bir plan yapsak ailesini bir yere sokuşturuyor. Sürekli ailesini bize davet etmek istiyor. Hafta içi çalışıyorum ev dağınık oluyor. Hadi gelsinler yemeğe çağıralım diyor. Ben birlikte bir şeyler yapalım diyorum, dönüşte bizimkilere gidelim diyor. Benim aileme gidilmesi konusunda ben ne zaman istesem gelir ama ben zaten habire gidelim istemiyorum ki. Bazen ona inat ben de bizimkilere gitcez diyorum bu sefer haftanın her günü bi yerlerde oluyoruz
Bir de ben misafir geleceği zaman evi temizlemek silmek süpürmek istiyorum. O bişey olmaz gelsinler kasıyorsun diyor. O yüzden mesela 5 dk sonraya birilerini çağırabilir ama ben öyle değilim. En az 1 gün önceden haberim olsun istiyorum.
Ev işleri konusunda kızlar ben ailemin yanında yaşadığım için ben yemek yapmayı falan bilmiyordum. Bunu da hiç saklamadım. Bilmiyorum ama öğrenirim dedim. İlk günden beri yemek, çamaşır, ütü bunların hepsini öğrenmek için çabalıyorum. Evet belki 5 çeşit yemek yapabiliyorum ama yapmaya çalışıyorum. Ev işlerini yarı yarıya yapıyoruz diyebilirim.
Bir de her şeyin üstüne işten istifa etti mobbing sebebiyle. Ailem bunu duyunca çok sinirlendi yeni evli adam iş bulmadan istifa eder mi diye. İnanın hiç yansıtmadım ağzımı açmadım senin mutluluğun sağlığın daha önemli dedim. Ama içten içe ben de sinirleniyorum madem işin gücün sağlam değildi ne diye evlenmeye kalktın diye. Ben evden çalışıyorum iyice yüz göz olduk bu süreçte.
Kızlar ben gerçekten bu adamı çok seviyorum. Yani seviyordum. Ama hayal kırıklığı yaşaya yaşaya, beklentilerimi azalta azalta gerçekten o kadar soğudum ki. Evet belki dışarıda kahve içmesem ölmem ama yani böyle bir kızı bulup tavlayıp sonra hayatını değiştirmesini istemek bana haksızlık değil mi? Maddiyat yarın öbür gün değişir diyorum ama bu karakteri değişir mi? Yani kızlar ben para için evlenmedim zaten her şeyim vardı. Ama kendi kendime hayatımı mahvettim gibi geliyor artık.
En son kavgamız şu oldu. Kışlık alışverişe çıktık. Kendine mont aldı. Ben de bir mont seçtim. Sonra ayakkabı da beğendik. Ben de şakasına montları sen alıyosun dimi dedim. Hani ayakkabıları da ben alıyım diyecektim devamında. Zaten birlikte ödüyoruz. Yo ben almıyorum niye ben alıyım? dedi. Kızlar bir erkek karısına mont da alamaz mı ya. Ben de niye bana para harcamaya bu kadar korkuyosun dedim. Nasıl öyle demişim bunu nasıl unuturmuş.
Onun üstüne bugün işlerim çok yoğundu canım çıktı. Akşam ne yemek yapalım aşkım dedim. Annemleri çağıralım diyor. Ya evi b*k götürüyor, ben de bugün çağırmayalım dedim. Yine sen kimse evimize gelsin istemiyorsuna falan geldi konu. Ben de artık uzaklaşmak istiyorum senden dedim.
Bir de mesela evliliğin ilk zamanları kavga ettiğimizde asla küs uyuyamazdık, mutlaka yanıma gelirdi. Artık küsüp gidip yatıyor ya da ben ağlarken kafayı vurup uyuyabiliyor.
Böyle olunca benim ona cinsel arzum da azaldı. Günlerce yapmasak aramıyorum artık. Ben ona da kaç kere söyledim, kadınlar öyle bir anda uyarılamaz bir hikaye bir giriş olmalı diye. Güzel bir jest güzel bir gün güzel bir söz. Her seferinde romantik olamayız artık diyor çekiliyor kenara. Zaten bu olaylardan dolayı saygım da azaldı. Neredeyse hiç istek duyamıyorum. Yani orada da işler kesat diyebiliriz.
İnanılmaz uzun oldu özür dilerim ama biz napıyoruz allah aşkına? Ben hata mı yaptım? Yorumu olan var mıçok sağolun…
bir koyup iki alacak güya tam bir kurnaz tilki.
Bir de şöyle bir argümanı da var.
“İnsanların çoğu standart hayatlar yaşıyor. Normal evlerde, normal eşyaları var. Senin her şeyin son model ve lüks. Elindeki şeylerin değerini bilmiyorsun.” diyor ve manipüle mi ediyor anlamıyorum.
Evet diyorum herkes 4+1 ya da sıfır dairede oturamıyor. Ama ben niye öyle düşünüp kendimden fedakarlık yapmalıyım?
Yani nerden baksanız iki ucu b*klu değnek ya
Bu arada ben evden çalışıyorum öyle kıskanılcak bi durumum da yok yani. İyice sülalesi rahateskiden kadınlar erkeğin parasına bakardı, şimdi o kadar varlıklı kadın arayan erkek var ki, konuda da bu hemen anlaşılıyor adam 30lu yaşlara geçmiş bulmuş saf masum 25 yaşında kızı iki kıskançlık iki höt zöt numarası ile kandırmış. şimdi de ne hikmetse o koruyucu erkek evde işsiz yatıyor karısı dışarıda akşama kadar çalışıyor, adamın borcunu kapatıyor falan gerçekten benim asabım bozuldu
Bu arada ben evden çalışıyorum öyle kıskanılcak bi durumum da yok yani. İyice sülalesi rahat
Ha evet kısıtlanmadan kıskanılmak çok güzel gelmişti. Ben ailemi şundan da suçluyorum bana hep evlenince yaparsın dediler. Yurtdışına çıkmak istedim eşinle gidersin dediler. Arksdaşlarımla villa tatili yapmak istedim evlenince yap dediler. Kılığıma kıyafetime bile bi evlen de öyle ne giyceksen giy dediler. Elleriyle ittiler beni uçurumdanbundan bahsetmiyorum evlenmeden önceki halinden bahsediyorum, maalesef ki kadınlarımız iki kıskançlık numarasını hemen yiyor tecrübesiz oldukları için, evden çalış sonuçta bir şekilde sosyal hayatın içerisinde aktifsin insanlarla sürekli her gün temas halindesin kendisi de işsiz
Biz de malesef eşimin ailesine 10 dk mesafede oturuyoruz. Bir gün pazar kahvaltıya çağırdılar gitmedim diye küstüler banaSiz evlenmemiş sadece ev arkadaşı olmuşsunuz.
Masrafları bölüşmüş şahsi ihtiyaçlarınızı kendiniz karşılamışsınız.
Size harcanmak istenmeyen para acaba kimlere harcanıyor hiç düşünmemişsinizdir.
Evlilik asla bu değil olacaksa da yerin dibine batsın.
Kendinizi çok fazla kullandırmışsınız karşınızdaki de kullanmasını bilmiş.
Ayrıca konuda en sinir olduğum kısım eşiniz ailesiyle aşırı can ciğer diye neden sizden de aynı şey bekleniyor.
Herkes kendi ailesini kendisi şımartsın, pohpohlasın ve ağırlasın bir zahmet.
Biz de kardeşim ve gelinle 15 dakikalık mesafede oturuyoruz ama onlara gitmiyoruz. Onlar haftada bir yemeğe gelirler o da isterlerse işleri olmazsa. Zırp pırt misafir mi ağırlanır misafirliğe mi gidilir okurken sıkıldım.
Ya resti çekeceksiniz kendi kurallarınızı koyacaksınız ya da karşınızdaki insanlar sizi kullanmaya devam edecek.
Ev tam olarak ortak olmaz, sen paranın ne kadarını verdiysen o senin olur kalanı bölüşülür. Yalnız bunu ispatlayacak delilin olması şart. Parayı havale ederken açıklamay 'adıma kayıtlı dairenin satışından gelip x evin alımı için kullanılmış olup x evin ederinin %ysini karşılamaktadır diye yazacaksın ve bu dekont ömür boyu sende kalacak. Ayrıca krediyi sen çekip evi de kendi üzerine almalısın ki sonra başın ağrımasın. Bu şekilde payın saklı kalır. Evi üzerine alamazsan bile ki bence ne yap et al, mutlaka aile konutu şerhi koyduracaksın tapuda. Böylece senin imzan olmadan asla satamazEv konusunda gözümü açtığınız için teşekkürlerbu saftirik kardeşiniz karısına bir mont almayan adamı mal mülk sahibi yapacaktı. Zaten gündemşmizde vardı ev bakıyorduk. Benim evi satıp kredi çekip yeni bir ev almak. Annemle babamın da onayı var aslında ama onlar olayların iç yüzünü bilmiyor tabii.
Bu arada bana absürt gelmiyor yani evimi satıp ev almamız. Annem babam ne için çalıştı senelerce benim için rahat yaşamam için çalıştılar. O da onların oğulları gibi olduğundan ona da ev imkanı sunmaları normal.
Ama işte benim koca bunlara değmiyor
Okudum yazdıklarını. Ciddi masraflı bi kızsın. Başta ses etmemiş şimdi kahve içmeye çekiniyorsun. YazıkBir de şöyle bir argümanı da var.
“İnsanların çoğu standart hayatlar yaşıyor. Normal evlerde, normal eşyaları var. Senin her şeyin son model ve lüks. Elindeki şeylerin değerini bilmiyorsun.” diyor ve manipüle mi ediyor anlamıyorum.
Evet diyorum herkes 4+1 ya da sıfır dairede oturamıyor. Ama ben niye öyle düşünüp kendimden fedakarlık yapmalıyım
nerden baksanız iki ucu b*klu değnek ya
Ha evet kısıtlanmadan kıskanılmak çok güzel gelmişti. Ben ailemi şundan da suçluyorum bana hep evlenince yaparsın dediler. Yurtdışına çıkmak istedim eşinle gidersin dediler. Arksdaşlarımla villa tatili yapmak istedim evlenince yap dediler. Kılığıma kıyafetime bile bi evlen de öyle ne giyceksen giy dediler. Elleriyle ittiler beni uçurumdan
Çok net bilgiler verdiniz acaba avukat mısınız? Şu an önüm çok bulanık sizi ekleyebilir miyim iletişimde kalmak adınaEv tam olarak ortak olmaz, sen paranın ne kadarını verdiysen o senin olur kalanı bölüşülür. Yalnız bunu ispatlayacak delilin olması şart. Parayı havale ederken açıklamay 'adıma kayıtlı dairenin satışından gelip x evin alımı için kullanılmış olup x evin ederinin %ysini karşılamaktadır diye yazacaksın ve bu dekont ömür boyu sende kalacak. Ayrıca krediyi sen çekip evi de kendi üzerine almalısın ki sonra başın ağrımasın. Bu şekilde payın saklı kalır. Evi üzerine alamazsan bile ki bence ne yap et al, mutlaka aile konutu şerhi koyduracaksın tapuda. Böylece senin imzan olmadan asla satamaz
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?